Pembe kurbağa

Ehem, ehem!"

Salon'da aniden derin bir sessizlik oluşurken draco ve Lily başlarını kaldırıp bir konuşma yapmaya hazırlanıyormuş gibi görünen profesör Umbridge'e baktılar.

"Pembe bir kurbağa'ya benziyor." Dedi lily tiksinir bir tavır ile. Masadaki herkes güldü.

"Hepinizi tanımayı heyecanla bekliyorum, çok iyi dost olacağımıza da eminim!" dedi profesör Umbridge ve öğrenciler bunu duyunca bakıştılar; bir kısmı sırıttıklarını anca saklayabiliyordu. Profesör Umbridge yeniden boğazını temizledi. (Ehem, ehem) Ama devam ettiğinde pek de kesik konuşmuyordu.

Artık daha ciddi bir hali vardı, kelimeleri donuk, ezberlenmiş bir tona bürünmüştü. "Sihir Bakanlığı her zaman genç cadılarla büyücülerin eğitiminin hayati önem taşıdığı kanısında olmuştur. Doğuştan sahip olduğunuz nadir yetenekler, eğer özenli ve güzel bir öğrenimle beslenmez ve bilenmezse hiçbir şey ifade etmez.

Sadece büyücü topluluğuna özgü olan kadim ve nadir becerilerimizi yitirmememiz için bunların kuşaktan kuşağa geçirilmesi gerek. Atalarımızın biriktirdiği sihirli bilginin definesi, soylu öğretmenlik mesleğinin çağrısına cevap vermiş olanlar tarafından korunmalı, tamamlanmalı ve parlatılmalıdır."

Profesör Umbridge bir an duraksadı ve eğilip diğer öğretmenlere selam verdi, hiçbiri ona karşılık vermedi. "Ehem, ehem. Hogwarts'ın her müdür ve müdiresi, bu tarihi okulu yönetmek gibi zorlu bir göreve yeni bir şey katmıştır.

Böyle de olması gerekir çünkü ilerleme olmazsa ortaya durgunluk ve çürüme çıkar. Buna karşılık sırf ilerleme uğruna yapılan ilerleme de teşvik edilmemeli, çünkü denenmiş ve sınanmış geleneklerimiz çoğu kez değişiklik gerektirmez. Öyleyse eski ile yeni, kalıcılık ile değişim, gelenek ile yenilik arasında bir denge diyoruz..."

Harry bir an dikkatinin dağıldığını hissetti ama sonra yeniden toparlanıp profesör Umbridge'in konuşmasını dinlemeye devam etti. Ve profesör Umbridge konuşmasını bitirince Dumbledore yeniden ayağa kalkıp, "Teşekkürler profesör Umbridge, çok aydınlatıcı bir konuşmaydı."

dedi ona doğru eğilerek. "Şimdi dediğim gibi, Quidditch seçmeleri..."

"Gerçekten de aydınlatıcıydı." dedi Hermione alçak sesle. Ron, yüzünde sıkıntıdan patlamış bir ifadeyle Hermione'ye dönerek yavaşça, "Hoşuma gitti demeyeceksin herhalde!" dedi.

"Bu ömrümde gördüğüm en sıkıcı konuşmaydı ve unutma ki ben Percy'yle büyüdüm." "Aydınlatıcı dedim, hoş demedim." dedi Hermione. "Birçok şeyi açıklıyordu." "Sahi mi?" dedi Harry hayretle. "Bana düpedüz laf salatası gibi geldi." Hermione ürkütücü bir tavırla, "Salatanın içine önemli şeyler gizlenmişti." dedi.

"Öyle mi?" dedi Ron, boş boş. "'Sırf ilerleme uğruna yapılan ilerleme de teşvik edilmemeli'ye ne dersin? Ya da 'yasaklanması gereken uygulamaları da budamaya'?" Ron sabırsızca, "Ee, ne demek oluyor yani?" diye sordu. Hermione sinsi ve tekinsiz bir havayla, "Ne demek oluyor ben söyleyeyim." dedi.

"Bakanlık Hogwarts'a müdahale ediyor."

"Ne demeye çalıştı?" Dedi crabe.

" Bakanlığın hogwarts hakkında şüpheleri var. Kısaca denetlemeye bu pembe kurbağa'yı gönderdiler." Diye yanıtladı lily.

"Kovsan mı şunu?" Diye eğilip sordu draco kızıl cadı'ya.

"Ah şimdilik hayır. Bilirsin, bazı şeylerim gerçekleşmesi lazım ve şimdilik onu rahat bırakıcam."

_____________________

Lütfen oylamayı ve yorum

Yapmayı unutmayınn🖤

🔮