"Geri döndü!! Voldemort geri döndü!"
"Gel evlat. Hadi gel." Diye çekiştirerek götürdü moody onu.
***
"Kupa bir anahtarmış." dedi Harry'nin sesi. "Beni ve Cedric'i mezarlığa götürdü... ve Voldemort oradaydı... Lord Voldemort..." "Karanlık Lord mu oradaydı? Sonra ne oldu?" diye sordu Moody'nin sesi.
"Cedric'i yaraladı... Cedric'i yaraladılar..." "Ya sonra?" "Bir iksir yaptı... bedenine kavuştu..." "Karanlık Lord bedenine kavuştu mu? Döndü mü?" "Ve Ölüm Yiyenler geldi... ve sonra düello ettik..." "Karanlık Lord'la düello mu ettin?"
"Evet.. alexsandra diye bir kız vardı.. karanlık leydi'ymiş..Kaçtım... asam... tuhaf bir şey oldu... annemle babamı gördüm... onun asasından çıktılar..."
"Gir içeri, Harry... gir içeri ve otur... şimdi iyileşirsin... iç şunu..."
Harry? Geri döndüğünden emin misin? Nasıl yaptı bunu? Karanlık leydi nasıldı?" "Babasının mezarından bir şeyler aldı ve Kılkuyruk'tan ve benden." dedi Harry, Moody'ye dönerken. "Karanlık Lord senden ne aldı?" dedi Moody. "Kanımı." dedi Harry, kolunu kaldırarak. Cüppesinin kolu boydan boya kesilmişti. Moody uzun, hafif bir tıslamayla soluğunu bıraktı.
"Peki ya Ölüm Yiyenler? Onlar da döndü mü?" "Evet." dedi Harry. "Bir sürüsü..." "Onlara nasıl davrandı?" diye sordu Moody usulca. "Onları bağışladı mı?" Harry onun sorusunu cevaplamak yerine, "Hogwarts'ta bir Ölüm Yiyen var!" dedi. "Burada bir Ölüm Yiyen var- adımı Ateş Kadehi'ne koydular, sonuna kadar gitmemi sağladılar."
Moody alçak sesle, "Ölüm Yiyen'in kim olduğunu biliyorum." dedi ve Harry, ve ekledi "Karkaroff mu?" diye sorduğunda Harry'nin yaralı olmayan kolunu kavradı. "Karkaroff mu?" dedi Moody, tuhaf bir gülüşle. "Karkaroff bu gece kaçtı, kolundaki Karanlık İşaret'in yandığını hissedince. Karanlık Lord'un o kadar çok sadık destekçisine ihanet etmişti ki onlarla karşılaşmak istemiyordu... ama pek uzağa gidebileceğini sanmam. Karanlık Lord'un düşmanlarının izini sürmek için kendi usulleri vardır." "Karkaroff gitti mi? Kaçtı mı? Peki öyleyse, benim adımı Kadeh'e koymadı mı yani?"
"Hayır." dedi Moody yavaşça. "Hayır, o koymadı. Ben koydum."
"Sersemlet!" Kör edici bir kırmızı ışık çaktı ve odanın kapısı büyük bir gümbürtüyle parçalandı. Moody arkaya savrulup yere düştü. Düşman Camı'ndan ona bakan lily,profesör Dumbledore, profesör Snape ve profesör McGonagall'ı gördü. Hemen dönüp arkasına baktı, üçü de kapı ağzında duruyorlardı.
Lily ve Dumbledore öndeydi, asalarını ileri uzatmışlardı. O anda Harry, insanların neden Karanlık Lord'un korktuğu tek büyücülerin Dumbledore ve lily olduğunu söylediklerini ilk kez tam anlamıyla anladı.
Baygın Deli-Göz Moody'ye bakan Lily'nin ve Dumbledore'un yüzü, Harry'nin hayal edebileceğinden çok daha korkunçtu. Dumbledore'un yüzünde her zamanki müşfik gülümseme yoktu, gözlüğünün ardındaki gözleri her zamanki gibi parlamıyordu. Yaşlı yüzünün her çizgisinde soğuk bir öfke vardı; Dumbledore'dan öyle bir güç hissi yayılıyordu ki sanki çevresine cayır cayır ateş saçıyordu.
Odaya girdi, Moody'nin baygın bedeninin altına ayağını koydu, yüzü görünsün diye onu tekmeleyerek sırt üstü çevirdi. Profesör Snape de dışarıdan odaya bakan kendi hiddetli yüzünün hâlâ göründüğü Düşman Camı'na bakarak Dumbledore'un ardından odaya girdi.
Snape asasını barty 'nin boğazında tuttu.
"O geri döndü biliyorsunuz değil mi? O işaretini gösterirse bende gösteririm." " göster ona harry" dedi albus. Lily ise barty' e
bakarak,"evet, voldemort geri döndü."
***
Lily barty'i sürüklerken konuşmasına göz deviriyordu sadece "beni çıkaracaksın değil mi lilith?"
"Susarsan evet barty, bir süre kalacaksın ama sonra kaçmana yardım edicem." Etmeyecekti.1
****
Lily Harry'nin yanındaydı. Onu teselli ediyordu.
" sakin ol harry ben yanındayım. Ben buradayım. Sakin ol.."
"Beni bırakma lily "
"Asla."
Ama asla, asla dememeliyiz öyle değil mi?1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
4.25k Okunma |
456 Oy |
0 Takip |
62 Bölümlü Kitap |