
Çalan alarmın sesiyle yerimden sıçradım saat bir 'di gözlerimi kırpıştırıp oturur pozisyona geçtim etrafıma bakmaya başladım aysima abla masama kahvaltıyı bırakmıştı bizim aile tam aile gibi değildi soykan soy adı için çalışırdı babam yani bize söylediği cümle hep bu olurdu annem ise hep bakım yapmaya giderdi abim zaten işlerin başındaydıydı abim aral soykan hiçbir işe yetişemiyorduki.
Ayağa kalkıp masama doğru ilerledim bir iki tane patates kızartması ağzıma atıp giyinme odama doğru ilerledim göz gezdirdiğimde son derece marka kıyafetler birbirinden pahalı mücevherler vardı benim yerimde olmak isteyen birsürü kız olabilirdi ama sevgiyi maddi değer değil manevi değer doldururdu ailem anlamadı.
Abim hariç ;abim her gün yoğun olmasına rağmen benimle uğraşır ben geceleri yatmadan önce sarılıp öper sonra odasına giderdi.
Giyinmekten vazgeçip kendimi yatağa atıp telefonu açtım ve sosyal medyada en son attığım fotoğrafa baktım en son gittiğim tablo sergisi davetiyesinden kalmıştı üstümde kırmızı iddialı derin göğüs dekolteli uzun yırtmaçlı bir elbise vardı göz makyajım fazla iddialı siyahtı.
Ciddi bir ifadeyle ekrana bakmıştım kırmızı ruj sürdüğüm dudaklarım biraz aralıklı taktığım mücevherler oldukça iyi hava katmıştı beğenileri baktığımda ise 1 milyon kişi beğenmişti sosyal medyada fonemendim.
Yorumlara baktığımda ise insanların kıskanç yorumlarını gördüm ama takmadım kimse ben olmazdı.
Kapı tıklanıp açıldı gelen kişi annemdi kaşlarımı kaldırıp ona baktım normalde hep masaja giderdi oturur pozisyona geçtim annem kısa kesim kumral saçlarını arkaya atmıştı siyah pantolon giymiş incirli kolye takmıştı evde bile süslüydü.
" efendim anne " dedim ona bakarak
" Sana elbise getirirticem onları giyineceksin."
" Bana ne zamandır birileri kıyafetime karışır oldu ?" Dedim
kaşları çatık bir şekilde annem hemen kolumu sıktı " hayırdır gece sen yine bu aralar şımarmaya başladın herhalde senin o havanı alırım piç sürtük o kıyafetleri giyineceksin dedimmi giyineceksin anladınmı " dedi sinirli bir ses tonuyla kaşlarım çatık ona bakıyordum.
Yerimden dikleşip kolumu ellerinden kurtardım " ben gece soykan kimsenin istedigi bir şeyi giyinmem bana bir daha piç ve sürtük benzeri laf söylersen olacaklardan sorumlusu ben değilim nemra soykan " dedim
Dişlerini sıkmış bir şekilde bana bakıyordu " ne yaparsın " alayla güldüm
" ne yapıcaklarımı tahmin bile edemezsin "
" Ulan seni doğurduğum güne lanet olsun taş doğursaydımda seni doğurmasaydım " diyip kapıya doğru yürüdü " geber dilediğim şekilde geber " Kapıyı çarpıp arkasına bakmayıp çıktı.
İfadesiz bir şekilde kapıya doğru bakıyordum sertçe yutkunup derin nefes aldım " tamam gece sakin ol boşver onun dediği lafları sakin ol " derin nefes alıp kendimi sakinleştirmeye başladım böyle olaylarda kendimi kaybeder ya ağlardım yada kendime zarar verir hiçbir şey hatırlamazdım.
**************
Annemin dediği şeylerden sonra kendimi yatağa atmış sakinleşip yatmıştım yorganın altına girmiştim tam karşımda abim aral'ı beklemiyordum siyah gömlek giyinmişti altında ise siyah pantolon vardı kaşlarını çatmış bana bakıyordu " abi ne oldu " dedim yerimde oturur pozisyonu alırken
" gece saat kaç kardeşim " dedi gözlerimi kırpıştırıp
" saat kaç ki abi " dedim
" bende sana soruyorum sence saat kaç "
" bilmem saat kaç " dedim uyku mağduruyla gözlerimi kırpıştırırken gözlerimi açamıyordum
abim sinirli bir şekilde gülüp " saat altı abicim " dedi
hemen yerimden fırladım " ne!?" hemen ayağıya kalktım.
" son bir yada 2 saat kaldı davete çabuk hazırlanmaya başla geçen seferki gibi kavga çıkmasın "
Geçen sefer fazla geç kaldığım için annem kıyameti koparmıştı az kalsın beni dövecekti ve abim ona engel olmuştu.
" tamam abi " abim yanıma gelip alnıma bir öpücük kondurup gitti gülümseyerek ona baktım bu evde abim ve ben birbirimizden başka birisi olmadığını biliyorduk.
Giyinme odama gidip elbiseleri karıştırdım bugün siyah giyinesim vardı hemen aynanın karşısına geçip elbiseyi üzerime tuttum çok güzeldi dudaklarım kıvrıldı siyah uzun bir elbiseydi ama derin yırtmaçlıydı sırt dekoltesi vardı göğüsten o kafar çok dekolteli değildi boynum açıktı kare şeklindeydi.
Hemen üstümü giyinmeye başladım vücuduma tam oturmuştu vücud hatlarımın kıvrımları belli oluyordu.
Hemen makyaj masama doğru yürüdüm ve siyah deri sandalyeye oturdum baz sürmeye başladım
Sonra nemlendirici sürdüm ve fondoten sürmeye başladim
*************
Sonunda işim bitmişti aynadan son kez kendime baktım kırmızı bir ruj sürmüştüm siyah elbiseme tam uymuştu siyah topuklularımı giymiştim
siyah deri çantamdan taktım hava çok soğuk olduğu için deri ceket üstüme alıp odamdan çıktım merdivenlerden dikkatlice aşağıya indim topuk sesi boş yerde yankı yapıyordu som basamktanda indim ve salona doğru yürüdüm içeride abim aral krem renkli koltukta bir bacağını dizinin üstüne koymuş televizyon izliyordu babam ise diğer koltukta telefonla uğraşıyordu
babam beni görür görmez ıslık çalmaya başladı abimde babam ıslık çaldığı için başını kaldırıp bana baktı beni görür görmez gözleri parlamıştı salona girip onların önünde döndüm " nasıl olmuşum!" dedim coşkulu bir sesle
" gece sana bir şey itiraf edeyimmi ben senden başka bir kadını bu kadar çok güzel bulmayacağım hep sen benim için en güzel kadın olacaksın " dedi abim gülümseyerek abime baktım
" çok güzel olmuşsun ama abinin dediklerini diyemeyeceğim çünkü benim için ilk göz arım anneniz " dedi Babam babama çok üzülüyordum annem babamı sevmiyordu ama babam deli gibi anneme aşıktı ama annem babamı aldatıyordu hemde düşmanıyla! Bunu bilmediğimi sanıyordu ama ben öğrenmiştim
Topuk sesleri duyunca arkama döndüm annem çok şık olmuştu yalan söyleyemem kısa kesim kumral saçlarını ensesinde topuz yapmıştı koyu yeşil bir elbise giyinmişti göğüs dekoltelikdi ve elbisenin askılarında taşlar vardı.
" işte buda benim güzelim " dedi Babam annem babama zoraki bir şekilde gülümseyip abime döndü " çıkalım artık " dedi sert bir sesle abim de sesin o kadar İfadesiz çıkmıştıki " tamam " dedi abim
Babamın anneme bakarken yüzü parlıyordu annem için aynı şeyi söyleyemeyeceğim annem sadece yarım ağız gülümsedi küçüklükten beridir en çok korkum bir adama aşık olduğumda gözümün aşktan kör olması ve o adamın beni sevmediğini anlamamaktı.
Annem babamın koluma girip odadan çıktılar " babamın bu kadar saf olmasına inanamıyorum " dedi abim
" Abi babama saygı duymalıyız babam hiç sevgi görmemiş annesi babasından o yüzden annemin hareketlerini aşk sanıyor "
Babam yaşından oldukça genç görünüyordu siyah saçlarında bir tel beyazlık yoktu hep siyah giyindiği için kasları belli oluyordu babam bu yaşta bile kendine çok önem verirdi kara gözleri kara kaşları vardı babam gençliğini en çok polat ve abime benzetetirdi.
Abim babamın sanki gençlik versiyonuydu siyah saçları tel tel alnına düşüyordu heybetli bir yapısı vardı o heybetli yapısıyla beni herkesten herşeyden korurdu.
" güzel hanımefendi bu yakışıklı beyefendiye eşlik edermisiniz" dedi abim gülerek bana bakıyordu abim sadece bana bu kadar güzel gülüyordu.
"Tabikii böyle beyefendiyi kırmak aptallık olurdu " dedim
" farkındayım" dedi ve koluna girdim
Arabaya doğru ilerledik Arabaya vardığımızda abime döndüm " abi ben kendi arabamla tek gitmek istiyorum " dedim abim bu cümleyi beklememiş olacakki hemen kaşlarını çattı
" Neden canını sıkan bir konumu var "
" abi biraz tek kalmak istiyorum zorlama lütfen "
" şimdilik zorlamıyacağım ama eve gidince konuşacağız küçük hanım "
" tamam " diyip kendi arabama doğru ilerledim siya audi arabama doğru ilerledim ve arabanın kapısını açıp koltuğa oturdum anahtarı torpito' daydı anahtarı alıp arabayı çalıştırdım ve herkesten önce ben çıktım annem ve babam siyah Arabaya bindiler ama arkaya bindiler en önde 2 tane koruma vardı abim ve benim arabamda koruma yoktu çünkü biz kendimizi korurduk sevmiyorduk korumayla gezmeyi
Polat abi abimin arabasına gidip yolcu koltuğuna oturdu çünkü polat abi ve abim gerçekten çok iyi dostlardı.
Arabayı çalışırdım ve son hızla gaza bastım herkesin önünde ben vardım biraz daha hızlı gittiğimde ışıkları kırmızı ışıklar yandığı için durdum ama babamların arabası durmadı çünkü İstanbulun yarışının çeyreği babamındı sinirle gözlerimi devirdim nefret ediyorum böyle yapmasından.
Abim arabada tam yanıma vardı abime baktığımda yolu elleriyle gösterdi bu yarışalım demek oluyordu dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı başımı hafiften salladım bu kabul etmek oluyordu sarı ışık yandı ikimizde hazırlandık ve yeşil ışık yandı ikimizde gazı kökledik
Çığlık atarak daha çok gaza bastım polat abi arabada kahkaha atıyordu gözlerimi kısıp yola odaklandım daha çok gaza basıp abimi arkamda bıraktım davetlendiğimiz yere kadar yarıştık ve kazanan ben oldum
Abimle aynı anda Arabadan indiğimizde ona dil çıkartıp yanına gittim abim sırıtıp kollarını omzuma doladı ve beni kendisine çekti alnımı öptü kaybettiğine hiç üzülmedi yada sinirlenmemişti aksi takdirde benim kazanmama çok sevinmiş gurur duymuştu.
Arkamızdan annemin sinirli sesini duydum " ergenmisiniz siz yada çocukmusunuz araba yarışı ne ya siz benden hiç birşey öğrenmemişsiniz " diyip tek başına önümüzden yürüdü babama baktığımda umutsuzca kafasını salladı
Davet edildiğimiz yer çok güzel bir yere benziyordu koskocaman villaya benziyordu yer ama öyle değildi duvarları krem rengiydi akşam olduğu için Led ışıklar yanıyordu ışıklar ise beyaz renklilerdi düz alanda kırmızı bir hali vardı bir kolumu polat abiye girmişken diğer kolum aral abiye girdi onlarda hiç rahatsız olmamişlardı zaten
içeriye girdiğimizde büs büyük yerdi davetliler hepsi siyah giyinmişti burası tam anlamıyla mükemmeldi
Bir garson yanımıza geldi gülümseyerek " hoşgeldiniz efendim soykan soyadı bizim için çok önemlidir biliyorsunuz Akın Alkuğ bey sizin için en güzel yeri ayarladı " eliyle yolu gösterdi " buyrun " dedi ve önden yürümeye başladı
" akın aktuğ kim " dedim polat abi ve aral abiye onlarda bana dönüp " tanımıyormusun " dediler aynı anda
"Nereden tanıyacağım " dedim
"İlginç " dedi polat abi
"Nasıl tanımıyorsun " dedi aral abi
" ayy tanımıyorum işte çıldırtmayın insanı söylesenize !"
"Ne bağırıyorsun be" dedi polat abi
Garson bize masayı gösterdi bir aile masasıydı ama üstelik fazladan sandalyeler vardı sip siyah dekore edilmişti her yer ve benim en sevdiğim renk siyahtı.
Sandalyelere yerleştik babam en başa geçti sağına abim soluna annem geçmişti abimin yanına polat abi geçmişti annemin yanına ise ben geçmiştim babam konuşmaya başladı" Akın Aktuğ benim saygı duyduğum nadir adamlardan biri ailesinin hiçbir desteğini almamasına rağmen mafya lideri oldu tek tek aşama aşama zirveye çıktı babasını sevmiyordu fazla uzun hayatının konusu ama kimseden maddi yada manevi bir destek almadan buralara kadar geldi ve klg ordusunun ilk Türk mafya lideri oldu"
Kaşlarımı kaldırarak babamın konuşmasını dinliyordum Akın Aktuğ gerçekten takdir edilecek birisiymiş babamı bile kendisine saygı gösteren bir insansa düşünemiyordum nasıl birisi olduğunu iyice merak etmiştim.
*
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |