3. Bölüm

3

Bis_ss.
vissss

Babamın dediklerinden sonra hiç konuşmamıştık garson yanımıza gelip " efendim bozkır ailesi birazdan burada olacaktır " dedi

 

Babam hafif başını salladı " baba bozkır'lar kim ve neden bizim masamıza geliyor ?" dedim

 

Babam gülümseyip bana döndü tam ağzına açıp konuşacakken araya annem girdi " sen her şeyi böyle merak edermisin sanane buraya geliceklerse sus otur aşşağıya konuşma artık " dedi abimin masadaki eli yumruk oldu polat abi boğazını temizleyerek abime baktı abim derin nefes alıp havaya doğru baktı ya sabır çekmişti.

 

Abim benden daha çok annemden nefret ederdi annem abime çok fazla bir şey demiyorken bile. Annem bana hep kötü davrandığı için abimden nefret kazanmıştı.

 

" abi bu bozkırlar niye bizim masaya geliyor " dedi polat abi yan gözle bana bakarak polat abiyi çok seviyordum.

 

"Siz hiç yüz yüze konuşmadınız tanışmanızı istiyorum neden diye sormayın " dedi Babam annemin yanına nilüfer abla geldi nilüfer abla annemin en sevdiği arkadaşıydı bende çok severdim anneme karşı beni hep korurdu çok güzel bir yüzü vardı 35 yaşında olmasına rağmen benimle aynı yaşta gözüküyordu sarışın saçları her zaman olduğu gibi parlaktı hafif kalkık burnu ve kalın dudakları vardı siyah mini etek giyinmişti ince uzun bacakları çok zarif gözüküyordu

 

Üstüne ise siyah kürk giyinmişti bu kadın tek kelimeyle muhteşemdi gülümseyerek masadaki herkese baktı ve anneme " gel biz tablolara bakalım " dedi burası tablo sergisiydi etrafta birbirinden güzel tablolar asılmıştı.

 

" tamam benimde canım çok sıkılmıştı " bana nefret eden bakışlar atıp ayağıya kalktı çantasını koluna takıp babama döndü " hayatım ben gidiyorum " dedi

 

Babam ise anneme gülümseyip " tabikii" dedi

 

Annem zoraki bir şekilde gülümseyip yanımızdan uzaklaştı ve nilüfer ablanın koluna girdi bunlarla bir şey vardı ama hadi hayırlısı

 

"Hoşgeldiniz!" dedi bir tane orta yaşlı adam babamın aksine kendine önem vermeyen birisine benziyordu göbekliydi ama uzun boylu kumral bir adamdı

 

Babam gülümseyip "hoşbulduk" dedi

 

Adamın arkasından bir tane sarışın kadın geldi kadında annem gibi orta yaşlarındaydı ama göstermiyordu sarı saçlarını özenle at kuyruğu yapmıştı kırmızı bir tane mimi elbise giyinmişti siyah taşlı topuklu ayakkabılarıyla çok güzel görünüyordu

 

Kadının yanına bir tane de adam yaklaştı şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktim gözlerimi kocaman açtım bu 2 gün önce motor yarışında olan adamdı ama sanki o değildi siyah bir takım elbise giyinmişti boyu oldukça uzundu geniş omuzları sayesinde çok heybetli duruyordu kumral saçları özenle taranmisti tel tel alnına düşmüştü koyu kahve gözleriyle bana bakıyordu

 

Anlamayan gözlerle ona baktığımı fark edip önüme döndüm " buyrun oturun" dedi Babam

 

Adam yani akın aktuğ'un babası olan adam babamın tam karşısına yani masanın en başına oturdu Akın ise polat abinin yanına oturdu benim yanıma ise Akın'in annesi olarak umut ettiğim kadın geçti Akın hala bana bakıyordu ve bende ona bakınca göz göze geldik İfadesiz bir şekilde bakıyordu ne düşündüğü belli olmuyordu

 

Babam konuşmaya başladı eliyle Akın'ı gösterdi "Ahmet bozkır'ın oğlu Akın size anlatmıştım zaten " Ahmet denen adamı gösterdi

 

" Ahmet çok yakın arkadaşımdır maziden gelir arkadaşlığımız buralara kadar gelmemizin sebebi ikimiziz" Akın'a baktığımda nefret dolu gözlerle babasına bakıyordu bu bakışı hak edecek ne yaptığı acaba diye düşünmemek elde değildi.

 

Ahmet denen adam bilmiş ifadeyle babama bakıyordu anlaşılan burnu çok havada'ydı " Oğlum benim gurur noktamdır " dedi Ahmet cümlesini o kafar yapmacık söylemiştiki masadaki kimse inanmamıştı Ahmet bey'in Akın'ı sevdiğini

 

Akın alayla güldü başını sağa eğerek ağzının içinden bir şeyler geveledi masadaki eli yumruk oldu ve hemen yumruğunu açtı geri ifadesizliğine geri döndü.

 

Ahmet bey elini yanımdaki kadına doğru kaldırdı " hayatımın aşkı Zehra ne kadar aşık olduğumu bir bilseniz aklınız şaşar " dedi ve Zehra hanımın elini ellerinin arasına alıp öptü Zehra abla zoraki bir şekilde gülümseyip elini çekti Ahmet bey zaten ondan önce elini bırakmıştı bu nasıl bir adamdı çok sinsi bir ifade vardı yüzünde.

 

Zehra hanım kimseye çaktırmadan Ahmet beyin öptüğü elini dizlerine sürterek sildi bunu sadece ben görmüştüm abime baktığımda ise dikkatlice herkese bakıyordu ve en çok Ahmet beye,

Polat abi'de Ahmet bey'e İfadesiz bir şekilde bakıyordu dudakları yukarı doğru kıvrıldı neredeyse göz devirecektim

 

Ahmet bey'e hangi işkence yöntemi yapsam diye düşünüyordu ve eminim en pisini bulmuştu sinsi sırıtışından belliydi göz kırpıştırarak ona bakınca ona baktığımı hissetmiş olmaliki bana baktı ve hemen İfadesizliğine görü döndü

 

"Ee kızım sende neler var " diye konuşmaya başladı Ahmet bey bana bakarak hemen dikleşip ona baktım tam ağzımı açıp bir şey diyecekken Akın'ın sözleri sessizliğe ok gibi saplandı " sanane kız ne yapıyor sen işine baksana " dedi İfadesiz bir sesle

 

Babama baktığımda bozguna uğramış bir şekilde Akın'a bakıyordu polat ve aral abimde bu dediklerine şaşırmışlardı çünkü Akın'ı babasına karşı hiç sesi çıkmayan bir pısırık sanmışlardı

 

Ahmet bey Akın'a nefret dolu gözlerle bakarken Akın'ın ona karşı bakışları hissizdi. Bir kere daha merak etmiştim Akın'ın geçmişini

 

Zehra hanım benim elimi elinin arasına aldı tam anne sıcaklığı gibiydi zeyda hanıma bakarken bana doğru eğilip kulağıma fısıldadı " Akın'la hava almaya çıkarmısın babasıyla aralarındaki samimiyeti anlamışsındır diye umuyorum " dedi

 

"Tamam " dedim Zehra Hanım sıcak bir şekilde bana gülümseyip Akın'a döndü "Hadi siz bir hava almaya çıkın " dedi

 

Akın'ın babasına olan bakışlarını kesti önce Zehra hanıma sonra bana döndü bir saniye bile düşünmeden " tamam " dedi

 

Abime baktığımda kaşlarını catmiş bana bakıyordu boğazımı temizleyip kalktım Babam birşey demeyeceği için ona bakmadım Akın'da benimle birlikte ayağıya kalktı yanına doğru yürüdüm tam yanına vardığımda birlikte yürümeye başladık

 

Çıkışa kadar konuşmadık olduğumuz yerden çıkınca konuşmaya başladım "Neden bu kadar çok babana kızgın ve nefret dolusun bence abartıyorsun " dedim Akın bu dediklerimden sonra bana döndü

 

"Herkes senin gibi ek bebek gül bebek diye büyütülmüyor insanların hayatlarını bilmeden yorum yapma " dedi tok sesiyle

 

"Ne alaka şimdi bir soru sordum "

 

"Neden beni tanımayan birisine hayatımı anlatayım?"

 

" Ama sen beni tanıyorsun "

 

"Olabilir sana hayatımı anlatmam için birazdaha beni tanıman lazım "

 

Ya sabır çektim şimdi dışarıya çıkmıştık kollarımı göğsümde bağlayıp ona baktım kumral saçlarım rüzgarın şiddetinden uçuyordu "daha 2 gün önce karşıma çıkıyorsun ama motor yarışında sonra şimdi karşıma çıkıyorsun bir ordunun yapıcısı ve lider mafyası oluyorsun sence bunları sorma hakkım yokmu kimsin sen Akın Aktuğ Bozkır?"

 

"İsmim dudaklarından çıkınca çok güzel geliyor " dedi

 

" Ben ne diyorum sen ne diyorsun " diyip kaşlarımı çattım

 

" Çok güzelsin biliyorsun dimi?"

 

"Akın! Ben ciddiyim kimsin sen?"

 

Derin nefes alıp verdi bana bakmak için başını eğiyordu ben 1.75 bir kadındım Akın ise bence 1.90'dan fazlaydı

 

"Herkesten gizli bir şeyim var motor sürmek bunu sadece sen biliyorsun kimse değil o gün karşılaşmamız gerçekten tesadüftü sen beni tanımıyordun bile " dedi

 

Gözlerimi kısarak ona baktım " Devam et"

 

" evet ordunun kurucusu ve lideri benim baban ve o adam yakın arkadaşlardi zaten ikiside buraya davet edilmiş o adam katıldığı için bende katıldım " babasına baba demiyordu o adama diyordu.

 

Tam ağzımı açacakken "hop kardeşim geç geldim kusura bakma " dedi bir erkek ses arkamızdan sesin geldiği tarafa doğru döndüğümde sarışın bir adam Akın'a bakıyordu yanımıza doğru yürüdü

 

Boyu Akın'dan 2 cm kısaydı sarı saçları havaya kalkıktı siyah takım giyinmişti beyaz teni gömleğin açıkta kalan yakasından belli oluyordu kasli bir yapısı vardı

 

Akın'la aynı anda birbirimizden uzaklaştık Akın yarım ağız güldü " biraz geç kaldın kardeşim Alparslan ama olsun " Akın'ın gözlerindeki parıltı 'dan anladım ki çok sevdiği birisiydi

 

Akın Aktuğ Bozkır geçmişi güncesinden..

 

Akın paytak adımlarla kumlu yoldan yürüyordu büyük bir villada yaşamasına rağmen hep bu araziye gelir çocuklarla top oynamak isterdi yine bu yoldan yürütmüştü tam karşıda arkadaşı olmak istediği kişiler futbol oynuyorlardı Akın yine hevesli bir şekilde ellerini çırptı minik ellerinden çat diye ses çıkmıştı koşarak onların yanına gitmeye başladı.

 

Arkadaşı olmak istediği çocukların yanına gittiğinde ise her zamanki gibi yine onu görmezden geldiler ve oyunlarını sürdürmeye başladılar bunu gören Akın çok üzüldü ama belli etmedi çocuklara doğru bağırmaya başladı "bende oynayabilirmiyim sizinle " dedi ince sesiyle.

 

Çocuklardan biri alayla gülüp " senin o boyun bize yetecekmi cüce piç Mehmet abi'ye çekseydin keşke "

 

Akın kaşlarını çatmıştı babası onu dövdüğü için " o adamin adını ağzınıza almayın mikrop kapar ağzınız " dedi.

 

Çocuklardan biri " siktir git buradan cüce " dedi Akın o yaşta bile çok sinirlenip çocukların üstüne yürümeye başladı çünkü çocukların zorbalıklarından bıkmıştı.

 

"Hayırdır cüce sen benimi döveceksin " dedi Çocuklardan biri

 

Arkadan bir ses geldi " o dövemez ama ben döverim " diye bir ses duydu Akın şaşkınlıkla küçük dudaklarını araladı ilkdefa birisi onu savunuyordu.

 

Alparslan Akın'ın yanına gelmişti ama Alparslanin boyu Akın'dan daha uzundu " kim Akın'ı dövecekmiş çıksın karşıma!"

 

Çocuklar korkudan titrerken " kimse " dediler Alparslan zaferle gülümseyip " aferin 2 saniye içerisinde dağılmasını ben sizi dağıtırım " dedi

 

Ve çocuklar hemen kaçmaya başladılar Alparslan Akın'a döndü "merhaba benim adım Alparslan sakın kimseye kendini ezdirme kimselere " dedi

 

Akın "Artık ezdirmeyeceğim "dedi Alparslan elini uzattı ve Akın tuttu ikiside biliyorlardı bu dostlukları ölene kadar sürecekti.

 

Günümüz...

 

Tam karşımızda Akın'in Alparslan dediği adam vardı yanlarında kendimi fazlalık gibi hissettiğim ve abimin bana kısacağı için " ben gideyim " diyip arkamı döndüm abim gerçektende kıskanç birisiydi.

 

İçeriye girdiğimde herkes ayaktaydı tablolara bakıyorlardı düz yer vardı ve duvarlarında tablolar vardı.

 

Tablolara benimde bakasım geldiği için tabloların yanına gittim ve bakınmaya başladım sonradan abimi yanımda buldum

 

"Abi" dedim abime bakarken

 

" gece senin sabahtan beridir neyin var"

 

"hiçbirşeyim" dedim

 

"Bana yalan söyleme sabahtan beridir bir dalgın gibisin " Yere doğru odaklandım annemin dediği kelimele aklıma geldi

 

"Yine daldın "

 

"Fark etmemişim"

 

"Canını sıkacak bir şeymi oldu"

 

"Hayır "diye geçiştirdim

 

"Yine o kadın senin canını sıkacak bir şey yaptı dimi ?" bahsettiği kişi annemizdi

 

"Abi" dedim belli belirsiz "bana sarılırmısın çok ihtiyacım var "

 

Hemen kollarını belime dolayıp beni kendine çekti sanki herkesten herşeyden sakınmak ister gibi ...

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 08.12.2024 22:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Bis_ss. / Kırlangıç / 3
Bis_ss.
Kırlangıç

15 Okunma

6 Oy

0 Takip
7
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...