5. Bölüm

Operasyon

Bis_ss.
vissss

herkes birbiriyle tanışmıştı. hep Polat Gökay'a sataşmıştı Gökay'da baskın bir karakter olduğu için sürekli Polat'ı dövmeye kalkışmış Akın hep araya girip onları ayırmıştı ekipteki herkes yorgun oldukları için erken yatmışlardı

 

bizim evde kalıyorlardı yani 1 günlük çünkü Akın yarın ev ayarlayacaktı operasyon bitene kadar aynı çatı içerisinde yaşayacaktık şalımı omuzlarıma atmış ortak olan terasa çıkmıştım en rahat kafa dinleme yeri burası olabilirdi bir sandalyeye oturup kafamı gökyüzüne kaldırdım

 

iç çekerek herkesi her şeyi düşünmeye başladım Akın'ın gözleri çok tanıdık geliyordu ama nereden kestirdiğimi bilmiyordum. Arkamda hareketlilik duyunca arkama döndüm Akın elini cebine koymuş bana bakıyordu. "Gece vakti ne yapıyorsun burada gece?"

 

dedi benim yanımdaki sandalyeye doğru yürüdü ve sandalyeye oturdu "Hiç uykum gelmiyor" dedim dudaklarını büzüp öyle olsun bakışı attı kafamı yine gökyüzüne doğru kaldırdım aklıma gelen soruyu ona sordum " sence Gece'mi Ay 'sız bir hiç yoksa Ay 'mı Gece' siz bir hiç " dedim

 

başını gökyüzüne doğru kaldırdı " Gece Ay' sız bir hiçtir. Ayda Gece' siz biraz olsun aydınlatmak için her gecenin bir Ay'a ihtiyaca vardır." dedi

 

iç çekerek kaşlarımı kaldırarak ona baktım "güzeldi" dedim bu sözü sevmiştim dudağı usulca yana doğru kıvrıldı "Ee sürekli Gece' yemi bakıcaz sıkıldım ben " dedim aniden bana baktı iç çekerek konuşmaya başladı

 

" ben Gece'ye bakarken hiç sıkılmıyorum sıkılmamda" dedi baskın bir sesle bakışlarım derinleşerek ona bakıyordum çok güzeldi..

 

"anladım" dedim bakışlarımı ondan koparıp etrafa bakınmaya başladım o ise masaya doğru uzanmış yüzünü ellerinin arasına almış bana bakıyordu sanki dokunmaya kıyarmış gibi dünyanın en güzel resmiymişim de

 

Akın ona bakar gibi bana bakıyordu. iç çekerek ayağa kalktım "Ee ben gideyim yarın uzun bir gece olacak biliyorsun bence sende yat uykusuz kalma " dedim ayağa kalkmış tepesinde dikiliyordum.

 

Oda ayağa kalktı boyu uzun olduğu için bu sefer başını kaldırıp bakan ben olmuştum onun göğsüne kadar geliyordum fazla uzundu

 

" senin boyun kaç" dedim

 

birden merak ettiğimde hiç bir zaman ağzımı tutamazdım. dudağı yukarıya doğru kıvrıldı

"1.98"

kaşlarımı kaldırdım "tahmin etmiştim" deyip arkamı dönüp ondan önce yürümeye başladım arkamdan adım sesleri duydum oda arkamdan geliyordu çünkü odalarımız karşı karşıyaydı.

 

sonunda merdivenlerden çıkmaya başladık ve odamın kapısına ulaşıp ona doğru döndüm "iyi geceler Kumral" dedim

 

karşıma geçip tepeden bana baktı "iyi geceler Kumral'ım " dedi sahiplenme eki getirdi göz kırpıştırarak ona baktım hemen toparlanıp ona arkamı dönüp odama girdim

 

ve arkama bakmadan kapıyı kapattım arkamdan sırıtarak baktığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam kapım tıklanınca kaşlarımı çatarak kapıya açtım Akın'dı kaşlarım eski haline dönmüştü "bir şey mi oldu " dedim

 

dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı "yarın olacak adamdan yani benden sakın korkma" dedi sanki ondan korkarsam onun içinde fırtına kopacakmış gibi olacaktı alt tarafı nasıl bir adama dönüşebilir ki diye düşünüp

 

" korkmam " dedim öyle olmasını hayal ediyor gibi bana bakıyordu " sözmü" dedi küçük çocuk gibi herkese sert olan adam konu ben olunca sanki çocuklaşıyordu

 

"söz" dedim gülümseyerek gülümseme derin bir şekilde bakıp sonra gözlerime baktı " o zaman tekrar iyi geceler Kumral'ım " dedi gülümseyerek " tekrar iyi geceler kumral" dedim.

 

arkasına dönüp odasına doğru yürüdü kapısını açıp arkasına dönüp bana son kez bakıp arkasından kapıyı kapattı bende kapımı kapatıp sırtımı duvara doğru yasladım onunda sırtını duvara doğru yasladığını yemin edebilirdim iç çekerek yatağıma geri dönüp kulaklığımı kulağıma taktım . ve telefondan Kumral'ım açtım ve gözlerimi kapatıp uykuya dalmaya başladım

 

*********************************************

 

başımda dikilen Aydan telefonundan ineğin mö sesini açmış kulağıma tutuyordu Mira ise bıkmış bir şekilde Aydan'a bakıyordu Lavinya ise makyaj masamı karıştırıyordu Mira benim uyandığımı gören Aydan sanki şükür eder gibi nefes verip telefonunu benden uzaklaştırıp cebine koymuştu

 

Mira dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı " Neden bir insan inek sesiyle insanları uyandırır ki " dedi Aydan hemen sırıtarak konuşmaya başladı "Polat aklıma geliyor bence Polat'ın o karga sesinde herkes uyanır " dedi az kalsın gülecektim Polat abiyi bir inek gibi görüyordu.

 

kapının açılmasıyla herkes kapıya doğru döndü Zerda gelmişti. "Hanımefendiler hayrınıza kahvaltıya gelmeyi teşvik dermişiniz yoksa ben gelip masayı beyninizde patlatayım 'mı?" soruyu sorarken fazla ciddiydi kendimi tutamayıp güldüm

 

Lavinya hala makyaj malzemelerimi kontrol ederken konuşmaya başladı "Cidden yapar bu arada " dedi sonradan

 

Aydan'da onu onaylayarak başını salladı "yapar " dedi.

 

yataktan kalkıp elbise odama doğru yürüdüm Lavinya'nın aklına bir şey gelmiş olacak ki bana doğru koşar adımlar atıp yanıma geldi

 

"Ay senin giyinme odanda vardır beni oraya götür hemen!" dedi

 

neredeyse bağırarak ona anlamsız bir şekilde bakarken giyinme odama doğru yürüdüm oda arkamdan geliyordu. giyinme odama geldiğimizde hemen "waoww" dedi ve elbiselerimi karıştırmaya başladı bu hareketini yadırgamadan yanından geçtim ve siyah bir mini etek üstüme krem rengi bir kısa kazak giyindim hava yine soğuktu.

 

Lavaboya girip kapıyı kapatıp kilitledim ve kıyafetlerimi giyinmeye başladım mini etek mecbur giyinecektim çünkü kot pantolonlar benlik değildi. kıyafetlerimi giyindim ve önce giyindiğim kıyafetleri kirli sepetine atıp lavabodan çıktım.

 

ve bizim kızlara baktım lavinya bu sefer lacivert fermuarlı bir kazak altına siyah bir keten pantolon giyinmişti. Aydan ise kırmızı ve siyah giyinmişti kırmzı bir crop kazak altına ise sıyah kot pantolon giyinmişti

 

Mira ise lacivert giyinmişti. altına lacivert mini etek üstüne lacivert crop kazak giyinmişti. Zerda ise Beyaz bir etek üstüne krem renkli kazak giyinmişti.

 

birlikte odadan çıkıp aşağıya inmeye başladık. Ben en önden yürüyordum ve hepsi arkamdaydı salon kapısına ulaşıp içeriye girdik herkes bizi bekliyordu koltukta bıkkınlıkla annem nefesini veriyordu

 

Polat abi hemen konuşmaya başladı "kızıl ejderha hani 2 dakikaya geliyordunuz dünde öyle yaptın" dedi Aydan sinirle kaşlarını çatarak "seni öldürürüm bana bulaşma" diyerek ayağını yere vurdu Polat abi ise bu halini zevkle izliyordu

 

"biraz daha sinirlensene daha çekici görünüyorsun" dediki karın boşluğuna Aral abim dirseğini geçirmişti "abi niye herkes bana vuruyor bıktım " diye söylendi annem be babam ayağa kalkıp masaya doğru yürüdüler ve sandalyelere kuruldular.

 

bizde arkalarından ilerledik babamın sağına abim geçmişti onun yanına ise mira annem babamın karşına geçmişti babamın soluna ben geçmiştim benim yanıma Akın Akın'ın yanına Alparslan ve Lavinya geçmişti miranın yanına ise Zerda ve Gökay geçmişti. babam "herkese afiyet olsun1 diyip kahvaltı yemeye başladı arkasından bizde katıldık

 

kahvaltı faslı bittiğinde herkes ayaklanmış koltuklara kurulmuştu Annem bizi dinlemek istemediği için odasına gitmişti. yanımdaki Akın konuşmaya başladı "Planı anlatıyorum " dedi

 

herkes can kulağıyla onu dinliyordu babamda onun konuşmasını bekliyordu. "Öncelikle İlyas sizin şirkete ve diğer sizin olan şeyleri almaya kalkışmıştı bunu Gece engel olmuştu biliyorsunuz ki İlyas para kazanmak için mekanı var sorun şu hiç iç açıcı şeyler yapmıyor çok küçük genç kızları kandırıp kendisine çekiyor bu kızlarda sahipsiz oldukları için hemen İlyas'a inanıyorlarmış.

 

İlyas onları dediğim mekana götürüp erkeklere o çocukları satıyor ve paraları kendine alıyor şerefsiz can sıkıcı olan şey ise bunu yıllardır yapması ve kimsenin fark etmemesi İlyas kendini zeki sanıyor ama benimle henüz tam anlamıyla tanışmadı o kızların göz yaşlarında onu boğucağım."

 

" Lavinya sen ve Alparslan oradaki korumaları yok edeceksiniz Aydan ve Polat siz İlyas'ın arabasına yerleştirdiğim konumdan onu takip edeceksiniz bir sıkıntı olduğunda

hemen silahlarla davranacaksınız Mira ve Aral sizde orada hazır orda bekliceksiniz

 

size işaret verdiğimde orayı basıp kadınları oradan uzaklaştıracaksınız Zerda ve Gökay siz olay anını izleyip terslik olduğunda bize haber vereceksiniz ben ve Gece İlyas'ın peşinde olacağız Aydan ve Polat siz hep bize bilgi vereceksiniz." dedi derin nefes alarak Herkesin yüzünde ciddi bir surat ifadesi vardı.

 

herkes bir ağızdan tamam dedi "Bu işte sonuna kadar benimlesiniz" dedi herkes kararlılıkla başını salladı Akın bana dönüp

 

"benimle misin?" diye sordu hiç düşünmeden "seninleyim" dedim ona bakarak Akın sanki dediklerimle daha güçlü hissetmişti.

 

Abime baktığımda ise "ya sabır" diye mırıldanıyordu abim kıskanç değil ultra kıskançtı.Polat abi Aral abime dönüp sırıtarak konuşmaa başladı

 

"Bir sıkntım var Aral?" dedi Aral abi ise " 2 saniye içerinde susmazsan çok büyük sıkıntlar olacak Polat" dedi. Polat abi Aral abiyi hiç takmayıp başını kaldırıp bilmiş bir ifadeyle konuştu

 

"Sizede acıyorum" dedi Gökay kaşlarını kaldırarak Polat abiye baktı " niye acıyormuşsun bize " dedi " "mahkeme duvarı gibi suratınız var ben olmasam acaba ne yapacaksınız evin neşesi benim bir kere biliyorum doğa üstü bir varlığım lütfn beni övmeyi yada övün hak ediyorum " diyip sırıttı

 

Gökay arkasındakı yastığı çevik bir hareketle Polat abinin suratına fırlattı " seni bir sikerim görürsün övünmeyi" dedi Polat abi ise yüzünü buruşturarak Gökay'a baktı

 

" Maaleef beni kaybettin tipim değisin benim tipim" gülümseyerek onu izleyen Aydan'a baktı benim tipim Kızıl ejderhalar " dedi Aydan ise birden ciddileşip Polat abinin kafasına vurdu " höst ulan inek "dedi

 

Polat abi ise hüsrana uğramış gibi elini kalbine koydu"Vur kalbime hançeri,yüreğim parçalansın fazla derine inme çünkü orada sen varsın" dedi

 

Çapkca Aydan'a göz kırptı ve ayağıya kalkt çünkü biliyordu Aydan onu parçalacaktı Gökay hemen knuşmaya başladı " parçala onu" dedi sırıtarak Polat abi ve Aydan masayı tuluyorlardı.

 

"Esmerim ayıp oluyor ama hani benimle bir gece geçirektin?"

 

Bunu duyan Zerda hışımla ayağıya kalktı "bu doğrumu Göökay!" dedi bağırarak Aydan ve Polat durmuştu. Gökay hemen ayağıya kalktı " Yemin ederi iftira atıyor güzelim ben asa öy bir şey demedim dememde senden başkaını görürsem bu gözler kör olsun" dedi

 

hemen Polat abi sesli bur kakaha attı " biraz daha zorlarsa kalbine inecek " diye mırıldandı ve hemen ekledi elini kalbine koyup "birde namusuma iftira atmazmı ben bayılacam galiba"

 

Polat abinin dediklerinden sonra Gökay ayağıya fırlayıp Polat abinin peşinden koştu Polat abi Gökay ' ı görünce hemen dışarıya çıktı Gökay'da peşinden koştu herkes gülerek ayaklandı

 

Akın ise sinirlenip koltuktan kalkmadı bahçeye doğru koştuk Polat abi koskocaman yuvarlak alanda koşuyordu ve Gökay ise peşinden koşuyordu Gökay bir ağız dolu küfür ederken Polat abi sadece canını düşünerek koşmaya başladı

 

Gökay Polat abiyi kovalarken Akın araya girmiş Gökay'ı sakinleştirip içeriye götürnüştü sonunda yine herkes salonda oturuyorduk Polat abi yine soluğu Aydan'ın yanında almıştı. "1 Saat'e çıkıcağız hazırsınız dimi " dedi Akın Polat abi yerinde dikleşip konuşmaya başladı

 

"kim kimin arabasında gidecek " dedi

 

Akın Polat abiye dönüp "Az önce dedim kim kiminle iş birliği yapacak Polat" dedi bıkkınca Polat abi sırıtarak " ben ve Kızıl ejderha v-" Akın hemen sözünü kesti

 

" yeterli " dedi

 

" Herkes kiminle gideceğini biliyor hanımlar siz en şık elbisenizi giyiğinin çünkü özel bir yere gidicez dikkat çekmemeniz lazım " bana doğru döndü " Gece senin giyineceğin kıyafeti odana bıraktırdım " dedi Aral abi hızla Akın'a cevap verdi

 

"Neden sen karar veriyorsun benim kardeşimin giyeceği kıyafete?" dedi

 

Alparslan sırıtarak öne doğru eğildi " niye esmer bomba yoksa kardeşini kıskanıyor musun" dedi Aral abim ona tersçe bakıp "sen sus sarı civciv" dedi Alparslan kaşlarını çatarak

 

abime baktı " sarı civciv'mi takıldığım kızlar duysa varya " dedi yanındaki lavinya konuşmaya başladı " hangi kızlar o kadar çok kızla konuşuyorsun ki bence adlarını unutmuşsundur" dedi

 

Alparslan saçlarını düzeltip bilmiş bir ifadeyle Lavinya'ya baktı "yani kadınlarda haklı tabii benim bu cazibeme kim karşı koysun ki yoksa sen benimi kıskandın sarı bomba " dedi

 

herkes birbirine takma ad takıyordu bu gidişle herkes kendi adını unutacaktı "niye seni kıskanayım Alparslan Allah için ya benden uzaklaş " Lavinya Alparslan'ın yanında oturuyordu Lavinya ondan uzaklaşacakken Alparslan daha çok yanına geldi.

 

"beni yazan bir yazar olsaydı o bile benim cazibemi kıskanırdı ve kızlarla konuştuğum için kıskanırdı bence " dedi Alparslan

 

Laviya sinirle nefes alırken diğerlerine baktık Polat Aydan'a yapışmaya çalışıyordu ve sürekli kafasına tokat yiyip duruyordu.

 

Gökay ve Zerda ise yanyana oturuyorlardı ama Zerda ona bakmıyordu az önce Polat'ın dediklerine sinirlenmişti.

 

Gökay tam Zerda'ya yanaşacakken Zerda omzuna bir yumruk attı ve Gökay inleyerek omuzunu tuttu. Aral abim ve Mira ise Aral abim Mirayla konuşmaya çalışıyordu ama Mira yüz vermiyordu.

 

Ayağıya kalktım birden herkes bana bakmaya başladı " ben hazırlanmaya gidiyorum" dedim ardından kızlarda ayağa kalktılar ve odalarına dağılmaya başladılar büyük ihtimalle onlarda hazırlanacaktı arkamı dönüp salondan çıktım ve merivenlere doğru yürüdüm

 

merdivenleri çıkıp odama ulaştım. kapıyı açar açmaz tam karşımda yatağımın üstünde kırmızı bir elbise vardı koşar adımlarla elbiseye doğru yürüdüm ve elbiseyi elime aldım tam anlamıyla mükemmeldi.

 

giyinme odama girip elbiseyi giyinmeye başladım ve elbiseyi giyince kendime baktım. elbise uzundu ama diz üstüne kadar yırtmaç uzanıyordu askıları vardı beli taşlarla donanmıştı sırt dekolteliydi sırtımdaki Ay'lı dövme ortaya çıkmıştı bileğime ise solmuş bir gül dövmem vardı elbise vücuduma tam oturmuştu

 

Kumral saçlarım her zamanki gibi dolgun, parlak ve dalgalıydı. makyaj masama geçip makyajımı yapmaya başladım. son olarak dudağıma koyu kırmızı ruj sürdüm.

 

siyah ama altı kırmızı olan sivri topuklularımı giyindim. hazırdım boy aynasından son kes kendime bakıp telefonumu ve çantamı alıp odadan çıktım tam karşımda

 

Akın'ın odası olduğu için oda kapıyı açıp çıkmıştı ve karşı karşıya gelmiştik siyah bir gömlek ve üstüne siyah bir ceket giyinmişti siyah keten pantolon giyinmişti. tam anlamıyla mükemmeldi.

 

Beğeni gözleriyle beni süzdü en son yüzüme baktığında ise odak noktası koyu kırmızı ruj sürdüğüm dudaklarım olmuştu haddinden fazla dudaklarıma bakıyordu.

 

boğazımı temizleyerek ona baktım bakışlarını dudaklarımdan koparıp gözlerime baktı. "haddinden fazla güzelsin" dedi iç çekerek bakışlarımı kaçırdım kolunu bana uzatarak " bu güzel hanımefendi benim gibi yakışıklı bir adama eşlik eder mi" dedi

 

koluna girip "olur" dedim. dudağının kenarın yana doğru kıvrıldı birlikte yürüyerek merdivenlere ulaştık ve merdivenlerden inmeye başladık herkes toplanmış bizi bekliyorlardı herkesin bakışları birden ikimizi buldu.

 

Abim kaşlarını çatarak bana bakıyordu hemen konuşmaya başladı "niye kol kolasınız siz " dedi sinirle Mira birden konuşmaya başladı

 

" Karışma şu kıza sana ne babası kızmıyor daha sen niye karışıyorsun" dedi

 

Abim kaşlarını daha çok çattı " ne demek sana ne o benim kardeşim ben kıskanç bir Abiyim kızım sen anlamazsın" dedi Mira göz devirerek bize baktı sonunda onların yanına yaklaşmıştık.

 

"Kızıl ejderha sende bana eşlik eder misin" dedi çapkın bir şekilde göz kırparak Polat abi Aydan gülümseyerek ona yaklaştı Polat abi zafer kazanmış gibi gülümsedi fakat karnına yediği dizle öne doğru eğilip öksürmeye başladı .

 

Aydan simsiyaha giyinmişti oldukça şıktı kırmızı saçlarını geriye atarak "Geri zekâlı " diye bağırıp arkasına döndü ve arkasına dönüp çıkış kapısına doğru ilerledi Polat abi hemen toparlanıp Aydan'ın peşinden koştu yanına gidip birlikte yürümeye başladılar.

 

Zerda ve Gökay arkalarından yürümeye başladılar Zerda Gökay'ın koluna girmişti oda sim siyah giyinmişti dalgalı saçları arkadan çok güzel gözüküyordu Gökay'da siyah giyinmişti Alparslan yan gözle Lavinya'ya baktı Lavinya üstündeki bakışlardan habersiz önden yürüdü

 

Lavinya kırmızı giyinmişti Sarı saçları düm düzdü Alparslan'da siyah giyinmişti Aral abim ve Mirada siyah giyinmişlerdi Alparslan derin nefes vererek Lavinya'nın arkasından yürüdü

 

Aral abim Mira 'ya bakıp kolunu gözleriyle gösterdi Mira birden düşünmeye başladı aklına bir şey gelmiş olacak ki " istemez" deyip önden yürümeye başladı Aral abimde onun arkasından yürüdü babam çoktan herkesten önce çıkmıştı.bizde birlikte onlaın arkasından yürüdük.

 

herkes arabalara binmişti. bende am arabanın kapısını açacakken Akın beni durdurdu ve kendisi kapıyı açıp benim arabayya binmemi bekledi. Arabaya bindiğimde arkamdan kapıyı kapattı arabanın etrafında dolanıp kendi kapısını açtı

 

ve bindi arabayı çalıştııp kendi camını açtı yine ifadesizdi. gazı kökeyip herkesten önce arabayı sürmeye başladı arkamızdan ekipteki'ler geliyorlardı herkesin araba'sı siyahtı.

 

yaklaşık 1 .30 saat sonra varmıştık. Akın arabadan inip araba çevresinde dolanıp kapımı açtı ve elini öne doğru uzattı elini tutup ayağa kalktım bizim arkamızdan ekip gelmişti ve hepsi dışarıya çıktı Akın kulağıma doğru eğilerek konuştun

 

" Sakın benim yanımdan ayrılma " dedi 2 adımla bana yaklaşıp sahiplenircesine belimi kavrayıp benimle birlikte yürümeye başladı.burası çok büyük bir malikaneye benziyordu hem şık bir o kadarda ürkütücü

 

sip siyah duvarları vardı kırmızı halının üstünde yürümeye başladık bir sürü magazinciler buradaydı bizi görünce herkes bizi çekmeye başladı kimseyle göz teması kurmayıp yürümeye başladık.

 

içeriye girdiğimizde birden fazla yapılı korumalar vardı 2 tane kapıda diğerleri her yerdelerdi bir tane adam önümüzü kesti Akından biraz kısaydı yüzü ifadesizdi " adınızı söyleyin" dedi

 

elinde liste vardı Akın'ın belimdeki tutuşları daha sıkı tutuşa geçti sanki bu kadın benim demek ister gibi. "Akın ve Gece " dedi adam gözleriyle listeyi taradı ve başını aşağı yukarıya doğru sallayıp önümüzden çekildi bizden sonra Aydan ve Polat geldi adama adlarını söylediler ve geçtiler ekipteki herkesin kulağında kulaklık vardı.

 

Akın önceden Aydan ve Polat'a nerede oturacaklarını söylemişti onlarda ortalarda bir yere oturdular çünkü İlyas'ın oturacağı yerin 2 masa arkasındalardı kolaylıkla onu gözlemleyebilir takip edebilirlerdi Aral abi, Mira, Zerda, Gökay onlar gelmicelerdir

 

Polat ve Aydan İlyas'ın çıktığı zaman peşinden gideceklerdi yerlerini öğrenip onları çağıracaklardı ben ve Akın ise İlyas'ın en sağlam adamlarını etkisiz hale getirecektik Alparslan ve Lavinya orada tutsak tuttuğu kadınları kurtaracaklardı

 

Akın ve ben birlikte bir sandalyeye oturduk Akın tam karşıma geçmişti ben ise etrafa göz gezdiriyordum herkes gelip masalara kurulmaya başlamışlardı kulaklığımızdan bir ses geidi Gökay'ın sesiydi

 

"hala etrafı gözlüyoruz İlyas geldi ama bir dolu adamla bir görseniz yanındaki o şerefsiz Ali'de yanında en büyük suç ortağı onun " dedi ve İlyas mekana girdi etrafında 5 tane heybetli adamlar vardı yanında ise İlyas'tan biraz kısa olan adam yani Ali oradaydı.

 

İlyas sarışın bir adamdı ön saçları yoktu mavi gözleri fazla korkutucu gözüküyordu o mekana geldiğinde herkes ona bakmaya başladı kimseye bakmadan sadece bana bakarak yürümeye başladı büyük ihtimalle benim burada ne işim olduğunu sorguluyordu.

 

sonunda masasına kurulmuştu Polat ve Aydan gözlerini kırpmadan İlyas'a bakıyorlardı. resim sergisiydi burası birden Ali sahneye doğru yürüdü ve mikrofonu aldı

 

" selam herkese öncelikle hoş geldiniz size bildirmek isterim ki buradaki herkes bana düşman kalbim kırılıyor ama atlatacağım" dedi alayla gülerken Alparslan'ın sesi geldi "senin bir taraflarını sikmekten kırı cam oruspu çocuğu " dedi

 

mikrofonu geri yerine koyup kendi yerine doğru yürümeye başladı. ve tekrar yerine kuruldu herkesin ondan nefret etmesi bu çok heyecanlandırıyordu. bir garson yanımıza gelip

 

içkileri masamıza koydu tabii içmeyeceğiz çünkü İlyas bir şeyler katmış olabilirdi. "sakın bir şey içme " dedi Akın öne eğilerek "tabiki içmeyeceğim aklımı kaçırmadım ben " dedim

 

Polat abinin sesi geldi "bu şerefsiz ne zaman çıkıcak sıkıldım" dedi Aydan cevap verdi " daha yeni geldi gerizekalı nasıl gitsin" dedi "öf ya hadi hemen bu adamın belasını sikelim ya aşıma ağrılar girdi sizin yüzünüzden "

 

dedi Aral abi konuşmaya başladı " ulan bizin ne suçumuz var amına koyayim adam kalkmıyor zaten kendimi zor tutuyorum Polat birde sen üstüme gelme ciddiyim Polat seni evrenden sonsuza kadar silerim dedi "

 

"Haklısın bu evren beni hak etmiyor " dedi herkesin sabırla nefes almasının sesini duydum.

 

yaklaşık 1 saat sonra İlyas ayağa kalkmaya başladı. onun arkasından 2 tane adam ve Ali kalktı Ali İlyas'a bir şeyler söyleyip lavabo yerine doğru yürüdü Akın!a dönüp konuşmaya başladım " Ali bende " dedim

 

Akın kaşlarını çatarak " sakın" dedi ben ise arkama dönüp Ali'nin olduğu yere doğru yürümeye başladım ve konuşmaya başladım " eğer arkamdan gelirsen plan mahvolur sakın peşimden gelme bana 5 dakika zaman ver " dedim

 

sonunda lavaboya gelmiştim Ali elini yıkıyordu aynaya odaklandığında beni gördü " ahh Ali kimse sana korumasız lavaboya bile gidilemeyeceğini öğretmedi' mi" dedim Ali arkasına dönüp bana baktı

 

"Ben kadınlardan korkmam senin gibi bir piç kuruşumu beni öldürecek ?" dedi alayla

 

" neden böyle konuşuyorsun ama ölmeden önce göreceğin yüz kadın yüzü bence bununla bir şeref duymalısın"

 

" Ben kadınlardan şeref duymam ancak tiksinirim "

 

2 adımla yanına gelip alayla güldüm ondan önce davranıp suratına öyle bir yumruk attım ki kırılma sesi geldi Ali dişlerinin arasından nefes verirken yüzünü kaldırıp bana baktı tam bana hamle yapacakken kolunu tutup ters çevirdim ve dizimi kullanarak koluna vurdum kolundan

 

kırılma sesi gelmişti acıyla haykırdı ama Müzik sesi geldiği için kimse bizi duyamazdı. erkekliğine tekme attım ve dizlerinin üzerine doğru düştü çantamdan telefonumu çıkartıp bu halini fotoğraf çektim .yüzüne de gelişi güzel bir

 

tekme atmıştım sırt üstü düştü üzerine eğilerek konuştum " kadınları nerede tutuyorsunuz İlyas'la " dedim konuşmuyordu kırılmış koluna baskı uyguladım acıdan ağlamaya başladı "tamam söyleyeceğim" dedi acıdan kısılmış sesiyle.

 

" bizim ALİILmekan var orada tutuyoruz " dedi kulaklığımdan Aral abimin " aferin kızıma" dediği sesi geldi ayaklanma sesleri geldi büyük ihtimalle Aydan ve Polat abi dediği

 

yere doğru gidiyorlardı " Gökay ve Zerda siz gelip adamı buradan kaldırın bizim depoya götürün " dedi Akın Gökay hemen " tamam" dedi. Lavabodan çıkıp Akın'ın yanına gittim " çabuk çıkalım" dedim

 

"Kumral'ım çok iyiydin"

 

gülümsedim ona koluna girdim ve yürümeye başladık. sonunda mekandan çıktık ve arabaya bindilk Akın yine benim kapımı açıp etraftan dolanmıştı ve kendi kapısını

 

açıp içeriye girdi. Arabayı çalıştırıp camını açtı gözlerini kapatıp başını hafif sağa sonra sola döndürdü ve gözlerini açtı şimdi gözleri bir yemini bulmuş Aslandan farkı yoktu.

 

Lavinya konuşmaya başladı " biz şimdi nişan alıyoruz Mirayla" Akın sinsi bir şekilde sırıttı " Analarını sikin " dedi ve saniyesinde silahlar patlama sesi geldi kulaklıktan

 

Akın gaza daha çok bastı. ve silah sesleri daha çoğalmaya başladı kulaklıktan Gökay'ın sesi geldi " Ali'yi aldık depoya götürüyoruz" dedi ardından Aydan'ın sesi geldi " bizde İlyas'ı takip ediyoruz yanında sadece 2 tane adam var kolay olacak" dedi

 

sonunda gelmiştik silah sesleri kesilmişti ardından Mira'nın sesi geldi " adamlar öldü şimdi devreye Akın, Alparslan, Aral ve Gece giriyor kadınları kurtarın Zerda ve Gökay Aydan ve Polat'ın yanına gidiyorlar" dedi

 

silahlarımızı bagajdan alıp koşar adımlarla içeriye girdi Abim ve Alparslan arkamızdan geliyorlardı içeriye girdiğimizde 2 katli bir binaydi burası ben ve Akın yukarı Abim ve Alparslan aşağıya bakıyorlardı burada 10 dan fazla oda vardı ben odalara önce girip kadınları çıkaracaktım

 

Akın'ı görseler korkabilirlerdi bir tane odaya girdiğimde 2 tane kadın şık kıyafetlerle yatakta uyuya kalmışlardı hemen onların yanına gidip uyandırmaya çalıştım bir tane kadın çığlık atarak kalktı diğerinde ayni şekilde elimi kaldırıp onları sakinleştirmeye çalıştım " sakin olun sizi kurtarmaya geldim " dedim

 

" bizim buradan kurtulmamız imkânsız " dedi bir tane kadın

 

" imkânsız denen bir şey yoktur onu imkan dahiline getirecek olan sizsiniz"

 

kadın korkuyla beni süzdü 2 'sinede elimi uzattım bana güvenin sizi kurtarıcam daha 20 yaşındasınız önünüzde kocaman bir hayat var elimi tutun ve size yardım etmemi sağlayın lütfen arkadaşlarınıza söyleyin hepimiz birlikte buradan çıkalım kadının dostu yine kadındır "

 

dedim 2 kadında bir birlerine bakıp ardından ellerime baktilar birisi bir elimi diğeri diğer elimi tuttu ve ayağıya kalktılar "tamam ben hemen diğerlerine söylüyorum" dedi umutla bana bakarken diğerinin elini tuttum ve odadan dışarıya çıktık Akın bizi bekliyordu.

 

odadan çıktığımızda Akın kadına baktı kadın sarışın birisiydi Akın donuk gözlerle kızın sarı dalgalı saçlarına baktı kız 20 yaşında birisiydi. gözleri bir şey hatırlamış gibi pusulanmıştı. birden arkasına dönüp " ben aşağıda bekliyorum" dedi

 

ve arkasına bile bakmadan yürüdü onun ardından 5 tane kız daha gelmişti diğer kadında geldiğinde " gidelim" dedim hepsinin yüzünde umutlu bir ifade vardı tam yürüyecekken arkamızdan bir ses duydum

 

" nereye küçük eskortlar " dedi bir kadın kadına doğru döndüğümde esmer zayıf bir kadın sinirle bize bakıyordu şimdi taşlar yerine oturmuştu kadınları adamlara bu kadın ayarlıyordu. arkamı dönüp kızlara doğru konuştum " siz beni aşağıda bekleyin" dedim hepsi sözüme itaat ederek aşağıya indiler

 

kadına döndüm " Onlar benimle gelecekler " dedim kadın alayla gülerek " onları kimse götüremez " dedi

 

" ya sende kadın değilmisin niye böyle işler yapıyorsun "

 

" Para için yapıyorum " dedi tam kolumu tutacakken kolunu yakalayıp ters döndürdüm kadın acıdan inledi "bende iyilik için yapıyorum" diyip kadının suratına öyle bir tokat attım ki kadın şiddetin yüzünden yere düştü kadına vurmamın sesi koridorda yankılandı. kadın saçlarının arasından

 

bana baktı daha fazla vakit kaybetmeden arkamı dönüp oradan uzaklaştım. koşar adımlarla aşağıya indim Polat abi ve Aral abim koruma getirmişlerdi kadınları arabaya bindirip otele götüreceklerdi biz ev ayarlayana kadar. Aydan ve Polat'ın yanına da koruma götürmüşlerdi vakit kaybetmeyip arabaya bindim ve Akın arabayı sürmeye başladı ona baktığımda gözleri bir şahinden farkı yoktu.

 

arabada hiç konuşmadık depoya geldiğimizde ise vakit kaybetmeyip hemen kendimizi dışarıya atıp depoya doğru yürüdük.

 

Alparslan ve Aral abimde arkamızdan geliyorlardı kapımı hemen açıp kendimi dışarıya attım kulaklıktan Aydan'ın sesi geldi " İlyas işi tamam geliyoruz 10 dakikaya oradayız" dedi dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı.

 

deponun içine girdiğimizde Ali sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyordu. 2 yanında ise bir yanında Zerda diğer yanında Gökay vardı. Akın alkışlayarak Ali'nin yanına gitti

 

" Ali yüzünün hali ne kim yaptı bunu sana " dedi yapay bir şaşkınlıkla masanın üzerinde sivri siyah bir bıçağı kavradı ve parmaklarının arasında oynadı sanki kelebekmiş gibi.

 

"seni öldürme şerefine dahil olurdum ama İlyas'ı bekliyoruz bak yalnız ölmeyeceksin" dedi Akın korkutucu bir şekilde sırıtırken bu yüzünü ilk defa görüyordum çok korkutucu görünüyordu.

 

içeriye Aydan Polat abi ve İlyas girdi İlyas kaçmasın diye iki kolundan tutmuşlardı İlyas girer girmez bana baktı dişlerini sıktığı için çenesi kasılmıştı Aydan ve Polat abi İlyas'ı bir sandalyeye oturttular Zerda konuşmaya başladı

 

" başlayalım şimdi " dedi sabırsızlıkla ardından Lavinya ve Mira içeriye girdiler yüzlerinde bir sırıtma vardı. "ekip tamamlandığına göre başlayalım" dedi Akın ardından İlyas bana bakarak" oruspu çocukları babanızdan bir farkınız yok " dedi

 

adete haykırarak Akın ona öyle bir baktı ki susmak zorunda kaldı Akın elindeki bıçağı çevik bir hareketle ilyasa doğru fırlattı İlyas'ın kolları sandalyeye bağlı olduğu için serçe parmağının içinden geçmişti

 

İlyas öyle bir haykırdı ki abimin kolunu tuttum korkudan Akın 2 adımla İlyas'ın yanına gitti bıçağı kavrayıp çevirdi İlyas'ın parmaklarından oluk oluk kanlar gelmeye başladı acıdan gözleri doldu. "Yapma" diye haykırdı. Akın çevik bir hareketle bıçağı İlyas'ın parmağından çekti. ve boğazına yasladı

 

" az önce dediklerini bir kere daha söylesene İlyas " dedi tehlikeli bir tınıyla. Ali şaşkınlıkla olayları izliyordu korkudan adete titriyordu İlyas zorlukla konuşmaya başladı " bir şey demedim " dedi korkuyla. Akın korkutucu bir şekilde sırıtmaya başladı "Bende öyle düşünmüştüm" dedi.

 

boynunu iki yana eğip kıtlattı. "Konuş o kadınlardan ne istedin ve Gecenin babasına yapacak ne planın var " dedi tehlikeli bir şekilde Gökay Akın'ın yanına gitti " hadi İlyas konuş ki ölümün acısız olsun " dedi. sırıtarak Polat abi dudaklarını büzerek Gökay'ı süzdü " adamım beni etkilemek için güzel bir hamleydi" dedi kimse Polat abiyi takmadan İlyas'a baktılar.

 

İlyas dizleri titrerken konuşmaya başladı " söyleyemem " dedi Akın ve Aral abim bu cevabı alacaklarını biliyorlarmış gibi sırıttı ardından Alparslan konuşmaya başladı " evet bizde bu cevabı alacağımızı biliyorduk birden masanın üzerindeki bilgisayarı açıp Aral abime verdi Aral abim sırıtarak bilgisayar'ı gösterdi

 

USB bellekten kamera kaydı açtı " görüyor musun İlyas burası senin en güvendiğin en sağlam adamlarının kaldığı yer " dedi tehlikeli bir sesle " biz ne yapıcaz biliyor musun orayı ateşler altında bırakacağız " dedi İlyas çırpınarak" olmaz "diye bağırdı

 

" Tamam söyleyeceğim kadınları satıyorum o adamlara büyük bir miktarda para kazanıp banka hesabıma yatırıyorum biliyorsunuzdur zaten " dedi acıyla inleyerek" Sinan'ın kartını alıp o paraları oraya yatırıp kimden olduklarını yazacaktım çünkü o adamların hepsi Sinan'ın bu işleri ayarladığını biliyor paraları kartına geçirip polise haber verecektim

 

tutuklandığında ise hapishanede adam tutup onu öldürecektim" dedi tek nefeste onun derdi ise kanayan serçe parmağıydı. "Babamla ne dersin var senin " dedim birden o ise hala kanayan parmağına bakarken cevap verdi " baban'ı annen benimle aldatıyor ve hiçbirinizin ruhu bile duymadı " dedi birden sanki orada zaman durmuştu

 

"resim sergisindeyken bana yalvarmaya gelmişti birlikte olalım diye ama ben kabul etmedim "dedi

 

abime baktığımda boynundaki damarlar sinirden şişmişti gözlerini dahi kıpırdatmadan İlyas'a bakıyordu bilgisayarı Alparslana verip koşar adımlarla ilyas' ın yanına gitti ve yumruk attı İlyas yumruğun şiddetinden yana düştü tam abimin yanına gidecekken

 

Akın belimden yakaladı " bırak hıncını alsın " dedi abime baktığımda İlyas'a bir şeyler söyleyip yüzünde yumrukları patlatıyordu Lavinya birden telefonunu alıp selfie çekindi ben abime korkuyla bakarken

 

Akın belimden kavramıştı Polat Aydan'ın omzunun üstüne kolunu koymuştu Alparslan elindeki bilgisayarla sırıtarak Aral abime bakıyordu İlyas'a vurduğu içim içinin yağları eriyordu.

 

lavinya ve Mira yanyana durmuştu Mira ekrana poz veriyordu Gökay ve Zerda ise sırıtarak ekrana bakıyorlardı. "yeter bu kadar " dedim Akın'a derin nefes alarak bei bıraktı ve

 

Aral abimin yanına gitti İlyas'ın üzerinden kaldırmaya başladı abimin gözleri öyle bir dönmüştü ki Akın bile onu kaldıramıyordu Akın'ın yanına Gökay gitti ve birlikte Abimi kaldırdılar.

 

Ali birden konuşmaya başladı " Eğer kadınları kurtarmak istiyorsanız birinizin ringe çıkması lazım" dedi birden " Kadınlar' da en çok söz sahini olan adam boksör maça girin ve adamla savaşıp kadınları alın kadınları şimdi almış olabilirsiniz ama o adam asla kadınların

 

peşini bırakmayacak " dedi anında herkesin bakışları Gökay'a döndü Gökay bakışları üzerinde hissederken " olmaz ben yapamam " dedi sanki eskiden bir olay olmuşta o yüzden boksörlükten çıkmıştı.

 

Zerda Gökay'ın elini kavrayıp konuşmaya başladı " yaparsın Gökay'ım o kadınlar için yaparsın " dedi " olmaz yavrum yine kaybederim ben olmaz" dedi "Gökay o zaman haksızlık yaptılar neden görmüyorsun lütfen çık o ringe" dedi

 

Akın " yaparsın sen kardeşim boksörlüğü bırakmana durduramadık ama bunu yap " dedi herkes birden yaparsın dediler Gökay'a gaz vermeye başladılar . İlyas'ı sandalyeyi tekrar eski haline getirmişlerdi İlyas acıdan bayılmıştı Ali'nin yüzü ise benim yumruklarım sayesinde şişmişti. Ali konuşmaya başladı

 

" bugün gece 1 'de başlayacak saat şuan 11 2 saatiniz var " dedi "adam İstanbul'da yaşıyor ama nerede kaldığı bilinmiyor " dedi Aral abim " ondan önce " dedi ve kameraları açtı İlyas'ın adamlarının kaldığı yeri gösterdi " izleyin " dedi ve elindeki tuşa bastığı an evin çatısı uçtu ve birden her yer yanmaya başladı ıssız bir yer olduğu için bomba koymuşlardı ardından Polat abi telefonundan bir numara çevirip kulağına koydu " ormanın çıkışında büyük bir yangın oldu çabuk yetişmezseniz her yer yanacak " dedi ve telefonunu cebine koydu " Çevreyi koruyalım değil' mi?" dedi

 

herkes dik dik Polat abiye baktı Akın aliye bakıp konuştu "Öleceksin ama şimdi değil her gün öleceksiniz" dedi tehlikeli bir sesle belindeki silahı çıkarıp Ali'ye doğrulttu ve 2 bacağına da ateşledi Ali acıdan neredeyse haykırdı. Kafası öne düştü acıdan bayılmıştı.

 

"Gökay o ringe çıkacaksın herkes arabalara geçsin son işimiz kaldı o piçi yere serdikten sonra bitiyor o küçük yaştaki kızlar için bunları yapmaya mecburuz." dedi silahını beline geri takti deponun çıkışında bir sürü koruma vardı İlyas ve Ali'nin kaçması imkansızdı.

 

Akın elimi kavrayıp yürümeye başladı ve benide kendisiyle arabaya doğru yürüttü. diğerleri' de arkamızdan gelmeye başladı. arkamızdan Polat abinin sesini duydum " dedim

 

" sen bu işi başarırsın sana güveniyorum şu kaslara bak hele adam senin kaslarını görünce bayılır herhalde " dedi ve hemen ekledi " fark ettiysen sahiplenme eki getirdim Zerda haberin olsun " dedi

 

Büyük ihtimalle Zerda Polat abinin kolunu cimciklemişti " o nasıl tırnak kızım sen hiç kestirmiyor musun tırnaklarını" dedi acıyla "tırnaklarımı senin gözüne sokarım sesini kes " dedi bağırarak

 

Zerda Polat abi ise hemen sustu. Yanımıza Aral abim geldi ve Akın'ın elimi kavrayan elini çekti tam ortamızdaydı şimdi kolunu omzuma dolayarak beni Akın'ın yanından uzaklaştırıp tip bir şekilde Akın'a baktı. Akın kaşlarını çatarak abime baktı serin nefes aldı sabır dilemek istiyormuş gibi.

 

Arabaya yaklaştığımızda Akın kolumu kavrayıp beni abimden uzaklaştırdı ve elimi kavrayıp arabaya doğru yürüttü abim tam Akın'a doğru yürüyecekken Polat abi ve Alparslan kolundan yakalayıp arkasına döndürdüler ve kendi arabasına doğru yürüttüler.

 

Akın benim arabaya binmemi bekledi ve ben arabaya binince kapıyı kapattı arabanın etrafından dolanıp kendi kapısını açıp arabaya bindi ve kapıyı kapattı arabayı çalıştırıp gaza bastı " Akın biz bu kıyafetlerle nereye gidiyoruz " dedim ona bakarken

 

" kıyafetleri değiştirirsek yetişemeyiz" dedi tek nefeste derin nefes alıp tam camı açacakken " Açma kıyafetin zaten çok açık hava fazla soğuk hasta olursun" dedi bana bakarken nefesim kesildi nu kargaşada bile beni düşünüyordu hızlanan kalbim yüzünden nefes alış verişim hızlanmıştı kendimi sakin tutmaya çalışırken " şimdi açayım üşüdüğümde kapatırım " dedim

 

Dudakları yana doğru kıvrılırken önüne bakıyordu adi herif heyecanlandığımı fark etmişti fazla soğuk olduğu için hemen camı kapattım "fazla soğukmuş " dedim kolumu göğsümde birleştirirken

 

" çok soğuksa seni sevgimle ısıtayım gece " dedi gözlerimin içine bakarken ve orada sanki zaman durdu kaskatı kesilip ona bakıyordum oda arabayı sürmeyi yavaşlatmıştı gözlerimin içine derin bir ifadeyle bakıyordu.

 

Tam bir şey diyecekken arkamızdan bir korna sesi geldi korna çalan araba yanımıza geldi kornayı çalan kişi Polat abiydi camını açıp bağırmaya başladı " burada romantik film çekmiyoruz maalesef kazanmamız ve yetişmemiz gereken bir yarışma var " dedi alayla

 

Akın ağzının içinden mırıldanmaya başladı " ulan Polat senin gelmişini geçmişini" dedi ve gaza basmaya başladı herkesi arkamızda bırakmıştık. kendimi tutamayıp gülmeye başladım gülümsememi izleyince yüz hatları

 

yumuşadı önüne bakarken " şöyle gülme " diye mırıldandı. boğazımı temizleyip camdan dışarıya baktım gece vaktiydi. Akın şarkı açmıştı şarkının adı ise sokak lambasıydı

 

sabah kalktım birden

başım dönüyor nasıl

Geceden kalmayım

Sanki dünyam bir fasıl

 

diyordu şarkıda derin nefes alarak yola odaklandım yağmur yağıyordu. yağmur taneleri şiddetle cama çarpıyordu.

 

Bu aşkın adresi, bir çıkmaz sokak

Bir çöp arabası, peşinde çocuklar

Yorgun anılardan , aşıklar çıkmazı

İçinde ben yandım, bir sokak lambası

 

sokak lambaları etrafa sarı loş bir ışık veriyordu. görüntüsü çok güzeldi derin nefes alarak gözümü kapattım hem şarkının sesi hem Akın'ın nefes alış verişleri hemde yağmur tanelerinin araçlara çarpma sesi çok huzurluydu.

 

20 dakika sonra gözlerimi açtım gelmiştik boks ringi 'nin dışı bile ürkütücü gözüküyordu hayatımda hep boks maçı canlı canlı izlemek istemişimdir. Arabadan herkes inince arabdan çıkıp etrafa baktım oldukça geniş bir alandı dışarısı bir sürü arabalar vardı.

 

içeriden bağırışma sesleri geliyordu Gökay ve Zerda herkesten önce girdi el ele tutuşmuşlardı yine ikisinin 'de omuzları dikti.

 

onların arkasından bizde girdik içeriye hazırlanma yeri diye bir oda olacaktı ve Gökay oraya girecekti Zerda ve Gökay birlikte bir odaya girdiler Polat abi ve Alparslan onların kapısında beklemeye başladı biz biz 6 kişi ise aşağı yani seslerin geldiği yere indik koskocaman bir yer karşıladı bizi 4 bir yanında insanlar' ın bağırışları geliyordu

 

ortada ise Ring vardı hepimiz tam Ring' in karşısına geçtik ve yarışmacıları beklemeye başladık içeriye bir tane yapılı hakem girdi sporcu giyinmişti tam Ring' in soluna geçti

 

Yaklaşık 5 dakika sonra Gökay içeriye girdi yanında ise Zerda arkasında Polat abi ve Alparslan geldi eline siyah bir boks eldiveni giyinmişti sadece şortla duruyordu ayağında ise siyah bir boks ayakkabısı vardı

 

Zerda koşar adımlarlar la yanıma geldi Polat abi ve Alparslan'da yanımıza gelmişlerdi Gökay boynunu 2 yana kıtla tıp Ringe çıktı ve seyircilerden çığlık sesleri geldi onun ardından bir tane daha adam içeriye girdi saçı

 

3 numara vurmuştu altında kırmızı bir şortla durmuştu elinde kırmızı bir boks eldiveni vardı içeriye girer girmez etrafı süzdü ve bize doğru baktı bize doğru bakar bakmaz Akın sahiplenici bir şekilde belimi kavrayıp bir adım öne geldi

 

Adam bakışlarını benden koparıp Zerda'ya sapladı adamın dudakları tehlikeli bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldı adamın Zerda 'ya baktığını gören Gökay kaşlarını çatmıştı ve nefes alış verişleri hızlanmıştı

 

adama neredeyse teşekkür edecektim Çünkü Gökay sinirlenmişti ve Gökay sinirlenince gözü hiç bir şey görmeyenlerdendi yani şimdi daha çok güç kazanmıştı

 

adam ringe çıktı ve öne doğru yumruğunu salladı Gökay geri çekildi sağ ayağı biraz öne koydu sol ayağını geriye koydu ve sağ eliyle hamle yapacakken adam tam engelleyecekken sol eliyle adamın yüzüne yumruk attı

 

adam yumruğun şiddetinden yüzü öne doğru eğildi ve burnundan oluk oluk kan gelmeye başladı adam sırıtarak eski haline döndü ve sert bir şekilde Gökay'ın suratına yumruğu geçirdi Gökay yumruğun şiddetinden geriye doğru 2 adım attı Gökay' ın suratı ifadesizdi ama fazla korkutucuydu.

 

yerinden dikleşip bütün gücüyle adama yumruk attı adam yumruğun şiddetinden geriye adımladı Gökay adamın toplanmasına zaman vermeden yine bir tane yumruk attı

 

tekrar yumruk atacakken adam Gökay'ın kolunu itti kalabalıktan sesler yükselmeye başladı Zerda elimi tuttu sanki destek almak ister gibi.

 

Gökay'ı adam birden geriye doğru itti Gökay 1 adımla geriye çekildi kendisi 1 adım çekilip adamın ellerinden kurtuldu. adam tam hızla hamle yapacakken Gökay sola doğru döndü ve adam' ın yumruğu boşa gitti

 

Gökay sırıtarak güçlü bir yumruk attı adama adam yumruğun şiddetinden yine geriye doğru sendeledi Gökay sanki bıkmış gibi adamın yüzüne yine yumruk attı adam gözlerini açamaz hale gelmişti. Gökay yine bir yumruk attı adam dayanamayıp sırt üstü yere düştü

 

Gökay hemen eğilip adam' ın omuzlarından tuttu kalkmasın diye Zerda "kazanıyor " diye bağırdı ve hakem bağırarak ağı ağır ona kadar saymaya başladı adam nefes alamayacak hale gelmişti Gökay hala adamın üstünden kalkmadı on 'a kadar sayınca adamın üzerinden kalktı ve hakem Ringe çıktı

 

Gökay'ın bir elini kavrayıp yukarıya doğru kaldırdı kalabalıktan gürültülü bir alkışlanma sesi geldi Gökay Ring 'ten inince Zerda Gökay'a doğru koştu ve sarıldı Gökay da Zerda' nın boynunun girintisine burnunu yaslayıp derin nefes aldı

 

Ekibin Geçmişi

 

Zerda siyah hırkasını giyinmiş kapüşonunu başına geçirmişti kendisine bir söz vermişti intihar edecekti. annesi ve babası o daha yeni doğmuşken onu terk etmişlerdi hep sokakta büyümüştü yanında bir adamla yani Gökay' la gece Gökay' dan habersiz sahile doğru yürümüştü yüzmeyi bilmediği için işi kolay olacaktı hırkasını çıkartıp kenara doğru fırlattı ve sahilin içine doğru yürümeye başladı ayağı soğuk suya temas etti

 

Zerda' nın içinde küçük büyümemiş bir çocuk vardı büyük davranmak istese de büyük davranamadı çünkü ona kimse büyümeyi öğretmemişti arkadaşları vardı 6 tane hepsini çok seviyordu ama Gökay'a

 

karşı daha çok duygu besliyordu . Suyun boyu göğsüne kadar gelmişti bu bir bitişti biliyordu ama arkasından " Zerda" diye bağrışma sesleri geldi Gökay , Akın , Alparslan Aydan, Lavinya , Mira bağırıyorlardı hepsinin yüzünde korkmuş bir ifade vardı çünkü hepsi evden kaçtıklarında hepsini bir araya getiren kişi Zerdaydı.

 

Gökay hiç düşünmeden suya girdi ve hızlıca Zerda'nın yanına gitti. Zerdanın kolunu tutup kendine çekti Gökay korkudan titriyordu. Zerda ise ağlayarak Gökay 'ın onu sudan çıkartmasını izin verdi karaya çıktıklarında ise arkadaşlarının hepsi Zerda ve Gökay 'a sarıldı

 

hepsi tam kardeş gibilerdi. Akın hemen konuşmaya başladı " kardeşim neden intihar ediyorsun bu hayattaki şeyler' e dayanamıyorsan bunun çözümü intihar değil " dedi tek nefeste "hepinizi ağlatan kişilerin belasını sikicem ama şimdi değil " dedi

 

sarıldıktan sonra hepsi birbirinden ayrıldı hepsinin gözleri dolmuşken Akın 'ın gözleri intikamla yanıp tutuşuyordu .

 

birlikte yere oturdular Gökay Zerda' yı göğsüne doğru çekti ve sarılıp başının üstüne öpücük kondurdu " İntikamımızı alacağız herkesten güçleneceğiz " dedi

 

Gökay hala şoktaydı Zerda' nın intihar etmesine inanamıyordu öncesinde ise Mira ve Alparslan intihar edecekti bileklerini keserek ama buna Akın engel olmuştu. herkesi Akın toplamıştı hepsini kardeşi olarak bilmişti

 

Mira sokakta akran zorbalığı görürken Akın hep onu korumuştu.

 

hepsi bir sokakta tanışmışlardı

 

Günümüz

 

Ring salonundan çıktığımızda Polat abi Gökay'a laf söyleşim ti onları ayıran yine Akındı. Bir karar almıştık bu geceyi Otelde geçirecektik Çünkü hepimiz çok yorgunduk. Arabada tekrar binmistik Otele gelene kadar yatmıştım

 

Aniden kolumda bir dürtü hissettim "gece kalk " dedi birisi erkek sesiydi uyku sersemiyle kimin sesi olduğunu bilmiyordum. " seni kucağıma alıp odaya götürmek vardı ama " dedi derin nefes alarak.

 

Gözlerimi yavaş yavaş açtım " geldikmi" dedim gülme sesi geldi

 

" geldik güzelim hadi kalk "

 

Halsiz bir şekilde kapıyı açtım ve çıktım soğuk hava sayesinde uykum açılmıştı " üşüdüm " diye bağırdım Akın ceketini çıkartıp omuzlarıma koydu

 

Herkes içeriye girmişti Mira , Abim Ben ve Akın kalmıştık. "Hadi güzelim " diyip belimi kavradı Akın abim öyle bir öksürdü ki sanki onu boğuyorlmış gibi hissettim Akın " Sabır " diye mırıldandı

 

Abimin gözlerinin içine bakarak belimi daha çok kavradi ve beni yürüttü. Abim kaşlarını çatarak bize baksana Akın'ın umrunda olmadı Otel baya büyük bir yerdi. Akın beni bir odaya getirdi " kiyafeteler giysi dolabında bir şey lazım olursa karşı odadayım" dedi

 

Başımı sallayıp odama girdim son kez bana bakıp kapıyı kapattı uykum kaçmıştı. Giysi dolabına doğru yürüdüm rahat bir kiyafetler alıp Lavaboya gittim ve giyinmeye başladım işimi hallettikten sonra yüzümü yıkadım.

 

Lavabodan çıktıktan sonra yatağıma doğru yürüdüm ve oturur pozisyona geçtim. Kapının tıklanma sesiyle kapıya doğru döndüm "Gece uyudunmu" bu ses Akın'ın sesiydi.

 

"Uyumadım gelebilirsin " dedim ayağa kalkıp Kapıya doğru yürüdüm Kapıyı açtım Akın'ın elinde 2 tane kahve vardı siyah bir tişört giymişti altına ise siyah eşofman giyinmişti

 

"Kahve getirdim içeriz diye" dedi kapıyı tam açıp içeriye girmesini sağladım

 

"balkona geçelim kendine şal al " dedi

"Tamam "

 

Diyip çekmeceden şal alıp omuzlarıma örttüm yatağımın üstündeki ceketini baktım " Senin ceketinde zaten burada kalmış" diye bağırdım arkasından

 

Ceketi alıp yanına gittim oturduğu sandalyenin yanındaki sandalyeye kuruldum ceketi ona uzattım ama almadı kahveleri masaya koyup bana baktı " bir şey olmaz kokun bulaşmıştır ne güzel "

 

Anlamsız bir ifadeyle ona baktım "Gece hiç beni bir yerde görmüş olabilirmisin?" dedi

 

"Akı-" diyecektim ki sözümü kesti

 

"Herkes beni kırlangıç yada Akın olarak tanıyor sadece sen bana Aktuğ de gece "

 

"Ama neden"

 

"Boşver"

 

Konuyu değiştirdim " Ali'yi çok iyi dövdüm bu arada ama iyiki oradan sapa sağlam çıktım Ali eğer koruma götürseydi yanında şu an tek vücutla karşında değildim " dedim gülümseyerek ama o gülümsemedi kaşlarını çattı

 

"Eğer senin kılına zarar gelseydi dünyayı onlara cehennem ederdim" dedi

 

"Anlamadım"

 

"Tam olarak Anladın "

 

Arkamızdan abimin sesi geldi gözlerimi kocaman açıp ayağiya fırladım daha odama girmemişti " sikicem ben bu işi" diyerek mırıldandı Akın

 

Ben ise elinden tutup onu ayağa kaldırmaya çalıştım " abim görecek kalk" dedim dehşete kapılmış bir şekilde ama o oldukça rahattı "bir şey olmaz gece " dedi

 

"Kalk çabuk " dedim elini kavrayıp derin nefes alarak kalktı elinden tutup onu içeriye götürdüm ve Lavaboya doğru yürütüp Lavabonun içine ittim onu hemen kapıyı kapattım

 

Aniden kapı çıkmaya başladı " Gece abiciğim müsaitmisin ışıklar açık " dedi

 

"Müsaitim abi gelebilirsin"

 

Kapıyı açıp içeriye girdi Abim hemen odamın içine baktı "bazı insan görünümlü yaratıklar buraya uğramadı dimi "

 

Akından bahsediyordu...

 

"Yok abi kimse gelmedi " dediğim an Lavabodan bir kırılma sesi geldi siktir bilerek yapmıştı.

 

" O ses neydi "

 

"Hangi ses"

 

"Kırılma sesi geldi Lavabodan"

 

" yok abi sen yanlış duymuşsun"

 

" kızım sağır değilim ben "

 

"Hee sen şeyi diyorsun " diyerek ağzımın içinde geveledim

 

" neyi "

 

" ya ben makyaj malzememi oraya bıraktım birde kaygan yer olduğu için düşmüştür "

 

Kuşkuyla beni süzüp öyle olsun gibi kaşlarını kaldırdı yalandan esneyerek " abi benim çok uykum geldi ya" dedim

 

"Tamam o zaman iyi geceler " dedi abim kapıdan uzaklaşınca "sanada " diyip gülümsedim

 

Kapıyı kapattığımda derin nefes aldım kaşlarımı çatarak Lavaboya doğru koştum kapıyı açtığımda dolapları karıştıran bir adet Akın'la karşılaştım

 

"Neden yere attın eşyayı " dedim sinirle elini kalbine koyarak şaşırmış gibi yaptı

 

" benmi asla "

 

"Çok komik ya" dedim sinirle Lavabodan çıktığında peşinden gidiyordum Telefonumu eline alınca " acaba burada kimlerle konuşuluyor " diyip benden uzaklaştı

 

Hemen ona doğru yürüdüm arkasına doğru yürüdü elindeki telefonu havaya kaldırdı bende üzerine doğru geliyordum.

 

Tam yatağın üzerine o düşerken onun üzerine ise ben düşmüştüm yüzümüz birbirine fazla yakındı göz temasını kesmiyorduk telefonumu elinden almaya çalıştım " ver telefonumu " dedim

 

"Bu kadar kim varda korkuyorsun"

 

"Korkmuyorum " diye bağırdım

 

Ve kapı birden açıldı ben Akın'ın üzerindeyken abim odamın içine kaşları çatık bir şekilde girdi bizi öyle görünce ise sanki yüzündeki kan çekilmiş gibi bize baktı

 

 

Bölüm : 08.12.2024 22:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Bis_ss. / Kırlangıç / Operasyon
Bis_ss.
Kırlangıç

15 Okunma

6 Oy

0 Takip
7
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...