Penceremden gelen güneş ışığı ile gözümü kırparak açtım dün'ün yorgunluğunu güzel bir uyku ile atmıştım yatağımdan kalkıp dağınıklığımı topladım Hayriye teyze odamı dağınık görürse beni Rusya ya kadar kovalayabilirdi masamdaki eşyaları toparladıktan sonra banyayo gidip elimi yüzümü yıkadım ardından telefonumu alıp saat ın kaç olduğuna baktım saat 8:30 du okul a gitmem lazımdı odamdan içeriye ahu girdi
"Abla kahvaltı hazır hadi gel"
"Tamam geliyorum sen git" dolabın ın önüne geçip kıyafet seçmeye başladım deri siyah kot etek üstüne siyah düz crop giyip deri ceketimi giydim1
Üstümü giyindikten sonra odamdan çıktım salonda şahane bir kahvaltı sofrası vardı ellerimi sallaya sallaya
"vavv bu şahane sofrayı neye borçluyuz gençler" Hayriye teyze masaya peynir tabağını taşıyordu yanıma geldi
"Kuzum bizim masada bir değişiklik yok sen genelde odan da yediğin yada yemediğin için sana öyle geliyo olmasın" Hayriye teyze düz yoldan bana laf sokmuştu yaşlılarda artık laf sokmayı öğrenmişti Hayriye teyzenin elinde tuttuğu tabaktan bir parça peynir alıp ağzıma attım1
"Hayriye teyze neden öyle diyorsun ama"
"Öyle kızım öyle" dedi masaya tabağı koydu babam ve annem odalarından çıkıp masaya oturdular Hayriye teyze ahu yu kucağına aldı ve sandalyeye oturturdu babam bana dönerek
"Günaydın kızım bugün okula gidecekmisin"
"Evet baba gidicem hemde yeni arabamla" dedim göz kırparak babam gülümsedi annem çatalıyla beni işaret etti
"şu kızı şımartma dedim ben sana Fırat" dedi annem babam kolunu bana attı
"kızıma feda olsun Aslı" dedi anneme tabağımı doldurduktan sonra yemeğe başladım karnımı tıka basa doldurdum ayağa kalktım
"canım ailem size afiyet olsun ben can çekişmeye gidiyorum size iyi günler dilerim" dedim kendimi acındırarak annem1
" küçük Emrah'a bağlama şimdi doğru okula gidiyorsun" dedi vestiyerden çantamı alıp ahu ya koşarak onu yanağından öptüm
"ben gidiyorum ufaklık" ahu kulağıma eğilerek
"barlas la konuşturacak mısın beni" koyun can derdinde kasap et derdinde ya bu kıza hayır dersem beni burda Rezil rusfa ederdi
"Tamam hallederiz" dedim ve evden çıktım merdivenlerden inerken Umay ı aradım
"Ayy sen dün fazlamı şerbo izledin"
"Olabilir ya tahtalarım yerdeğiştirdi galiba"
"Bencede sen bir tahtalarını kontrol et"
"Ee onu bunu bırak superisi konuştunmu barlas la"
"Ayy dur ben dün çok kötü bir pot kırdım ya"
"Umay dur arabaya binicem şimdi yağız ı ara sende kampüs ün oradaki kafede buluşuruz anlatırım orda"
"Tamam aşkom bayyy" telefonu kapattım cebime koydum ve arabaya bindim telefonumu araba nın Bluetooth bağladım ve şarkı açtım sesli bir şekilde şarkı söyleme başladım okula yaklaşınca yavaşlamaya başladım okul un otoparkına girdim gözlerim bir tane boş yer aradı ama yoktu bütün okul okula arabayla mı geliyo ya otoparkta 3 tur attım ama hala boş yer bulamamıştım bu evrenin bir mesajı mı acaba son anda yeter artık diye bağıracakken sonunda bir tane boş yer buldum tam parkedicektim ki bir gavat bende önce davrandı ve cuk diye park etti okadar hızlı gelmiştiki donup kalmıştım arabamı onun arabasının dibine kadar sürdüm sinirle arabadan çıktım arabanın kapısını sert bir şekilde çarptım3
Sen ne ayaksın gibi el salladım kesin şuan kamyon şöförüne benzemiştim arabasının önüne geldim ve arabasının kaputuna vurdum camlar filim li olduğu için kim olduğunu göremiyordum beni duymuyormu bu herkimse beni görmezden gelince daha çok sinirlendim ve bağırarak
"sen ne ayaksın oğlum sende saygı denen bir şey yokmu" dedim ve kapısının önüne durup cama vurdum hala beni görmezden geliyordu
"İlla camı mı kırayim oğlum açsana camı şerefsiz" tık yoktu tekrardan sert bir şekilde cama vurdum
"Çık lan dışarı çık şerefsiz" sonunda camı açtı ve gördüğüm kişi ile dona kaldım gerçekten bu evrenin bir oyunuydu3
Yıldıza bas hacı1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
51.69k Okunma |
4.49k Oy |
0 Takip |
56 Bölümlü Kitap |