•••• Bölüm 38 🍷🚬

Çayı iki şekerli içersin mesela, kahve içersin de ben kadar çok sevmezsin. Filmleri sevmezsin de dizi izlersin. Paylaşmayı da sevmezsin öyle. Genelde üşüyorsun. Ellerin buz gibi hep nedense. Saçların da biraz çabuk yağlanıyor. Annenin yemeklerini seviyorsun en çok. Bir keresinde babandan arabayı kaçırıp duvara sürttürmüştün. Hasta olmazsın kolay kolay. Öküzsün biraz ama olsun. Bir kedi istiyorsun, Ankara kedisi, kar beyaz böyle güzel gözlü. Oyun oynuyorum diye bana trip atıyorsun, farkında değilim sanma, ama sende oyun oynuyorsun yahu. Bir haltlar karıştırdığında hemen belli ediyorsun kendini. Ya da ben seni iyi tanıyorum bilmiyorum. Eskiden çikolataları çok seviyordun da artık sevmez oldun. Uyurken gözlerin yarı açık uyuyorsun. Gamzelerin çok güzel. Uyurken bile yeri belli oluyor hep hafifçe. Çok beyazsın. Yakışıyor ama. En sevdiğin renk yok. Genelde sürekli zevkleri değişenlerden olduğundan en sevdiğin renk de değişiyor. Dudakların hep yara içinde geziyorsun. İnsan kendi dudağını kemirir mi? Meyve soymayı bile beceremezsin pek. Burcun Aslan, yükselenin Akrep. Saçlarını çok kısa olunca sevmiyorsun. Ondan kısa yapmazsın pek. Telefonda konuşurken çok güzel gülüyorsun. Birinin gülmesine bile gülüyorsun hatta. Bacakların çarpık biraz. Dedikoduyu da seviyorsun az biraz. Silikon kulaklıkları sevmiyorsun. Çocuk gibisin. Ruhun çocuk. Ve ben senin her halini bilip seviyorum. Senin pek bir şey bilmene gerek yok. Seni sevdiğimi bilmen yetiyor. Ama onu bile bilemiyorsun bense senin hakkında birçok şey bilirken. 🍷🌿🎬🌙

Hani soğuk bir kış günü camdan dışarıya bakarken, önce nefesinle buğulu bir alan yapar sonrada sevdiğinin adını yazarsın ya, birkaç dakika sonra silinmiş gibi görünür o yer. Tekrar nefesini üflediğinde, yazdığın isim hâlâ ordadır, sadece görünmez olmuştur. İşte ben senin adını kalbime bu şekilde yazdım. Her nefes alış verişim de adın kalbimde yeniden beliriyor. Seni sadece iki nefes arasında geçen süre kadar unutabiliyorum..

YN: Yaram derinden / Sura İskenderli 🎵