••••••••
Bölüm 45
Keman… Hayallerinin olmazsa olmazı! Onu heyecanlandırıp mutluluk vermesinin yanında duygularını belki de en iyi biçimde aktarmasını sağlayan tek şey…
Onsuz hiçbir zaman tam olarak eski Berfu olamayacağının bilincindeydi. Hep bir sızı ve önemli bir eksik olarak kalacak hayatında eğer ona dönmezse!
Evet, istiyor… Hayallerini gerçekleştirmek için kemana yeniden dönebilir miydi henüz bilmiyor, düşünmesi hem de çok düşünmesi gerek ama… Onu yeniden eline almayı ve çalıp çalamayacağını görmek istiyor!
Uzun zamandır ilk kez kendinde bu cesaretin var olduğunu hissediyor. Bunun tek sebebi Ayvaz! Onun kendisine güven veren bakışları ve yüzünde ki sıcaklığı…
Ayvaz'ın ona sorar gibi bakan bakışlarına hafif tereddütlü bir şekilde gülümsüyor!
Anlıyor o zaman Ayvaz ve yavaşça elini çekiyor kendisinden… O da hafif titreyen bacaklarıyla beraber kemana yaklaşıyor! Ona ihtiyacı olduğunu, ne kadar özlediğini söylüyor kalbi…
Sonunda sehpaya yaklaşarak elini kemanın pürüzsüz yüzeyine değdiriyor. Yüzünde küçük bir gülümseme oluşuyor! Heyecanlanıyor!
Bir an eli kemanı tam anlamıyla kavramak için harekete geçiyor ama kendini durdurarak hemen arkasına bakıyor…
–“ Bavulları yerleştiriyorlar mı, ben bir bakayım! ”
Ayvaz onun şaşkınlığı karşısında her zaman ki eşsiz duyarlılığıyla ona göz kırpıyor ve hemen odadan çıkıyor… O ise yeniden yüzünü kemana doğru çeviriyor, gözleri doluyor! Onu, onun aşkını gerçekten hak ediyorsa… Gerçekten bu dünyada ki en iyi insan olmalıydı! Çünkü Ayvaz öyle… O tanımlayamayacağı kadar muhteşem biri! Ömrünün sonuna kadar ona tekrar tekrar aşık olacağından emindi…
Elinin altında ki kemana bir kez daha baktıktan sonra hızlanan kalp atışlarıyla beraber yavaşça kemanı eline alıyor! Çok uzun bir zaman olmuştu, onu eline almayalı. En son o geceden iki gün önce almıştı eline. Zihninin bir köşesinde olan an görünür gibi olduktan sonra bulunduğu zamana geri dönüş yapmıştı.
Ve zorla bir an yutkunduktan sonra başını hafifçe yana çevirerek kemanı düzgünce çenesinin altına sıkıştırıyor! Ardından gözleri kapanıyor kendiliğinden… Artık çalıp çalamayacağına dair bir korku yok içinde! Hayal gibi! En küçük bir soğukluk yaşamıyor kemanla! Bir an da yine o eski belki de eskisinden de güçlü bir bağ kuruluyor aralarında! Ne nota düşünüyor ne de hangi müziği çalacağını… Parmakları ona sormadan her şeyi kendisi yapıyor! Çalıyor… Notaların içinde hissediyor kendini, akıp gelen ruhunu doyuran o müziği yaşıyor! Müzikte ki ataklarda heyecanlanıyor, yavaşladığında o da durgunlaşıyor hatta hüzünleniyor! Müzik uzun dakikalar sonunda bittiğinde hiç duruşunu bozmadan, gözlerini açmadan bir an kalıyor! Daha yeni anlıyor çaldığı müziği…
En küçük bir yanlışlık yapmadan, müziği bozacak fazladan bir ses çıkarmadan sanki çalmaya hiç ara vermemiş gibi çalabildiğine inanamıyor! Sevinçliydi, çok mutluydu! Hatta ağlamak istiyor! Ruhunda ki fırtınayı bölen şey… Arkasından duyduğu alkış sesi oluyor!
Kemanı elinden bırakmadan hızla gözlerini açarak arkasını dönüyor! Ayvaz kapıda duruyor! Gözlerinde hayranlık var ve mutluluk… Tatlı bir şekilde gülümsüyor!
O ise gerçekten ağlamaya başlıyor, dayanamıyor gülüyor da bir taraftan!
Ve o ona doğru yavaş adımlar atmaya başlarken kemanı dikkatle sehpaya geri bırakıp ona doğru koşuyor! Ayvaz da aynı an da durup kollarını açıyor ona!
Sesli bir şekilde gülerek onun kollarına atıyor kendini! Biraz fazlaca atmış olmalı çünkü Ayvaz ona sarılmasıyla bir iki adım geriye gidiyor dengesini sağlamaya çalışarak! Ama gülüyor! O mutlu… Çünkü Berfusu mutluydu! Hem de çok mutluydu!
Kendi kendini inandırmak istercesine göz yaşlarıyla beraber konuşuyor titrek ama coşkulu bir sesle!
–“ Sen muhteşemsin ”, diyor Ayvaz dudaklarını saçlarından ayırmadan…
–“ Böyle bir yeteneği çöpe atamazsın! İnsanları büyülemek için gelmişsin dünyaya! Sen ne dersen de vazgeçemezsin bundan! ”
Yeniden gülerek başını biraz çekiyor ondan, Ayvazsa hemen göz yaşlarını silmeye çalışıyor! Ama o izin vermiyor buna… Yüzünde ki elini tutarak dudaklarına bastırıyor!
–“ Teşekkür ederim! … Seni seviyorum! Seni çok seviyorum! ”
Ayvaz hararetle, kalpten gelerek söylediği bu sözler karşısında dayanamayarak yüzünü yüzüne doğru çekiyor ve aşkla arka arkaya birkaç tatlı öpücük konduruyor dudaklarına…
–“ Allahım! Ne kadar çok zaman kaybettim! Biliyor musun, en son bir müzikle uğraşıyordum! Tam çalamamıştım daha üstelik… Ona başlamam lazım, dinleyince hayran kalacaksın! Müthiş bir şeydi! … Ama tabii notalarını bulabilir miyim? Kesin dolabın derinliklerinde kaldı, ama bulurum! Buluruz değil mi? Buluruz ya. Hiçbir notayı atmadım ben hayatım boyunca, nasılsa evde dolapta bir yerdedir! ”
Neredeyse nefes almadan, hızla söylüyor bunları peş peşe! Ayvaz beline sarılmış dururken o koltukta doğrulmuş heyecandan yerinde duramayacak haldeydi! Ama nihayet… Sonu gelmeyen planlarına ara vererek Ayvaz'a bakıyor! Biraz mahcup bakışları! Ne zamandır hiç susmadan konuşuyordu acaba?
Ama Ayvaz tatlı bir gülümseyiş ve mutlulukla bakıyor ona… Kendini durduramayarak yeniden sımsıkı sarılıyor ona!
–“ İnanamıyorum ”, diyor tuttuğu nefesi verirken! –“ Rüya gibi! Hayatımı, mutluluğumu geri kazandım! Seni… Kemanı… Ben uyumuyorum değil mi, gerçek bunlar! ”
Biraz ondan ayrılarak bir şüpheyle söylüyor bunları! Ayvaz hemen gülüyor bu haline ve sakinleştirmek istercesine elinde ki elini okşuyor!
–“ Gerçek güzelim… Ama şu geri kazanmak lafını sevmedim! Bize her zaman sahiptin sen, sadece elini uzatman gerekiyordu! ”
Bir hüzün, mahzunluk çekiyor o zaman üzerine…
–“ Bana elini uzatan hep sen oldun! Keman da bile senin say… ”
–“ Şştt ”, diyerek parmağını dudaklarına yaslıyor Ayvaz!
–“ Bunları sadece senin için yapmadım! Hatta en çok kendim için yaptım! Sana aşığım ve senin mutluluğun benim mutluluğum demek! ”
Gözleri yavaşça dolarken yeniden sarılıyor ona ve aynı an da boynunda hafif ıslak, sıcacık dudaklarını hissediyor! Mutlulukla kapatıyor gözlerini…
–“ Bu arada benim duygusal sevgilim… Keman sana iyi gelecek, eminim bu sulu gözlülüğü bırakacaksın o zaman! ”
Haklı olduğunu biliyor ama yine de şımarıkça karşı çıkarak ondan ayrılıyor biraz!
–“ Aaa, kimmiş o sulu gözlü? ”
–“ Seni seviyorum Berfu Çeliker … ”
–“ Berfu da seni çok ama çok seviyor Ayvaz Karahanlı! ”
*Ayvaz ve Berfu'nun acılı ama bir o kadar da tutkulu büyük aşkı..
****
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
4.89k Okunma |
364 Oy |
0 Takip |
64 Bölümlü Kitap |