Neden abiler bu kadar kıskanç?
Şu an Araf ve ailesi gelmişti beni isteyeceklerdi
Ama abileri yaptığı iş değildi!
Önce düzgün giyinip gelin dedik hepsi o kadar saçma giyinmişti ki rezil oldum resmen
Ben onlara böyle yapmadım ama !
Resmen kız erkek ayrımcılığı oluyor!
Fatih " … Kızınız Işıl'ın oğlumuz Araf'a istiyoruz" demesi ile kendime geldim
Ana hangi ara istemedim babam cevap vermeden Alihan abim konuştu
Alihan " Ben burada kız görmüyorum yanlış geldiniz galiba " dedi
Anıl " Evet bende görmüyorum "
Murat" İsterseniz sizi bir göz doktoruna götüre biliriz?"
Sevgi " Gerek yok oğul ama sizlere lazım gibi güzelim kızı görmüyorsunuz "
" Anne ağzından bal dalıyor resmen " dedim neşeyle
Araf ise bana göz devirdi o kadına anne dememi istemiyordu annesi öldükten sonra annesinin yerini almıştı
Ezgi şımarık olsa bile annesi adı gibi sevgi doluydu
Anlamıyorum neden bu kadar kindar bu adam
Gökhan" Fatih ne yalan söyleyeyim sizi ilk kez şu evden kovmak istiyorum "
Fatih" Biliyorum kız babası olmak böyle hissediyor ama bizim Araf'ı biliyorsun herkese dünyayı zehir ediyor Işıl onu adam ederken görmeyi çok isterim "
Kocan hakkında tek iyi bir şey duymadık
Canım benim mükemmel insanlar her zaman kıskanılır
Benden başkası ona laf söyleyemez
Gökhan " Biliyorum Fatih bende kızımı bu kadar mutlu görmek seviyorum Araf eğer kızımı üzersen seni öldürüm"
Alihan " Baba sen elini kana bulama ben zevkle yaparım"
Buket " Yeter! İsteme mi değil mi bellisiz!"
Sevgi " Ah be dünürüm işlerimiz çok böyle"
" Hadi Baba niye uzatıyor sunuz ?" Diye söyledim
Araf dışında herkesin bana sinirle bakması çok normaldi
Gökhan " Höm höm Madem gençler birbirini sevmişler bize Evet demek düşer Işıl'ı Araf'a verdim gitti"
Bu duruma çok az kişi sevinmişti
Bora " Işıl satıldın kızım" demesi ile ona baktım
" Lan sen beni hisseye satmadın mı?"
Bora " Yanlışın var ben videoyu hisseye sattım seni ise Villaya karşı sattım" demesi ile elime gelen yastığı kafasına sıktım
" Konuşma lan konuştukça batıyorsun!" Dedim sinirle
İsteme bitmişti ben zaten bitmiştim gerginlikten tüm gece ölmüştüm
Şimdi ise Araf ile bahçeye çıktık ailesi önden gitmişti
Topuklu ayakkabıları sevmiyorum ayağım ağrıdı tüm gece şu an da ağrıyordu
Birden beni kucağına alıp çardaka doğru yürüdü. Beni çardaka bırakıp yanıma oturdu
Araf " Seni çok seviyorum Işıl bana söz ver asla ayrılmayacağız" dedi umutla
" Farik olursan seni başarım ona göre" dedim alayla bana ' senden adam olmaz ' bakışlarını yolladı
Araf " Söz verdin sayıyorum güzelim"
Topuklu ayakkabı çıkarıp çardakın dışına sıktım çimlerin üzerine gelmişti
" Bak senin yüzünden şunlara katlanıyorum ayağım ağrıdı ya "
Araf bana gülümserek bakıyordu bu hallerim onu eğlendiriyordu
Araf " Güzelim sen merak etme ben seni taşırım yürümene gerek yok "
" Araf Off ya neden şurada kavga etmiyoruz ki herşeyi Altan almak mı zorundasın!" Dedim sinirle
Araf " Evet seni altıma alıncaya kadar böyle evlendikten sonra sen benim çilemi çekeceksin "
" Demek öyle yani evlenince değişeceksin öyle mi? Evlilik iptal " dedim sert bir şekilde
Araf ise gülmeye başladı birden beni çekip kucağına yan şekilde oturdu
Giydiğim yeşil elbise biraz açılmıştı
Araf " Seni beni deli ediyorsun güzelim başka elbise mi yok hem şuna bak çok açık "
" Medeni ol! İsteğimi giyerim sana ne?!" Dedim kızgınlıkla
Araf " Giy güzelim ben sana bakana yapacağımı Biliyorum"
Araf " Önce gözlerini yerinden çıkarırım sonra aklındaki pis düşünceleri silmek için beynine sıkarım " dedi ciddi bir şekilde
Bazen çok ciddi oluyordu şaka mı değil mi anlamıyordum şu an olduğu gibi
Lan birde abinin peşinde olduğu Azrail çıkarsa gülmekten ölürüm 4
Olabilir mi? Yok canım saçmalık
" Bazen seni tanımadığımı düşünüyorum umarım yanılırım"
Araf " Bilmem sence ben kimim Işıl?!"
Sinrile ayağa kalkıp ona baktım
" Araf beni deli etme noluyor söylesene!"
Araf " Azrail benim Işıl!" Dedi gururla1
Nefes nefese uyandım. Yine Araf'ı görmüştüm yine güzel anılar ve herşeyi yok eden Araf!
Abimin Azrail lakaplı birisinin peşinde olduğunu biliyordum Araf'la uyuduğum gecenin sabahında Araf odadan çıkınca banyoya girmiştim ama duvardaki taşın farklılığı gözüme takılmıştı
Evdeki bir çok gizli kamera gibi bir çok farklı şeyler gibi gözüme takılmıştı
Gizli bir geçit ve Araf'ın Azrail olduğunu öğrenmiştim
Üzerinden 2 gün geçmişti ama ben hala etkisindeyim
Araf'la bir daha konuşmamıştım defalarca aramıştı defalarca gelmişti
Ondan duyduğum en son kelimeydi 'Ben Azrail'im Işıl 'demesiydi
Abimler sürekli ne olduğu soruyordu ne yapacağımı bilmiyorum
Onu seviyoruz hapiste çürüsün mü?
Yataktan kalkıp banyoya girdim bir duş alıp çıktım. Gülümsem solmuştu
Canım yanıyordu ne yapmam gerektiğini bilmiyordum Bora'ya bile ilk kez bir derdimi anlatamadım
İlk kez kendimi tekrardan yanlız hissettim. Hep bir umutla onu beklemiştim
Bana gelmişti ama bir suçlu olarak ben özel bir time katıldım! Ve şu an onun peşindeyiz!
Onunla konuşmak istemiyorum!1
Neden bana yalan söyledi neden bana en başta söylemedi?!
Böyle bir tepki vereceğini bildiği için!
Düşünmek istemiyorum unutmak istiyorum!
Herşeye burnunu sokarsan böyle zırlarsın
Üzerimi giyinip alt kata indim. Bu iki gün boyunca herkes neşelenmem için çabalıyordu
Herkes Araf'la kavga ettiğimi düşünüyordu
Bahçedeki kahvaltı masasına geçtim hepsini sadece günaydın demiştim
Konuşmak istemiyordum. Canım hiç bir şey yapmak istemiyordu
Alihan " Ilım abicim Araf'la konuşmak ister misin?"
Anıl " Sizi yanlız bırakacağız Işıl seni böyle görmek istemiyoruz " kafamı kaldırıp abimlere baktım
" Çok mu kötü gözüküyorum?" Diye sordum
Alp " Yok kız taş gibisin maşallah da yüzün gülse daha güzel olacak "
Alpaslan" Işıl seni kimse üzgün görmek istemiyor"
Ne yani üzgün halimize katlanamazlar mı? Bak gördün mü onlarda senden soğudu seni kimse sevmiyor!
" Peki" diyip ayağa kalktım. Hızla adımlarla içeriye oradan sonra odama telefonu alıp hızla evden çıktım
Ne yapacağımı bilmiyorum nasıl davranmam lazım bilmiyorum
Çıkmaz sokakta kalmıştım gidecek bir yer yoktu
Seni kimse sevmiyor herkes yalan
Benden ne istiyorsun aptal ses !?
Senden artık gerçekleri görmeni istiyorum
Ne gerçeği anlamıyorum seni! Artık yoruldum ama !
Sinirle yürümeye başladım ne kadar yürüdüm bilmiyorum ama sabah evden çıkmıştım dimi? Akşam olmuştu sahile kadar yürüyerek gelmiştim
O kadar yolu düşünmekten yürümüştüm fark etmemiştim bile
Araf'ı adalete vermem mi lazım yoksa gizlemem mi?
Ben bir yemin ettim! Devlete ihanet edemem!
Ne yani aşkına ihanet mi edeceksin?
Omuzumda hissediğim elle arkamı döndüm. Araf'ı görmem ile geriye doğru çekildim
Gözlerin altı moralmış gözleri kızarmıştı yorgun ve bitkin gözüküyordu
Hatta karşımda yıkılmış bir Araf vardı
Ne demen gerekiyordu ne yapmam lazımdı? Bilmiyorum
Şu an ona sarılmak istiyorum hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum beni üzen o yaram oydu helhemim de oydu
" Araf senin ne işin var burada!?" Dedim sinirle bir daha karşıma çıkmamasını söylemiştim
Araf " Işıl lütfen beni dinle yalvarıyorum beni dinle bir kez" dedi yalvarır bir şekilde
" Dinleyecek ne var!? Defol git bir daha karşıma çıkma sakın!" Diye bağırdım
Araf birden bana sarılması ile kala kaldım
Burnuma gelen deniz kokusu ile gözlerimi kapattım onu deli gibi özlemiştim!
Kafamı göğüsüne koydum ağlamaya başladım
Araf ise saçlarımı okşayıp öpüyordu
Araf " Seni çok özledim" dedi içli bir şekilde
" Araf gerçekten çok yoruldum sürekli kabus görüyorum Araf ben yapayanlız kalmış gibi hissediyorum" dedim ağlayarak
Beni kucağına alması ile daha çok ağladım
Araf " Dök içini güzelim ama bir kez beni dinle yalvarıyorum sadece bir kez dinle ondan sonra ne yaparsan kabulümdür "
Beni kaldıramazdı ama belki bir açıklama ne bileyim onu affedecek en ufak şeye ihtiyacım vardı işte
Arabanın kapısının açılması duydum Araf benimle birlikte arabaya bindi gözlerimi hiç açmadım ama seslerden anlıyordum
Kapı kapandı ön taraftan açıldı ve kapandı sonra arabayı çalıştırdı
" Nereye?" Diye sordum yorgun bir şekilde ağlamam dinmişti ama hala kendimi kötü hissediyordum
Araf " Evimize güzelim" dediğini duydum kaç gündür düzgün uyumadığım için uykum geliyordu
Işıl iki gündür ona ulaşmak için herşeyi yapıyordum abileri bile bana yardımcı olmaya çalıştı
Uykusuz geceler geçiyordum ama umrumda değildi Işıl'ın sesini özlemiştim
Ona ulaşamamak bana ne kadar kötü bir şeydi bilemezsiniz
Uzun zaman sonra ilk kez ağladım ağlamamın sebebi Işıl'dı
Canımda can gidiyordu sanki onu çok özlemiştim. Ona gitmek istiyorum ama ne yapacağını de merak ediyorum herkese kavga ettiğimizi söylemişti
Ne kadar kötü olduğunu biliyordum ne yapacağını merak ediyordum
Ne kadar yıkıldığını ne kadar çıkmazda olduğunu ona Azrail olduğumu söylediğim anda görmüştüm
Ne kadar çıkmazda olduğunu biliyorum
Alihan abiden gelen mesaj ile Işıl'ın evden çıktığını öğrendim Baran zaten sürekli orada bekliyordu hızla evden çıktım
Onunla konuşmam en çokta onu görmem ve ona sarılmam lazımdı
Kokusunu özlemiştim. Ona sarılmaya o kadar ihtiyacım vardı ki?
Onu göreceğim için deli gibi heyecanlıydım. O kadar çok özledim sanki asırlardır onu görmüyordum
Daha önce nasıl uzaktan izlemeye dayandım ben bile şaşkınım
Işıl'ın evlerinin iki sokak altında arabadan inip öylece sokakta yürüyordu dalgındı
Peşinden yürüdüm bazen aynı yerleri dolanıp durdu bazen eski evinin sokağına doğru gitti sonra başka bir yere akşam oluncaya kadar dolanıp durdu
Sanki Işıl ne yaptığının farkında değildi sadece dolaşıyordu öylece
İkilemde kaldığını biliyorum güzelim
Ona sarılmak istiyorum ama vereceği tepkiden korkuyorum doğrusu
Sahile gelince herkesten uzakta öylece denize baktı hayır denize bakmıyordu düşünceleri ile boğuşuyordu
Bora bile ne olduğunu bana sordu ona bile söylememiş. Işıl'ın ilk kez Bora'dan bir şey sakladığını görüyorum doğrusu
Beni ne kadar sevdiğini gözlerinden görebiliyorum miniğim
Ona doğru gidip omzuna dokundum bana döndü şaşkınca baktı sonra sinirle ve öfkeyle
Sinir ve öfkenin ardındaki özelimi görüyordum hala beni seviyordu
Işıl " Araf senin ne işin var burada!?"dedi sinirli bir şekilde beni süzmüştü halime üzüldüğünü görmüştüm
"Işıl lütfen beni dinle yalvarıyorum beni dinle bir kez" dedim yalvararak
Ben Araf Solmaz ilk defa birisine yalvardım
Onun için ölüme göze almış iken yalvarmak hiç bir anlam ifade etmiyordu
Işıl " Dinleyecek ne var!? Defol git bir daha karşıma çıkma sakın!"dedi öfkeyle
Daha fazla dayanamayıp ona sarıldım önce kafa kaldı sonra o da bana sarıldı
Saçlarını okşayıp öptüm. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Ruhumun sana gerçekten de çok ihtiyaçı varmış
Şu an ise kucağımda uyuya kalmıştı. Saçları ile oynuyordum
Uykusuz kalmıştı benim yüzümden bir kez daha kendime kızdım ona daha nazik olmam lazımdı
Ne kadar güçlü olsa da bir o kadar da kırılgan bir yapısı vardı zaten beynindeki ses en kötü olayda ona daha çok baskı yapıyordu
Benim miniğime ben zarar vermiştim
Zamanı geriye alabilsem keşke seni üzecek tek bir şey yapmazdım o zaman
Yanımda bile bir insan nasıl özlenir ilk kez anlamıştım
Ben bana bakan o sevgi dolu gözleri özlüyorum
Bana verdiği sevgiyi özledim ne kadar alaya alsa bile beni ne kadar sevdiğini biliyorum
Onun yanında çocuk olmayı özledim
Benim o hallerimi gören tek kişiydi
Ben herşeyden vazgeçerim ama Işıl senden vazgeçmem güzelim
Malikaneye gelince Işıl'ı ile arabadan indim. Hızla malikeneye girip kucağımdaki meleği odama çıkardım yatağa yatırıp üzerini örtüm
Biraz dinlensin o da bende yorgunduk
Telefonu alıp Alihan'a haber verdim sonra üzerime değiştirip hızla Işıl'ın yanına geçip yattım
Uyur muyum? Bilmiyorum ama saçları ile uzun süre oynayacağım kesindi
Şu an o kadar tatlı ve masumdu ki insanın baktıkça bakası geliyordu
Saniyeler dakikalar hatta saatlerce onu izledim en sonunda yoğunlukla uyuya kalmıştım
Gözlerimi açmamım sebebi kucağıma tırmanan Işıl yüzünden olmuştu
Işıl zorla kucağıma çıkıp bana sıkaca sarılmıştı kafasını boynuma gömmüştü
Bende biraz saçları ile oynayıp alnı ve yanağını öptüm hafif çıkmaya başlayan sakalarım yüzünden öptüğüm yerini geri eliyle kaşıyordu
Bu görüntü hoşuma gidince debir kaç daha yanağını öptüm yine eliyle kaşıdı daha fazla bana sokul mızmız bir çocuk gibi konuştu uykusunda
Işıl " Araf uykum var lütfen dur artık" dedi çocuk zararlar gibi ona bakıp gülümsedim
" Peki güzelim şimdi uyu sabah konuşuruz"
Bende ona sıkıca sarılıp geri uyukuya bıraktım kendimi
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
64.72k Okunma |
4.41k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |