Erkenden uyanıp duş alıp üzerime bir şort ve uzun bir tişört giydim. Odamdan çıkıp medivenlerinden indim salonda yün topuyla oynayan kar topuna gülümsedim
" Yine erkencisin kızım " bana baktı hızla ban doğru gelince eğilip onu kucağıma aldım
Kar topu ile mutfağa geçtim. Mutfak taşının üzerine koydum
" Sucuklu yumurta yiyelim ne dersin?" Bana sadece miyavlayan kediye bakıp güldüm
Sucukları doğrayıp pişirdim üzerine yumurta da kırdım güzel oldu
Kahve makinasını da çalıştırıp dolapta olan peyniri zeytini filanda çıkardım. Beni uslu uslu izleyen kediyi kucağıma alıp kahveyi de kupaya koyup masaya oturdum
" Bakalım sucukları sevecek misin?"
Masada boş olan yere kar topunu koydum. Sucuktan bir kaç tanesini önündeki boş tabağa koydum hemen yemeye başladı
" Şu bak sen sanki hiç yemek vermiyoruz"
Bende kahvaltımı yaptım sonra bulaşıkları halledip kar topunu da alıp salona geçtim
Koltuğa oturunca yanıma bıraktım kar topunu ama geri kucağıma çıktı gülümseyip kafasını okşamaya başladım
" Sıkıldım napalım?" Bana bakmayıp sadece keyifli mırıltılar çıkarıyordu
Masanın üzerindeki telefonumu aldım
Alen : İyiyim. Bende sıkıldım evde bon boş oturmaktan
İz : kar topu seni özlemiş konum atıyım gel
Alen : Sen özledin mi?3
Alen : Hiç tamam konum at geliyorum hemen
Telefonu kapattıp masaya koydum etrafı toplayıp odama çıktım saçlarımı tarayıp dağınık topuz yaptım
Kapı çaldı gülümseyip hemen alt kata indim kapıyı açınca bana çikolata ve çiçek uzatan Alen'e güldüm
Çiçek ve çikolatayı alıp kapının önünden çekildim içeriye girdi. Kapıyı kapatıp önden yürüdüm peşimden geldi
Solandaki masanın üzerine koyup koltuğa oturdum. Kar topu da Alen'i görünce hemen onun ayakların yanına gidip sürtündü
Alen " Baksen beni çok özlemiş belliki" diyip kar topu kucağına aldı
Alen yanıma gelip kucağında kar topu ile oturdu
Alen " Bende özledim" dedi gözlerime bakarak tebessüm edip kar topuna elimi uzatıp sevmeye başladım
Alen " Ne ?! Ben her yere onunla gitmem "
" Şaka yapmıştım ee ne içersin?"
Alen " Soğuk bir limonata olabilir"1
Hemen ayağa kalkıp mutfağa yürüdüm. Dolaptan limonatayı çıkarıp bardaklara doldurdum
Bardakları alıp geri salona girdim. Kar topu ile oynayan Alen'e bakıp gülümsedim
Bardağı masaya koyup yanına oturdum
" Ev sahibi olarak hizmet etmek gerekli"
Alen " Ev güzelmiş bu kadar çabuk nasıl buldun? Parasını nasıl ödedin?"
" Bunları sabah akşam düşündün dimi?"
" Peki İstanbul'da Kübra diye bir ablam var buraya geldiğim zaman nolur nolmaz diye ev tutmasını istemiştim "
Alen " Bu devirde kim böyle yardımlar yapar " dedi evi gösterek gülüp onayladım
" Parasını ödüyorum tabiki de boşa yardımcı olmuyor "
Alen " Bu paralar nerden geliyor?" Dedi şüpheyle
" Yetimhanede 4 yıldır kalıyorum çalışmaya başladım paraya ihtiyacım oluyordu zamanla kazandıklarımı biriktirdim "
Alen " Pek inandırıcı değil ama uzatmayacağım "
Alen " Yeni aldın galiba " dedi kar topu için ayarladığım alanı gösterek
Masadan kumandayı alıp televizyonu açtım
" Olur önerdiğin bir film var mı?"
Alen " Örümcek adam olabilir "
Ona şaşkınca baktım benim gibi örümcek adam hayranı !
Örümcek adamın ilk serisini açtım
Alen Bana yaklaşıp kolunu omzuma atıp omuzuna yatmamı sağladı4
Alen " Böyle daha rahat edersin "
" Sağol. Alen O günü biliyorsun dimi?" Dedim ilk tanıştığımız anı kastederek anlamıştı
Bedeni kaskatı kesildi bana baktı şu an çok yakındık geri çekilip gözlerine baktım
Alen " Hiç unutmadım sadece sevgiye muhtaç o kızı unutmadım sevilmek için her şeyi yapan kızı unutmadım o güçlü yeşil gözleri unutamadım "
Gözlerim doldu ona sarılıp ağlamaya başladım
" Aramızda kalsın lütfen ben üzgünüm "
Alen " hşşş tamam sakin ol aramızda kalacak söz veriyorum "
Ondan ayrılıp göz yaşlarımı sildim
Alen " Bir daha ağlamak yok ağlayınca çirkin oluyorsun "
Alen " Öyle neyse küçük kedicik filme dönelim " dedi omuzama kolunu atıp kendisine yasladı beni ona gülüp kucağındaki kar topuna elimi uzatıp sevmeye başladım1
" Sağol gri gözlü iyi ki varsın "
Alen " Sende iyi ki varsın matmazel "
Filmi izledik. Alen'den gelen kahve kokusu ile mayışmıştım
" Yanında güvende hissediyorum abimlerin yanına olduğum gibi ilaca ihtiyacım kalmıyor"
Alen " İlaçları kullanmak zorunda mısın?"
Alen " İz sadece merak ediyorum da uyku bozukluğun hep mi vardı?"
" Hayır yoktu küçükken kaçmak için ilaçları alıp uyurdum bir zaman sonra ilaçsız uyuyamaz hale geldim ama sonra kabuslar başladı uyumak haram gibi oldu"
Alen " Hala kabus görüyor musun?"
" Evet. Abimlerle uyurken görmüyorum huzurlu oluyorum"
Alen " Onlara bu yüzden iyi davranıyordun dimi?"
" Hayır hissediyorum onların abim oldukları kabullendim sadece çabalıyorum ön yargıları yıkmaya çalışıyorum ama olmuyor başarısız oluyorum "
Alen "Umarım aranız kısa süre de düzelir "
Alen " İz çok mu kötüydü geçmişin abim hakkında bir şey bulamamışta"
Evet ölmek isteyeceğim kadar kötüydü
" Çok kötüydü Alen ölmek isteyeceğim kadar kötüydü hala hayatta olmam bile mucize"
Dememle Alen doğrulup bana baktı
" Boş ver. Bu gece burada kalsana kâbus görmek istemiyorum"1
Akşama kadar başka konulardan sohbetler ettik akşam yemeğini beraber hazırlayıp yedik
Kar topuna da mamasını verdim. Sonra Örümcek adamın ikinci serisini izledik
Yine Alen'in omzuna kafamı koymuş izliyordum. Gözlerimi huzurla kapattım
Omuzumda uyuya kalan İz'e baktım çok tatlı ve güzeldi dağınık topuzunun tokasını çıkarıp kısa saçlarını okşadım
Gözünün önüne gelenleri arkaya atıp alından öptüm
" Hala o yeşil gözleri seviyorum matmazel"2
Koltukta uzanıp onunda kucağıma aldım. Bana sıkıca sarılıp uyudu. Saçlarını okşayıp öptüm yaş toprak kokusu çok güzeldi
Giydiği kısa şort yüzünden üşür mü acaba ?
Etrafta baktım yan koltukta olan çarşafa uzanıp aldım onun üzerine örtüp saçlarını okşamaya devam ettim
Sabaha kadar kucağımdaki güzelliği sevdim. Nasıl bu kadar güzel oluyor?3
Saat daha sabahın yedisi iken İz'in telefonuna bildirimler düştü uzanıp telefonu aldım. Ekranda Bulut isimli birisinden mesajlar vardı
Kaşlarımı çatıp daha önce gördüğüm şifreyi girip açtım
Bulut : Duydum ki gerçek aileni bulmuşsun eskisini unutma da
Bulut : Mardin'e geldim senin için görüşmemiz lazım
Bulut : Hem isteğinin dosyayı getirdim akşam***** restoranında buluşalım
Telefonu kapattıp masaya geri koydum
Bu da kimdi? Niye benim güzelime yazıyordu? İz'in isteği dosya neydi? Bulut kim amk?5
Aklımda bin bir türlü soruyla kala kaldım. Saat sekiz gibi İz uyandı
Gözlerimi açtığımda Alen'in kucağında uyuya kaldığı fark ettim. Hemen kalktım kızardığıma eminim
" Özür dilerim ben uyuya kaldım"
Alen gülüp oturur pozisyona geldi
Alen " Sorun değil matmazel sabah sabah Bulut diye birisi yazdı haberin olsun " demesi ile hemen telefonu elime aldım
Bulut Kübra ablanın oğlu bana yavşar ama pek umursamam eski ailemi yanlışlıkla öğrendikten sonra bana karşı daha iyi oldu
Onunla arkadaş değilim ama o beni küçük ölen kız kardeşine benzettiği için sürekli rahatsız ederdi Derin'le tanışana kadar ona aşk oldu
Mesajları okuyup tamam diye kısaca yazıp gönderdim. Alen'e döndüm bana kaşları çatık bakıyordu
" Bur sorun mu var?" Dedim anlamazca
Alen " Bulutlu bir gün olacak gibi " dedi pencereden dışarıya baktım haklıydı1
" Haklısın yağmurda yağa bilir" dedim telefonu masaya koyup ayağa kalktım
Hala uyuyan kar topuna baktım kaplarını alıp yem ve Su doldurdum
Kahvaltı hazırlayıp masaya koydum. Alen ise salonda oturuyordu. Çayda yaptım
Her şey hazır olunca Alen'i çağırdım. Hemen geldi
Alen " Bulutları sever misin?" Demesi ile ona şaşkınca baktım2
Ne demeye çalışıyordu? Yoksa...
" Alen Bulut Kübra ablanın oğlu ve sevgili var sadece bazı gerekli şeyleri gelirken getirmiş hem o bana yavşasa bile beni ölen kız kardeşine benzettiği için biraz farklı davranıyor o kadar "
Alen " Ee o zaman akşam bende geleyim hem tanışmış oluruz"
" Tabi arkadaşım gele bilirsin" dememle içtiği su boğazında kaldı3
Öksürük krizinin ardından bana şaşkınca baktı
Alen " arkadaş?" Dedi sorarcasına
" Evet arkadaşız dimi?" Dedim masumca3
Gözlerime baktı sonra sessizce ' arkadaşını sikeyim ' dedi ama ben duymuştum3
Kahvaltıyı yapınca Alen gitti bende mutfakta bulaşıkları yapıp odama çıktım dolaptan kıyafet alıp banyoya girdim kısa bir duş alıp üzerime siyah uzun bir tişört ve lacivert kot şort giydim
Üzerime sanki kısa siyah bir elbise girmiş gibiydi tişört üzerine bir kemer taktım karın bölgeme şu an çok güzel duruyordu ıslak saçları havlu ile kurulayıp saçlarımı taradım
Açık bıraktığım saçlarımla çok güzel olmuştu
Siyah omuz çantası alıp odamdan çıktım. Masanın üzerindeki telefonumu alıp yün topuyla oynayan kar topunu kucağıma alıp evden çıktım
Bu gün yetimhaneye gitmek istiyorum sonra da hasta çocukları ziyaret etmek İstanbul'da bunların hepsini sık sık yapardım
Önce bize en yakın yetimhaneye doğru yürüdüm. Yol üzerindeki bir oyuncakçıya girip oyuncak alıp ödedim
Şu an çok zorlanarakta olsa yetimhaneye geldim kapıdaki çalışanın yardımı ile poşetleri içeriye taşıdık
Çocuklarla beraber güzel vakit geçirdik. Sonra yetimhaneden çıkıp hastaneye doğru yürüdüm
Hasta çocuklara gülümsemek onları unutmadığımızı göstermek bile yetiyor
Yinede bir dükkana girip bir poşet yiyecek ve bir kaç oyuncak aldım. Beni yürüyerek takip eden Demir beyi takmadım
Çantamdan kulaklığı çıkarıp saattime bağlandım
Lili " Bende iyiyim bir isteğin var mı?"
" Var polislere gizli bir şekilde yardım et ve benim suçum olmadığını kanıtla "
" Sağol Lili suçsuzluğum ispatlanınca telefonu bildirdi"
" Görüşürüz Lili müzikte açar mısın?"
Çalan Umut Capone - Söyle şarkısı ile gülümsedim
Bir süre sonra hastaneye gelmiştim. Hasta çocukları ziyaret ettikten sonra hastaneden çıktım
Kucağımda uslu uslu her gittim yeri izleyen kar topuna baktım masum masum bakıyordu
Onun kafasını okşayıp bir parka gelip banka oturdum. Oyun oynayan çocuklara gülümseyerek baktım
Uzun zaman sonra böyle tek olduğum günlerdeki gibi davranmak iyi gelmişti
Ailemi sevmiştim hemde çok onlardan vaz geçemezdim asla
Bulutlu havaya baktım. Yağmur yağacak gibiydi. Kucağımdan atlayan kar topuna baktım
Hızla koşarak az ileride olan kedilerin yanına gitti. Onu izledim kısa süre sonra yağan yağmur ile geri yanıma geldi Onu kucağıma aldım hemen ilk markete girip bir şemsiye aldım
Hala yağan yağmurun altında yürüyordum kucağımda ıslanmayan kedinin keyfi yerindeydi
Herkes evlere kapanmış sokaklar boşalmıştı çocuklar yağmurdan kaçardı
Şemsiye ile gezen insanlar yağmur yüzünden başını yere eğen insanlar
Sanki hepsi suçları kabul etmiş gibiydi3
Dünya da adalet yok diyorlar yanlışlar Dünya yapması gerekeni yapıyor hiç durmadan dönüyor
Adaletsiz olan insanlar dünya değil!
Akşam olmak üzere sokak ışıkları yanmıştı. Kış yaklaşıyor bazı insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyordu
Çünkü giydiğim kıyafetler yüzünden bacaklarım sırılsıklam olmuştu
Soğuk değildi ama onlar için soğuktu!
Hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Bulut'la buluşma vaktim gelmişti. Attığı konuma geldim restorana girip şemsiyeyi kapadım
Cam kenarında güzel bir masada yemekleri sipariş etmiş olan Bulut'un karşısına geçip oturdum
Bana bakıp gülümsedi ona göz devirdim beni sinir etmekten zevk alıyor
İstanbul'da Kübra ablanın üzerine olan şirketi yönetiyorum kefilim şu anlık 18'e girdiğim an üzerime geçecek olan şirketin önemli dosyalarına ben bakardım
Kontrol Lili'nin elindeydi Kübra ablanın bilgisayarına yapması gerekenleri aktarıyordu
Böyle önemli dosyalara ben bakardım imza atmam gereken şeyler oluyordu
İstanbul'daki Yeşil Holding sahibiyim4
Bulut bu sefer beni çok uğratırmayıp dosyayı verdi dosyada yazanlar ile kaşlarımı çattım
Zorlu şirketi ile iş birliği yapacağız
İnanılmaz buna sevindim bize kadar gelmiş demek
Dosyayı kontrol edip imzamı attım iki farklı imzam var tıpkı iki farklı ismim gibi
Dosyayı kapatıp o an yanıma oturan kişiye baktım Alen gelmişti. Alen yan tarafıma oturması ile kar topu hemen onun kucağına gitti
Bulut " Hey bu kim beni aldatıyor musun? Bebeğim seni çok seviyorum aldatmasın beni " diye söylenen Bulut'a bakıp göz devirdim
" Bulut boşuna uğraşma seni biliyor"
Bulut bana bakıp dil çıkardı hala çocuk!
Alen " Yani bana anlatmamış olsan yerdim"
Bulut " Hala bu hıyarın kim olduğunu söylemedin?"
" Alen sana bahsettiğim Bulut, Bulut bu da Alen arkadaşım"
Bulut " Ne!" Dedi şaşkınca hemen ayağa kalkıp yanıma geldi elini anlıma koydu
Bulut " Ateşinde yok sen İz değilsin İz'in arkadaşı olmaz beni bile arkadaş olarak görmüyor kulon kesin kulonsun sen ! "
Diyip benden uzaklaştı ona sinirle bakmaya başladım
" Bulut beni sinir etme otur yoksa bir daha oturamayacak hale gelirsin!"
Bulut " Evet sen İz'sin" diyip oturdu
Bulut " Ee anlat beni bile arkadaş görmeyen İz'çik"
" Afferin" dosyayı ona attım kafasına çarptı
Bulut" Hay ebeni İz ! Niye atıyorsun be?"
Bulut " Ayıp ayıp 1 aydır görüşmüyoruz böylemi karşılıyorsun misafirini"
Bulut " Sinirlenince kıpkırmızı oluyorsun domates salçası"
Ona sinirle bakıp gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım
Bulut " Yok bir kaç gün tatil yapacağım otelde sürünmem seninle kalacağım "
" Ne! Hayatta olmaz şehrin diğer ucuna git hatta sen Paris'e git bence "
Bulut" Hayır kız kardeşimi sinir edeceğim biraz bazıları onu boş bulup kene gibi yapışmış " dedi imayla Alen'e karşı
" İnsan biraz değişir büyü lan biraz "
Bulut" Şu anlık büyümeyi düşünmüyorum bebeğim " diyip öpücük attı 😘
" Bunla beni yanlız bırakamazsın! Sabaha cesedi çıkar evden "
" Tamam. Kaç gün kalacaksın Bulut ?" Dedi Bulut'a dönerek
" Yok artık istersen yanıma taşın seni 2 günden fazla çekemem!"
Bulut" Beni sokağa mı atacaksın?" Dedi Yavru köpek bakışları arasında ona bakıp göz devirdim
" 1 haftadan fazla kalırsan seni o eve gömerim!"
Bulut" Afferin abisinin gülü "
1 hafta Bulut'u çekmek bana işkence olacak !
Arkadaşlar oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Okur Yorumları | Yorum Ekle |