
Helüüüü 🍯
"Birden ne olduğunu anlamadım asel o kadar çok yakınımdaydı ki " poğaçasından bir ısırık daha alıp," Ali rıza beyin felci gibi dondum kaldı vallahi" dedi çayından da bir yudum alırken. Son dediği şeyi beklemediğim için poğaça boğazımda kalmıştı ama hala gülmeye çalışıyodum.
"Kız gülmesene " eliyle sırtıma vurup su içermeye çalışıyodu , "Boğazında kaldı diğer tarafa gidip geldin hala gülmeye devam ediyorsun manyak karı seni " dedi gülerek.
Bu durumda bile beni güldürmeye başarıyordu cidden. Öğle arası olmuş buğlemle beraber çardakta birşeyler tıkıştırıp urazla olan yakınlaşmalarını anlatıyodu tabi bundan önce demirle olan her bir ayrıntısına kadar anlattırmıştı bana o 'öpücük' konusunu bile, resmen benden daha çok sevinmiş herkesin bize bakmasını sağlıcak şekilde çığlık atıp tepinmişti .Neyseki hemen konuyu kapatmasını sağlayıp onun meselesine gelmiştik.
"Ha aklıma gelmişken sen benimle bişey konuşacaktın" dedi birden bana doğru dönerek buğlem.
"Aklımda ama okul çıkışı bir yere gidip konuşalım olur mu "
"Asel bir sorun yok dimi bak" dedi endişeyle, endişelenmekte de haklıydı çünkü bu konuyu artık söylemem gerekiyordu her ne kadar umursamaz gibi görünsemde tuhaf davranıyodum ve bu oldukça dikkat çekiyodu en azından buğleme söylemem gerektiğini düşünüyodum.
"Yok, okul çıkışına az kaldı zaten oturur oturmaz söylicem merak etme" dedim gülümsemek için kendimi zorlarken.
"Tamam öyle olsun bakalım " diyip urazla olan yakınlaşmasını +15256565 kere daha anlatmaya başladı, onu dinlerken gözüm birden arkaya doğru giden karartıya gitti ama çok oyalanmadan gene buğlemi dinlemeye başlamıştım.
Çok hızlı bir şekilde çıkış saati gelmiş buğlemle anlaştığımız gibi kafeye gidicektik .Açıkcası biraz korkuyodum anlatmaktan hatta her an vazgeçebilirdim o yüzden cesaretimi toplamam gerekiyodu.Şansımıza bugün okula pek kişi gelmemişti buna demirlerde dahil o yüzden buğlemle tek başımıza gitmek daha iyi olmuştu,koluma girip sohbet ederek aşağıya inmeye başlamıştık okul kapısına geldiğimizde yaya geçidine gelip diğer herkes gibi beklemeye başlamıştık.
"Ay ışık da bi yanmadı gitti işimiz varya yanmaz " dedi isyan ederek .
"Birazdan yanar meraklı bıdık seni " dedim yanağını sıkarak.
Işığın yanmasını beklerken tam o anda arkamdaki kişinin beni hızlıca yola itmesi bir oldu, ben daha ne olduğunu anlamadan bir fren sesi duymamla kendimi yerde buldum.
"Aselll ! " bağırarak benim yanıma doğru gelmişti , "Sen iyi misin asel bişeyin varmı araba çarptımı sana konuşsana" diyip vücüdumu kontrol edip bir yandan da ağlıyodu.
Hala tam olarak ne olduğunu anlamış değildim insanlar buğlem gibi etrafımda toplanmış bişeyimin olup olmadığına bakıyodu ama ben anlamsızca gözlerimi etrafta gezdiriyodum, gözlerim yüzünü kapatmış siyah giyinimli şapkalı birini görünce durdu.
Ona baktığımı anlayan kişi hafifçe yüzünü kaldırıp sadece sırıtmıştı bana doğru, kanım dondu. Oydu ! biliyorum, beni iten oydu ! Elini cebine atıp telefonu sallamıştı o sırada telefonuma gelen mesaj sesiyle gözlerimi ondan çekmeden titreyen elimi telefonumu almak için kullandım. Telefonumu elime aldığımda bu sefer gözlerimi ondan çekebilmiş ve ekrana bakabilmiştim, direk gelen mesaja tıklamıştım.
BİLİNMEYEN NUMARA : Seni uyarmıştım ama beni dinlemeden aselcikk
Sana kimseye söyleme demiştim hatırlarsan ama sen o küçük aklınla bana oyun oynamaya çalışıp arkadaşınamı anlatıcaktın cidden
Beni sinirlendiriyosun vee emin ol bunu istemezsin
Mesajı okumamla ayağa kalkıp ne yapcağımı şaşırmıştım. Resmen o burdaydı ve beni öldürmek istemişti evet istese bunu yapardı ama o resmen bana uyarı yapmıştı hem o nerden biliyodu ki buğleme anlatcağımı yoksa telefonumumu dinliyodu. Ama hayır o sıra telefonum sınıftaydı peki ya nasıl? nasıl olurda bilebilirdi bunu
"Hastaneye gidiyoruz sen iyi değilsin " dedi buğlem kolumdan tutup beni götürmeye çalışırken, elimi ateşe değmiş gibi hemen çekerken elim ayağım birbirine dolanmıştı.
"B-benim gitmem gerek s-sonra konuşalım olur mu ?" diyip gitmeye çalışmıştım ama buğlem gitmemi engellemiş kollarımdan tutarak önümde durmuştu.
"Ne saçmalıyosun sen az daha ölüyodun farkında mısın asel nereye gidiceksin hem " dedi sinirle anlam veremeyerek, neden böyle olduğumu sorguluyodu ve onu ikna etmem zor olucaktı o yüzden yapmam gereken en saçma şeyi yaptım.
"Şimdi sırası değil sana anlatıcam ama şimdi değil beni merak etme olur mu " diyip buğlemin arkamda bağırıp koşmasını hiçe sayarak kaçmıştım.
Koşa bildiğim kadar hızlı koşuyodum onun hala peşimde olma ihtimali beni ölesiye korkutuyodu. Nerde olduğumu bilmediğim bir ara sokağa girmiştim, duvara yaslanıp soluklanmaya çalışmıştım. Kendime az da olsa gelebildiğimde yapmam gereken şeyi yaptım.
SİZ: Benden ne istiyosun ?
Resmen beni öldürmeye çalıştın
Kimsin sen kim !
BİLİNMEYEN NUMARA: Sonunda görüldü atmaktan vazgeçtin
Ah yoksa yazman için illaki seni ölümle burun buruna mı getirmem gerekiyodu
Eğer öyleyse bunu zevkle yaparım biliyosun
SİZ: Sen kafayı yemişsin
Psikopatsın , şikayet edicem seni korkmuyorum senden
Deli gibi korkuyodum aslında ama ona bu zevki asla vermicektim hem belki polise gidiceğimi öğrenirse vazgeçerdi benimle uğraşmaktan .Mesaj gelmesiyle bakışlarımı telefona kitlemiştim gene .
BİLİNMEYEN NUMARA : Psikopat olduğum doğru,ama bu kadar oyun yeter artık
Eğer polise gitmek gibi bi aptallık yaparsan sana değil ailene zarar vermekle başlarım işe
He tabi ondan önce şu yaptığın şeyi polise şikayet etmekten başlarım
SİZ: Benden, bizden uzak dur !
Hem sen nerden biliyosun benim birşey yaptığım yok palavra uydurma
BİLİNMEYEN NUMARA : Asel..... asel.... asel....
Tch tch tch hiç yalan söylemek yakışıyomu senin gibi kıza
Delilleri görmesem belki inanırdım ama hiç şansın yok güzellik
Delil mi, hayır olması imkansız babam onları halletiğini söylemişti ama peki bu nasıl biliyodu delilleri siktir nasıl bişeyin içine düşmüştüm.
BİLİNMEYEN NUMARA : Sen şimdi ne delili falan diyosundur
Benim ulaşamadığım hiç birşey olamaz şimdi asıl meselemize gelelim
Eğer bir kere daha birine anlatma aptallığına düşersen bunu çok kötü ödersin
Ve bu sefer arabanın altına girdiğine emin olurum :)
Yazdığı şeye görüldü atıp direk telefonumu kapatmıştım , kanım donmuştu ağlamamak için kendimi zor tutuyodum ama dayanamayıp hıçkırarak ağlamaya başlayıp, ayakta daha fazla duramadığım için yere çömelmiştim.
İşin içinden çıkamıyodum peşimi bırakmıcaktı ne yaparsam yapim hep bir adım önümde olucaktı kurtulma şansım yoktu bu düşüncelerle daha çok ağlayıp ellerimi başımın arasına alıp hıçkırarak ağlıyodum. Nasıl bir belanın içine bulaşmıştım bilmiyorum, telefonumun çalmasıyla bakışlarımı istemeden ekrana çevirdim arayan kişi demirdi.
Eğe telefonunu açarsam ağladığımı anlardı ve nedenini öğrenene kadar bu işin peşini bırakmazdı o yüzden cevap vermicektim, telefonda zaten susmuştu . Ama bu sefer yine aramaya başlamıştı hatta yine, yine ve yine. Dayanamadığım için çağrıyı kabul edip kulağıma götürmüştüm.
-Siktir asel bu telefonu niye açmıyosun, nerdesin sen çabuk söyle !
-D-demir
- Sen ağlıyomusun amına koyim ağlama güzelim yanına gelicem hadi nerde olduğunu söyle bana
- Bilmiyorum ben nereye girdiğime bakmadım
- Ha siktir yavrum şimdi ağlamıyosun ve bana konum atıyosun bende hemen geliyorum tamammı canımın içi
- Tamam atıyorum konum
- Tamam güzelim yakın zaten hemen geliyorum bekle ayrılma bir yere
Telefonu kapattıktan sonra hemen konum atıp demirin gelmesini beklemeye başlamıştım. Demirle konuşmak nedense beni tekrar ağlatmaya yetmişti sanırım duygusallıkla ne yaptığımı bilmiyodum. Hala yerde oturmuş bir şekilde boş gözlerle demirin gelmesini bekliyodum, 5 dk sonra gelen araba sesiyle bakışlarımı o tarafa doğru çevirmiştim ayağa kalktığım an dibimde bitmişti demir.
"Kurban olurum lan sana , döktüğü her göz yaşı ölürüm asel " dedi bana sıkıca sarılarak bir yandan da saçımı okşamaya ihmal etmiyodu. Bana bu şekilde davranması daha yeni durmuş ağlamamı tetiklemiş ağlamaya başlamıştım .
"Hıckk demir b-ben" hıçkırıklarımın arasında konuşmaya çalışıyodum ama ağlamam engel oluyodu, bunu anlayan demir
"Şşşş " elleriyle yüzümü avuçlayıp gözlerimi öperken , "Ağlama , sen ağlayınca dayanamıyorum asel o gözlerinden gözyaşı akmasın istiyorum kurban olduğum yapma böyle" dedi acı bir sesle. Sanırım bu halde olmam demiri fazlasıyla etkilemişti çünkü oda çok kötü duruyodu cevap vermek yerine yanağımı eline yaslamıştım.
"Buğlem beni arayıp olanları anlatınca öldüm öldüm dirildim " alnımdan, yanaklarımdan öperken fısıldıyodu adeta , " Sana bişey olsa sikerdim ortalığı dayanamazdım "
Biz ne olmuştu da bu kadar aşık olmuştuk bir birimize evet aşk itiraf etmiştim sonunda ben demire aşıktım .
"D- demir ben" duraksadım cümlemi toparlamak için o ise gözlerini bana dikip diceğim şeyi bekliyodu, daha fazla dayanamadım gözlerimi kapatıp hemen söyleyip kurtulmak istedim.
"Seni seviyorum demir " yanaklarımı okşayan eli durdu onun durmasını yanlış anlayıp dudağımı ısırdım ağlamamak için, gözlerimi yavaşca açıp ona baktım. Şok olmuştu yüzünden bin bir türlü ifade geçiyodu ama anlamak zordu belkide ona aşık olmamı beklemiyodu yada niye böyle bi zamanda bunu söylediğimi.
Ama demiştim işte başımda böyle bir bela varken yarına yaşıyacağım ne malumdu ? Sonradna pişman olmak istemedim varsın sevmesin beni ben uzaktan da severdim ki onu rahatsız etmeden.
"S-sen asel ne dediğinin farkındamısın " dedi kendine gelen demir.
"Biliyorum belki sen sevmiyosun ama seviyorum seni işte hem rahatszı etmem seni cidden uzak da dururum send-" sözümü kesen şey demirin yine dudaklarını dudaklarıma bastırmasıydı ama çok kısa sürmüş hemen geri çekmişti.
" Sen emin misin söylediklerinde beni seviyomusun cidden " dedi heyecanla, neden heyecanlandığını anlamamıştım değişik davranıyodu.
"Evet dedim ya merak etme sende beni sev demic-" yine öpüp geri çekmişti kendini
"Demir napıyosun ya " dedim sinirlenerek , o ise beni kucağına alıp döndürmeye başlamıştı.
"Alllaahhhhh " gülerek beni döndürmeye çalışıyodu.
"Allahın cezasıı dur artık başım döndü " beni yere indirip her yerimi öpmeye başlamıştı.
"Kurban olurum lan sana canını yerim senin yavrum" eliyle beni gögsünde tutarken , " Nasıl sevmem seni ölüyorum senin için görmüyomusun " dedi saf bir heyecanla .
"Cidden beni seviyomusun " dedim yarı şaşkın yarı mutlu olmuş bir şekilde.
"Ah sen ben oldunda haberin yok güzelim seviyorum tabi hemde çok " dedi saçımı koklayarak.
"Demir yaa "dedim nazlanarak .
"Söyle yavrum "
"Seni seviyorum " dedim gözlerimi kapatıp bu anın mutluluğunu yaşarken.
"Bende seni seviyorum " dedi mutluluğuma ortak olarak.
Şuan ne yaptığımın bi önemi yoktu daha kaç dakka öncesinde ağlayıp ölümden de dönsem şuan demirin kollarında daha doğrusu sevdiğim adamın kollarında mutluydum. Bugün olanları düşünmeyi ertelemiştim, bıraz daha sarıldıktan sonra demir her ne kadar istemesede beni eve bırakmayı teklif etmişti ve bende kabul etmiştim. Bir an önce eve gidip bugün olanları düşünmem gerekiyodu o yüzden arabaya binip yola koyulmuştuk.
Yolda demirinn beni klasık utandırmaları ve benim onu sinirlendirmemle geçmiş kısa sürede eve gelmiştik . Apartmana yaklaştığımızda kapıda bekleyen buğlemi görmemle duraksamıştım onu evimin önünde beklemiyodum.
Araba evin önünde durduğunda buğlem geldiğimi fark edip ayağa kalkıp beni beklemeye başlamıştı, sanırım kaçamıyacaktım.
"Buğlemin gelceğinden haberin varmıydı " demirin sorusuyla gözlerimi buğlemden çekip demire yöneltmiştim.
"Hayır yoktu ama az da olsa tahmin ediyodum"
"Kızı merakta bırakmıssın asel telefonlara geri dönmemissin ve direk ordan kaçmıssın" aklına gelen şeyle sinirlenip, " Bu davranışınızı sonra konuşucaz küçük hanım" diyip eliyle burnuma dokunmuştu.
"Haklısın tamam şey o zaman görüşürüz " dedim yanağından öperek.
"Görüşürüz güzelim " dedi oda yanağımdan öperek, tam kapıyı açıp inceğim zaman demirin seslenmesiyle ona doğru döndüm.
"Efendim"
"Dikkat et kendine bişey olursa ara " beni düşünmesi hoşuma gitmişti
"Aklın kalmasın bişey olursa ararım "
"Aklım sende biliyosun " dedi göz kırparak, sadece kıkırdayıp arabadan inip buğleme doğru ilerlemiştim o ısrada demir arabayı çalıştırıp korna basıp geldiği yerden geri dönmüştü. Adımlarım tam buğlemin önünde durduğunda bir süre bakışmıştık .
"Hemen ne oluyosa anlatıyosun bana eve geçiyoruz " sinirli bir şekilde bana yol vermişti geçmem için.
Buğlemi cidden sinirlendirmiştim ve haklıydı o yüzde suçlu bir biçimde kapıyı açıp içeriye geçmesini izin vermiştim. Neyseki ailem bugün misafirlikteydi o yüzden rahatça konuşabilirdik. Direk odaya geçmemizle buğlem sandalyeye oturup konuya giriş yapmıştı.
"Evet seni dinliyorum asel şimdi burda herşeyi anlatıyosun " dedi gergin bir sesle
"Bişey yok ki " dedim inanması için ama bunu demem onu daha çok sinirlendirmiş ayağa kalkmasına sebeb olmuştu.
"Artık yalan söylemeyi bırak bugün noldu bi adama bakıyodun korku içinde sonra telefona gelen mesajla resmen buz kestin" derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı , " Asel ben salak değilim parçaları birleştirince neler olduğunu anlıyabiliyorum, yola düşmen o adam telefon neler oluyo anlatıyosun " dedi bır ayağını yere vurarak sinirle söyleniyodu.
Pes ettim daha ne kadar saklayabilirdim ki anlamıştı zaten şuan bunu söylemem bile tehlikeliydi ama yorulmuştum napıcağımı bilmiyodum o yüzden pes etmiş bir şekilde yatağa oturup ona doğru baktım, konuşacağımı anlamış olmalı ki oda yanıma oturup bütün dikkatını bana verdi.
"Biri, biri bana yazıyo " dedim bir çırpıda.
"Eee yazsın ne olucak " dedi anlamayarak.
"Buğlem.... o kişiyi tanımıyorum b-bana bela oldu o kim neci bilmiyorum ama çok korkuyorum " dedim gözyaşlarım gözlerimden akarken.
"Sen ne diyosun biri seni rahatsız mı ediyo asel doğru düzgün anlat " dedi endişeli bir sesle.
"Evet ama kim bilmiyorum kimseye bahsedemem söylemeyemem sana bile söylememem lazımdı" ağlamalarımın arasında , " Bu çok tehlike yalvarırım daha fazla soru sorma söyliyemem"
"Hayır efendim şimdi herşeyi bana anlatıyosun sonra polise gidiyoruz " dedi sert bir şekilde.
"H-hayır polis olmaz buğlem asla " dedim panikle.
"Niye, niye gitmiyoruz hemen hallolur sende bundan kurtulursun işte " dedi ikna etmeye çalışarak, ama yaptığı işe yaramazdı gidemezdim ki benim zararıma olurdu bu . Oda gitmiceğimi daha doğrusu gidemiceğimi yüz ifademden anlamıştı.
"Bana söylemediğin bişey var " dedi sorgulayıcı şekilde.
"Hayır yok cidden"
"Ben senin arkadaşın değilmiyim asel bak bunu benimle paylaşabilirsin halledebiliriz güven bana " dedi ellerimi tutarak.
"K-korkuyorum " dedim kısık sesle.
"Korkma hadi güven bana ve ne olduğunu söyle"
"B-beni beni" duraksadım cesaretimi topladım , " Tehtit ediyor "
"Nasıl tehtit ediyo neyle o kim oluyo ki tehtit ediyo oruspu çocuğu "
"Biliyor " dedim yavaşca
"Neyi biliyo söyle artık "
"Sırrımı " ellerime saçlarımı geriye doğru atarken , " Ama kimsenin bilmemesi gerekiyodu nasıl öğrenmiş bilmiyorum ben ne yapıcam bilmiyorum buğlem çok korkuyorum " dedim ağlayarak.
O kadar çok ağlıyodum ki benimle beraber buğlemde ağlamaya başlamıştı beni kendine çekip gögsüne yaslayıp sakinleşmemi beklemişti. Bi kaç dakika sonra ağlamam yavaş yavaş durduğunda,
"Korkma kardeşim halledicez ama bu sırrı söylemen gerekiyo bana ona göre çözüm bulucaz "
"Söylersem yanımda olmassın beni sevmezsin kötüyüm ben " dedim masumca üzülerek.
"Hayır ne olursa olsun yanındayım kardeşler bugünler için vardır şimdi korkma ve söyle artık " dedi emin bir sesle , artık saklamanın bi fayda etmiceğini anlayıp derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.
"Herşey 4 sene önce başladı....."
Yıldızlayıp,yorum atmayı unutmayın çiçeklerimmmm 💐
Evett aselin sırrını artık öğrenicez bakalım geçmişte neler oldu ? 🤔
Benii benii özlediniz miii 😔 Ben sizi çooook özledim ❤️
Yenii bölümüü nasıl buldunuz 🤭
Sizleriii seviyorummm dikkat edin kendinizeee 🌼🐣💖
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |