14. Bölüm

14. Bölüm

xgizoşş
xgizorellaaaa

Helüüüü :)))

 

 

Flashback(4 sene önce)

Yazarın Anlatımıyla;

Asel o gün arkadaşlarıyla beraber okuldan erken çıkıp kafeye gitmişlerdi, sohbet edip yemek yiyolar birbirleriyle şakalaşıyolardı. Hava iyice kararmış saatin bu kadar geç olduğunu fark edememişlerdi , ettiklerinde ise hesabı aralarında bölüşüp kol kola evin yolunu tutmuşlardı. Herkesle tek tek vedalaştıktan sonra aselin yanında tek çocukluk arkadaşı ceylan kalmıştı.

Birlikte evlerine doğru giderken ceylanla kahkalar atıyo onunla uğraşmaktan zevk alıyodu, birazda şaşkındı doğrusu annesi onu bir kere bile aramamış nerde kaldığını sorgulamamıştı. Küçük asel eve gidince büyük bir kavganın olcağını var sayıyodu. İlk başta aselin evi sonra 2 blok sonrada ceylanın evi geliyodu o yüzden ilk aselin evinin orda durmuşlardı.

Birbirlerini öpüp tam ayrılacakları vakit aselin evinden bağırış sesleri gelmesiyle birbirlerine bakıp anlamaya çalışıyolardı. Neler olduğunu anlamak için eve biraz daha yaklaşıp uzakdan cama bir bakış atıp ne olduğunu görmeye çalıştılar, gördükleri ile korkmaları bir olmuştu. Evde bir adam ailesine doğru birşey uzatıp yüksek sesle birşeyler söylüyodu, bunu gören asel eve girmeye çalışmıştı ama ceylan engel olmuştu.

"Asel hayır polisi aramalıyız tek başına gidemezsin "

"Ceylan bırak aileme zarar verebilir sen polisi ara ben içeriye giriyorum"

Çantasından evin anahtarını çıkarıp ses çıkarmicak şekilde kapıyı açmış sessizce içeriye doğru adımlamaya başlamıştı. Arkasından ceylanın kendisine seslenişini duymuş ama umursamamıştı , arkasından gelen adım sesleriyle durup arkasına doğru bakış atmıştı

"Ceylan git burdan polisi ara dedim sana " dedi kızgın küçük asel

"Hayır sen benim kardeşimsin seni yanlız bırakmam anca beraber kanca beraber " dedi inat eden çocukluk arkadaşı, gülümsedi asel biliyodu ki bu inatcı arkadaşı hiç bi zaman onu yanlız bırakmamış şimdide bırakmazdı.

"Sessiz olmalıyız yakalanmamamız lazım" dedi ceylanı uyaran asel, ceylan ise başını sallayıp onaylamıştı arkadaşını.

Oturma odasının kapısına gelip içeriye bakmaya çalışmışlardı, içerde anne ve babası bide o adam vardı. Sahi küçük kardeşi nerdeydi göremiyodu onu başına bir iş gelme düşüncesi aseli korkutmuş küçük kalbinin hızlı atmasına sebeb olmuştu.

Aselin korktuğunu anlayan ceylan, aselin elini tutup yanında olduğunu hissetmesini sağlamıştı. İçerden gelen seslerle bakışlarını oraya yöneltmişlerdi,

"Size nerde dedim o kağıtlar beyninizi dağıtmamı istemiyosanız hemen söyleyin"

"Bırak bizi lütfen bizde değil " dedi ağlayan annesi

"Sen sus sürtük ! kocanda onlar ve biraz daha vermemekte ısrar ederse gebericeksiniz "

"Doğru konuş lan karımla bizde değil diyorum sana "

"Tch tch zaman tükeniyo sabrım kalmadı artık" dedi elindeki silahı annesinin kafasına dayayan adam.

Silahı gören asel ve ceylan korkup arkaya doğru adımlarken vazoyu devirmeleri bir olmuştu. Kırılma sesi yüzünden hepsinin bakışları kapıya çevrilmiş donmuş bir şekilde duran kapıdaki çocuklara bakıyolardı. O sırada kendilerine gelmelerini sağlayan aselin babasının sesi olmuştu.

"Asel ! kızım kaçın hemen " babasının korkmuş sesiyle kendisine geldiğinde ceylanın elini daha çok sıkıp arkaya doğru koşmaya başlayacakken nerden geldiğini bilmediği 2 adam onları kaçmadan yakalayıp içeriye götürmüştü.

"Bırakk biziii bıraakkk "

"Ahh bırak bizii "

"Vay vayy vayy bakın burdaa kimlerr varmışşş" dedi silahlı olan adam yanımıza gelerek.

"Bırak lan onları çocuk daha onlar " dedi aselin babası adama bağırarak, ayağa kalkmaya çalışmıştı ama adamlardan biri dizine vurup yere düşmesine sebeb olmuştu.

"Babaa ! " dedi ağlayarak babasına bakan küçük asel , ceylan ise aselin koluna yapışmış ağlayarak asele sarılıyodu .

"Demekk küçük kızın bu " gülerek " güzelmiş yanındakide fena sayılmaz he "

"Onlar daha küçük seni şerefsiz uzak dur onlardan " adam annesinin yanına gidip yüzüne tokat atmıştı,

"Sana sus demedim mi lan ben, bu iş uzadı artık ya söylersin " silaha asele doğru uzatıp " Yada çocuklar ölür karar sizin"

Bunları duyan asel ve ceylan daha çok ağlayıp birbirlerine daha çok sarılmışlardı. Asel pişmandı ölmekten korkuyodu ama onun yüzünden ceylana bişey olmasını istemiyodu en yakın arkadaşıydı o yaşamalıydı. Cesaretini toplayıp etrafa bakmaya bir kaçış yolu bulmaya çalışıyodu. O sırada babasıyla göz göze gelen asel babasının bir şeye işaret ettiğini fark edip bakışlarını babasının işaret ettiği yere çevirmiş sonra babasına bakmıştı tekrar. Babası ağzını kımıldatıp birşeyler diyodu ve okuduğu kadarıyla işaretimi bekle diyodu, başını sallayıp anladığını belirtmişti.

Babası arka kapıyı gösteriyodu onlara herkes bir alanda toplandığı için ceylanla asel ordan kaçabilirdi bu düşünceyle gülümsemiş ceylana doğru eğilip

"Babam işaret verince arka kapıya doğru koşucaz tamammı "

"Ama asel b-ben korkuyorum ya bişey olursa"

"Şşş korkma ben yanındayım unuttun mu hem ne diyoduk biz"

"Birimiz hepimiz"

"Hepimiz ikimiz için" küçük asel gülümsemiş arkadaşına güven verircesine elini sıkmıştı, kendilerini hazırlamışlardı.

"Biriniz gidin etrafı kontrol edin" demesiyle adamların birinin dışarı çıkması bir olmuştu . Bunu fırsat bilen babası hemen ayağa kalkıp silahlı adamın üzerine atlamıştı. Onlar birbirleriyle kavga ederken babasının,

"Şimdiiii koşunnn ! " diye bağırmasıyla ceylanı tuttuğu gibii arka kapıya doğru koşmaya başlamıştı, arkadan boğuşma sesleri geliyodu ama bakmadan koşarak ulaşmaya çalışıyolardı. Tam yaklaştıklarında ise kalpleri umutla atmaya başlamış mutlu olmuşlardı ama patlayan silah sesiyle aniden durmuşlardı.

Küçük asel arkasına bakmaya korkuyodu çünkü babasına bişey olmuş olma düşüncesi onu korkutuyodu. Lakin arkasına bakmasını sağlayan bişey olmuştu,

"A-a-asel " ceylanın kısık kekeleyen sesini duymasıyla arkasına dönmüştü küçük asel.

Arkadaşına baktığında hissetmiş, gözleri ise arkadaşının kalbinin ordan akan kırmızımsı renkteydi sahi o da neydi ? Herkesin bahsettiği ölümün habercisi olan renkmiydi ? Ölüyomuydu arkadaşı ama o daha çocuk değil miydi bu kadar hızlı mı gidicekti ondan arkadaşı . Ama daha büyüyüp aynı okulda okuyup bir sürü anı biriktireceklerdi ceylansız napardı ki asel unutamazdı ki çocukluk arkadaşını

"C-ceylan hayırr " dedi yere düşen arkadaşının yanına giden asel.

"A-asel ben ölmek istemiyorum" dedi ağlayan arkadaşı , ceylanla beraber aselden ağlıyodu .

"C-ceylan ölmiceksin tamammı lütfen ölme hıck beni hıck sensiz bırakma lütfen" yalvarıyodu asel ceylana ölmemesi için , ölmesindi o yaşaması lazımdı

"B-ben k-korkuyorum " ağzından kan gelmeye başlamıştı ceylanın , bunu görmesiyle daha çok ağlamaya başlamıştı asel ne yapıcağını bilmiyodu eli kolu bağlanmıştı.

"Lütfen" ağlamasını durduramıyodu küçük asel " Ceylan b-beni bırakma l-lütfen"

"A-asel ö-ölmek istemiyorum b-" öksürmüştü küçük ceylan kan kusmuştu resmen " B-benim u-uykum geldi"

"H-hayır hayır uyuma bana bak ceylan lütfen arkadaşım lütfen " ardından odadakilere seslendi, "Lütfen o, o daha çocuk ölmesin "

"K-korkuyorum as-" cümlesini daha tamamlayamadan başı yana düşmüştü küçük ceylanın.

Gözleri açıktı oysaki acaba şakamı yapıyodu eğer şaka yapıyosa hiç komik değildi , eğilip nefesini kontrol ettiğinde nefes almadığını anlamıştı ama aselde nefes almıyodu artık tek fark arkadaşının ölüp aselin yaşamasıydı. Pişmandi keşke onu dinleseydide gelmeseydi onun yüzünden ölmüştü ceylan işte bütün suç onundu belki silahı ateşlemedi ama ölüme asel itti ceylanı.

"CEYLANNN !!! " bu düşüncelerle ağlayıp saçını çekip arkadaşının adını haykırıyodu ama kalkmıyodu arkadaşı , hepsi o adam yüzündendi birden gözlerini onlara doğru çevirmişti babasının hala o adamla boğuştunu hatta diğer adamın da annesiyle boğuştuğunu görmüştü.

Ama onun dikkatini çeken yerde parlayan siyah silahtı, gözlerini ondan ayırmıyo ne yapcağını hesaplıyodu küçük asel.

"Abi siren sesleri geliyo gitmemiz lazım " dedi dışarıya daha öncesinden çıkan adam .

Adamın bunu demesiyle asel kendine gelip birden o yerdeki silaha uzanıp arkadaşını öldüren o canavarı arkadaşına yaptığı gibi isabet edebildiği kadarıyla kalbinden vurmuştu. Herkes durmuş ne olduğunu algılamaya çalışıyodu siren sesleri dahada çok çoğalmış yaklaşmışlardı sahi niye daha önceden gelmemişlerdi ki ?

"Hadi olum gidelim polislerden gelmeden"

"Ama patron "

"Siktir et öldü o "

İki adamda patronlarını umursamadan kaçıp gitmişlerdi , kaçmayıp napcaklardı ki öldürmüştüm sonuçta katil olmuştum ben.

"A-asel " dedi hem annesi hem babası

"C-ceylan affet beni kardeşim intikamını aldım ama " küçük aselin bedeni daha fazla dayanamamış bayılıvermişti .

Gözlerini hastanede açar açmaz ağlama krizlerine girmişti asel , arkadaşı kardeşi ceylanı istiyodu yanında öldüğünü kabul edemiyodu ki ölmemesi gerekiyodu çok mu yaramazlık yapmıştı ki allah ondan ceylanını almıştı napıcaktı şimdi nasıl bu acıya dayancaktı. Ellerinde kan vardı , ellerinde hem ceylanın hemde o adamın kanı vardı nasıl yaşayacaktı bundan sonra .

 

Zaman ilerlemiş sayısızca şehir ve psikoloğ değiştirmişlerdi ilk başlarda hiç etkili olmasada bir süre sonra beyni kendi kendine savunma mekanızması geliştirip bazı şeyleri asele unutturmaya başlamıştı ama ne olursa olsun ceylanı ve o günü unutmamış ama asla ceylanın adını ağzına almamıştı, katildi o arkadaşının adını ağzını alıp kirletemezdi.

O gün, o gece ordan 2 ceset çıkmıştı ama aselin ruhuda ölmüştü ceylanla birlikte oracıkta. Kimse daha adını anmaz ve o gün yokmuşcasına devam etmişlerdi ama aselin beyninin bi kenarında her zaman vardı unutamazdı , arkadaşını daima hatırlamalıydı .

 

 

Günümüz

Aselden ;

"İşte böyle oldu " dedim ağlayarak .

Tekrar bunları anlatmak beni o kadar zorlamıştı ki tekrardan yaşamıştım aklım unutmayı seçmiş ama hayat bana hatırlatmayı tercih etmişti.

"A-asel ben " buğlemde ağlıyodu ne diceğini bilmiyodu o yüzden devam etmesini istemedim ve sıkıca sarıldım ona ,

"Lütfen uyuyalım yarın konuşuruz olur mu daha konuşcak halim kalmadı " duraksadım , "Tabi g-gitmek istersen anlarım b-benim gibi bir arkadaşı istem-"

"Saçmala asel s-senin bi suçun yok sen daha çocukmussun tamam yaptığın yanlış ve kötü ama buna mecbur hissetmişssin o psikolojiyle " dedi buğlem sözümü keserek.

Bişey diyemedim sadece ağlayarak daha çok sarıldım buğleme, oda konuşamıcağımı anlayıp sakinleşmemi bekledi .

"Ben ne olursa olsun senin yanındayım hadi şimdi uyuyalım annemden izin aldım kalmak için" dedi gözyaşlarını silip gülümsemeye çalışırken. Sadece kafa sallayıp buğleme temiz pijamalar verip üzerimizi değiştirip yatağa yatmıştık.

Yatak büyük olduğu için ikimizde sığmıştık ve problem yoktu. İkimizde anlattıklarım yüzünden sessizleşip hüzünlenmiştik ikimizde aynı şeyi düşünmüş olmalıyız ki birden ikimizde birbirimize sarılıp öyle uyumaya karar vermiştik.

"Teşekkür ederim " dedim kısık bir sesle.

"Etme arkadaşlar bugünler için vardır " saçımdan öpüp , "İyi geceler sarışınım "

"İyi geceler turunçgilim " dedim gülümsemeye çalışırken.

Uykuya dalmadan önce demem gereken bir şey daha vardı, her gözümü kapattığımda beliren kişiye

"Affet beni kardeşim, affet beni ceylanım " dedim içimden binlerce kez.

Bende ceylanla beraber ölmüştüm orada anlamamışlardı , illaki birinin ölmesi için mezardamı olması gerekiyodu ? Hayır , mezarım olmayabilir ama yaşadığımda söylenemezdi.

Son kez anılarımdaki küçük asel ve küçük ceylana gülümseyip kendimi uykuya teslim ettim.

 

Yıldızlayıp, yorum atmayı unutmayın bebekler 💕

Bu bölüm geçmişle ilgili oldu çünkü konunun odak ve herşeyin başlangıç noktası 📍

Ceylan ve aseli yazarken cidden ağladım onlarla beraber yaşadım diyebiliriz 😔

Bölümle ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum o yüzden bol bol yorum atmayı unutmayın ve oy atmayıda tabikide 🤭🐣

Sizlerii seviyorum ve bol bol öpüyorummm 💖😘

 

 

Bölüm : 29.12.2024 01:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...