
İyi Okumalar Bebeklerrr 🐣
Uykumuz sametin bizi hunharca sallamasıyla sonlanmıştı.Etrafımıza bakmamızla geldiğimizi anlayıp direk servisden inmiştik.Herkes hocanın etrafında toplanıp neler yapıcağını konuşuyodu,saatime baktığımda 12 olduğunu görmüştüm bu durumda yol 3 saat sürmüştü.Öyle boş boş etrafımıza bakarken beden hocamızın aniden düdüğünü çalmasıyla dikkatimizi oraya verdik.
"Evet çocuklar herkes buraya baksın! şimdi herkes 6'şarlı bir grup olup çadırları kuruyosunuz sonrada herkes kahvaltı yapmak için buraya toplanıyo anlaşıldı mı ?!"
"Anlaşıldı hocam" dedik hep bir ağızdan.
Gözlerimle etrafı tararken boş bir yer görmemle,
"Çocuklar bakın, şurası boş oraya geçelim"
"Helal kız sana hemen geçelimde kapmasınlar bari" diyip koşmaya başladı samet.Bu haline gülerdik normalde ama haklıydı koşmakta her an biri kapabilirdi.O yüzden samete ayak uydurup bizde koşmaya başladık.Oraya varmamızla bizle beraber gelen kişiler de olmuştu.
"Önce biz geldik"
"Önce biz geldik" dedi iki tarafta.
"Pardon ama önce biz gördük ve biz geldik o yüzden kendinize başka bir yer bulun"dedim kaşlarımı çatarak.
"Yoo nerden biliyosun belki ilk biz gördük" dedi demir de kaşlarını çatarak.
"Hayır ilk ben gördüm ve burası bizim"
"Başka yere gidin burası bizim diyorum sana"
"Hayır bizim"
"Bizimm!!"
"Sana bizim diyorum anlamıyo musun ?!" dedim ayağımı sertçe yere vurarak.Benim bu tavrım demiri sinirlendirmişti.Yüz hatları sertleşip derin derin nefesler alıyodu.Ona doğru bakıp ohh canımı değsin bakışlarım yüzünden de bu kadar sinirlenmiş olabilirdi ama kim takar ki canım banane.
"Asel sabrımı zorluyosun"
"Zorlarsam nolur demir bey göstersene bi"dedim tek kaşımı kaldırıp.
"Arkadaşlar tamam sakin olun"dedi samet araya girerek.
"Sen karışma samet"
"Sen karışma samet" dedik aynı anda.Ona dönük buna dememizle ellerini teslim olur gibi kaldırıp kenara çekildi.
"Samet haklı gençler hem burası oldukça büyük niye paylaşmıyoruz" dedi bu seferde hakan araya girerek.
"Evet asel hakan haklı hem bakın herkes çadırlarını kurmaya başladı bi biz kaldık"dedi buğlem yanıma gelerek.Onların söyledikleriyle etrafıma bakmıştım cidden de herkes çadırlarını kurmaya başlamıştı.Ellerimi gögsümde birleştirip,
"İyi tamam " dedim gönülsüzce demire bakarak.O ise bana bakıp hala birşey demiyodu,gıcık iste nolcak inşallah yüzü böyle kalırda kimse ona bakmaz aminn.Hala bana bakmasıyla ona, ne bakıyon yarram bakışı atarak,
"Cevap vericek misin ?" dedim.
"Hayır" dedi sinir bozucu ifadesiyle.Tam üstüne doğru yürücektim ki buğlem kolumdan tutup beni durdurmuştu.O dua etsin buğlem beni tutmuştu yoksa demiri kimse elimden alamazdı.Demire baktığımda sinir bozucu bir şekilde gülerek bana bakıyordu tam bana bir şey diyicekti ki yanındaki arkadaşı,
"Abi turunçgilin dediği doğru herkes nerdeyse çadırları kurdu daha uzatmayalım"
"Harbiden uraz haklı kanka hem bir an önce kahvaltı yapmak istiyorum kuralımm çadırları gitsin" dedi burak elindeki çikolatayı yerken.Demir ise hiç bir şey demeyip çadırını kurmaya başlamıştı.Demekki kabul etmişti ama cevap vermeye tenezzül bile etmiyodu daha fazla uğraşmak istemediğim için bende çantamdan çadırımı çıkarıp kurmaya başlamıştım.Homurdanma sesleri duyuyodum,sadece ben değil hekes duyuyodu.Yan tarafıma baktığımda buğlemin homurdanmasını duydum tam ona ne olduğunu sorcaktım ki birden demirlerin olduğu tarafa dönüp,
"Sen kime turunçgil diyosun be salak herif" demesiyle herkes buğleme şok içinde baktı.Onun baktığı yere baktığımda uraza bakıp söylediğini gördüm beni asıl şaşırtan şey urazın buğleme gülerek bakmasıydı.
"Yarım saattir bunun için mi homurdanıyosun turunçgil" dedi yarım ağız gülerek.Ama bu dediği buğlemi daha çok sinirlendirmişti.
"Sen..Sen tam bir kaçıksın! Tabi sana dedim bana şöyle seslenmeyi kes"
"Öyle mi ? Kesmezsem nolur mesela"
" Bunu sana ödetirim" dedi iyice urazaa yaklaşırken.
" Öylemii ödetsene bana o zaman turunçgil" dedi iyice ona yaklaşan buğleme eğilerek.Tam buğlem benim yaptığım hatayı yapıcakken ona tutup bizim tarafa götürmeye çalıştım.Çalıştım diyorum çünkü öyle bir güç var ki bizim kızda mübarek osmanlıyı çökertirdi bu güçle.Onu tek başıma sürükleyemeyeceğimi anlayınca,
"Hakan allah aşkına bi el at tek başıma gücüm yetmiyo" dedim ıkınarak.Bunu dememle hakan gelip buğlemi sırtına almıştı.
"Ya bırak hakan bırakta gösterim şuna" diyip hakanın sırtını yumrukluyodu.Hakan ise sanki yumruk değilde dokunuyomuş gibi yüz ifadesinde bir şey yoktu.Uraza doğru baktığımda artık gülmediğini hatta hakana doğru sinirle baktığını gördüm.Yanlış görüp görmediğimi anlamak için ellerimle gözlerimi kapatıp tekrar açtım ama evet cidden hakana sinirle bakıyodu.Haaa siktirr cidden mi ? Bunu buğleme sormayı aklıma not edip işimin başına dönmüştüm.
Kısa sürede herkes çadırlarını kurup yemek için sıraya girmiştik.Yemeklerimizide alıp masalara oturmuştuk , ister istemez buğleme bakıp duruyodum ona söylemek için can atıyodum ama nasıl tepki vericeğinide bilmiyodum.Sonunda dayanamayıp,
"Biz hemen geliyoruz buğleme göstermem gereken çok önemli bir şey var " diyip buğlemi çadırların oraya sürüklemeye başladım.
"Asel noldu ne gösterciksin bana"
"Buğlem birşey dicem ama sakın çok tepki verip bağırma"dedim sakince.
"Tamam söz hadi söyle"
"Bence uraz senden hoşlanıyo" dedim bir çırpıda.Bunu dememle buğlemin donup kalması bir oldu, sonra ise gülmeye başladı.
"N-ne ahahah asel uraz b-benden hoşlanıyo he ahaha hiç güleceğim yoktu saçmala" dedi gülerken.
"Buğlem cidden bak hakan seni sırtına alınca ona sinirlendi hatta elini yumruk bile yaptı benden söylemesi senden hoşlanıyo" dedim kesin bir dille.
"Asel, o benim gibi birinden hoşlanmaz sadece dalga amaçlı söylediği birşeydi o bunu hep yapar benden hoşlanmaz"dedi yavaş ve üzgün bir sesle.
"Nedenmiş o bi kere sen çok güzelsin senden hoşlanmicak da kimden hoşlancak.Bak benim adım da Aselse bu çocuk senden hoşlanıyo bak gör asel dedi dersin" dedim iddalı bir şekilde.
"C-cidden mi ? yani emin misin bi göz yanılması falan olabilir sonuçta dimi ama ya dediğin doğruysa benden hoşlanıyosa" dedi heyecanla bir şekilde.
"Şşşş sakin ol sonuçta yakın zamanda illaki anlarız biraz onu gözlemleriz hem" dedim gülümseyerek.Oda başını sallayıp daha fazla bizimkiler meraklanmadan yanlarına geçmiştik.
Yemekler yenmiş herkesin kararıyla yakar top oynamaya karar vermiştik.Ortada ece,ada,ben ve buğlem vardı.Vuranlar ise demir ve tayfasıydı.Onlar bizi vurmaya çalışırken burağın attığı topu havada tutmam bir olmuştu.
"Olum adam gibi oynasana kıza can verip duruyosun pezevenk" dedi demir sinirle.
"Sıçıcam abi bunun oynuna sürekli can veriyo kızlara" dedi demirin sinirine hak veren uraz.Bu itiraz karşısında,
"Abicim kızlar iyi oynuyosa benim suçum ne ?" dedi burak masumca.Onun bunu demesiyle,
"Siktir git lan burdan oynamıyosun sen" diyip topu burağa atmaya çalışan savaş yanlışıkla topu eceye atmıştı.
"Ah kafam" diyip yere düşmüştü ece.Hemen eğilip kafasında bir şey olup olmadığına bakmıştım Neyseki bir şey yoktu rahatlamıştım.
"Kusura bakma yanlışıkla sana attım bu salağa atıcaktım ben" dedi ece yaklaşan savaş.
"Sorun değil ama bi dahakine attığın yere dikkatli bak" dedi kaşlarını çatarak.
"Tamam asi kız bi dahakine attığım yerde olup olmadığına bakarım" dedi yarım ağız gülerek.
"La havle " diyip oyuna geri dönmüştü ece.Biraz daha oynadıktan sonra bu sefer onlar ortaya geçmişlerdi.Kızlara dönüp biraz motivasyon konuşması yapıp çok ciddi bir şekilde oynamaya başlamıştık.Top elime geldiği gibi atabildiğim kadar sert bir şekilde demire atmaya başladım her attığımda ya kaçıyo yada can alıyodu.Bir kere daha can almasıyla,
"Ooo oynamıyorum ben ya sürekli can alıp duruyosun kedimisin sen 9 can aldın yetmedi mi?" dedim sinirli bi şekilde.
"Sanırım küçük ceylanımız sinirlendi topu sert bi şekilde bana atınca sorun yok ben can alıncamı var " dedi gülerek.Onun bunu demesiyle dahada çok sinirlenip,
"Evet aynen öyle sanki attıklarım çok sana geldi de bide laf ediyosun" dedim ona doğru bir adım atarak.
"Gelmedi ama ya gelseydi ve acısaydı o zaman üzülmezmiydin güzelim" dedi her kelimesinde bana dahada yaklaştı ta ki aynı hizaya gelinceye kadar.Onun bu kadar yaklaşması beyin hücrelerimi bir anlığına çalışmaz hale getirince,
"Ev-Hayır yani hayır niye üzülim canım üzülmem ben" dedim gözlerini içine bakıp.Yüzümü uzun uzun incelemeye başladı,Allah şahidim olsun o kadar güzel bakıyodu ki her zaman baksın istedim.
"Haklısın ben senin için bir yabancıydım dimi ? unutmuşum pardon" diyip son kez yüzüme bakıp arkasını dönerek ilerlemeye başladı.Tam olarak dondum evet bu söylediği ağrıma gitmişti ama haklıydı ne diyebilirdim ki bunu ona ben söylemiştim şimdii ne dicektim pardon mu ? bunu hak etmiştim ve şimdi bedelini ödüyodum.Beni arkasında bırakıp gittikten sonra arkadaşlarıda gitmişti Arkama dönüp baktığımda buğlem bana üzücü bakış atıyodu diğerleri ise anlamaz gözlerle ada ise garip bi şekilde bu durum hoşuna gitmiş gibi gülümsüyodu ona baktığımı görünce birden panikleyip yüz ifadesini değiştirip eceyle konuşmaya başladı.Bu durum ne kadar tuhafıma gitsede pek üstünde durmayıp buğlemin yanına gittim.O da zaten direk koluma girip morelimi düzelticek espriler yapıp beni çadırımıza götürüyodu.
Aradan geçen saatlerde akşam yemeğimizi yiyip kamp ateşinin etrafında toplarlanmıştık.Sağımda buğlem ve ece solumda ise samet,hakan ve ada vardı.Tam karşımda ise demir ve arkadaşları,gözlerim sürekli demire kayıyodu ama onun bir kez olsun gözleri bana kaymadı daha doğrusu ateşden gözlerini ayırmıyodu bu böyle devam ederken birden adını sonradan öğrendiğim tunç gitarıyla beraber yanımıza oturmuştu.
"Haydii gençlerr sesi güzel olanlarıı buraya doğru alayımm bi ortam değişsin " dedi gülerek.Herkes kimin şarkı söylemesi gerektiğiyle ilgili tartışırken ben hala demire bakıyodum demir ise ateşe.Ta ki burağın yüksek sesle bağırmasına kadar,
"Canım demir kankiloştilopişkomun sesi çok güzel tabikide o söylicek" dedi heyecanla.
"Hayır öyle birşey olmicak" dedi kaşlarını çatarak demir.
"İlk defa burağa katılıyorum bencede söyle" dedi uraz.Herkesin demire söylesin diye ısrar etmesiyle demir ilk defa bana baktı,ben zaten ona baktığım için gözz göze gelmiştim.
"Tamam o zaman kolpa- beni aşka inandır" dedi benden gözlerini çekmeden.
"Ooooo" dedi herkes.
"Tamam giriyorum o zaman şarkıya" diyip gitarı eline aldı tunç.
"Şimdi bana öyle bi' şeyler
Söyle ki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandır
O-o-o-o-o-o, o-o, o-o
O-o-o-o-o-o, o-o-o-o-o-o-o-o
O-o-o-o-o-o, o-o, o-o
O-o-o-o-o-o, o-o-o-o-o-o-o-o "hep bir ağızdan söylüyoduk bu nakaratı."
Of ki ne of, bir daha of, az daha dayan
Son bir dilek alacağım var kayıp giden yıldızlardan
Of ki ne of, bir daha kim duyar sesimi?
Ya bu kader baştan yazılsın ya da hayatın kendisi
Nasıl silinir ben bilemedim yüzümden yaşam izleri
O-o-o-o-o-o, o-o, o-o
O-o-o-o-o-o (Beni aşka inandır), o-o-o-o-o-o-o-o
O-o-o-o-o-o, o-o, o-o
O-o-o-o-o-o (Beni aşka inandır), o-o-o-o-o-o-o-o " diyip şarkıyı sonlandırmıştı demir.Herkes ona alkış tutarken ben elimi bile kıpırdatamıyodum.Bir saniye bile gözlerini gözlerimden çekmeden söylemişti.Elim ayağım buz tutmuştu öyle içten söylemişti bana söylüyomuş gibiydi.Of ne saçmalıyorum ben iyice kafamda kurmaya başladım ben bunları düşünürken,
"Siktir kızım resmen sana bakarak söyledi bu çocukk" dedi kolumu deşerek buğlem.
"Ha-hayır öylesine denk geldi niye bana baksın" dedim konuyu değiştirmek istercesine.Daha fazla bişey demesine engellemek için ağzına jelibon tıkıştırıp susmasını sağladım ama bana bunu konuşcaz bakışı attığında bundan kaçamadığımı anlamıştım.Konu dağılınca birden çarprazımdaki çocuk herkesin susmasını sağlayıp ortaya salakça bir fikir attı.
"Hocalar uyumuşken ormanı keşfetmeye ne dersiniz?"dedi
"Salak mısın bu karanlıkta ne ormanı başımıza bir iş gelirse boku yeriz" dedi başka bir oğlan.
"Harbiden çok tehlikeli bence yapmayalım" dedi bu sefer başka bir kız.
"Hadi çok eğlenceli olcak gruplara ayrılıp çok uzaklaşmayız hem bir şey olmaz" dedi fikri ortaya atan çocuk.Bir kaç itirazdan sonra herkes kabul etmişti gruplar halinde ormana dağılmıştık.
"Tanrım niye bunu kabul ettik ki ya kaybolursak" dedim endişeli bi sesle.
"Cidden asel doğru söylüyo yol yakınken geri mi dönsek" dedi buğlem bana katılarak.
"Kızlar sakın olun sametiniz sizi korur endişelencek bişey yok"
"Asıl sen olduğun için korkmalılar ya sakın yanımızdan ayrılma samet bi de seni aramak zorunda kalmayalım"dedi hakan sameti uyararak.
"Ece benim yanımdan ayrılma tamamı korkuyorum hem burda böcekler vardır korursun beni"
"Cidden mi ada ? neyse yanımdan ayrılma o zaman" dedi sitemli bir şekilde ece.Biz böyle giderken adanın birden çığlık atmasıyla durduk.
"Noldu iyimisin ada" dedim onun yanına giderek.
"Ay iyiyim böcek sandım" dedi.Ona doğru hep birlikte salak mısın cemile ? bakışı atıp yolumuza devam ettik.Biz böyle konuşurken çok uzaklaştığımızı fark edip,
"Artık geri dönmeliyiz çok uzaklaştık" dedim endişeli bi şekilde.Herkes dediğimi doğru bulmuş olcak ki geldiğimiz yoldan geri gitmeye başladık tam etrafımıza bakarken önümdeki ağaca kolumu çarpıp acıtmam bir oldu.
"Ahh" dedim acı dolu bir sesle.Bizimkiler hemen yanıma gelip
"İyi misin ? bir yerinde bir şey var mı asel" diyip duruyolardı.Onları dahada endişelendirmemek için bişeyimin olmadığını söyledim.Bileğime baktığımda hafif kanama dışında bi sorun yoktu.Ama siktir bilekliğim nerde ?
"Hey çocuklar bilekliğim yok ben ona bakıp geliyorum siz beklemeyin hemen bulup gelirim" dedim güven verici bi sesle.
"Asel hep birlikte bakalım kaybolursun sonra" dedi endişeli bi sesle buğlem.
"Buğlem haklı asel bekleyelim" dedi ece.Onları daha fazla bekletmemek için,
"Cidden bana güvenin hemen gelicem saniye sürcek resmen siz ilerleyin ben gelicem"dedim emin bir şekilde.Israrlarıma dayanamamış olacaklar ki hepsi kabul edip ilerlemeye başladı.Onlar ilerleyince hemen telefonumun fenerini açıp bilekliğimi bulmaya çalıştım uzun uğraşlar sonucu bilekliğimi bulunca hemen alıp onların gittiği yerden gitmeye başladım.
"Tanrım keşke bu kadar ısrar etmeseydim de bekleselerdi iyice kararmaya başladı hava korkmaya başladım" dedim kendi kendime biraz ilerleyince ağaca yaslanan adayı gördüm.Bir dakika ada mı ? onun burda ne işi vardı,
"Ada" diye seslendim ona doğru.Bana baktığında ise
"Burda ne işin var "dedim hafif meraklı bir sesle.
"Seni bekledim bırakmak istemedim tek " dedi garip bir tavırla.Pek anlıyamadım bu tavrını ama bir an önce çadırıma dönmek istiyodum. O yüzden,
"Peki tamam gidelim öyleyse" dedim onun olduğu taraftan giderek ama tam gidiceğim zaman kolumdan hızlı tutup,
"Şey yol diğer taraftan bu taraftan değil"dedi panikle.
"Tamam sakin ol gidelim o zaman geç oldu"
"B-benim tuvaletim varda seni beklerken geldi sen git ben arkandan geliyorum senin"
"Olmaz öyle ben seni beklim beraber gidelim hava iyice karardı tek bırakamam"
"Olmaz ben şey ım utanıyorum lütfen asel hemen arkandan gelcem söz çok yakın kamp alanı zaten"
"Tamam acele et ama dahada kararmadan gidelim" dedim endişeli bi şekilde.Adanın başını hızlıca sallamasıyla onun söylediğin yolda ilerlemeye başladım.Kaç dakika yürüdüm bilmiyorum ama hala kamp alanına varamamıştım ve bu durum beni iyice korkutmaya başlamıştı.
"Adaa...Adaa nerdesiin ?" diyip bağırmaya başlamıştım.Çünkü uzun süre olmuştu ve ada hala gelmemişti.Ya başına bir iş geldiyse keşke onu yalnız bırakmasıydım.Geride dönemezdim çünkü öyle uzun yürümüştüm kü yollar hep birbirlerine benziyodu.Telefonuma baktığımda ise lanet olsun ki sinyal çekmiyodu.
"Adaaaa! Buğlemmm! Kimsee yok muuu ? İmdattt kayboldum" diyip var gücümle bağırıyodum ama kimseden ses yoktu.İyice korkmaya ve üşümeye başlamıştım.Biraz daha etrafıma bakınırken arkadan bir ses duymuştum korkudan arkaya bile bakamıyodum nefesimi tutmuş bir şekilde dururken bir ses daha gelmesiyle var gücümle koşmaya başlamıştım.
"Buğlemmm! Eceeee! Sametttt! sesimi duyan yok mu yardın edinnn" diye bağırıp koşmaya çalışıyodum.Tam önüme bakmadan koşarken ayağıma takılan odun parçası yüzünden ayağım kayıp aşağıya yuvarlanmaya başlamıştım.Her yuvarlandığımda canım öyle çok acıyodu ki bir ağaca çarpıp durduğumda gözlerimin kapanmasına mani olamadım.
Bayılmadan önce aklımdan tek bir şey geçiyodu, o da burdan nasıl kurtulacağım.
Yıldızlayıp yorum atmayı unutmayın ballarım 💐🫶
Evet yavaş yavaş heyecan verici olaylara bodaslama dalıyoruz aşklarım hazır olunn bencee 😁💖
Sizi seviyorumm dikkat edin kendinizeee 😚🌸💓
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |