3. Bölüm

Bölüm 3

Kadriye
xjulietx0

 

 

 

(DIL KO KARRAR AYYA - NEHA KAKKAR)

Neva güne kapı zili ile uyanmak zorunda kalmıştı, sıcacık yatağından uykulu uykulu kalkıp kapıya doğru yürüdü. Kapının deliğinden bakıp kapıyı açtı. Gelen kişi Belgindi, Belgin'in yüzünden mutlu olduğu okunuyordu. Çok güleçti "Günaydın güzeller güzeli Savcım." diyerek içeriye girdi, Neva da kapıyı kapatıp peşinden içeriye doğru gitti. Belgin elindeki poğaça ve simidi mutfak tezgahının üzerine koydu. Neva'nın oturduğu dairede mutfak ve oturma odası birdi. Belgin üzerindeki kabanını çıkartıp koltuğa koydu. Kollarını sıyırarak kahvaltıyı hazırlamaya başladı. O sırada Neva tekli koltuklardan birine oturup "Sabah sabah ne bu enerji?" diye sordu. Belgin de "Sorma sorma, anlatmıştım ya Teğmen olan çocukla konuşuyordum diye." "Evet ne olmuş ona ?" "Bugün buluşma ayarladık, öğleden sonra onunla buluşacağız." dedi. Neva arkadaşını öyle mutlu görünce yüzünde tebessüm oluşmuştu. Belgin yüzünü Neva'ya dönüp "Sende gelsene, değişiklik olur." dedi. Neva başını hayır anlamında sallayıp "Saçmalama ilk buluşmaya arkadaşın ile mi gideceksin?" "Neden olmasın? Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez sonuçta hem ona bi' sorarım arkadaşı varsa oda gelir?" dedi. Bu kafasına yatmıştı. Neva "Bak bu güzel olur, sor bakim yüksek rütbeli var mı?" diye sorarken güldü. Ardından da oturduğu koltuktan kalkıp banyoya gitti. Banyodan çıkınca Belgin'e yardım etmek için yanına geldi fakat Belgin çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Birlikte oturup sohbet ederek kahvaltı yapıyorlardı.

Kahvaltılarını güzelce yaptıktan sonda birlikte ortalığı topladılar. Sonrasında da koltuklardan birine geçip oturdular. Neva "Eee bu Teğmen kaçta buluşalım dedi sana ?" diye sordu, Belgin de "Öğleden sonra diye konuştuk ama büyük ihtimalle saat iki üç gibi." dedi. Belgin telefonundan Teğmen Beyi arayıp konuştu. Belgin Telefonu kapattıktan sonra heyecanlı ses tonu ile '' Yüzbaşı arkadaşı varmış, birlikte geleceklermiş." dedi. Neva'nın aklına geçen haftalardaki Yüzbaşı Barlas gelmişti ama sonrasında kafasından çıkartıp. "Hadi o zaman hazırlanalım." diyerek, Belgin'in kolundan tutup odaya getirdi. Neva telefonundan müzik açmıştı. Kız kıza hazırlanmaktan çok büyük keyif alıyorlardı.

Saat 12.30'du kızlar hâlâ kıyafet seçiyorlardı. Belgin çok kararsızdı, "Ya of hava soğuk gibi. Etek giyersem güler, 'Bu kız bu havada etek mi giymiş?' diye benimle alay ederse? Çok utanırım." "Saçmalama Belgin bence kadife eteğimi bir dene çok güzel taşıyacaksın, altına da siyah kilotlu çorap üstüne de bej renginde boğazlı badimi giyersin oh mis." dedi. Belgin tamam anlamında başını sakladıktan sonra Neva dolabından dediği kıyafetleri çıkartıp Belgin'e uzattı. Belgin üzerini giyerken Neva da ne giyeceğini seçiyordu. Palazzo siyah pantolon, acı kahve boğazlı badi kaban olarak da siyah uzun olanı giyecekti. giyecek olduğu kıyafetleri yatağın üzerine koymuştu. Üzerindeki pijamaları çıkartıp onları da yatağının üzerine bıraktı. Üstünü giydikten sonra ilk önce Belgin'in makyajını ve saçını yaptı, sonrada kendi saçını ve makyajını yaptı.

Saat 14.30'du sonunda hazırlardı, Belgin'in telefonu çalmıştı arayan Teğmen Kayraydı. Buluşacakları yeri söyledikten sonra telefonu kapattı. Belgin çok heyecanlıydı, "Nasılım? Güzel olmuş muyum?" Diye soruyordu Neva'ya. Neva da karamel ve vanilya kokulu parfümünü alıp Belgin'in üzerine sıktı "Eh şimdi tam oldun işte." dedi. Belgin "Ay bu koku çok hoşmuş linkini atarsın bana bende alırım." dedi. Neva da parfümü ona verdi. Belgin mahcup bir şekilde "Saçmalama kızım bu senin parfümün." dedi. Neva kaşlarını kaldırıp "Senin benimi yok. Beğendin senin olsun." dedi. Belgin teşekkür ettikten sonra Neva aynanın karşısına geçip her zamanki parfümünden sıktı, birkaç saniye sonra da evden çıktılar. Neva'nın arabasını hafta sonu olduğundan getirememişlerdi. Bu yüzden bir taksi çağırmışlardı. Taksi çok sürmeden gelmişti.

İki saattin sonunda gelmişlerdi, Belgin ücreti ödedikten sonra arabadan indiler. Geldikleri yer ormanda bir restorandı. Mekan çok hoştu. Ağaçlar, derenin şırıl şırıl akan sesi, kuşların sesi. Atmosfer çok hoştu. Neva etrafı inceledikten sonra Belginle içeriye girdiler. Kayra oturduğu koltuktan kalkıp Belgin'e el salladı. Belgin'in Kayra'yı fark etmesi birkaç saniyesini almıştı. Ardından da onlara doğru yürümüşlerdi. Kayra "Hoş geldiniz, buyurun." dedi, kızlarda sandalyelerini çekip oturdular. Belgin "Arkadaşın nerde?" diye sordu, Kayra'nın "Tuvalete gitmişti." demesiyle Yüzbaşı Barlasın gelmesi bir olmuştu. Neva Barlas'a baktığında içinden 'Bu nasıl mümkün olabilir ki?' diye geçirmişti. Barlas, Nevaya elini uzatıp "Sayın Savcım, kaderde burada da karşılaşmak varmış." dedi. Neva Barlas'ın uzattığı eli tutmamıştı, Barlas da yerine geçip oturdu. Belgin ve Kayra sohbet ediyorlardı, Barlas ve Neva birbirlerine bakıyordu. Barlas tam bir şey söyleyecekken garson geldi. "Ne alırdınız?" diye sordu. Neva "Menü alsak daha iyi olur." dedi. Garson "Masanın sol tarafında QR kodunu okuttuğunuz da çıkıyor menü." dedi. O sırada Barlas'ın yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti. Neva garsona tebessüm ettikten sonra telefonundan QR kodu açıp menüyü okuttu. Herkes ne yiyeceğini seçtikten sonra garsonu çağırdılar. Garsona, siparişlerini verdikten sonra konuşmaya devam ettiler.

Sonunda yemekleri gelmişti, afiyetle yemeğe başladılar. Barlas yemeğini hızlı yemişti. Islak mendil ile ellerini sildikten sonra cebinden sigarasını çıkartıp "İçmemin bir sakıncası yok dimi?" diye sordu. Neva "Hayır yok zaten açık havadayız." dedi. Neva içten içe Barlas'la konuşmak istiyordu. Aklındaki soruları Barlas'a sormak istiyordu. Barlas sigarasını içerken Neva'nın gözleri hep Barlas'ın üzerindeydi. Barlas da "Savcım bir hata mı yaptım, gözlerinizi dikip beni izliyorsunuz da?" dedi. Neva ise "Dışarıda ismimle hitap edebilirsiniz Barlas Bey." dedi. Barlas gülümseyerek "Beysiz Barlas." dedi.

Dörtlü çok iyi olmuşlardı, sohbetleri iyi gidiyordu ve iyi de anlaşmışlardı. Saatin nasıl geçtiğini bile anlamamışlardı. 18.00 olmuş güneşin altın sarısı renkleri mekanı doldurmuştu. Ufak ufak toparlanıp mekandan ayrılmak için ayağa kalktılar. Kayra ve Barlas ödemeyi yapmak için kasaya gitmişlerdi. Neva da peşlerinden gelip, '' Birlikte ödeme yapabiliriz.'' dedi. Barlas, ''Hallettik Savcım şey yani Neva'' dedi gülümseyerek. Neva ''Teşekkürler, bir sonraki sefer benden olacak.'' diyerek Belginin yanına doğru yürüdü. Barlas ve Kayra Ödemeyi yaptıktan sonra kızların yanına geldiler. Belgin, Kayraya dönüp "Teşekkür ederim bugün için, çok güzeldi. Bir sonraki buluşmada görüşürüz." diyerek Kayra'ya sarıldı. Kayra da "Ben de teşekkür ederim, bir sonraki buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum." dedi ve Belgin'in sarılmasına karşılık verdi. Barlas ve Neva da el tokalaşıp "Tekrardan memnun oldum Sayın Sav- şey Neva." dedi Barlas. Neva gülümseyerek "İstediğin gibi hitap edebilirsin, bende memnun oldum." dedi. Kızlar taksi çağırıp taksinin gelmesini beklemeye başladılar, erkeler de arabalarına binip gittiler. Kayra, kızlara onları gidecekleri yere kadar bırakmayı teklif etmişti fakat kızlar bunu kabul etmediği için onlarda daha fazla beklemeden gitmişti. Taksi gelmiş, kızlarda binmişti.

İki saatlik yolun ardından eve gelmişlerdi. Belgin bu akşam Neva da kalacaktı. Eve girdikleri gibi üzerlerindeki kabanları çıkartıp portmantoya asmışlardı. Neva saçlarını açıp dağınık bir topuz yaptıktan sonra banyoya girdi. Belgin de makyajını çıkartmak ve duş almak için banyoya girmişti.

Kızlar duşlarını aldıktan sonra üzerlerine rahat kıyafetler giyip salona geldiler. Koltuklara oturup bugünü konuşuyorlardı. Neva "Kayra çok iyi bir çocuk, onunda yarası derinmiş senin de birbirinize iyi davranın yaralarınızı sarın." dedi. Belgin de "Haklısın galiba, bir sonraki buluşmada adının koyulmasını teklif edeceğim." dedi ve konuşmasına devam etti "Barlas ile daha önce tanışmanız da beni ayrı şok etti. Hiç anlatmadın." dedi. Neva "Ya öyle yakından bir tanışma olmadı zaten olsa anlatmıyor muyum? Sende şimdi." dedi. Belgin de gülerek "Tamam tamam demedim bir şey, ayrıca çok da yakışıklı çocuk hani bir düşün derim." diye iş atmıştı Neva'ya. Neva ise Belgin'in dizine hafif vurarak "Sussana kızım, yakışıklı ise yakışıklı Allah sahibine bağışlasın. Hem ben tövbeliyim sevgili yapmaya." dedi. O sıra Belgin kıs kıs gülerek "Hı hı çocuğa bakışlarını gördüm." dedi. Neva kendisinden hiç ödün vermeden "Koskoca Savcıyım ben, tutup da Yüzbaşı statüsünde olan birisi ile mi birlikte olacağım?" diye sordu. Belgin de "Ay bi tarafım, mareşal ile birlikte mi olmayı düşünüyordun. Güleyim de havaya gitmesin, çocuğa nasıl baktığını gördüm. Bas bayağı hoşlandın çocuktan." dedi. Neva "Evet, hoş birisi iyi de birine benziyor. Allah sahibine bağışlasın. Belgin kapat sende konuyu aaa hadi yatalım." diyerek ayağa kalktı. Belgin "Daha saat 20.30 bu saate ne uykusu?" diye sordu. Neva da "Ben dinlencem yarın pazar tadını çıkartmak istiyorum." diyerek odasına girdi.

Neva yatakta bir öteye bir beriye dönüyordu, gözünü kapatınca gözüne Barlasın görüntüsü geliyordu, 'N'oluyor bana ya hayret bişey.' diye kendi kendine konuşuyordu. Neva yattığı yataktan kalkıp oturdu. 'Evet, Barlas hoş çocuk yakışıklı da iyi de birine benziyor ama son ilişkin aklına gelsin Neva.' diyordu kendisine. Neva kalkıp banyoya gitti, o sıra içeriye baktığında Belgin telefonla konuşuyordu. Çok mutluydu, onu öyle görmek Nevayı da mutlu ediyordu. Neva banyoya girip yüzünü yıkamıştı. Odasına geri dönüp yatağa geri girdi ve kendisini uykuya vermeye çalışıyordu.

 

Bölüm : 10.11.2024 21:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...