Bölüm 4

( MY BABY - XOXO | SLOW )

Barlas ve Kayra eve geldiklerinde tekrardan yemek yemişlerdi. Sonrasında bir köşeye çekilip kendi hallerinde kalmışlardı. Saat gece yarısını geçtiğinde Kayra kendi evine gitmek için montunu giyiyordu. Barlas "Nereye? Bu gece buradasın." dedi, Kayra da "Emredersiniz komutanım." diyerek montunu giydiği gibi çıkardı. Barlas Kayra'ya yatağını hazırlamıştı, sonrasında güzelce uyumuşlardı.

Sabah olduğunda yağmur yağıyor, şimşek çakıyordu. Neva erken uyuduğu için erken kalkmıştı, yatağının hemen karşısında boydan boya olan camdan dışarıya bakmıştı. Hava bayağı kötüydü, anlaşılan bugün evdeydiler. Yatağından kalkıp odasını toplamıştı, sonra da banyoya gidip eli yüzünü yıkamıştı. Salona geldiğinde Belgin koltukta uyuya kalmıştı. Öyle tatlı uyuyordu ki Neva onu uyandırmaya kıyamamıştı.

Barlas'ın telefonu zangır zangır çalıyordu. Uykusunu böldüğü için sinirlenmişti, "Başlarım böyle şeye he." diyerek telefonunu sessize aldı ve uyumaya devam etti.
Aradan bir saat geçmişti, Barlas bu sefer de kapı zili ile uyanmak zorunda kalmıştı. "Ulan bi iznimiz var onda da rahat yok anasını satayım ya." diyerek yatağından kalkıp kapıya doğru ilerledi. Kapı deliğinden bakmadan kapıyı açtı, gelen kişi Aden'di. Barlas sinirle "Senin burada ne işin var kızım ?" diye sordu Aden ise ağlayarak Barlas'a sarıldı "Lütfen beni affet Barlas sensiz yapamıyorum." diyordu. Barlas Aden'in kollarından tutup onu kendisinden uzaklaştırdı "Sana karşı artık bir şey hissetmiyorum defol git. Bir daha da gelme!" derken biraz sesini yükseltmişti. Kayra da bağırmalara uyanmış, Barlas'ın yanına gelmişti. Ardından da "Aden ne yüzsüzsün ya bas git buradan." dedi. Aden hem Kayra'ya hem de Barlas'a bakmıştı. Sonrada hiçbir şey demeden oradan gitti. Barlas "Tövbe ya sabah sabah uğraştığım şeye bak." diyerek odasına geri döndü. Yatağına girip uyumaya devam etti.

Neva kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. Belgin'in güzel uykusunu bölen telefonu olmuştu, arayan Kayra'ydı. Belgin uykulu sesi ile Kayra'yla konuştuktan sonra Neva'ya döndü. "Kahvaltıyı dışarıda yapacakmışız." dedi. Neva elindeki zeytin kabını masaya bırakıp "Niyeymiş o? Ayrıca sen çıkacaksan çık ben evdeyim." dedi, Belgin ayağa kalkıp "Ya Barlas Kayra sen ben hep birlikte kahvaltı yapacakmışız. Kayra öyle söyledi gelip alacaklarmış bizi, konum atacağım çocuğa." derken banyoya doğru yöneldi. Neva biraz sinirlenmişti ama Barlas'la biraz daha sohbet etmek için heyecanlanmıştı.
Belgin banyodan çıktıktan sonra hazırlanmak için Neva'nın odasına gitmişti. Neva da masayı topladıktan sonra peşinden gitti. Belgin, Neva'nın yüzüne bakıp "Hava da yağmurlu, ne giyeceğim ki?" dedi. Neva dolabını açıp Belgin'e bir kombin yapıyordu. "Hımm, kare yaka bordo bluzum var, altına da İspanyol paça siyah pantolonumu giyersin zaten siyah da kabanının var mükemmel olur." diyerek söylediği kıyafetleri dolabından çıkarıp Belgin'e verdi. Belgin hemen üzerindekileri havluyu yere atıp Neva'nın verdiği kıyafetleri giymeye başladı. Neva da mini yandan yırtmacı olan siyah kalem eteğini, üzerine de kare yaka siyah bluzunu giyecekti. Kıyafetleri giydikten sonra aynanın karşısına geçip kendisine bakıyordu, o sıra da Belgin "Çok iddialı giymişsin ve çok seksi duruyor." dedi. O da ona katılarak siyah ince kilotlu çorabını giyip üzerine orta uzunlukta olan deri ceketini giymişti.

Kayra Barlas'a dönüp "Nasıl olmuşum ?" diye sordu, Barlas da "Defileye çıkıyor sanki. İyisin iyi." dedi bir yandan da saçına fön çekiyordu. Kayra ceketini üzerine attıktan sonra "Adını koyacağım artık oğlum, onun heyecanı var bende evet biliyorum dün bir bugün iki. Gönül işi bu uzatmaya gelmez ." dedi ve kapının önüne gidip Barlas'ı beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra Barlas da kapının önüne gelmişti, kapının yanında bulunan aynadan bir kere daha kendisine baktıktan sonra evden çıktılar.

Beş dakika sürmeden Neva'nın evine gelmişlerdi çünkü Barlas'la Neva'nın evi yakındı. Kayra Belgini aradığında Belgin ona iki dakikaya geleceklerini söylemişti. Bir iki dakika sonra kızların apartmandan çıkışını gören Barlas ve Kayra ağzı açık bir şekilde kızlara bakıyorlardı. Bu durum çok sürmeden kendilerini toparlamışlardı. Kızlar arabanın yanına geldiklerinde Barlas inip arkaya geçti, ön taraf boş kalınca Belgin de oraya geçti. Barlas ve Neva ise arkada oturuyordu.

İki saatlik yolun sonunda gidecekleri yere gelmişlerdi, yol boyunca sadece Kayra ve Belgin konuşmuştu. Geldikleri yer çok güzeldi, yine ormanlık bir yere gelmişlerdi. Vakit kaybetmeden arabadan inip mekana girdiler. Kendilerine bir masa bulup oturdular, bir iki dakika sonra da garson geldi. Barlas "Serpme kahvaltı kardeşim." dedi, garson ise "Tabii ki efendim." diyerek yanlarından ayrıldı. Kahvaltı gelene kadar sohbet etmek istemişlerdi fakat kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. On dakikanın sonunda kahvaltı menüsü gelmişti. Hep birlikte yemeğe başladılar.

Kahvaltıyı yapmışlardı, Kayra "Belgin benimle biraz dışarıya gelebilir misin?" diye sordu, Belgin de "Tabii ki." diyerek kabanını tekrardan giyip birlikte dışarıya çıktılar. Barlas da hem kalan şeylerden yemeğe devam ediyor hem de konuşmaya çalışıyordu. Neva "Maşallah Yüzbaşım iştahınız da hiç yokmuş." dedi. Barlas ağzındaki lokmayı yuttuktan sonra "Yemek yemeği çok severim Sayın Savcım." dedi. Neva "Eee anlat bakalım." dediğinde Barlas hiç vakit kaybetmeden "Neyi?" diye sordu. Neva "Kendini, madem dörtlü takılıyoruz partnerimi tanıyayım öyle değil mi?" diye sordu. Barlas yemeği bırakıp Neva'ya baktı, ardından da ellerini ıslak mendille silip "Şimdi Neva Hanım, çok doğru yere değindiniz ama sorgulamak benim görevimdi. Bir an ben sorguya çekilince afalladım." derken güldü. Neva ise "Peki o zaman sen sor." diye karşılık verdi. Barlas "Hep böyle nemrut bir insan mısınız?" dedi. Neva "Öhöm öhöm, ne alakası var. Yerine göre bende eğleniyorum." diye karşılık verirken bardağındaki sudan bir yudum aldı. "Öyledir, peki yaşınızı sorabilir miyim?" diye sordu Barlas. Neva da "Nikahına mı alacaksın?" derken gülüyordu. Barlas "Nasip." diye cevapladığında Neva biraz utanmış olmalı ki yanakları kızarmaya başlamıştı. Barlas "İzninle." diyerek sigarayı gösterip dışarı çıktı. Neva masada tekti, bir erkeğe tekrardan güvenmesi gerekiyor muydu? Ya da hiç istifini bozmadan aşk konusunda aynı mı kalmalıydı? Barlas'la aynı ortamda bulunmak bile Neva'ya güven ve mutluluk veriyordu. Anlamsızca Barlas'la bir arada bulunmaktan keyif alıyordu. Kafası çok karışıktı. Tabularını yıkması mı gerekti yoksa kariyerine odaklanıp devam mı etmesi? Neva düşünceler içinde boğulurken Kayra ve Belgin gülerek içeriye girdiler. Belgin heyecanlı bir şekilde "Neva biz sevgiliyiz." dedi. Neva bu duruma çok mutlu olmuştu, Belgin'e kocaman sarılıp "Çok sevindim Rabbim hep mutlu etsin. Ayrıca Teğmen Bey arkadaşımı üzersen karşında beni bulursun." dedi, Kayra da "Aman Savcım üzmenin ü'sü bile olmaz." diye cevap verdi ve yerlerine oturdular. Kayra "Barlas nerde?" diye sordu, Neva tam sigara içmek için dışarıya çıktı diyecekken Barlas geldi. "Ooo çifte kumrular adını koydunuz demek." dedi. Belgin de "Darısı size artık." diyerek Neva ve Barlas'a iş atmıştı. Neva "Kalksak iyi olcak." derken kabanını giyiyordu. O sıra da tam ilerleyecekken ayağı sandalyenin bacağına takılmıştı ve bir anlık kendisini Barlas'ın kollarında buldu. Neva düzelip "Teşekkür ederim." dedi ve yürümeye devam etti.

Neva sonunda eve gelmişti, Belgin ise kendi evine gitmişti ama gelecek hafta sonu yine gelecekti. Neva evi topladıktan sonra kendisine kahve yapmıştı, elinde kahvesi ile dışarıyı seyrediyordu. "Neden sürekli aklımdasın Barlas? Neden bana iyi geliyorsun? Yanlış zamanda hayatıma neden girdin?" diye kendi kendine konuşuyordu. Neva kendi kendine konuştuğunu fark ettikten sonra "Bir de delir istersen Neva." dedi, camın önünden ayrılıp koltuğa oturdu. Kahvesinden bir yudum daha alıp televizyonun kanallarında dolaşmaya başladı. Birkaç dakika sonra uykusunun geldiğini fark edince saate baktı, saat daha 21.30'du ama Neva yarın erken kalkıp işe gidecekti. Bu yüzden odasına gidip uyumayı tercih etti.