16. Bölüm

11 P3

Ayşegül Y.
xqaysegull

Yeni bir bölümle karşınızdayım.

Umarım beğendiniz bir bölüm olmuştur.

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Berxwedan konağını bir kurşun sesi inletmişti.

 

Zagros Berxwedan dediğini yapmıştı.

Kimse onun karısına zorla birşey yaptıramazdı.

 

Bu onun abisi bile olsa...

 

Önce Roni'nin, abisi tarafından sıkılan kolu gevşedi, daha sonra ise Robin'in acı dolu inlemesi duyuldu.

 

Zagros dediğini yapmış, Robin'i vurmuştu...

 

Uyarmıştı Zagros...

En başında karısını bırakmasını söylemişti ama Robin, onu dinlememişti. Sonucuna katlanacaktı öyleyse...

Şimdi ise Roni'nin kolunu sıkan ve canının yanmasına neden olan kolu Zagros tarafından vurulmuştu.

Roni'nin daha fazla acı çekmesine izin veremezdi.

Bunun için kendine söz vermişti.

 

Ve bu sözü çiğnemeye hiç niyeti yoktu...

 

Roni, elinin üzerine damlayan abisinin kanıyla şok olmuş gözlerle abisinin kanayan koluna bakıyordu.

 

Ailesi, Zagros'un Robin'i vuracağını anlamıştı o yüzden bu durum karşısında hiç şasırmamışlardı.

Rohat, hemen Robin'in yanına koşup yardım etmeye çalışmıştı ama Robin buna müsaade etmemişti.

 

"Seni uyarmıştım. Sana karımı zorla bir yere götüremezsin demiştim ama sen beni dinlemedin. Umarım artık söz konusu karımsa şakam olmadığını anlamışsındır." diye yükselen ses Zagros'a aitti.

 

Robin, vurulan sol koluna sağ koluyla baskı yapıp aynı zamanda nefret ve öfke dolu gözlerle eniştesine bakıyordu.

Robin, Zagros'un Zelal'e olan aşkını iyi biliyordu.

Bu aşkın karısının ölmesiyle de bitmediğini biliyordu. Kardeşini ölü bir kadına aşık olan bir adamla bırakmak istemiyordu.

 

"Bunu yanına bırakmayacağım Zagros Berxwedan." Kardeşine baktığında hâla koluna odaklanmış bir şekilde öylece durduğunu görünce, kana bulanmış eliyle kardeşinin omuzundan sarstığında Roni, girdiği şoktan çıkmış ve aynı anda gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

 

Zagros dediğini yapmış, abisini vurmuştu.

 

"Ro...bin sen.." kesik kesik konuşmaya çalışırken Robin, "Şşşş...Sakin ol ben iyiyim." diyerek kardeşini sakinleştirmeye çalışıyordu. Bunun faydasını olmadığını anlayınca kendine çekip sıkıca sarıldı. Kardeşini şuan buradan götüremeyeceğinin farkındaydı.

"Şimdi ben gidiyorum Roni. Ama şunu sakın unutma seni burada bırakmayacağım abicim." kardeşinin anlından öpüp, Berxwedan konağından geldiği gibi geri gitmişti. Tek bir farkla yaralı bir şekilde.

 

Roni, giden abisinin arkasından bakakalmıştı.

Olduğu yerde öylece durup kapalı olan avlu kapısına bakıyordu.

Ev halkı Robin'in gitmesiyle avluyu terk etmişti. Şimdi Roni ve Zagros yalnız kalmıştı koskoca avluda.

 

Zagros, yavaş adımlarla Roni'ye yaklaşmaya başladığında az önceki yeri inleten adım seslerinin aksine bu sefer adım sesleri duyulmuyordu bile.

 

Yaptığı yanlıştı biliyordu ama pişman mıydı?

 

Asla...

 

Roni'ye yaklaştığında arkası dönük olan kadının omuzuna elini uzattığında dokunup dokunamak arasında tereddüt ediyordu.

Cesaretini toplayıp karısının omuzuna dokunduğu gibi Roni'nin arkasını dönmesi bir olmuştu.

 

Roni, önüne dönünce Zagros'u görmesiyle hemen bir adım geriye gitmişti. Zagros'un gözlerine baktığında gram pişmanlık belirtisi görmüyor aksine bu yaptığından zevk almış gibi bir hâli vardı.

 

"Abimi vurdun." Roni, bunun bir hayal olmadığını kendine kabul ettirir gibi...

İşaret parmağıyla kendini gösterip "Sen benim abimi vurdun." diye tekrarladı kendini.

 

Zagros, karısının bu durumun sinirlerini bozduğunun farkındaydı. Roni, geri gittiği adımı atıp Zagros'a yaklaşmıştı. Ellerini yumruk yapıp Zagros'un göğsüne vurmaya başladığında genç adam onu durdurmak için hiçbirşey yapmıyordu.

 

Sonuçta karısı hamileydi ve olaylara fazla tepki verebilirdi. Zagros da bu hallerini mecbur çekecekti.

 

Vuruşları yavaşladığında bu sefer karısının kollarından tutup, karşısına alan Zagros olmuştu.

" Sakin ol ve beni dinle." diyerek karısının tuttuğu kollarını okşadıktan sonra konuşmasına devam etti. "Abini uyarmıştım. Ama o ne yaptı dinlemedi. Ona seni bırakmasını söyledim defalarca buna sende şahitsin diğer herkes gibi. O, ne yaptı? Ha! Senin canını yakıp zorla götürmeye çalıştı." Gözleriyle karnına bakıp, "Ya size birşey olsaydı ha!" sözlerine durmadan devam etti Zagros. Roni'nin sıkılmaktan kıpkırmızı olmuş ve Robin'in parmak izlerinin çıktığı kolunu tutup Roni'ye gösterdi.

"Bak! Bak! Abinin yaptığına bak! Amına koyduğumun piçi benim evimde benim karıma zarar verecek bende oturup izleyecek miyim? Kusura bakma Roni ben o kadar rahat bir adam değilim." diyerek karısına arkasını dönüp konağın bahçesine yöneldi.2

 

Roni, giden kocasının arkasından öylece bakarken Zagros biran olduğu yerde duraksadı. Arkasını dönmeden omuzunun üzerinden karısına dönüp,

"Küfür için özür dilerim." diyerek bahçeye doğru yürümeye devam etti.

 

Abisini vurduğu için değil, küfür ettiği için özür diliyordu. Bu nasıl bir adamdı böyle...

 

Roni, bir süre orada bekledikten sonra kolundaki abisine ait olan kana baktıkça midesi bulanmaya başlamıştı. Kusacağını anlayınca hemen odasına doğru hızlı bir şekilde merdivenlerden yukarı çıkmaya başlamıştı.

 

Konak az önceki gürültü halinden çıkmış bir sessizlik içine girmişti. Herkes kendi köşesine çekilmiş bir şekilde otururken Rohat, hemen telefonunu eline alıp 'Tellioğulları vs Seferoğulları ' adlı gruba tıklayıp mesaj yazmaya başladı.1

 

 

Rohat

Tellioğulları 1 Seferoğulları 0 💪

 

Yazdıktan kısa bir süre sonra Elif, odasında tırnaklarına oje sürerken gelen bildirim sesiyle telefonunu eline aldığında hemen gördüğü mesajla Rohat'ın ne demek istediğini merak etmişti.

Elif'in yazdığını gören Rohat, hemen telefonu eline alıp beklemeye başlamıştı.

 

 

Elif

???

 

Cüneyt

Biz her zaman öndeyiz😎

 

Elif

Biri açıklama yapacak mı acaba??

 

Gül

Elif haklı. Ne oldu?

 

Rohat

Tamam sakin olun. Özellikle sen hırçın kedim.

 

Elif

Sanada başlayacağım şimdi kedine de😡

 

Rohat

Ama olmaz ki böyle daha birsey demeden kızıyorsun.

 

Gül

Tamam anlat hadi uzatma.

 

Cüneyt

Bende merak ettim lan! Hadi oğlum söylesene.

 

Rohat 

Hazır olun söylüyorum.

 

Cüneyt

Rohat siktir git amk. Seninle uğraşacağıma Zagros'a sorarım daha iyi. Zagros'u arıyorum hemen.

 

Rohat

Tamam tamam söylüyorum. Abim Robin'i vurdu.

 

Elif

Başka yalan bul Rohat. Robin abim daha gelmedi ki.

 

Rohat 

Ohoo! Senin haberin yok güzelim. Abin geldi yengemi götürmeye çalıştı. Ama abim, Robin'i uyardı. Abiniz dinlemedi.

 

 

Cüneyt

Vallaha mı?

 

Rohat

Vallaha. Ama bir görmeliydin Cüneyt, o silahı tutuşu, uyarışı, o rahat tavrı sanırsın Yusuf Dikeç 😎

 

Cüneyt

Zagros'dan bahsediyorsun oğlum boru mu? Keşke bende orada olsaydım lan! O anı nasıl kaçırdım. kafama sokayım amk!

 

Rohat

Eee şansına küs Cüneyt efendi. Başka sefere artık.

 

Cüneyt

Artık biran bile ayrılmıyorum yanından. Bir saat ayrıldım neler neler olmuş. Hayır ben varken sıradan işler iki dakika yokum adam kan davası başlatacakmış neredeyse.

 

 

Elif ile Gül gruptan çoktan çıkmış hemen Roni'yi aramış ve olan biteni öğrenmişlerdi.

Onlarda şuan Zagros'un bu yaptığını yanlış bulsalar da içten içe hak veriyorlardı.

Sonuçta onlar artık evliydi.

Abisi anlamadan dinlemeden konak basıp Roni'yi götüremezdi. Berxwedan aşiretinin Amed'in en büyük aşireti olduğunu ve Rıha'da bile sözlerinin geçtiğini bildiği halde iki aşireti karşı karşıya getirmeye kalkmak akıl kârı değildi.

 

Robin'i aradıklarında onun çoktan Amed'den çıkıp Mardin'e gittiğini öğrenmişlerdi. Yaralı haliyle eve gidip birde oradakilerle uğraşmak istemiyordu. Kızları da sıkı sıkı tembih etmişti bu olanlardan ailelerine bahsetmemeleri konusunda.

 

Akşamın karanlığı çökerken Berxwedan konağına akşam yemeği için tüm aile toplanmıştı masaya.

Her zamanın aksine bugün kimse konuşuyordu masada. Masada çıkan tek ses çatal kaşık sesleriydi.

Baziyan ağa bugün olanları pek iyi karşılamasa da bu evliliğin normal bir evlilik olmadığını, aynı zamanda Zerxan konağinda kendi kızının da olduğunu biliyordu. İki aile arasında çıkan huzursuzluk demek kızının da mutsuz olması demekti.

Kızının mutsuz olmasını istemiyordu.

 

"Bugün olanlar hiç hoş şeyler değildi." diyerek söze başlamıştı Baziyan ağa.

 

"Ama baba" diyerek lafa giren Zagros'u havaya kaldırdığı eliyle susturmuştu.

Zagros, babasına karşı bir saygısızlık yapmazdı.

Zozan hanım, eşiyle ne yaşarsa yaşasın çocuklarını ona karşı her zaman saygı ve sevgi duymalarını sağlamıştı.

 

"Biz artık bir aile olduk. Bu evliliğin ne şartlar altında olup olmadığı hiç önemli değil. Asıl önemli olan şuan iki aileninde artık barış içinde yaşaması. Bu yüzden Zerxan konağına haber gönderin iki gün sonra onları konağımızda ağırlamak istediğimizi söyleyin. Bu lafım özellikle sana Zagros" dediğinde yönünü oğluna çevirmişti. "Robin ile aranızı düzelteceksiniz. Ben, bu iki aile arasında küslük olsun istemiyorum. Bu konuda burada kapanmıştır." Son sözünü söyleyip elini masaya vurmuş, masadan kalkmıştı Baziyan ağa.

 

Zagros, biliyordu.

Değil bir akşam yemeği, on akşam yemeği de yeseler Robin ile arası düzelmeyecekti.

Çünkü onun gözlerindeki kararlılığı görmüştü.

Ama Robin daha Zagros'u tanımıyordu.

 

Zagros, yan tarafına baktığında karısının hiçbirşey yemediğini, sadece tabağına koyduğu bir kaşık pilavla oynadığını gördüğünde bu durum canını sıkmıştı.

Hamileydi karısı. Kendi için olmasa bile karnındaki bebek için yemeliydi.

 

Zagros, büyük bir kaşığa pilav doldurarak karısının tabağına bıraktığında, Roni, hemen itiraz etmek için dudaklarını aralayacaktı ki Zagros, o daha konuşmadan yine büyük bir kaşık kavurmayı pilavın üzerine boca etmişti.

 

"Sakın itiraz edeyim deme. Bu tabak bitecek." Karısının kulağına yaklaşıp fısıldayarak "Kendin için olmasa bile" gözleriyle karnını işaret edip " Onun için yemelisin." dediğinde bu Roni'nin duygulanmasına neden olmuştu. Zagros fark etmesin diye hemen önüne dönüp yemeğini yemeğe başladığında kocası bir bardak ayranda tabağının yanına bırakmıştı.

 

Roni, ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Bugün sırf ona ve bebeğine zarar gelmesin diye abisini vurmuş ve şuan bebeği için birşeyler yemesi konusunda onu uyarıyordu.

 

Sidar'ın kabul etmediği bebeği, Zagros kucaklıyordu resmen. Hemde hiçbir karşılık beklemeden.

 

Iyiki diyordu Roni.

Iyiki o gece uçurum kenarında karşıma çıktı diye dua ediyordu içinden.

 

Akşam yemeği yenilmiş ve herkes salonda tatlısını yerken, çalan telefon sesiyle herkes sesin geldiği yöne baktığında çalan telefon Zagros'a aitti.

Arayana baktığında Cüneyt arıyordu ama ikinci hattan..

 

Acil durum hattından.

Bu hat sadece çok acil konularda kullanılırdı.

 

Zagros, çalan telefonunu alıp, salondan çıkmış kendi çalışma odasına doğru gittiğinde telefonu hâla açmamıştı. Cüneyt ise ısrarla aramaya devam ediyordu. Çalışma odasına varan Zagros, telefonu açtığında Cüneyt'in telaşlı sesi doldurdu kulaklarını...

 

"Zagros, acil sınıra gelmen lazım." dediğinde Zagros'un aklına bu gece sınırdan geçmesi gereken tırları geldi.

 

"Sorun ne Cüneyt?'' Yıllardır bu işi yapıyordu ve ilk defa böyle bir telefon alıyordu.

 

"Tırlar silahlı saldırıya uğramış."

 

"Kim?" Buna cesaret eden kimdi...

 

"Bilmiyoruz. İlk defa kimin yaptığını bulamıyoruz."

 

"Nasıl bilmiyoruz Cüneyt. Koskoca tıra saldırıyorlar ve sen bana bilmediğini mi söylüyorsun? Sizinde yapacağınız işinde amına koyayım. Bekleyin geliyorum." diyerek hızlıca konaktan çıkıp gitmişti.2

 

Sınıra vardığında, adamların saldırıya uğrayan tırların içindeki kimi ölü, kimi yaralı olan şoförü çıkarmaya çalışıyordu.

Adamların yanında duran Cüneyt'in yanına gidip olayı tekrardan dinlemişti.

Asıl beklemediği tırların içindeki mallarının çalınmasıydı.

 

Kim onun mallarını çalmaya cesaret ederdi...

 

Tırlarda bulunan mallar yüzünden zarara uğrayacaktı ama bunu yapanı bulursa asıl zararın nasıl olduğunu ona iyi öğretecekti.

Ama önce yapması gereken ölen ve yaralı olan adamlarının ailesine destek olmak ve ölenlerin ailesinin tüm ihtiyaçlarını karşılamak.

 

Bunu kendi için bir görev kabul etmişti.

 

Çalınan silahlarını elbet bulacaktı.

Kendisi bulamazsa bile Enzo bunu onun için seve seve yapardı.

 

Birkaç saat sonra eve döndüğünde, saat gece yarısını çoktan geçmiş, konak derin bir sessizliğe bürünmüştü. Önce Arjen'i kontrol edip daha sonra odasına gitti. Karısının da uyuduğunu düşünerek yavaşça odasına girdiğinde Roni'nin uyumadığını görmek şaşırmasına neden olmuştu.

 

"Neden hâla uyanıksın?'' diyerek söze başlamıştı Zagros.

 

"Seni bekledim." diyerek cevapladı kocasını Roni.2

 

"Neden?'' Neden onu beklemişti ki...

 

"Seninle biraz konuşmak istedim."

 

"Sabahı beklemeyecek kadar önemli ne konuşaksın bakalım." diyerek karısının hemen yanına oturmuştu Zagros.

 

"Bugün olanlar..." konuşmaya başladığında, Zagros hemen sözünü kesmişti.

 

"Abin hakkında konuşacaksan hiç konuşmayalım Roni. Hak etti ve pişman da değilim."

 

"Pişman olmadığının farkındayım ama konumuz bu değil şuan."

 

"Ne peki konumuz?''

 

"Ben.. Teşekkür ederim."

 

"Rica ederim de niçin bu teşekkür?'' Ne yapmıştı ki Zagros... Bu teşekkürü hak edecek?

 

"Bugün beni" elini karnına koyup" bizi düşündüğün için teşekkür ederim."

 

"Bak Roni seninle son kez konuşacağım ve bu konu burada kapanacak." diyerek yüzünü karısına döndü.

"Sen benim karımsın. Bu evliliğin ne şartlar altında olduğu umrumda bile değil! Sana bir zarar gelmesine izin vermem. Bunun kim olduğu umrumda bile değil." Gözleri karnını bulduğunda ise Roni de karına bakmıştı. Bakışlarını karısının gözlerine diktiğinde ikiside şuan göz gözeydi. "Senden gelen herşey başım gözüm üstüne" diyerek koltuktan kalkıp üzerini değiştirmek için dolaba yöneldiğinde arkasında gözleri dolmuş bir Roni bıraktığından habersizdi.

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Nasıldı....

Oy vermeden geçmeyin.

 

 

 

Bölüm : 15.01.2025 19:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...