34. Bölüm

23. BÖLÜM

Ayşegül Y.
xqaysegull

Hastaneye vardıklarında Roni Zagros'un öğrendikerinin onun için çok ağır olduğunun farkındaydı ama elinden gelen hiçbirşey yoktu.

Kendisi zaten kaybettiği bebeği için üzülürken kocası da hem bebekleri hemde oğlunun annesinin cinayete kurban gittiğini öğrenmişti.

 

Aynı zamanda bir zamanlar aşık olduğu kadının...

 

Bu gece ikisi içinde tarifi imkansız bir geceydi. Bu geceden sonra neler yapacaklarını nasıl yaşayacaklarını bilmeselerde tek bildikleri şey birbirlerinde teselli bulacaklarıydı.

 

Öğrendikeri günün üzerinden iki gün geçmişti. Ne Zagros ne de Roni bu olay hakkında tek kelime etmemişlerdi. Sadece sabaha kadar konuşmadan birbirlerinde dinleniyorlardı.

 

Saatler sabahın erken saatlerinde olmasına rağmen daha birkaç saatlik uykuya dalan karı kocayı ziyarete gelen Rohat ve Elif olmuştu.

Odanın kapısını çalma zahmetine bile girmeyen Rohat, kucağında tuttuğu yeğeniyle direkt odaya daldı.

 

"Öküzsün biliyorsun değil mi?" Elif'in söylediklerine omuz silkmişti Rohat.

 

Arjen ise duyduğu öküz kelimesiyle minik işaret parmağını amcasına doğrultup, "Öküss amca" dedi.

 

"Bari sen yapma aslanım!" Yeğeninin söylediğine karşı sitem etmesi Elif'in ve Arjen'in o an gülümsemesine neden olmuştu.

 

Odaya girdiklerinde yatakta beraber uyuyan karı kocayı gördüklerinde Elif onları rahatsız etmemek adına odadan çıkmak istese de Rohat yine yüzsüzlüğünü konuşturup, Arjen'i abisinin karnının üzerine bırakmıştı. Köşede duran koltuğa oturduğunda, Elif'in kolundan tuttuğu gibi yanına çekmişti.

 

Annesini ve babasını gördüğü andan beri gülücük saçan Arjen babasının karnına oturduğu gibi Zagros'un göğsüne başını yaslamış bir şekilde uyuyan annesinin yüzünü sevmeye başlamıştı.

 

Annesinin acısını hisseder gibi...

 

Yüzünde hissettiği minik ellerle yavaşça gözünü açan Roni karşısında gördüğü oğluyla hem şaşırmış hemde bir o kadar sevinmişti.

 

"Oğlum." Diyerek kocasının göğsünden kalkıp, oğlunu kendi kolları arasına aldı. Kucağına aldığı oğluna sıkıca sarılıp, tombul yanaklarına sayısız öpücükler kondurdu. "Çok özledim seni." Hem sarılıp öpüyor hemde gözlerinden yaşlar akıyordu. Arjen annesinin ağladığını gördüğünde, minik elleriyle gözlerinden yanaklarına düşen yaşları silmeye başladı.

 

"Anne noydu sana? Anne aylama." diyerek yaş akan gözlerinden öpmüştü. Konağın bahçesinde yere düşüp dizini yaraladığı zaman ağladığında annesinin ona yaptığı gibi oda annesinin yaşlı gözlerinden öpüyordu. Roni Arjen'in akan yaşlarını silip, yaşlı gözlerinden öpmüştü. Şimdi sıra Arjen'indi.

 

"Tamam annecim. Ağlamıyorum bak." dedi. Hızlıca gözyaşlarını sildi. "Bak bitti. Ağlamak yok." Annesinin ağladığını gören Arjen'in minik dudakları büzülmeye başlamıştı bile. Büzülmüş dudağıyla silmişti annesinin gözlerindeki yaşları.

İkiliyi uzaktan izleyen Elif'in gözyaşları ondan izinsiz yanaklarından aşağıya süzülmeye başlamıştı bile.

Rohat hemen nişanlısını kolları arasına alıp, saçlarını okşamaya başlamıştı. Aynı zamanda da kendince teselli cümleleri kuruyordu.

 

Odada ki seslere daha fazla dayanamayan Zagros, gözlerini açtığında kucağında oğluyla duran karısını gördüğünde o an için rüya olduğunu zannetmiş, gülümseyerek yeniden uykuya dalmak için gözlerini yummuştu. Onun bu halini gören Rohat hem yengesinin moralini yerine getirmek için hemde odadaki atmosferi değiştirmek için yengesinin yanına sessizce adımladı.

 

Adımlarını atarken başını biran yukarıya kaldırıp, gözlerine dolan yaşları gerisin geri yollamaya çalıştı.

Derin bir nefes aldıktan sonra yengesinin yanına gidip kucağındaki yeğenini aldı. Elif hemen yanlarına gelip Roni'nin yataktan kalkmasına yardım ettiğinde sıkıca sarmıştı kollarını kuzenine. Aslında yataktan kalkacak kadar gücü vardı ama kuzeninin bu yardımını geri çevirmek istemedi.

 

"Özür dilerim Roni. Yanında olamadım. Ben... Ben çok istedim ama..." İşaret parmağıyla Zagros'u gösterip, "Senin büyük boy öküz kocan izin vermedi." Annesine şikayet eden çocuklar gibi Zagros'u şikayet ediyordu Roni'ye.

 

"Şimdi buradasın ya o bana yeter. Nasibimde yokmuş bebeğimi kucağıma almak. Alanda verende Rabbım. Yapacak başka bir şey yok." diye cevaplamıştı kuzenini Roni.

 

Verende alanda Allah iken, isyan etmek olmazdı.

 

Kuzeninin bu cümleleri karşısında Elif, Roni'nin ne kadar yüce gönüllü biri olduğunu birkez daha anlamıştı. Herkesin harcı değildi Allah'a isyan etmemek.

İki kuzen birlikte koltuğa geçerken, Roni hiç vakit kaybetmeden oğlunu kucağına aldı.

 

"Annem. Çok özledim ben seni. Sende özledin mi anneyi?"

 

 

"Çoooook özledim." Kollarını iki yana açıp, ne kadar özlediğini gösteriyordu annesine.

Yeniden kollarının arasına aldığı oğlunun yanaklarına, saçlarına ve başının üzerine onlarca öpücük kondurmuştu Roni.

 

Rohat ise yataktan kalkan yengesinin yerine uzanıp, başını yavaşça abisinin göğsüne yaslamıştı.

 

"Sen gerçekten akıllanmazsın." Nişanlısına söylenen Elif'i başını olumlu anlamda sallayarak desteklemişti Roni.

 

"Bunu iltifat olarak sayıyorum Zerxan kızları ve aynı zamanda Berxwedan gelinleri."

 

Roni Rohat'ın onların moralini bir nebze olsun yerine getirmek için uğraştığının farkındaydı. Oda artık iyileşip, hastaneden çıkmak istiyordu. Oğluyla kalmak istiyordu. Oğlunun onlara iyi geleceğini biliyordu. Hastanedeki ilaçlardan daha etkiliydi oğlu.

 

Abisinin göğsüne uzanan Rohat, parmak uçlarıyla abisinin göğsünü okşamaya başlamıştı.

 

"Uyanırsa seni mahvedecek biliyorsun değil mi?"

 

"Abim değil mi? Onun vurduğu yerde gül biter. Sen benim onun yanında uyumamı kıskandın değil mi? Kıskanç karı!" Yengesiyle uğraşmaya devam ediyordu bir yandan da Rohat.

 

"Ne kıskanıcam be seni! Hah! Koca zaten benim. Tapusu bende." yüzük parmağını göstererek karşılık verdi Rohat'a Roni. Rohat'ın çenesinden kurtulmanın başka yolu yoktu.

 

"Hemen de çirkeflik yap. İşin bu zaten. Hıh!" Rohat konuşmasını bitirdikten sonra okşayan elinin üzerinde hissettiği elle biran abisinin uyanmış olacağından korkmuştu. Gözleri korkuyla açılan Rohat yerinde hareketsiz kaldı.

 

Zagros'un Rohat'ın elini tuttuğunu gören kızlar sessizliğe gömülürken yavaşça gözlerini açmaya başlayan Zagros, karısının elini tuttuğunu zannederken karşısında kucağında oğluyla oturan karısını gördüğünde biran duraksadı.

 

"Sen oradaysan." Eliyle tuttuğu eli kaldırıp, "Bu kim?" Uyku mahmuru çıkan sesine karşılık veren tek kişi Arjen olmuştu.

 

"Öküss amca." Demesiyle Roni ve Elif birlikte gülmeye başladılar.

 

Oğlunun konuşmasıyla hemen kendine gelen Zagros, Rohat'ı gördüğü gibi yataktan aşağıya itti.

 

"Gerizekalı herif! Ne yapıyorsun lan koynumda?" Öfke ve şaşkınlıkla konuştuğunda, yerde acı içinde belini tutan Rohat'ın yardımına ise nişanlısı Elif koşmuştu.

 

"Ah! Biraz gülelim istedim. Sen ne öküz adamsın abi ya. Kırdın belimi. Ah! Sakat kalacağm senin yüzünden." Yani başına koşan Elif'e dönüp, "Sakat kaldım artık. Beni istemezsen anlarım. Sen benim gibi Sakat bir adamla ömrünü boşa harcama. Var git yoluna Elif kız." Bu halde bile akıllanmayan Rohat Elif'in birden ayaklanmasıyla durdu.

 

 

"Doğru söylüyorsun aslında. Gencim güzelim. Taş gibi kızım. Senin gibi bir sakat adamla ömrümü geçirmeyeceğim." diyen Elif kuzenine göz kırpıp, arkasına bile bakmadan odadan ayrıldı.

 

Biran dona kalan Rohat, kendine gelmiş olacaktı ki kalktığı gibi Elif'in arkasından koşmaya başladı.

"Şaka yaptım aşkım. Bak sapasağlam duruyorum." Elif'in arkasından bağırarak koşmaya devam etti.

 

 

Zagros odada neler olup bittiğini anlamaya çalışırken, Roni oğluyla birlikte kocasının yanına adımlamaya başladı.

Karısının oğlunu kucakladığını gören Zagros, hemen hareketlenip hızlıca karısının yanına geldi. Oğlunu kendi kucağına aldığında karısının döndü.

 

"Sana kaç defa daha Arjen'i taşıma diyeceğim." Karısına sitem ettiğinde gözleri dolarak konuştu Roni.

 

"Artık taşımama bir engel yok." Yanağından süzülen yaşı sildiğinde Zagros hemen karısının göğsüne çekti. Bir yanında oğlu bir yanında karısı vardı şimdi.

 

"Öyle demek istemedim. Özür dilerim."

 

"Biliyorum. Sadece... Artık evimize gidelim Zagros. Oğlun bana bu ilaçlardan daha iyi gelecek."

 

Karısının anlına öpücük kondurduktan sonra oğluyla karısını odada yalnız bırakıp çıkış işlemleri için doktorun yanına gitmişti Zagros.

 

Doktorla konuşup çıkış işlemlerini hallettikten sonra karısı ve oğluyla birlikte konağın yolunu tutmuştu. Doktorun yanından çıktıktan sonra konağı arayıp geleceklerini haber vermişti. Birde tembihlemişti herkesi 'Kimse karıma acıyan gözlerle bakmayacak!' diye.

 

Yol bitip konağa vardıklarında tün ev halkı avluda onları bekliyordu. Baziyan ağa oğlunun kolunda içeriye giren gelinini gördüğünde onu daha önce hiç böyle görmediğine emindi. Solgun yüzü ve hafif morarmış dudaklarla...

 

Avluda oğlunun kolunda yürüyen gelininin yanına gittiğinde Roni saygısını göstermek için elini öpmeye eğildi. Baziyan ağa buna müsaade etmeyip, gelini kendine çekip sıkıca sarıldı.

 

"Hoşgelmişsin kızım evine."

 

"Hoşbuldum." demekle yetindi Roni. 'Baba' kelimesini kullanmamıştı. En azından bugün kullanmak istemiyordu. Ailesinden hiç kimse gelmemişti yanına. Abisi Robin dışında. Oda birkaç dakika durduktan sonra çıkıp gitmişti.

 

 

Baziyan ağa kenara çekilince hiç konuşmadan Zozan hanım direkt almıştı gelinini kolları arasına.

"Hoşgeldin kızım. Sensiz bu ev bomboş gibiydi. İyiki geldin." Bunu beklemeyen Roni de sardı kaynanasına. Ne diyeceğini bilemediği için gülümsemeyle yetinmişti.

 

Zozan hanımdan sonra Sonay da sarılmıştı eltisine.

Gülümseyerek karşıladığı eltisinin hemen yanına geçmişti. Sonay'dan sonra Zeynep gelmişti yengesinin yanına.

 

"Yengelerin en güzeli. Hoşgeldin evine." Gülümseyen Zeynep'e karşı gülümsedi Roni.

 

"En güzel yengen benim sanıyordum Zeynep hanım. Ama bugünlük sesimi çıkarmayacağım."

 

"Tabiki sende güzelsin canım yengecim. Ama bugün en güzeli Roni yengem." Diye karşılık vermişti Sonay'a.

 

Delal hanım uzaktan sadece baş selamı vermişti Roni'ye. Roni de sessizce kabul etmişti. Mihriban ve Şehriban da sarılınca Zagros artık yeter diyip, karısını odalarına çıkarmıştı. Arjen'in uyku saati olması sebebiyle Rojda'ya teslim ettikten sonra karısının yanına geldi.

 

Roni odalarında ki koltukta öylece oturmuş dışarıya seyrederken, hemen yanına oturmuştu Zagros.

Karısının sessizce döktüğü gözyaşlarını gördüğünde, karısının başını avuçları içine aldı.

 

"Böyle yapma. Sessizliğin beni korkutuyor Roni."

 

"Ne yapmalıyım... Bil... miyorum. Nasıl geçer şuradaki acı." diyerek göğsüne vuruyordu. Karısının göğsüne vurduğu elini tutup kendine çekti Zagros.

 

 

"Geçmeyecek. Bir ömür boyu o acı orada kalacak. Ama... Alışacaksın. Alışacağız. Başka çaremiz yok. Bizim bizden başka ilacımız yok."

Bölüm : 23.06.2025 22:41 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...