36. Bölüm

25. Bölüm

Ayşegül Y.
xqaysegull

Acıyı saklamak ustalık isterdi.

Kimi için artık hissedilmez iken kimileri için gün be gün erime sebebi....

 

Kocasından nefret etmesine rağmen çocukları için onunla aynı evi aynı sofrayı paylaşan Zozan hanım gibi

Artık alışmıştı belki de. Acı bir yerden sonra artık hissettirmez olmuştu.

 

Baziyan ağaya kin bile duymuyordu artık.

Çünkü kin bile beslemek bir lütuftu Baziyan ağa için. Şuan tek üzüldüğü şey kızı Zeynep'in istemediği bir evlilik yapmasıydı.

Engel olmaya çalışsa da kızı istediği için artık elinden bir şey gelmiyordu.

 

Herkes kahvaltı masasında otururken davetsiz misafir olarak masaya hiç çekinmeden oturan Yiğit, üzerindeki bakışlara aldırmadan ağzına kahvaltılık bir şeyler atmakla meşguldü.

 

Neredeyse bu iki ay boyunca sessiz kalmış resmen kendini unutturmuştu. Acılarının olduğunu bildiği için bu iki ay boyunca acılarını yaşamalarına olanak sağlayıp, kendini de üzerine eklemek istememişti. Ama artık geri dönme zamanı gelmişti. Şimdi sıra mutluluktaydı.

 

En azından kendi mutluluğu...

 

"Destur nedir bilmez misin sen?" Diye söylenen Baziyan ağaydı.

 

Onu duymamazlıktan gelen ise Yiğit'di. Önündeki kahvaltı tabağına gömülmüş peynirli böreğin tadını çıkara çıkara yiyordu. Son lokmasını da ağzına attıktan sonra bardağındaki son yudum çayıda kafasına dikti.

 

"Ellerinize sağlık. Özellikle börek harikaydı." Dedikten sonra bakışlarını Zeynep'in ona dikili olan gözlerine dikti. "Tarifini almayı unutma sakın. Artık her sabah bu böbrekten isterim."

 

"Böreği çöreği bir kenara bırak da derdin ne onu söyle Yiğit. Sabahın köründe habersiz geldin." Zagros aslında niyetini biliyordu ama yinede sormak istemişti. Zaten kız kardeşini sevdiğini biliyordu. Bebeklerini kaybettikleri gün konuşmaları yarım kalmıştı belki ama anlamıştı artık.

 

Yiğit Zeynep'e aşıktı. Hemde uzun zamandır...

 

"Valla madem o kadar ısrar ettiniz söyleyeyim bari." Alayvari tavrı Zagros'a değil, Baziyan ağayaydı. "Biliyorsunuz bundan iki ay önce bir karar vermiştik ama malumunuz bazı üzücü olaylar sebebiyle ertelemek zorunda kalmıştık." Yönünü Roni'ye çevirip, üzgün gözlerle ona baktı. Roni'ye baktığında hafiften gözleri dolmaya başlayan bir kadınla karşılaştı. "Tekrardan aynı acıyı hatırlatmak değil niyetim kusura bakmayın." Karısının gözlerinin dolmaya başladığını fark eden Zagros karısının elini tutarak ona destek oluyordu.

Zagros devam etmesini ister gibi elini öne doğru uzattı.

 

"İki ay önce ben tüm aşiretime duyurdum Berxwedan aşiretinin ilk göz ağrısının Bozdağanların yeni hanım ağası olacağını. Artık yavaş yavaş konuşmalar alıp başını gitmeye başladı. Ha bunlar benim ne kadar umrumda orası tartışılır ama benim asıl umrumda olan Zeynep'e laf gelmemesi. Velhasıl kelam" Diyerek masadan ayağa kalktı. "Biz bugün müstakbel karımla düğün alışverişine çıkacağız. Artık nişan merasimini es geçtiğimizi düşünüyorum."

 

"Ne diyorsun sen? Ne demek nişanı es geçtim!" Sinirle ayağa kalkan Zozan hanımdı.

 

"Abartma sende enişte bey. Bak sana enişte diyorum dikkatini çekerim. Buda seni yavaş yavaş kabul ettiğim anlamına gelir. Nişanı es geçtik anlamına değil!" Diyen Rohat'tı.

 

"Yiğit haklı." Salondaki kısık ama kendinden emin çıkan ses Zeynep'indi. " O kadar uzatmaya gerek yok. Zaten herkes onunla evleneceğimizi biliyor. Ha bugün ha yarın... Ne fark eder ki?"

 

"Zeynep..." Fısıltı gibi çıkan ses ise kızının onun için kendini feda ettiği babası Baziyan ağaya aitti.

 

 

"İşte benim müstakbel karım!" Zeynep'e gururla bakıp konuşmuştu Yiğit.

 

"Höst lan! Ne karısı? Nikah kıyılmadı daha. Haddini aşma!" Diyen kişi Zagros'du.

 

"Ama kıyılacak. Alıştırma yapıyoruz burada kayınçocum. Sende hemen kızıyorsun. Olmaz ki ama böyle. Burrada sizinle oturup çene çalmayı çok isterdim ama gelin görün ki ben ve nişanlımın hazırlanacağı bir düğünümüz var. Biz artık çıkalım müsaadenizle."

 

Sözde müsaade istesede kimseyi umursamadan oturduğu sandalyeden kalkıp, Zeynep'e doğru adimlayıp elini tuttuğu gibi onunda sandelyeden kalkmasını bekledi. Salondaki kimseyi umursamadan Zeynep ile birlikte terk etti Berxwedan konağını.

 

Zagros ise artık kendini sadece karısı ve oğluna adamıştı. Geri kalan herşey hallolurdu elbet. Rohat ile Elif'in düğünü yada Cüneyt'le Gül'ün...

 

Ama karısının hayata yeniden başlaması herşeyden ve herkesden daha önemliydi.

Günlerdir aklında kurduğu planı artık uygulama vakti gelmişti. Kahvaltıdan sonra oğlunu annesine emanet edip karısını da yanına alıp çıkmıştı konaktan Zagros.

Karısının sorularını geçiştirmiş, konuyu hep başka yerlere çekmişti. Roni de kocasının bir şeyler çevirdiğini anlamış kocasına ayak uydurmaya karar vermişti.

 

Gittikleri yolun bağ evine doğru gittiğini anladığında içine yine ilk zaman olan heyecanı dolmaya başlamıştı. Bağ evinde yaşadıkları ikisine özel anlar bir ömür hafızasından silinmeyecekti.

 

Zagros karısına yandan bir bakış attığında her geçen saniye daha da yaklaştıkları bağ evine gittiklerine anladığı için gülümsedigini gördü. Karısının da aklına tıpkı onunki gibi orada yaşadıkları unutulmaz anlarının geldiğini anlamıştı.

 

"Bende aynı anları yeniden yaşayacağımız için çok heyecanlıyım karıcığım." Serseri gülümsemesiyle karısına baktığında karısının biraz utançtan yanaklarının kızardığını gördü.

 

"Edepsizliğin aldı başını gidiyor Zagros efendi. Bakıyorum da hiç utanma arlanma kalmamış sende." Kocasına heyecanını belli etmemek için söylense de kendisi de en az kocası kadar heyecanlıydı bağ evine gidecekleri için...

 

 

Zagros'la Roni bağ evine vardıkları sırada müstakbel nişanlısıyla düğün alışverişine çoktan koyulmuştu Yiğit Bozdağan.

Birçok şeyi halletmiş sıra yatak odalarına gelmişti. Zeynep'in elinden tuttuğu gibi mobilya dükkanına girdi.

 

Elini tutmasına itiraz etmeyen bir Zeynep şaşırmasına neden olsada Zeynep'in hemen elini ittirmesiyle hevesi kursağında kalmıştı.

 

"Herkesin içinde ne yapıyorsun öyle ha?"

 

"Ne yapıyor muşum?"

 

"Elimi tutma! İstemiyorum."

 

"Tutacağım. Sen ne kadar istemesende tutacağım. Birdaha birakmamak üzere." dedikten sonra daha sıkı tuttu Zeynep'in elini Yiğit. Zeynep ne kadar çekiştirse de umursamadan önceden ayarladığı mobilyacı dükkanına giriş yapmıştı.

 

Dükkana girdiklerinde onları karşılayan dükkan sahibi hemen orayı terk etmişti. Mağazada kendilerinden başkasının olmadığını gören Zeynep biran şaşırmıştı.

 

"Neden burada kimse yok? Hem dükkan sahibi nereye gitti?"

 

 

"Karımla yatak odamızı seçerken herkesin içinde yapamayacağımıza göre böylesi daha uygun." diyerek Zeynep'in elini bırakıp etraftaki yataklara bakıyordu. Dolapları es geçerek sadece yataklara dokunarak ilerliyordu.

 

Zeynep ise sadece ona odaklanmış bir şekilde olduğu yerde duruyordu.

 

"Ne yapıyorsun öyle?"

 

"Karımla uyuyacağım yatağı seçiyorum."

 

"Alt tarafı bir yatak abartmıyor musun?"

 

Zeynep'in konuşmasından sonra adımlarını hızla Zeynep'e doğru çevirdi. Birkaç adım sonra Zeynep'in dibinde bitti.

Nişanlısının elini tuttuğu gibi az önce dokunduğunda yumuşacık olduğundan emin olduğu yatağa doğru adimlamaya başladı.

 

"Ne yapıyorsun manyak herif?"

 

Nişanlısının sözlerini aldırmadan yatağın önünde durdu. Elini Zeynep'in beline attığında genç kız o an için heyecanlanda da hemen kendini toparlayıp Yiğit'i ittirdi.

 

"Alt tarafı uyuyacağız ha! Sen öyle zannet güzelim." dedikten sonra nişanlısını yatağın üzerine itti. Zeynep yatağa boylu boyunca uzandığında onun kalkmasına fırsat vermeden dikkatli bir sekilde üzerindeki yerini aldı.

 

Elleriyle nişanlısının saçlarını kenara ittiginde boynunu açıkta bırakmıştı.

 

"Ne yapı...yorsun?"

 

"Şşş... Seninle evlendiğimizde sana dokunmadan bir gece bile geçirmeyeceğimi tahmin etmen gerekirdi güzelim. Ama olsun en azından artık biliyorsun." Burnunu Zeynep'in boynuna yaslayıp derince kokladığında altındaki bedenin titrediğini biliyordu. Daha sonra dudaklarını yaslayıp öptüğünde Zeynep'in sesi dahi çıkmıyor aksine kalbi deli gibi atıyordu. Bunu fırsat bile Yiğit bu sefer önce deriyi ağzının içine alıp moraracağını bile bile emdiğinde kendine gelmiş ve üzerinden itmişti Yiğit'i Zeynep.

 

"Hayvan herif! Bilerek yaptın pislik! Ben şimdi ne yapacağım?"

 

"Sen ufacık bir morartıdan bu kadar kork

tuysan evlendikten sonra yapacaklarımız için şimdiden kendini hazırlasan iyi edersin müstakbel karım."

Bölüm : 21.09.2025 00:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...