"Kim ne derse desin burda en sevdiğim kişi sensin"
"Neden bunu itiraf ettin ki şimdi gece gündüz ela beni daha çok seviyor diye diye başımızı şişirecek"dedi bende
"Yalanmı söyleseydim"dedim oda
"Annecim iğne iplik nerdeydi bu kızın ağzını dikmemiz lazım konuştukça biz batıyoruz!"dedi hepimiz gülerken barış bir anda bana döndü ve
"Ela şimdi sen dışarıdada gülüyorsun değil mi"dedi bende
"Peki genellikle kimlerin yanında gülüyorsun"dedi
"Herhalde çok seviyorum diyince beyin geriledi"dedim Erene bakıp kısık sesle konuşarak oda
"Genellikle ortam seçmiyorum"dedim Barışa oda
"Peki sevgilin varmıydı senin"diyince öksürmeye başladım barış bana suyu uzatınca
"Yok ,olmayacakta"diyince hepsi şaşırmıştıki barış
"Kimin kardeşi bee"dedi omzuma vurarak
Bunların benim sırtımla dertleri neydi
"Peki bu soruları neden soruyorsun"dediğimde Eren
"Gülüşün insanda kafa yapıyor ondan"diyerek yemeğine devam etti ben ise şaşkınca Barışa döndüm oda
"Gülüşünün değişik bir etkisi var insan kendinden geçiyor"dedi durun lan bendede kalp var1
Bende yemeğimi yemeye başladım ama yine çok az yemiştim Eren bana bakıp
"Neden az yemek yiyorsun"dedi bir anda bende
Yalan
"Formuna dikkat edenler bile daha fazla yiyor"dedi bende
"Sen yemeğini yesene sanane benim yiyip yemediğimden"dedim ve Nur hanım
"Evet kızım birkeresi dede bu konuyu konuşunca yeme bozukluğum var demiştin galiba"dedi ve Eren
"Bu böyle olmaz gel ben sana ilaç yazayım"dedi bende
"Ay sende taktın bana ilaç yazmaya yazma canım istemiyorum"dediğimde bakışı öyle yumuşadıki Efe'ye dönüp
"Bana canım dedi duydun mu"diyince efe yemek yemekle meşgul olduğu için
"Elini göster bakayım sen o kremi kullanmışmısın"dedi bunu hergün yapıyordu zaten tekrar elimi uzatıp gözüne sokmak ister gibi yapınca yalandan gözünü tuttu ve
"Bakayım ne oldu"dedi eren elini hafif çekince elini omzuma attı ve
"Aferin kız yavaş yavaş öğreniyorsun"dedi bende
"Ne sandın"diyerek saçımı savurdum ve ayağa kalkıp
"Size afiyet olsunn"dedim ayağa kalkıp odadan çıktım ve odama girip üzerimi değiştirdim saçımı topladım toplamazsam sabah 3.dünya Savaşında çıkmış gibi oluyordum ve yatağıma girecekken Göktuğum aradı hemde görüntülü hemen cevap verdim ve
"Aaa Göktuğ bey siz beni ararmıydınız"dedim oda
"Aşk olsun aramazmıydım"dedi bende
"Bilmem ararmıyd-"derken alttan bir kafa geldi tabikide yiğitti yiğit
"Ooo nasılsınız Ela hanım"dedi bende
"İyiyim sağolun beyfendi siz nasılsınız"dedim oda
"Bizde iyi-"derken kapım çalındı ve içeri Burak girdi Allahım sen bunları sırayla mı gönderiyorsun bana bende
"Biraz konuşabilirmiyiz"dedi bende
"Aşklarım sizi çok çok öpüyorum görüşürüzz"dedim ve kapattım ve
"Ela ben herşey için özür dilerim ben çok pişmanım abilerimle öyle samimi konuşurken ikizim diğer yarımla hiç konuşmadığım aklıma geliyor ve ben daha fazla üzülüyorum"dedi ve anlatmaya başladı
"Birgün lisenin başlarında herkesin sevgilisi vardı bende çok heves etmiştim işte birgün akşam evden çıktım yine sevgilimle buluşacaktım buğlem beni takip etmiş"dedi ve devam etti3
"Kız arkadaşımla herşey çok güzeldi takımı o güne kadar"dedi
"Buğlem geldi ve bana tokata attı ben olayın şokundayken beni nasıl aldatırsın gibi şeyler söyledi sonrada kız arkaaşımın önünde yere çöküp Burak beni te-"derken ben onu kestim zaten oda devam edemezdi
"Bu kız neden böyle şeyler yapıyordu size"dedim
Ben ailem beni sevmiyor diye hep en iyisi olmaya çalıştım,o ise ailesi onu sevmiş diye yapmadığını bırakmamış
"Herşeyin fazlası zarar derler ya bizde onu çok sevmiştik o bizim için hep özel olmuştu,değişene kadar"dedi bende
"Seni öyle birşeyle suçladığı için ayrıldınız değil mi"dedim oda başını salladı ve anlatmaya devam etti
"Sabah kaltığımda hiçbir abim benimle konuşmuyordu salona girdiğimde hayatımda ilk kez babam bana elini kaldırmıştı ama annem izin vermedi ve beni evden kovdular ben 1 ay boyunca abilerimle görüşüp konuşmadım ailemle aram açılmıştı"dediğinde bende
"Bu bir ay içinde nerde kaldın"dediğimde oda
"Bir Canerle Kağan abim inanmıştı bana onlarda kalmıştım"diyince kuzen tarafından ne kadar şanslı olduğumu anladım ve
"Sonra bir iki ay içinde evdekileri bezdirmişti annem geldi yanıma geri dön kız senin dediğin gibiymiş biz sana inanmadık özür dilerim diye ağlamaya başlamıştı bende mecbur eve dönmüştüm ama bu sefer herşey tam tersi olmuştu bu seferde ben onlarla konuşmuyordum ben neredeyse 3 ay boyunca ailemle hiç konuşmadım yüzlerine bakmadım"dedi
Diyemedim ki sen 3 ay ben yıllarca bakmadım ailemin yüzüne
"Gece gece beni ağlatıcaksın aptal konuşmak için bu zamanımı bekledin"dediğimde oda güldü ve
"Ela sen eve gelmeyince kimsenin yüzü gülmüyor kimse konuşmuyor sen yapbozu tamamlayan son parça gibisin sen hepimizi bir araya getirip tamamlayan parçasın"dedi bugün bunlar beni bitirdi ya ona sarıldım
"Ailenden ayrı kalmasını en iyi ben bilirim ve gerçekten seni anlıyorum"dediğimde birşey demeden sanki tekrar o günlere dönmüş gibi omzumda ağlıyordu bende hiçvirşey demeden onun sırtını sıvazlıyordum ve onu itip
"Ay ne ağladın be"dedim şakayla oda
"Ben hiç ağlayan biri değilim sen beni bozdun"dedi gülerek bende
"İkiz olmak bunu gerektirir"diyerek saçımı savurdum oda
İnsanın yanında onu seven insanlar olunca gerçektende iyi hissediyormuş
Ve yatağa uzandım tam ayağa kalkmış gidecekken elini tuttum ve
"Sen mi uzanırsın benmi uzandırayım"dedim oda yanıma uzandı ve bana sarıldı bende ona sarıldım
Birkaç gündür ilk defa huzurlu bir şekilde uyuyordum
***
Sabah yine aynı sesleri duyunca sinirle kalktım ve
"Siz her sabah başıma akbaba gibi dikilecekmisiniz bu nedir ya!"dedim ve ayağa kalkıp
"Gidiyorum ben!"dedim altımda şort üstümdede kısa kollu bir pijama vardı ve Barış beni durdurdu ve
"Evet bu halde!"dedim ve aşşağı indim Nur hanımın karşısına geçtim ve
"Nolur beni bunlardan kurtarın"dediğimde hepsi hızlı hızlı aşağı inmeye başladı bende
"Yavaş inin yavaş hayvanlar"dedim ve Nur hanım gülerek2
"Bunların gazabından kurtulmak çok zorr"dedi ve beni arkasına alıp hepsine tek tek baktı ve
"Bir daha kızım sizi bana şikayet ederse hepinizi kapı dışarı ederim!"dedi bende
"İşte bu be yazdım bu iyliğini bir köşeye" diyip göz kırptım ve hepimiz yemek odasına geçtik oturup kahvaltı yapmaya başladık yine telefonum çalınca
"Bunlarda iyice alıştılar her yemeğe oturduğumda beni aramaya"dedim hepsi gülerken cevap verdim
"Ela ne zaman buluşuyoruz"dedi bende
"Abi salakmısınız yemek yiyorum size haber veririm daha çok erken ayrıca siz şartımıda kabul etmiştiniz onun içinde birşey getirmem lazım"dedim ve kapattım kapatmadan önce ise Caner
"Sana kabul etmiyelim demiştim!"diye arkadan bağırmıştı bende telefonu kapatıp yemeğe devam ettim ve artık doymuştum tam kalkacakken telefonum tekrar çaldı ve
"Yook ben anladım bugün bana huzur yok!"dedim ve yemekten kalktım
"Müsaitmisin diyecektimde ne oldu sinirli gibisin"dedi bende
"Sinirli gibi değilim zaten sinirliyim"dedim ve abilerin her sabah başıma akbaba gibi dikildiğini her seferinde yemekte telefonumun çaldığını anlatınca gülme krizine girdi bende
"Sana atıcağım konuma gel Caner ve Kağanda orda olacak"dedim oda
"Ay eksik kalmasınlar"dedi bende
"Çok konuşmada gell"dedim ve telefonu kapattım üzerime lacivert dar uzun kollu bir krop altıma gri bol bir eşofman giydim ve üzerimede deri ceket giydim aşağı indiğimde büyük ihtimalle herkes salondaydı ayakkabımı giyip
"Ben çıkıyorumm!"diye bağırdım ses gelmeyince çıktı ben çıktığımda Fırat hariç hepsi buradaydı ve onlara bakıp
"Nereye gidiyorsunuz"dedim onlarda bana bakıp
"Hiç öyle çıkıcaktık sen gelmiyormusun"dediler bende elimdeki poşeti gösterip
"Bizimkilere buluşucam"diyerek motoruma bindim ve son sürat evden çıktım ve attıkları konuma geldim bir parktı oraya gidince yiğit dail hepsinin oturduğunu gördüm ve yamlarına gidip
"Ben geldimm!"dedim ve Caner şükreder gibi bana baktı
"Hoşgeldin ve iyiki geldin al şunu başımızdan"diyince yiğit bana sarıldı ve
"Yiğit sabahtandır tutturdu yok ela beni daha çok seviyor yok biz kaç yıllık kardeşiz bilmem ne"dedi bende
"Doğru söylemiş"dedim ve yiğit kapak işareti yapınca eline vurdum
"Yapma oğlu öyle şeyler"dedim oda
"Tamam anne"diyince gülmeye başladık
***
"Elaya bu şartmı"dedi Kağan bende
"Valla giderim eve hepinizi engellerim"dedim ve Yiğit
"Yapar bana yapmışlığı var o yüzden ne dese ikiletmeyin"dedi ve Caner kusar gibi
"Ama bu şey çok vıcık vıcık"dediğinde kahkaha attım ve
"Sıkıp durma şunu!"dedim ve hepsinin yüzüne nasıl takması gerektiğini gösterdim evet maske getirmiştim kaplanlı ,Tavşanlı,unicornlu ve kelebekliydi
Unicornlu olanı ben,kaplanlı olanı Yiğit,Tavşanlı olanı Caner,Kelebekli olanı Kağana vermiştim
Asla zorla yaptırmamış gibi birde fotoğraf çekmiştim fotoğrafta yiğit yanımda bana bakıyor Caner ve Kağanda sinirle karşıya bakıyordu bende dudağımı öpücük atar gibi yapmıştım ve alta
Mevzu var oğlum dediler geldik,yokmuş🫤
Yazdım ve Instagramdan paylaştım Instagrama bakınca neredeyse herkes istek atmıştı Caner Kağan Barış Eren Burak Efe Nur hanım vb
Tüm istekleri kabul ettim ve çıktım
"Hadi bunları zorla yapıştırdı yüzümüze niye fotoğraf çekiyorsun"dedi bende tatlı bir sesle
"Hatıra kalsın diye"dedim ve konuşmaya devam ettik Yiğit bir anda
"Ela senin doğum günün 5gün sonra ya"dedi bende2
"Gidecekmisin yani düşünüyormusun"diyince Kağan
"Hayırdır nereye gidiyorsun"dedi ve Caner
"Hem gidiyorsun hemde yeni haberimiz oluyor ayrıca bizde geliyoruz"diyince ben
"Evet reşit olduğumda evden gitmeyi düşünüyordum ama bilmiyorum"dedim ve Kağan
"İlk günlerde beni sevmediklerine hatta nefret ettiklerine emindim ama şuan gideceğimden emin bile değilim"dedim Canerde
"Bence onlarda sana alıştı"dedi bende
"Onu farkettim ya bana bağlanmasınlar gidişime hazırlıklı olsunlar diye annede demedim babada abide ama işte onlardan ne kadar uzak durmak istesemde insanın yıllar sonra sıcak bir yuvası olunca gidesi gelmiyor"dedim ve Caner derin bir nefes alıp bana döndü
"Ela hastanede aileyle alakal8 birşeyler söyledin ya senin önceki ailenle aran nasıldı"dediğinde artık herşeyi anlatmaya karar verdim ve
"Mükemmeldi ya hergün dayak hergün açlık,susuzluk,uykusuzluk ve birde sürekli evden kovulma"dedim acı bir tebessümle insanın zaten acısını gizlemesinin en iyi yolu gülmesidir insanın dudakları gülerken insan onun mutlu olduğunu zannederdi ama içi kan ağlardı3
İşte bu yüzden acıyı gizlemenin en iyi yolu gülmektir
"Benim şu hayattaki tek şansım galiba sizsiniz özelliklede Yiğit her evden kovulduğumde yada kaçtığımda onun yanına giderdim"dedim galiba Caner ve Kağan bunları duymayı beklemiyordu ki şaşırmışlardı ve Caner
"O buğlem denen kız sizin aileyi dağıtmıştı bir ara"dedi bana bakarak bende
"Biliyorum dün Burak anlattı"dediğimde Kağan
"Konuşmuyordunuz en son"dedi bende
"Şuan evde Fırat dışında herkesle konuşuyorum"dedim Canerde
"E tamam işte en azından artık ailen var yanında biz varız"dedi bende aklıma gelen şeyle Yiğite döndüm ve
"Bir delilik yaplım mı"dedim heycanla oda
"Hayır yapmayalım"dedi ve Caner1
"Bencede yapalım aksiyon olur"dedi bende onun eline çakıp1
"Evet işte aradığım ruh"dedim ve Kağana dönüp dudağımı büzüp gözlerimi yaşarttım ve
"Şu kızıda üzüyorsun ya yazıklar olsun"dediğimde oda
"İyi tamam"dediğinde yiğit elini anlının tam ortasına vurdu ve
"Allah bilir yine ne yaptıracak"dedi ve motorlara atladık Yiğit sürmeme izin vermedi neymiş efendim hızlı sürüyormuşum bana birşey olurmuş diyerek oturdu bende onun arkasına oturdum Canerle Kağan da bir motora binmişler bizi takip ediyorlardı konumu telefonumdan acıp telefonumu tutucuya yerleştirdim ve gitmeye başladık
Bu çocuk bana diyor ama benden daha hızlı sürüyor iki kolumu açıp bağırdım ve
"Çok eğlenceli olucakkkk"dedim ve konumunu açtığım yere gelmiştik yiğit görünce
"Bu kadarda delirmemişsindir artık ama ya"dedi bende
"Hadi gelin"dedim ve kapıyı çaldım tanıdık simalardan biri karşıma çıkınca
"Aa hazel nasılsın uzun zamn oldu görüşmeyeli"dedim
(adı farklıysa da unuttum boşverin artık bu)2
Beni görünce şaşırsada çirkefçe1
"Ne işin var senin burada be!"dedi tama kapıyı kapatacakken tuttum ve
"Aaa almıyacakmısın beni içeriye ama sonra çok üzülürüm diyip içeri girdim ve
"Hadi girin"dedim ve Yiğitlerde girdi onlarla salona girdim ve Ferhat yine televizyonun karşısındaki yerini almış televizyon izliyordu bende
"Bir hoşgeldin yokmu Ferhat"dedim oda bana dönünce ilk şaşırsada sonra
"Neden geri geldin canın dayak mı istiyor"dedi bende
"Çık benim değil ama sanki senin canın istiyor gibi ne dersin"dedim oda
"Düzgün konuş senin karşında baban var!"dedi bende
"Üvey babam"dedim ve Kağan Yiğite kısık sesle
"Bu bizi üvey ailesinin evine mi getirdi"dedi şaşkınca Yiğitte
"Bunlar kim bunlarlamı yatıp kalkıyorsun gece g-"derken elimin tersiyle yüzüne geçirdim ve
"Doğru konuş"dedim ve hazel(üvey anne)hemen yanına koştu
"Ferhat iyimisin"derken Ferhat elini çekti ve
"Bırak o sürtüğe gününü göstereceğim"dediğinde televizyona baktım ve
"Ferhat acaba sende biraz salaklık mı var sen ingilizce bilmediğin halde neden yabancı dizi izliyorsun"dediğimde Yiğit ayağa kalkıp yanıma geldi ve
"Sence sadece biraz mı"dedi bende
"Doğru benimkide sorumu bu zaten salak"dedim ve ayağa kalktı tam elini kaldırmıştı ki Yiğit tuttu ve
"Şşt Ferhat yavaş gel karşında o eski çocuk yok"dedi ve elini bıraktı Ferhat
"Siz olmasanız bu velet hiçbirşeye cürret edemez"dedi bana tiksinerek bakıyordu ve Canerle Kağanda yanıma gelince ben
"Öyle mi dersin istersen hemen şuan onları dışarı çıkartıp leşini önlerine atabilirim"dedim ve Caner2
"Ela valla kurtulmuşsun böyle bir yerde bunlarla yaşanır mı"dedi ve Ferhat bana bakıp
"Ela mı senin adının de-"derken bir yumruk geçirdim çenesine ve öyle bir ses geldi ki bence kırılmıştır umursamayarak
"O ismimi ağzına almıyacaksın Ferhat! hatta sen benim ismimi almıyacaksın ağzına"dedim bu sefer hazel önüme geçip
"Saygısız! Herşeyden önce o senin büyüğün"dedi ve Kağan
"Saygıyı sizin gibilerden öğrenmeyeceği kesin"dedi bende
"Madem büyük büyüklüğünü bilsin"dedim ve hazneli koltuğa itip
"Ayrıca sana ne oluyor"demiştim ki o kız içeri girdi buğlem
"Bu ses ne ya ne oluyo-"derken Canerleri tanımış olacak ki
"Sizin burda ne işiniz var"dedi bende
"Senin için geldik ziyaretine"dedim oda
"Evet sende buğlem olmalısın"dedim ve elimi uzattım
"Doğru düzgün tanışamamıştık"dedim ama hazel araya girip
"Beni birkez şu adamdan böyle korumadın dedim ve onu yere itip
"Ee nerde kalmıştık"dedim ve buğlem
"Sen nasıl benim anneme dokunursu-"derken onun elini tutup onuda gazelin üstüne attım ve
"Artık sanada dokunmuş bulunuyorum"dedim ve üçüde yerde olan aileye baktım
"Ne güzel bir mutlu aile tablosu ama hepiniz birbirinizi bulmuşsunuz"dedim ve Caner
"Tamda layık olduğun bir ailen olmuş senin gibi rezil insanlar"dedi ve Kağan
"Acaba şerefsizlik kanlarında mı var"dedi bende
"O kesin varda sanki daha çok damarlarında kahpelik kanı akıyor"dedim ve Yiğit
"Ne ararsan var bu piçlerde"dedi bende
"Bekle beni buğlem nereye gidersen git nereye kaçarsan kaç hep bir adım arkanda olucam aileme yaptıkların cezasız kalacak zannetme"dedim ve diğer ikisine döndüm
"Sizin içinde aynı şey geçerli kendinize dikkat edin çünkü başınıza benim gibi çok büyük bir bela aldınız"diyip salondan çıktık çıkarkende kapıyı çarptım ve
"Ayy bu çok eğlenceliydii"dedim ve Caner
"Bu kadarını beklemiyordum senden üvey ailenin evine getireceğini zannetmezdim"dedi ve Yiğit
"Biliyordum böyle olacağını"dedi bende
"Doğru söyleyin eğlendiniz"dediğimde hepsi
"Hemde çook"dediler1
***
Eve dönmeden yine bir Göktuğun yanına uğrayıp öyle eve gitmiştim eve gelince baktımda attığım fotoğraf patlamıştı hemen bizim gruba yazdım
Ben
Yiğit
Allah seni ne yapmasın eve geldiğimden beri abim benle dalga geçiyor
Ben
Kağan
Lan hani atmayacaktın
Cner
Gerçektende çok güzel bir hatıra oldu
Birde altına yazdığı şey
Ben
Yiğit
Sil
Kağan
Sil
Caner
Sil
Ben
Saçmalamayın hiç silermiyim o kadar tutmuş
Yiğit
Biliyordum
Kağan
O fotoğrafı hiç çekmemeliydik
Caner
Tamam abartmayın alt tarafı bir fotoğraf
Ben
Dimi ya alt tarafı bir fotoğraf ve silmeyeceğim hatta editleyip diğer hespalardanda paylaşacağım
Yiğit
Sakın
Kağan
Karizmamız çiziliyor ya
Caner
At at hesabımı isterlersede ver
Ben
Caner senle çektiğimiz bir fotoğrafta var onu paylaşayımmı
Caner
Hangisi
Ben
Hani ikimizde kaplanlı yüz maskesi vardı
Caner
Evet evt altınada şey yaz aslanın eşide aslandır
Ben
Yiğit
Ne demek eşi falan kendinize gelin
Ben
Sen sus sen konuşma neyse ben gidiyorum babyss
Caner
Bayss
Kağan
Görüşürüz
Yiğit
Bayyy
Aşağı indiğimde Burak ve Fırat dışında herkes masaya oturmuştu bende
"Fıratın birşeyimi var sabahta yemekte yoktu"dedim ve Eren
"Bizde bilmiyoruz"dedi banane ya niye merak ediyorsam sonra Burak girdi içeri ve
"Hoşbuldum hoşbuldum"dedim ve oturdu Barış
"Şimdi birde bumu çıktı başımıza"dedi bende gülerek
"Barışcığım kardeşlerini salarmısın"dedim ve Nur hanım
"Ayy çocuklar ne güzel anlaşıyorlar ya"dedi ve Murat bey
"Evet evet aferin size çocuklar"dedi ve Burak
"Anne doğum günüme çok az kaldı biliyorsunuz değilmi"diyince Nur hanım
"Hiç bilmez olurmuyum oğlum hem ikizinle beraber kutlarsınızz"dedi bende
"Yok ya ben doğum günlerini kut-"derken Barış
"Saçmalama Ela ne demek kutlamam"dedi ve Eren
"Beraber kutlayacağımız ilk doğum günün olacak"dedi bende
"Son olmasında"diye mırıldandım ve Efe
"Ablamın Instagramındaki fotoğrafı gördünüz mü"dedi gülerek ve herkes gülmeye başladı Eren
"Alttaki yazı daha komikti"dedi ve Burak
"Kırkyıl düşünsem böyle birşey aklıma gelmezdi"dedi gülerek ve Barış
"Baksanıza nasıl sınırlı bakıyorlar"dedi ve Efe
"Bir ablam mutlu zaten fotoğrafta"dedi bende
"İsterseniz bende çok var sizede yapabilirim"dedim ve Barış
Elbet birgün sizede yapıcam o maskelerden9
***
Gün içinde hiç Fıratı görmemiştim insan ister istemez merak ediyor
Erenin odasının kapısını çaldım ve içeri girdim Erne yatağında uzanmış telefona bakıyordu bende
"Doktor bey müsaitmisiniz acaba"dedim oda
"Müsaitim müsaitimde hayırdır sen buralarda"dedi bende
"Evet ya ben buralara gelmezdimde şey diyecektim hiç Fıratın yanına falan gittin mi"dedim oda
"Abimi merak ettiğin kadar beni merak etmiyorsun"dedi bende
"Tatlım seni neden merak edeyim hersaat başı yanımdasın"dedim oda
"Eee yanına gittin mi bir bak nasıl zaten kahvaltıda da yoktu"dedim oda
"Hı hı tamam bakarım"dedi tekrar telefona dönerek bende
"Off tamam be"diyerek kalktı ve onu odanın önüne kadar takip ettim ve içeri girince kapıda beklemeye başladım Eren
"Abi iyimisin neden yemeğe inmedin"dedi ve bir baktıki Fırat kurt adama dönüşmüş1
(sjsjsjsj şaka)5
"İyiyim Eren ne oldu neden geldin"dedi oda
"Aramızda kalsın ama Ela gönderdi beni sabahtandır başımın etini yedi Fırat nerde birşey mi oldu diye falan"dedi ve Fırat
"Ela? ya Eren şakalarını başka zamana sakla mümkünse daha komiği olsun"dedi ve Eren
"Abi yemin ederim Ela seni merak ediyor"bu çocuk neden herşeyin içine sıçıyor
"Neyse boşver hadi git bekletme canın kardeşini"dedi ve Eren
"Abi bir konuşsan aranız düzeli-"derken Fırat sözünü kesti
"Zaten birkaç gün sonra gitmeyecek mi hem konuşsamda konuşmasamda aynı şey olur"dedi ve Eren
"Abi biz konuşarak çözdük olayları sende konuşabilirsin hem.zaten kızın yüzünden belli oda geçmişte hiç iyi şeyler yaşamamış ama anlatamıyor ikinizde ilk adımı karşıdan bekliyorsunuz ama biri bir adım atsa diğeride atacak"dedi ve Fırat
"Ya kullanırsa ya zayıf yönümü öğrenip ordan vurursa"dedi
Ne sanıyordu bu beni iblis falan mı4
"Yinede sen bilirsin abi ama sana söylüyorum o kızla aranı düzeltmezsen çok şey kaybediceksin"dedi oda
"Benim olmam zaten o kız için zarar bundan dolayı gelmedim yemeğe"dedi ve Eren
"Neden böyle düşünüyorsun"dedi ve Fırat
"Benim olduğum ortamlarda doğru düzgün yüzü bile gülmüyor"dedi ve Eren
"Abi senden kaynaklı değil"dedi ve Fırat
"Neyse tamam çık odamdan"dedi ve adım sesleri gelince merdivenlerden koşarak indim ve Erenin odasının önünde beklemeye başladım Erende gelince ben
"Ne oldu nesi varmış"dedim oda
"Nerden bileyim ben git kendin konuş"dedi bende
"Allah belanı vermesin Eren"dedim ve merdivenlerden çıkmaya başladım Fıratın kapısının önüne gelince kapıyı çalıp odaya girdim
"Müsait misin"dediğimde öyle bir şaşırdıki görende diyecek sanki uzaylı gördü sonra bana bakıp
"Müsaitim ne oldu"dediğinde bende
"Hiç öylesine gelmiştim"dedim oda
"Yok ya öylesine değil seninle konuşmaya geldim"dedim oda sanki daha fazla şaşırabilirmiş gibi şaşırmaya devam etti
"Benimle konuşmaya geldin sen"dedi bende
"Evet neden olamaz mı"dedim ve gidip yanına oturdum
"Yemek falanda yememiştin sen aç mısın"dedim oda
"Sanki evet desem gidip yemek yapıcaksın"dedi bende
"Eee sen ne için gelmiştin"dedi bende
"Nede olsa gideceğim için bunları sana anlatıyorum"dedim ve anlatmaya başladım
"Ben üvey ailemleyken hiçte öyle kolay bir hayatım olmamıştı"dedim bunları anlatmakta zorluk çekiyordum gözlerim şimdiden dolmuştu ve devam ettim
"Benim ailem sürekli bana şiddet uygulardılar evden kovarlardı üvey babam ne zaman sinirlense evdeki eşyaları üzerimde kırıyordu ki zaten hiçbir zaman sınırı geçmedi"dedim ve gözümden bir damla göz yaşı düştü
"Birgün yine evden kaçtığımda Yiğitle tanışmıştık o günden beri tek yanımda olan kişi oydu"dedim oda sanki geçen söylediği sözlerden pişmanmış gibi bana bakıyordu ondan sonra devam ettim2
"Ne zaman evden kaçsam Yiğitlere giderdim ordanuda abisiyle tanıştım Göktuğ benim bir ailem yoktu onlar benim tek ailemdi"dedim oda benim gözyaşımı silip
"Benimde bir ailem vardı ama bir kız kardeşim yoktu"dedi ve oda anlatmaya
"Buğlem yüzünden bu evdeki herkes birşeyler yaşadı ama en ağırınıda bana yaşattı"dedi ve devam etti
"Bana ne zaman bir su bir yemek getirirse içine uyuşturucu katıyormuş"diyince bende şaşırdım ve6
"Artık o kadarınıda yapmamıştır"dedim oda
"O daha neler neler yaptı,sonra böyle böyle bir ay ne yediysem içinde uyuşturucu varmış ve ben o kız yüzünden bağımlı olmuştum ben tam bir buçuk yıl boyunca bağımlı kaldım o illet şeye başlaması ne kadar kolaysa bırakmasıda bir okadar zordu"dedi bende
"Başarana kadar canım çıkmıştı ama evet başardım"dedi bende ona sarıldım ve
"O zaman daha fazla geçmişi konuşmaya gerek yok"dedim gözyaşlarımı silip
Ben ilk defa geçmişimi yiğit dışında birine anlatıyordum
Çünkü eğer gitmeye karar verirsem aramda kimseyle sorun olsun istemiyordum
***
Bugün doğum günümdü ve ben ilk defa ailemle bir doğum günü kutlayacaktım ilk defa bu kadar mutlu ve huzurluydum
"Günaydınnn"dedim hepsi tek tek günaydın diyince bende yerime oturup kahvaltı yapmaya başladım Eren
"Bugün çarsıya mı çıksak"dedi bende
"Maskede alırız bir sürü"dedim heycanla Erende
"Bıkmadın mı bu maskelerden"dedi bende
"Kendim için değil sizin için"dedim kısık sesle ve gülerek oda
"Diyorum ki çok güzeller"dedim ve Barış
"Sen yeterki iste Elam alırız tabi"dedi bende1
"Tamam o zaman ben hazırlanıyorum sizde hazırlanın çıkalım"dedim ve Burak
"Bu kadar erken mi yaa"dedi şikayet ederek bende Nur hanıma bakıp
"Bunlar alışverişin kaç saat sürdüğünü bilmiyor galiba"dedim ve Nur hanım
"Yok kızım nerden bilsinler"dedi bende
"Desenize bir ilki benimle yaşıyacaksınız"dedim ve Nur hanım
"E o zaman bende hazırlıklara yardım edeyim sizde gidin böyle güzel güzel şeyler alın saat 18.00da parti var unutmayın"dedi bende
"Hiç unuturmuyuzzz"dedim ve odama gittim üzerime bol bir beyaz gömlek altımada siyah kot şort giydim normalde hiç sevmem ama ilk defa giymek istemiştim aşağı indiğimde hepsi aynı anda bana döndü bende nur hanımın karşısına geçip
"Oyy çok güzel olmuşsun kızım"dedi ve Barış öksürerek
"Hiç güzel olmamış bence git değiştir"dedi bende
"Size sorduğumu hatırlamıyorum"dedim ve aralarından geçip
"Hadi çıkalım"dedim ve tam Fırat birşey diyecekken Eren
"Abi boşver biz varız kimse bakmaya cüreet edemezz"dedi ve Fırat
"Ben matorumla gelirim ona göree"dedim ve motoruma bindim benden sonra Burakta motoruna bindi ve onun arkasına Efe bindi Erende motoruna bindi ve Barış BMWsine Fıratta Mercedesine bindi abi bence Mercedes daha güzel sizce11
Yolda giderken ön kaldırıyordum ve Barış
"Ela dikkatli sürsene!"dedi bende
"Tehlike benim diğer adım lannn!"diye bağırdım gülerek,Erende
***
Saat 16.30'tu ve biz bitmiştik tabikide birsürü şey almıştım ve bunu onlara taşıttırıyordum çok güzel bir elbise gördüm siyah boğazlı uzun kollu sadece sırtında küçük bir sırt dekoltesi vardı elime alıp kabine gittim ve deneyip çıktım etrafımda dönüp
"Oha çok iyi olmuşsun"dedi ve Burak
"Bence bunu almalısın"dedi ve Eren
"Akşam bunumu giyeceksin"dedi bende
"Büyük ihtimalle evet"dedim ve Eren
"Ah hanfendi ışığınızı biraz kısarmısınız gözümü alıyorsunuzdaa"dedi elini gözünün önüne getirerek ve Fırat
"Güzel olmasına güzelde sen bunu giyersen tüm herkes sana bakar o yüzden olmaz"dedi bende
"Sizde bakanların gözünü oyarsınız nasıl fikirr"dedim oda
"Doğru"dedi ve onuda alıp oradan çıktık yürürken birine çarptım ve2
"Pardon"dedim yere düşen eşyalarını ona verdim ve adam ilerlemeye devam etti
Kokusu sanki daha önce bildiğim bir koku gibiydi ama çok takmadım ve Barış gelip elini omzuma atınca yürümeye devam ettik
Elayı görmüştüm oda burdaydı ve sadce yanından geçmek istemiştim ama bana çarpınca kokusu burnuma gelmişti ne güzel kokuyordu benimde kokun ona gitmesin diye hemen uzaklaştım pardon dediğinde bile sesi o kadar güzeldiki ama biraz arkasından bakınca yanında birsürü erkek vardı biri kolunu onun omzuna attı7
Sevgilisi miydi yada yeni arkadaşları falan
Ben onun kokusundan anlarken o hiçmi benim kokumdan anlamadı7
***
Evet canlarım anca bitirebildim sizce nasıl olmuş5
Ve çarptığı kişi sizce kim tahminlerinizi bekliyorum7
Ve Elanın gidip Fırata geçmişini anlatıp aralarını düzeltmesine ne diyorsunuz
Veya buğlemin bir abisini bağımlı yapması1
En iyi yerler bence maske yapıp evi bastıkları yer sjsjjsj1
Oy bırakmayı ve yorum yapmayı unutmayın şimdiden teşekkürler 💖
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
64.76k Okunma |
5.99k Oy |
0 Takip |
43 Bölümlü Kitap |