33. Bölüm

29.bölüm Gidiyorsunuz

yaazarr_2
yaazarr_2

"Baksana istersen seni onlardan koruyabilirim nasıl bir güce sahip olduğumu biliyorsun sadece tek bir şartım var ..."

"Şartlarını kendine sakla emin ol hiç ihtiy-"sözümü kesti ve

"Hayır ihtiyacın var ama telefon üzerinden olmaz yüz yüze konuşmalıyız ben sana haber veririm"diyip kapattı

"Acaba ben gelicekmiyim dinlemeden kapatıyo"dediğimde yiğit

"O tuğrul malıyla neden bu kadar uzun konuştun"dedi bende

"Susmadı ki ve benimle konuşmak istiyormuş yüz yüze"dedim oda

"Ne konuşacakmış"dedi bende

"Ay yiğit nerden bileyim"dedim ve annem

"Kızım o kimdi"dedi bende

"Tabi siz hala şoktasınız o adam düşmanlardan biri"dedim ve Burak bana doğru gelip

"Sen gerçekten gecemisin"dediğinde Yiğit güldü

"Yok yalandan gece"dediğinde ben Caner ve Kağanda gülmeye başladık,Fırat

"Sizde biliyordunuz değil mi"dedi Caner ve Kağana bakarak bende

"Evet biliyorlardı,artık herkes biliyor"dedim ve Yiğite bakıp

"Sanki hiçbir derdimiz yokmuş gibi birde bu çıktı başımıza!"dedim ve Efe bana sarıldı

"Oha benim ablam hayranı olduğum kişii!!"dedi heycanla ve Barış

"Neden bizden sakladın"dedi bende

"Acaba neden bir düşün bakalım"dedim oda

"Ben ciddiyim"dedi bende

"Bende ciddiyim,kimsenin bilmemesi gerekiyordu"dedim oda yiğit Caner ve Kağana bakarak

"Peki onlar"dedi bende

"Yiğit zaten sizin bilmediklerimiz bile biliyor,onlarda şans eseri öğrendi"dedim ve Barış

"Bize güvenmediğin için mi söylemedin"dedi şüpheli bir ifadeyle bende

"Ay barış Allah aşkına ne saçmalıyorsun"dediğimde Yiğit

"Senin onlara güveediğinden bahsediyor"dedi bende

"Ben size güvenmeseydim zaten emin ol reşit olduğumda giderdim"dedim oda

"Başka sakladığın birşeylerde var bel-"derken Fırat araya girdi

"Yeter Barış abi zaten kardeşim yeni uyandı bu kadar gitme üstüne"dedi ve babam

"Evet oğlum bir eve geçelim kızımla konuşuruz"dedi bende

"Eve gitmeye gerek yok konuşmak istiyen varsa konuşabilir"dediğimde kimseden ses çıkmayınca Caner telefonunu çıkarıp bize gösterdi

"Herkes sizi konuşuyor heryerde adınız geçiyor"dediğinde Yiğitle aynı anda birbirimize döndük ve telefonumuz çaldı ona bakıp

"Bence hemen şuan telefonu camdan atabiliriz"dedim oda

"Evet çok mantıklı"dediğinde babam

"Kızım ne oluyor?"dedi bende

"Şimdi değil ama birazdan olacak"dedim ve hepsi bana anlamaz gözlerle bakarken Yiğit

"Bence bu sefer biz arayalım daha az kızarlar"dedi bende telefonu elime alıp

"Mantıklı,hadi!"dediğimde o Göktuğ abiyi bende Kerem abiyi aradım ve kulağımda bir ses

"Ela ifşalanmışsınız!!"dediğinde önce telefonu biraz kulağımdan uzaklaştırdım daha sonra

"Bence daha sakince konuşabiliriz"dedim ve Kerem abi

"Ne sakini kızım! Başınıza çok büyük belalar bak bela demiyorum belalar aldınız!"dediğinde bende

"Zaten başımızda bela vardı bunlara bir iki tane daha katılsa hiç kötü olm-"derken beni böldü

"Sen hastanedemisin çünkü sadece orada mantıklı düşünemiyorsun,kızım bir değil iki değil yüzlerce kişi düşmanın var!"dediğinde bende

"Bana bak beni sen yetiştirdin bana birşey olması imkansız gibi bir şey"dediğimde oda

"Evet seni ben yetiştirdim ama sana birşey olması imkansız falan değil"dedi ve

"Yiğit yanındamı"dediğinde yiğitle beraber birbirimize baktık ve aynı anda

"Evet burda"dedik büyük ihtimalle Göktuğ abide benimle konuşmak istemişti ve Kerem abi

"Tamam ona ver"dediğinde yiğitle aynı anda telefonları birbirimize uzattık ve telefonları değiştirdik odadaki herkes bunlar ne yapıyor kafasındaydı ve ben

"Göktuğc-"derken

"Kızım siz salak mısınız! Sizin en dikkat etmeniz gereken şey sizi gizleyen maskeleri!"dediğinde ben

"Evet haklısın ama biz kendimizi koruyabilecek durumdayız"dediğimde oda

"Hala kendimizi koruyabiliriz diyor kızım ikiye onlarca yüzlerce kişiyle nasıl başedeceksiniz! Veya aileniz bizi hiçmi düşüüyorsunuz!"dediğinde bende

"Evet çok haklısın dikkat etmeliydik ama ben onu orda görünce adamıda o olarak hayal ettim,çok fazla sinirlenmişim maskenin düştüğünü bile fark etmedim ama yemin ederim ne onlara nede size birşey olmasına izin vermem"dediğimde herkesin bakışı bana döndü bende hepsine baktıktan sonra

"Ben şimdi kapatıyorum söz en yakın zamanda yanına gelicez"dediğimde oda

"Mümkünse en yakın zamanda yanımda olun"diyince rahat bir nefes alıp

"Tamamm!"dedim ve telefonu kapattım telefonu geri yiğite verdim oda bana benimkini verince telefonu cebime attım ve bizimkilere döndüğümde Fırat

"Ne oldu ne konuştunuz az önce"dediğinde bende

"Göktuğ abimle görüşmemiz lazım"dediğimde Fırat ve Barışın yüzü düştü hemen Barış kendini toparlayarak

"Bizden birşey saklamadığına emin misin çünkü hareketlerin ve miniklerin tam tersini söylüyor"dediğinde Fıratla göz göze geldik ve

"Evet tamam anlatıcam ama lütfen biraz zaman verin hemen gelicem"dediğimde Yiğitte peşimden geldi ve odadan çıktık Yiğit

"Gerçekten herşeyi anlatacak mısın"dediğinde

"Onlar dışında evet,herşeyi"dediğimde bana baktı

"Eee şimdi nereye gidiyoruz"dediğinde bende

"Erenin yanına"dedim oda

"Onunla ne konuşacaksın"dediğinde

"Eren doktor olduğu için benim hakkımda bir dosya gibi birşey var elinde ve ordada vücudumun birçok yerinde darp izi olduğu yazıyor"dediğimde bana döndü ve

"Fırattan sonra ilk öğrenen o olacak desene"dediğinde kapıyı tıklatıp içeri girdim ve

"Aaa Eren ne yapıyorsun burda"diyerek kapıyı kapattım oda

"Dur bir bakayım ela- pardon gece hanımın dosyasına bakıyorum"dediğinde yiğit kulağıma

"Bununla konuşmak zor olacak"dediğinde bende

"Hemde ne zor"dedim kısık sesle ve

"Eren bak şimdi sana herşeyi en baştan anlatıcam ama bizimkiler bilmeyecek"dediğimde kaşlarını çattı ve

"Neden niye onlar bilmesin"dediğinde

"Çünkü ben onlara anlatıcam başkasından duymasınlar"dediğimde oda

"Tamam anlat nasıl oldu bunlar"dediğinde oturdum ve Yiğitte yanıma sandalye çekip oturdu onun elini sıkarak anlatmaya başladım

"Benim üvey ailemle aram hiç iyi değildi"dedim ve derin bir nefes aldım

"Ben hiçbir zaman mutlu aile tablosunda yer almadım,sizinkiler gibi beni seven bir ailem olmadı,benim saçlarımı okşayan bana masal okuyan bir ailem hiç olmadı"dediğimde oda

"Nasıl yani"dediğinde bende

"Üvey babam her akşam eve geldiğinde fazla içerdi gerçi içmesede yine aynıydı,benim bir odam bile yoktu koskoca evde bir oda bile bana vermediler ben Bodrum'da yaşıyordum o buz gibi alanda ne zaman canı sıkılsa önce beni döver sonrada oradaki eşyaları tek tek üzerimde parçalardı"dediğimde Eren şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu bende

"Bir zamanlar sonra artık alışmıştım ama canımı yakan tek bir şey vardı oda Üvey babam benim üzerimde eşyaları parçalamakla meşgulken üvey annemin sırf dizisinin sesini duymuyor üvey babam daha fazla beni döverdi"dedim ve

"Birgün ya sadece birgün evden atılmadığım gün yok yaz kış farketmez üvey babam benimle işi bitince beni dışarı atardı yada ben evden kaçardım evden kaçtığım birgün yine Yiğitle karşılaşmıştık o günden beridir yanımda duran tek kişi o"dediğimde gözümden bir yaş düştü ve Eren bana sarıldı saçlarımı okşayıp kaçkere öptü bilmiyorum ama benim gözyaşımı sildi ve

"Ama artık ben varım biz varız ailen var senin yanında"dediğinde burnumu çektim ve

"Ela ben özür dilerim"dediğinde şaşırdım ve

"Neden!?"dediğimde bana

"Biz seni önceden bulmalıydık ben doktordum anlamalıydım"dedi bende

"Saçmala seninle bir alakası yok"diyerek tekrar sarıldım ve Yiğit

"Bölmek istemem ama başımızda çok daha büyük bir bela var"dediğinde

"Evet ve bizim onları halletmemiz lazım"dedim Eren

"Ne oluyor ne belası"dediğinde odadan çıktık ve yürümeye başladık bende

"Yarına kalmadan çoğu kişi saldırıya geçmeye başlıyacak ve bu süreçte sadecebize değil sizede saldıracaklar"dedim ve bizimkilerin de olduğu odaya girdim ve montumu aldım annem

"Kızım nereye gidiyorsun?"dedi ve Efe

"Abla ne oldu?"dediğinde babama baktım

"Başka bir ev varmı kimsenin bilmediği?"dediğimde bana anlamsızca baktı ve

"Evet varda neden"dediğinde onlara baktım

"Tamam şimdi evdeki herkese haber verin sadece gerekli eşyaları alsınlar acilen oraya yerleşmeniz lazım"dediğimde herkes şok üstüne şok yaşarken barış

"Neden? Ve yerleşiyorsunuz derken sen gelmiyormusun"dediğinde çekmeceyi açıp silahı aldım ve belime yerleştirdiğimde annem

"K kızım onunla n ne yapacaksın" dediğinde

"Korkmayın size birşey olmayacak ve evet ben gelmiyorum en fazla iki hafta sonra eskidüzenimize dönücez"dediğimde Fırat

"Sensiz hiçbir yere gitmiyoruz!"dediğindeona döndüm

"Gitmek zorundasınız! Size birşey olmasını göze alamam!"dediğimde Barış

"Bizde sana birşey olmasını göze alamayız!"dediğinde ona döndüm ve

"Bana birşey olm-"derken şeffaf camın önünden onların geçtiğini gördüm ve yiğite döndüm oda aynı yere bakıyordu ve ben

"Dakika bir gol bir Allahım yarabbim ya!"dediğimde sadece saniyelik başı buraya döndü zaten hemen sonra gitti ve Eren

"Ne oldu!"dediğinde herkes cama döndü ama kimseyi göremeyince bana döndüler bende anneme döndüm

"Olabildiğince hızlı olun kimsenin sizi takip etmediğinden emin olun"dedim ve Barış tam konuşacakken

"Bana birşey olmadan geri gelicem söz veriyorum ama gitmek zorundasınız!"dedim ve Yiğite döndüm

"Hazırmısın"

"Her zaman"

***

Evettt bir bölümün daha sonuna geldik

Sizce bölüm nasıldı yorumlarınızı bekliyorum

Elanın tuğrulla konuşmasını nasıl buldunuz?,

Elanın ailesini başka bir eve göndermesini bekliyor muydunuz?

Veya sizce Ela Yiğitle beraber silahını yanına alarak nereye gidiyor?

Ailedekilerin tepkisini nasıl buldunuz

Yorum yapmayı ve oy bırakmayı unutmayın şimdiden teşekkürler 💖

Görüşmek üzereee🫶🏻

Bölüm : 09.02.2025 19:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...