Evetttt çok kısa bir açıklama yapacağım şimdi Özgür 10 11 yıl boyunca Elanın düzgün bir hayatı olsun kötü işlere o adamlara bulaşmasın diye uğraşıyor çünkü ne kadar tehlikeli olduklarını biliyor ve Ela onun gözünde hep küçük bir kız olarak kalacağı için ona birşey olmasından korkuyor bundan aşırı tepki verebilir diye korkuyorlar Elada o yüzden anlatmamıştı1
Birkaç kişi sormuştu neden anlatmaktan korkuyor diye açıklayayım dedim
İyi okumalar 💖1
***
Derin derin nefes alarak kendime gelmeye çalıştım herşey rüyaydı ben Özgür abiyle hiçbirşey konuşmamıştım ama gidip konuşacaktım bu rüyayla beraber emin olmuştum keşke biraz daha geç uyansaymışım ne tepki vereceğini görürdüm çok kızar mıydı acaba
Yok ya en fazla benimle konuşmazdı evet evet KONUŞMAZDI ve bu ne kadar da berbat birşey onun benimle konuşmadığını düşünmek bile çok kötü bir seçenekti tabi bu seçenek en küçük ihtimalle olacak seçenekti eğer Özgür abim öğrenseydi net ülke hatta gezegen değiştirirdi yok yok o bana kıyamazdı ki yani inşallah
Neyse şimdi bunları konuşmak hatta düşünmenin zamanı değildi çünkü tek sorun şuydu
Siktir gerçekten ben nerdeydim etrafa bakınca küçük bir odada olduğumu ve ellerimin bağlı olduğunu gördüm1
Ben buraya nasıl gelmiştim? Kim beni buraya getirmişti? Ve neden?
Gerçekten şimdi Özgür abinin neden bu işlerden uzak durmamı söylemesini anlıyorum deliricem artık ya neden her önüne gelen beni kaçırıyor amk
Vee kapı sert bir şekilde açıldı içeri önde bir adam arkasında bir ton orduyla içeri girdi
"Beni hanginiz kaçırdı!"diye bağırdım ve en öndeki adam
"Ben kaçırdım ne yapabilirsin"dedi sırıtarak bende1
"Sen kimsin be! Ayrıca ne istiyorsun benden!"dedim oda
"Beni tanımıyormusun yoksaa bak üzüldüm şimdi"dedi ışık açılınca birkaçkez gözümü kapatıp açtım ve adama dikkatle bakmaya başladım
"Ben seni tanımıyorum ama sen tanıyor gibi duruyorsun"dedim göz kırparak kendimi arkaya yasladım gerçi bu sandalyede daha ne kadar gideceksem
"Evet tanıyorum seni hatta belki sende bunları tanıyorsundur,Getirin!"diye bağırdı kimi getireceklerdi kapıdan giren dörtlü ile durdum bunlar Toprak Asya Yaren ve Atakandı ama sanki hepsi dayak yemişlerdi ve ayakta duracak güçleri yoktu adama döndüm2
"Onlar ne alaka!"dedim ve bir anda kapıdan bir adam tarafından kolu tutulup zorla içeri çekilerek Yiğit girdi ve1
"Öf tamam be bırak zaten gelirim ben" diyerek içeri girdi şuan elim bağlı olmasaydı net anlıma elimi birkaçkez geçirirdim
Bu çocuğun burada ne işi vardı
"Ne işi var bunun burada!"dedi adam ve Yiğiti getiren kişi
"Pardon Elam içerideyse benide alın diye bağırmaya başlayınca içeri getirdik"dedi bende1
"Olum malmısın"dedim oda köşedeki sandalyeyi çekip yanıma oturdu tüm gözler ve silahlar ona doğrultulmuşken o pek rahat görünüyordu ve
"Seni tekmi bırakıcağımı sandın"dedi bende
"Kurtarada bilirdin!"dedim adamlar kendi aralarında fısıldaşırken oda
"Hep kaos isteyen sen değilmiydin!"dedi bende1
"Şuan kaos isteyecek durumdamıyım bir karşına bak!"dedim ve karşısına baktığı anda kaşlarını çattı ve
"Bunların burada ne işi var!"dedi sert bir sesle bende
"Hava almaya çıkmışlar- Gerizekal ben nerden bileyim bana ne bağırıyorsun!" Dedim ve adam bir anda
"Kesin sesinizi!"dedi ve büyük bir sesizlik oluştu
Ben bile bağırsam susmazdı bu piçler
"Evet bencede susun! Ve sen soruma cevap ver! Bunların burada ne işi var!" Dedim Toprakları göstererek oda
"Evet o konuya gelelim ne o endişelendin mi? Merak etme konuşursan onlara birşey yapmayacağım"dedi bende
"Ne konuşacağım sen ne diyorsun!" dedim oda
"Aker benden yardım istedi ve sen bana karargahın yerini söyleyeceksin ki orayı bombalayıp Askeri bulayım"dedi bende
"Hee hepsinin TC'sinide vereyim hadi yaz başlıyorum 1234567-"derken bana tokat atmadıyla kafam gram oynamadı ve Yiğit resmen uçarak ona yumruğunu geçirdi ve
"BİRDAHA HELEKİ O EL ONA KALKSIN, KIRARIM!"dedi ve adamın adamları ona silahı doğrultunca hiç umursamadan yanıma gelip beni çözdü ve2
"Götünüz yiyorsa o silah ateş alsın" dediğinde adamın eli tetiğe gitmiştiki yerdeki adam kalkarak
"Sakın! Onlar bize lazım"dedi derin bir nefes aldıktan sonra ona dönüp bu seferde ben yumruk geçirdim ve
"Birdaha.Götün.Yiyorsa.o.elin.kalksın" dedim tek tek,bu sefer çenesini tutarak doğruldu ve
"Bu kadar oyun yeter! Biraz işe yarayın ve konuşun!"dedi bende
"Önce sen bunların ne işi var burada!" Dedim oda
"Bilmem belki konuşmazsan......"diyerek arkasındaki işkence aletlerine baktı
"Hem zaten onlar kaçak boşver sen"dedi bende
"Onlara birşey yapmayacaksın"dedim benim yüzümden hiçbir insana zarar gelmemeliydi ne olursa olsun kim olursa olsun1
"Ona sen karar vereceksin küçük!"dedi bende
"Sensin be küçük şerefsiz!"dedim oda
"Ooo agresiflik desen var cesaret desen var"dedi karşımızdaki fört kişi yeni yeni uyanırken ona döndüm
"Kaçak demiştin değilmi?"dedim oda
"Ve onlara işkence edeceksin"dedim oda
"Ne o engelliyecek misin?"dedi bende
"Yok bir teklifte bulunacaktım...... Eğer onlara işkence etmemişe izin verirsen seninle iş birliği yaparım"dedim elimi uzatarak dördüde yeni ayılmaya başlamış gibi1
"NE!?"dediler dördüde aynı anda ve elime öylece bakan adam tam elini uzatıyordu ki Yiğit beni çekti ve
"Ona dokunma benim elimi sıkabilirsin" diyince gülümsedim şuan Yiğitin tek eli arkada benim bileğimden tutmuş şekilde duruyordu yan tarafa dönünce dördününde gözünün elimizde olduğunu görünce göz devirerek elimi çekerek omzuna koydum ve kendimi biraz ona yaslayarak1
"Eee ne diyorsun izin verecek misin bu şerefsizlere işkence yapmamıza"dedim sesim sevinçli çıkıyordu oda
"Tamam olur ama öldürmeyin daha işimiz var onlarla sizde sözünüzde duracaksınız"dedi bende
"Tabikide"dedim yarım bir gülümsemeyle ve her birini dört tane adam zorla iki elini beraber tavana kelepçeleyip malzemeleri önümüze bırakınca tiksinerek oraya baktım ve
"Eldiven sargı bezi falan yokmu biraz dayak yesinler sonra"dedim hepsi şaşkınca bize bakarken Atakan
"Ela saçmalama!"dediğinde elime demir sopayı aldım ve1
"Kes sesini!"dedim ve adam sargıları verince Yiğit eline sarmaya başladı adam hala çıkmamıştı köşede bizim bilmediğimizi zannettiği yerde duruyordu onları kurtaracağımlzı düşünüyordu Yiğite baktım ve
"Planım var çok sert vurma ama inandırıcı olsun ve yürüyebilsinler" dedim oda
"Tamamdır"diyerek Atakanın karşıdına geçti ve ilk yumruğu o geçirdi Asya çığlık çığlığa bağırıp ağlıyordu Yiğit birkaçtane daha geçirince bende ilk hamlemi karın tarafına yapt ve hemen yüzüne geçirip bir tane daha karnına vurdum şimdi Yarende bağıryordu ikiside çığlık çığlığa ikisinin adını haykırıp bize bırakmamızı söylüyordu ve onlara bir kaç tane daha geçirince Atakan ağzından birşeyi yere tükürdü ve
"Merak e-etme güzelim açımıyor"derken biz çokton Yiğitle yer değiştirmiştik ve bu sefer ben ona yumruk geçirince yüzünü buruşturdu ve
"Bu kızın eli çok sert"dediğinde Yiğitle geri çekilip soluklandık ve Yiğit
"Patron sensin sen hangisini istersin istersen ikiside senin olabilir"dedi bende
"Sağol bebeğim o zaman bu ikiside bende ve diğer ortadaki ikisi sende"dedim bu bir yer tarifiydi umarım anlar
Tam Asya için yumruk hazırlamıştım Atakan bağırarak onu bırak bana yap gibi şeyler derken yumruğuma baktım ve
"Tüh şu surata yazık olacak"dedim ve tam yüzüne yaklaşmıştımki Yiğite göz kırptım ve daha yumruk yüzüne ulaşmadan elimi belime atıp silahımı çıkardım tam arkamdaki iki adamı ben vurarken Yiğitte diğer ikisini vurmuştu silahlarda susturucu vardı ve dördüde yere yapışırken hemen cebimdeki anahtarı Yiğite fırlattım ve
"Ortadaki anahtar"dedim hepsi bize şaşkınca bakıyordu kızların birşeyi yoktu ilk önce Toprak ve Atakanı açmalıydık parmak uçlarıma yükseldim ve tam ortadaki anahtarı sertçe deliğine soktum gözlerini benimkiler den ayırmıyordum arada kayıyordu gözlerim ona şuan çok yakındık ki yukarıdan ses gelmesiyle kafamı kaldırdım demirlerin kilidi açılmıştı ve açıldığı gibi iki tane kolun beni sarması bir oldu Toprak bana sarılmıştı ama daha iki saniye geçmeden Yiğit Toprağı çekti ve Atakanın kelepçesi deki anahtarı bir kere daha döndürdü ve ondanda gelen sesle onuda bıraktı anahtarı da atakana verdi1
"Diğerlerini siz açın biz buradayız ondan sonra hemen şu adamların silahını alın üzerlerinde bıçak ve yedek şarjörde olacaktır onlarıda alın!"dedi ve kapıya yaklaştı bende
"Sende"dedi ikimizde büyük kapının yanında duruyorduk Asya
"Ne oldu da yardım ettiniz bize az önce dövüyordunuz!"dedi sinirle bende
"Hepsi rol içindi dokunmadım suratına" dedim oda
"Sevgilimin suratına bak!"dedi tekrar sinirle bende göz devirerek2
"İki güne birşeyi kalmaz"dedim ve Atakan
"Böyle rol olmaz olsun"dedi bende
"Daha iyi bildiğin rol varsa oynaya bilirsin şuan seninle uğraşmayacağım, işi zorlaştırmayın size vereceğim haritayı takip edin ve karşınıza çıkan ilk camdan atlayın gerisi bizde"dedim ve Toprak
"Sizi tek bırakamayız"diyince sahte bir şekilde güldüm1
"Yanlış hatırlamıyorsam yıllar öncede aynı şeyi yapmıştınız değil mi?"dedim ve Yiğite
"Birşey olmaz nede olsa bırakıp gitmeye alışıksınız"dedi tam adım atacaktım ki Yiğite döndüm
"ÖZGÜR! Özgürüm nerde benim"dedim oda göz devirerek
"İyi Özgürün sana anlatırım onu boşver şimdi tam şurada kamera olması gerekiyor"dedi kapının önündeki küçük aralığa bakarak bende onu iterek
"Çık canım benim matematiğim daha iyi" diyerek silahın sadece ucunu çıkarıp biraz havaya birazda sola ayarlayıp ateşledim ve kamera tam ortasından delinmişti sesi duyanlar buraya gelirken Yaren iki bıçak ve dört tane şarjörü bana verdi ve
"Kendinize dikkat edin"dedi elimdeki bir bıçağı ve iki şarjörü Yiğitte verdim ve arkamdaki dörtlüye döndüm
"Siz arkamızda kalın ve ne olursa olsun işimize karışmayın"dedim sanki bundan nefret ediyorlarmış gibi hepsi onaylayınca adamların konuşma sesini duydum iki kişi tam içeri girmiştiki birine ben birine Yiğit silahın arkasıyla vurduk onlar yere düşerken koşarak karşımdaki duvara geçtim beni görmüş olmalılarki hepsinin koşma sesi gelince ilk kafamı çıkarıp kameraya ateş ettim ve hemen geri çekildim tüm kurşunlar beni hedef almışken arkamda gördüğüm ağcı aldım ve sadece bir kısmını gösterdim anında tüm kurşunlar ona çarparken onun paramparça oluşu bunu kanıtlıyordu kaç kişiydi bunlar telefonum yanımda olsaydı Arasa mesaj atardım ama almışlardı Yiğite kendini göstermemesini söylemiştim ve hiçbiri kulağımızdaki cihazdan haberdar değillerdi Asya
"O niye orda tek,bunlar neden bu kadar fazla,niye ona yardım etmiyorsun"dedi ve Yiğit1
"Madem bu kadar umrundaydı..... Neyse valla şuan seninle uğraşamam"dedi ve yerini aldı adamların bize doğru gelişlerini hissediyordum kulağımdaki kulaklığa dokundum ve
"Telefon veya bilgisayar bulabilirmisin bizi kurtarması için Arasa haber vereyim veya karargahla iletişime geçeyim"dedim oda kısık sesle
"Halledemezmiyiz nelerin altından kalktık bunlarıda ezip geçeriz"dedi bende
"Fazlalar ama tabikide yapabiliriz sadece o adam kaçmamalı sadece etrafımızı saracaklar içerisi zaten bizde canım merak etme ve şimdi bana teknolojik bir alet bul"dedim oda gördüğüm kadarıyla arkasına döndü ve
"Yanında telefonu olan var mı"dedi hepsi üzerini kontrol ederken adamlar gittikçe yaklaşıyordu hiçbiri onaylamayınca Yiğit
"Hepiniz etrafa bakın ve teknolojik bir alet bulun"dedi ve Asya
"Bize neden emir veriyorsun rica etsen yaparız"dedi bende1
"Ricanı siktirtme"dedim her ne kadar duymasada ve Yiğit
"İyi o zaman hepiniz geberip gidin burda hiçbirşey yapmıyorum"dedi arkasındaki sandalyeye oturdu ve Asya
"Tamam bakıyoruz"diyince Yiğit ayağa kalktı ve bana baktı
"Ela başka bir yolu yokmu gidip dalalım işte"dedi bende
"Olmaz hem adam kaçar hemde iki kişiyiz onlar net 25den fazlalar"dedim oda
"Aslında sadece 2 kişi değiliz"dedi arkasında heryeri arayan dörtlüye bakarak bende
"Saçmalama istersen onlara ihtiyacımız yok"dedim ama galiba vardı Yiğitte
"Hem borçlu kalmayacaklar biz onları buradan çıkaracaktık kolaya geliyordu onlara kendilerinin çıkması gerek"dedi haklıydı benim birşey demediğimi duyunca arkasını döndü ve
"Şimdi beni iyi dinleyin! Biz buradaki adamlarla savaşacağız ve Elada o adamı yakalayacak yaşamak istiyorsanız yapmanız gereken o adam dışındaki herkesi öldürmek!"dedi ve bende
"Üç diyince birini yanıma gönder!"dedim oda
"Hayır sen başlarında kal ne yapmaları gerektiğini anlat aralarından birini bana gönd-" daha cümlemi tamamlamadan Toprak bana doğru koşmaya başladı bir kaç kurşun sesi gelmişti ama kimse bunu beklemiyor olmalıydı ki sadece birkaç tane kurşun sesi gelmişti oda duvarın arkasına geçerek karşımda durdu1
"Ne yapıyorsun lan sen delirdin mi!" dedim oda
"Asıl sen delirdin mi orada kaç adam var biliyormusun!"dedi bende
"Sanane seni ne ilgilendirir!"dedim oda
"Ela onlara tek başına savaşamazdın" dedi bende sinirle
"Sen olunca savaşabilirim yani öylemi!" Dedim oda
"Elimden geldiğince korurum seni"dedi bende
"Sen kimsin beni koruyorsun! Önce kendini korumayı öğren!"dedim oda
"Bak zamanımız yok! Şimdi sadece dediklerimi uygula"dedim oda
"Sonunda planına bizi dahil ettiğin için teşekürler"dedi ve sadece iki saniye kafamı çıkarıp silahı sıktım daha fazla bekleyemezdim yaklaşmışlardı ve Toprağa döndüm
"Silah kullanabiliyormusun?"dedim oda
"Evet"dedi kulağıma dokundum ve
"Yiğit hepsinde silah ve yedek şarjör olduğundan emin ol üç diyince hepimiz aynı anda sıkıcaz"dedi oda onaylayınca Toprağa döndüm
"1......2....... Veee 3!"dediğimde altımızında aynı anda silahları ateşlenmişti ve hepimiz geri çekilince resmen kurşun yağmuru yaşanmıştı arkaya yaslanıp nefeslendim ve
"Yiğit dikkat edin kimseye birşey olmasın sonra herkes kendi işine"dedim Toprağa bakarak ve önüme döndüm
Tekrar ve Tekrar aynı şekilde ilerledik ve bende
"Yiğit bir kızı buraya gönder ben ilerideki odaya gireceğim"dedim resmen iki taraf arasında kalmış bir odaydı ne varsa o odadaydı emindim çünkü aralarındaki tek farklı oda oydu Yiğitte
"Tamam Asya birazdan orada olacak" dedi bende
"Tamam işaretimi aldığında tüm hızıyla koşsun o buraya koşarken bende odaya gideceğim siz bizi koruyacaksınız"dedim ve Yiğit tekrar onaylayınca Toprağa döndüm
"Bak şimdi ben birazdan gideceğim o sıradada Asya buraya gelecek siz ikiniz-"
"Sen nereye"dedi beni bölerek bende
"Cehennemin dibine! Gerçi orası sana layık ama neyse!"her saniye bu adamla aynı yerde durdukça dahada nefret doluyordum ona oda1
"Siz onu koruyacaksınız Yiğitte beni anlaşdımı"dedim bu sefer ben onu bölerek oda
"Tamam"dedi silahını daha sıkı kavrayarak ve Yiğitlerin tarafa bakarak konuştum
"Yiğit hazırlanın"dedim ve derin bir nefes aldım
"Asyayı gönder!"diyerek koşmaya başladım Asyada o taraftan benim eski yerime koşarken ben çaprazımdaki odaya koşuyordum ve her iki taraftanda kurşunlar yağıyordu kapıyı açıp arkamdan kapattım ve içeriye baktım
Siktir! Tüm silahlar bombalar herşey burdaydı hemen gidip telefonlara baktım telefon ve diğer eşyalarımız tek tek ayrılıp şeffaf poşetlere konmuştu ve adımız yazılmıştı bir iki tane sis bombası aldım ve hemen pimini çekerek kapıyı açtım ve önüme doğru fırlattıp kulağıma dokundum
"Sakın ateş etmeyin!"dedim Yiğitte etrafındakilere bunu söylerken binlerce silah sesi geliyordu salaklar şarjörlerini bitirecekti ve hemen giderek tüm o poşetleri alıp masanın başına oturdum ama tam o sırada tam köşedeki kamerayı fark edince ona bir el ateş ettim ve bilgisayarı açtım herşey burada olmalıydı hemen açmaya çalıştım bunu açmak yarım saatini alırdı! Siktir o kadar vaktim yoktu hemen poşeti açarak telefonumu aldım ve Arası aradım
"Aras acil yardımın lazım! Nerdesin" dedim telaşla ve oda
"Ela! Ne oluyor evdeyim"dedi bende
"Ben konumu sana atacağım oraya gel ama tim falan birşeyde getir yanında! Ve sadece attığım konumun etrafını sarın, sakın içeri girmeye çalışmayın!"dedim oda
"Ela! Ne oluyor! Ne timi ne içeri girmesi!" Dedi bende
"Dediğimi yap!"dedim ve telefonu kapatmadan önce
"Çabuk ol zamanımız yok"dedim ve hemen konumumu ona attım ve elime bir tane taramalı silah aldım ve
"Oyun başlasın bakalım"dedim ve kapıyı açıp hala azda olsa şişli yere rastgele taramaya başladım ve kulağımdan
"Ne oluyor lan!"dedi Yiğit bende
"Oyun oynuyorum canım hepiniz hemen buraya gelin hemen koşarak!"dedim ve dediğimi aynen yapmışlardı hepsi bir anda gelirken hala sıkıyordum hepsi yetişince odaya girdiler ve kapıyı kapattım Yiğit
"Oha çok iyi bir yer"dedi ve eline hemen bir silah aldı
"Şimdi siktim belalarını"dedi bende
"Telefonda dahil herşeyiniz orada gidin alın"dedim hepsi alırken ben
"Yiğit ben Arası arayıp haber verdim" dedim oda
"İyi yaptın da şimdi ne yapacağız bu odada mı kalacağız"dedi ve bir anda kapı açıldığı gibi hepimiz bir adım geri gidip silahımızı sıkılaştırdık ama içeri giren kırktan fazla adamla ne yapacağımızı şaşırdık
"Ee şimdi bir planınız varmı profesörler" dedi ve Yaren
"Ben sevdiğime kavuşmadan ölmek istemiyorum"dedi benle Yiğit göz devirirken adamlardan biri1
"Sizi gebertmememiz için bir sebep söyleyin!"dedi şuan aramızdaki tek şey masaydı ve bir adım attım yiğidide yanımda çekerek
"Şimdi şöyleki........"dedim ve arkamdaki biber gazlı olan bombayı sertçe ortaya fırlattım ve masayı devirdik
"Şimdi geberip gidin"diyerek taramalıyla onlara sıkmaya başladım Yiğitte diğer taraftan sıkarken herkes bir kösedeydi Atakan Asya'yı almış kösedeki küçük dolabın yanında eğilmişti Yaren duvarın arkasına geçmişti Toprak ise o bizimle beraber adamlara sıkıyordu tabikide diğerleride oldukları yerden sıkıyorlardı biber gazının etkisi bitince odadaki seslerde bitmişti karşımızdaki kırk kişilik adamlar bir anda yerle bir olmuşlardı ama yarısından fazlası kaçmıştı ve yerdeki adamlar sadece 18 kişiydi 22si kaçmıştı durdum ve önümdeki kocaman cama baktım vebiraz aşşağınısa yerdeki masanın kırık ayağını aldım ve cama fırlattım Asya ve Yaren çığlık atınca onlara döndüm
"Biraz daha kısık bağırın lütfen!"dedim ve aşşağıya baktım fazla yüksek değildi öldürmezdi ama sağ kalmanın garantisinde verilemezdi
"Evet sizi şurdan alalım"dedim ve Asya
"Hayır olmaz çok yüksek"dedi bende
"Merak etme öldürmez"dedim oda
"Peki sağ kalabileceğimin garantisinide verebilir misin!"dedi Yaren bende
"İyi be atlamıyorsanız atlamayın çokta umrumda!"dedim ve Yiğite döndüm
"Gidelim Araslarda gelmiştir"dedim oda
"Nerden camdan mı kapıdan mı"dedi bende
"Tabikide kapıdan sana birşey olmamalı" dedim oda gülümseyerek
"Ne yapıyorsanız yapın ben size ilk göreceğiniz camdan atlayın demiştim kabul etmiştiniz şimdi ne değişti"dedim oda
"Bizi buradamı bırakacaksınız"dedi bende
"Aynen öyle! Sizin yıllar önce yaptığınız gibi!"dedim ve Atakan
"Buranın haritası sizde var ama bizde yok nasıl çıkacağımızı bile bilmiyoruz!" Dedi bende
"Eee ne yapayım yani bilseymişiniz" dedim ve Asya eline yerden bir cam parçası aldı ve
"Valla gebertirim kendimi bunada siz vesile olmuş olursunuz!"dedi bende1
"Bizene biz ne yaptık"dedim oda
"Bizi buraya kadar getirip öylece bırakıp gidemezsiniz! En azından çıkışı gösterin" dedi bizim merhametimizi kullanmaya çalışıyordu ve Atakan
"Saçmalama Asya bırak şu elindekini!" Diye bağırınca Asya dahada yaklaştırdı ve
"Valla bunu kendime saplayıp kendimi şurdan atarım ölümü bile bulamazsınız" dedi gözlerimizin önünde kendini mi öldürecekti?
"Evet Ela bize çıkışı gösterirmisin yoksa ben sizin vesileniz ile canımamı kıyayım" dedi geri geri gidiyordu
Cidden camdan atlayacaktı bu mal!
"Biz tam olarak nasıl vesile oluyoruz" dedim sakinlikle oda
"Ne demek nasıl vesile oluyoruz bizim buraya getirilmemizin sebebi bile sensin senin için getirildik"dedi bende
"Pardon? Fark ettiyseniz o zaman bende baygındım ya hani! Sanki ben size meraklıyım da zorla getirteyim!"dedim oda
"Madem öyle biz niye burdayız!"dedi bende
"Ne bileyim ben git o piskopat sor!" Dedim ve birkaç saniye sonra Yiğite döndüm
"Onlar nered-"demeden içeriye dolan sisle gözlerimi kapatım elim ile deağzımı ve burnunu kapattım ve
"Hemen çıkmal- lan kapı!"dediğim anda iki kere çıt sesi geldi kapıyı kkapıyı kilitlenmişlerdi Allahtan cam açıktı da içeriye hava giriyordu herkes yavaşca öksürmeye başlayınce Yiğit ne kadar görmesede ona baktım ve
"Kırmaya çalışalım"dedim öksürerek ve Toprak
"Ela sen geride dur Atakan gel hadi Yiğit" dedi ve daha çok öksürmeye başladım cama yaklaşınca uzakta pusuda duran askerleri gördüm Arasta gelmişmidir acaba
Tabikide gelecekti sonuçta kardeşiyim yani gelmiştir
Düşüncelerimden kurtulmak için başımı sağa sola salladım ve aşağı bakınca o adam ve etrafında 5 tane koruma ile kaçmaya çalıştığını gördüm ayrıca çok fazla çatışma sesi geliyordu
"Kaçıyor! Birşey yapın!"dedim herkes camın önüne gelince iki adım geri çekildim ve
"Bismillah!"diyerek aşağı atladım....
Albaya haber verip hemen tim ile hazırlanmıştık Ela ordaydı kardeşim ordaydı ve benden yardım istiyordu gitmeliydim ne olursa olsun
"Bakın hiçbir tehlikeyi alamayız benim kardeşim orda çok dikkatli olacaksınız!" Dedim ve tim aynı anda
"Emredersiniz komutanım!"dedi ve binanın etrafını sarmaya başladık Ela içeriye girmeyin demişti ama girecektik onu o tehlikede bırakamazdım
Bir anda cam kırıldı koca cam paramparça oldu ve küçük birşey yere düştü elimdeki telsizden
"Komutanım kardeşiniz Elayı görebiliyorum ama......ama tek değil yanında iki kız ve üç erkek daha var" dedi Baran bizim keskin nişancımızdı
"Tamam dikkatlice bak bakalım kimsede birşey varmı"dedim ve Baran
"Komutanım bir sorun var galiba tartışıyor gibi görünüyorlar"dedi ve Furkan
"Komutanım hareketlilik var 10 15 adam içeriye hızla giriyor"dedi bende
"Tamam ben ateş ettikten sonra hepsini vurabilirsiniz"dedim arka kapıdan çıkmaya başladıklarında en öndekini vurdum ve herkes birini vurmaya başladı onlar kaçıp saklanmaya çalışırken bizde olduğumuz yerden onlara ateş ediyorduk ve Baran
"Komutanım bir sorun var! Kardeşinizin olduğu odadan dumanlar çıkıyor!"dedi hemen kafamı oraya çevirdim ve gerçekten duman çıkıyordu
"Bu...... Nasıl ne oluyor orada yangın çıkmamıştır"dedim ve Baran
"Komutanım zehirli gaz olabilir"dedi bende
"Furkan buralar sende ben bakacağım" dedim ve Furkan
"Emredersiniz komutanım!"diyince koşarak geldim ve Semanın elinden dürbünü aldım ve o odaya bakmaya başladım biraz duman dağılmaya başlamıştı hepsinin aşağıya baktığını görünce aşağıya baktım ve Tarık kaçmaya çalışıyordu hemen harekete geçecektik ki birşey oldu
Ela camdan atlamıştı!1
Evet camdan atlamıştı!1
***
Evetttt bir bölümünde daha sonuna geldikkkkk bölümü nasıl buldunuzzz9
Peki Özgüre aslında hiçbirşey anlatmadığı sadece rüya(kabus) görmesi sjsjsjsjjsj1
Hiçbiriniz beklemiyordunuz doğru söyleyinnn3
Peki Yiğitin ortama giriş şekli sjsjsjsjj Allahım bu çocuk beni öldürecek yaaa3
Toprakların ne ilgisi olduğunuda sonradan açıklayacağımmmm4
Peki Ela onları döverken ohhhh böyle bir rahatlama geldi ama herşey Rol icabıydı(aynennn aynennn) 3
Oy ve yorum bırakmayı unutmayınnn 🫶🏻
Görüşmek üzereee 💖 3
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
63.82k Okunma |
5.91k Oy |
0 Takip |
43 Bölümlü Kitap |