46. Bölüm

42. Bölüm Gerçekleri Öğreniş

yaazarr_2
yaazarr_2

"Beni özledin mi prenses"diyen bir ses geldi bu ses..... Bu ses çok tanıdık tı1

"Off gerçekten size harcayacak vaktim yok kimsin?"dedim oda

"Beni tanımaman üzücü"dedi bende

"Ne diyorsun sen!"dedim oda

"Yakında karşına çıkacağım seni bulacağımı söylemiştim Defneciğim" diyerek kapattı telefonu bende2

"Ya sabır Allahım ya sabır!"dedim ve kuzenlerden biri

"Kimdi?"diyince sinirle ona patladım

"Sanane!" Allah Allah ya!"diyerek yerimden kalktım oda

"Tamam ya sakin birşey demedim"dedi bende

"Diyemezsin zaten!"dedim oda

"Ne bağırıyorsun"dedi bende

"Bana b-"derken ameliyatın kapısı açıldı ve bir doktor çıktı

"Efe Yılmaz yakınları siz misiniz"dedi bende dahil herkes

"Evet biziz"dedi,doktor Erene bakarak konuşmaya başladı

"Dürüst olacağım ve hemen konuya gireceğim kafasından yaralanmış ve.... Ve komaya girdi yoğun bakımda kalacak" dedi bende

"O kadar mı kötüydü durumu"dedim oda

"Malesef şuan şunu söylemek zorundayım kendinizi herşeye hazırlayın yani olacaklara hazırlıklı olun her an herşey olabilir"diyerek kolunu Erenin kolunu koyul ilerledi Eren arkasından bakıp bize döndü

"H herşeye hazırlıklı olun mu dedi?" Diyince ona döndüm

"Hepsi sizin yüzünüzden!"diyerek Barışla Fırata döndüm

"Hanginizin fikriydi o siktiğimin okuluna gelmek!"dedim ve ardından Burak

"B benim"dedi bende

"Aferin iyi bok yediniz! Hepinize koca bir alkış!"diyerek oradan bahçeye çıkıp sigaramı yaktım

"Önce Özgür şimdi Efe ben ne yaptımda hep benim başıma geliyor böyle şeyler ya Allahım ne günahım vardı yarrabbim" diyerek sigaramı içmeye başladım ve

"Hepsi şu siktiğim sigaranın yüzünden zaten onada piç Toprak yüzünden başladım Allah seninde belanı versin Toprak!"dedim

Ama nerden bilebilirdim ki tam o anda Toprağın koşuda olupta ettiğim beddua yüzümden yere düşeceğini10

Sahil

Toprak Kılıçlı sahilde koşuya çıkmıştı bu aralar bunu fazlaca yapıyordu çünkü kafasını ancak böyle susturabiliyor bir süreliğine bile olsa sesiz huzurlu hissediyordu kendini ama koşuda bile kafasında susturamadığı tek şey suçluluk hissiydi5

Onun eskinden yanında olan bir Defnesi vardı onunherşeyi olmuştu onun ailesi olmuştu ama Toprak Kılıçlı onu bırakmıştı hatalımıydı evet hatalıydı ama Ela onu bir dinleseydi belkide herşey daha güzel olacaktı belki işler daha boktan olacaktı herşey olup bitmişti bir özürle kimse geçmisi unutmazdı

Toprak Kılıçlı'dan 4

Nefret ediyordum kendimden onsun geçen her saniye her dakika her günden beni ondan ayırmaya zorlu kılanlardan bu hayattan nefret ediyordum4

İçimden böyle geçirirken bir anda hızlanmıştım ama ayağım burkulunca yere düştüm3

"Zaten böyle şeylerde hep benim başıma gelir!"diye söylendim kendi kendime sinirliydim herkese ona bile neden bana bir şans daha vermiyordu neden benim yüzümden adını lanetliyordu sevdiği şeyleri yapmaktan vazgeçiyordu en nefret ettiğim şeylerden biride Defnenin benim yüzümden bu saydıklarımın hepsini yapmıştı buda kendimden nefret etmem için bir sebep daha.....1

o çok güzel şarkı söylerdi tekrar söylemeye başlamış eskiden birlikte söylerdik şimdi ise o Kağan denen çocukla söylüyordu anlamıyordum Yiğitlemi Kağanlamı Canerlemi yoksa Rüzgarlamı sevgili hepsine yakın davranıyor belkide hiçbiri sevgilisi değildir4

Ama ne olursa olsun ben Defnemi geri kazanacaktım ve değil ..... Tüm dünya karşımda dursa da kazanacaktim Defnemi herşeyiyle4

eskiden küçüktüm ama artık değilim

Defne Ela'dan

Biraz esinti vardı havada çok güzeldi iyide gelmişti biraz temiz hava

Temiz havamı az önce içtiğim sigarada gerçekten çok temiz bir havaydı3

Daha fazla dışarda kalmayarak içeriye girdim ve Efenin olduğu yere geldim yoğun bakımın önüne cam bir duvar vardı aramızda ama Efenin nefes alması için bir şeyler takılmıştı ağzına vücudunun her yerinde kablolar vardı ve monitörden gelen ses koridorda yankılanıyordu herkes susmuştu bu sesizliği bozmayarak Yiğitin yanına geçtim ve

"Canerle Kağan nerde?"dedim oda

"En son yanına geleceklerdi"dedi bende

"Offf yine mi ya"diyerek ikisinede nerde olduklarına dahil mesaj attım ve cevap gelmeyince

"Kalk gidelim"dedim Yiğitte ayağa kalkınca karşıdan gelen Fırat

"Nereye gidiyorsunuz"dedi bende

"Sanane ne zamandan beridir sana hesap veriyoruz"dedim oda

"Ela ben senin abinim"dedi bende yalandan bir gülüş atarak4

"Ne hangi abiliğinden bahsediyorsun sözde abim olduğun yeni mi geldi aklına" dedim oda

"Tamam bir hata ya-"derken onu böldüm

"Gerçekten şuan yine herzamanki gibi saçmalıkları dinlemeyeceğim valla aynı şeyleri duymaktan bıktım!"diyerek omzuna çarpıp ilerledim arkadan birinin

'gerçekten nefret ediyor size böyle yapıyorsa bize neler yapmaz!'dedi ama onu takmayarak merdivenlerden inmeye başladım

Birkaç hafta önce(gerçekler nasıl ortaya çıktı)3

Yine Yılmazlar ailesi erkenden kalkıp kahvaltı için yine yemek salonunda kahvaltı yapmıştı ama bu aralar şirkette ki işlerde sıkıntı vardı onların karşı şirketleri bir anda yükselişe geçmişti ve doğal olarak onların kide düşüşe Yılmaz bey çocuklarıyla bu konuyu konuştu ve yemekten sonra Erenle Fırat bir odaya girip bu konu hakkında konuşmaya başladı

"Abi sence bu bir tesadüf mü?"dedi Eren ikiside kız kardeşleri(üvey) Buğlemden şüpheleniyordu aslında hepsinin aklında vardı bu düşünce ama kimse boş yere olay çıkarmak istemiyordu

"Bence tesadüf değil Eren o kızda birşeyler var ilk günden beridir hiç sıcak hissetmiyorum onu kendime yakın hissetmiyorum"dedi Fırat aslında yine herkes böyle düşünüyordu kimse ona kendi yakın hissetmiyordu ama bunca yaptığı şeyleri Elanın zoruyla yaptığı için hepsi Elaya kırgın ve kızgındı çünkü ailelerinin dağılmasına o sebeb olmuştu

"Bende abi Ela..... Ondan sonra Buğlem hiç doğru gelmiyor biz yanlış birşey mi yapıyoruz"diye sordu ne olursa olsun özlemişti kardeşini

"Yanlış birsürü şey yaptık gibi geliyor ve bu yanlışların en üstünde Elayı kaybetmek yer alıyor"dedi Fırat ve içeri Barış geldi

"Sizde mi öyle düşünüyorsunuz?"dedi hemen atladı Eren

"Nasıl abi?"dedi , Barışta

"Ela... Ondan sonra hiçbirşey eskisi gibi olmuyor Buğlem Ela gibi hissetirmiy-" derken Buğlem içeri girdi

"Abilerimm burda ne yapıyorsunuz gizli gizli"dedi oda ilk zamanlara göre hissetmişti abilerin ona soğuk davrandığını ve hemen onlara kendini sevdirmeye çalışacaktı çünkü planlarında abilerin ona soğuk yapması yoktu ve Barış

"Hiçbir şey sen ne yapıyorsun burda" dedi ,Buğlemde

"İkizimi arıyorumm"dedi ve Eren

"Odasında dır"dedi soğuk birşekilde Buğlemde

"Tamam abicim sağoll"diyerek odadan çıktı ve Burağın kapısını çalıp içeriye girdi1

"İkizimmm ne yapıyorsun burda"demişti ve Burak umursamaz şekilde oyununa devam etti

"Görmüyormusun Buğlem oyun oynuyorum dikkatimi dağıtma"dedi ve Buğlem

"İyi oyna"dedi sert bir şekilde ve çıktı odadan Ela gittiğinden beridir Buğleme ikiz ikizim gibi kelimeler kullanmamıştı sadece o değil annesi buğlemciğim diğe çağırırdı Kızım dememişti belki demiştir ama hiçbiri içten değildi hepsi sadece laftaydı Babasıda aynı şekildeydi abileri ise geçiştirmek için Buğlem Buğlemciğim derlerdi hiçbiri kardeşim dememişti yani bu son iki aydır dememişlerdi en azından

Kapı çaldı Efe yine her zamanki hevesle kapıya koştu oda anlamıştı birşeyler olduğunu Buğlemi sevmiyordu onun bir ve tek bir ablası vardı o da Elaydı1

Eve hevesle kapıya koştu belki ablam gelmiştir belki bize rağmen gelmiştir diye düşünerek kapıyı açtı ama önünde siyah ve üzerinde mavi boncuk olan bir kutu buldu hemen evdeki herkesi çağırarak salona topladı Buğlem dışında o duştayım demişti ve ortadaki masaya koydu kutuyu

"Abi bunu neden bırakmışladır kapımıza"dedi Efe Erende hiç beklemeden

"Öff açın hadi"dedi ve Barış kutuyu açtı kutudan çıkan şey Demirel ailesinin evindeki kamera kaydıydı Barış kaşlarını çattı ve

"Efe önceki kutuyu getir!"dediğinde Efe koşarak çekmeceden önceki kutuyu getirdi ve açtı abisi içinden Fotoğrafı aldı ve Canerin 'bizde ordaydık shopla silmişler'dediği fotoğrafı aldı açıda aynıydı sadece videoda Ela Caner Yiğit ve Kağan varken fotoğrafta sadece Ela ve Yiğit vardı hepsi videoyu izledi sonra aklına birşey geldi Erenin

"Abi biz ona.... Geçmişin yalan dedik inanmadık....."dedi hemen ardından Fırat

"Allah kahretsin bir nasıl böyle bir hata yaptık!"dedi Buğlem merdivenlerde aşağı inmeden olanları dinledi ve hemen birine mesaj attı

Siz

Patron öğrenmişler bir araba gönderebilirmisin?

Patron5

Nasıl!? Allah kahretsin nasıl öğrendiler neyse ben adamları gönderiyorum sen sadece bir 5 dakika daha ortalıkta görünme

Siz

Tamam patron

Yazmıştı Buğlem nasıl öğrendiklerinide bilmiyordu kutudan çıkan fotoğraflardan biride siyah maskeli bir adam Buğlemle el sıkışıyorduve bunun gibi bir sürü fotoğrafın yanında bir not vardı Eren kaşlarını çatark katlanmış olan notu aldı ve sesli bir şekilde okumaya başladı

Öncelikle kim olduğumu boşverin ama şunu bilin sizden hiç haz etmem ama Ela... O başka o sizin gibi değil siz o kızın kıymetini bilemediniz ne yapın ne edin bir şekilde o kızı geri kazanın ayrıca o Buğlem denen kıza nasın inandınız hala anlamıyorum saf mısınız yoksa salakmı neyse diyecek daha çok şey var ama sizle muhattap olmak istemiyorum ya siz Elayı geri kazanırsınız ya da... Ya da o artık benim himayem altına girer bilmem anlatabildim mi ;)7

"Ne yani bu kim şimdi!"demişti Eren sinirle sınırlıydı herkese Kardeşinden ayrı kalmıştı 1,5 ay boyunca hiçkimse zamanı geri getiremezdi ama telafi edebilirdi ve şuanda herkes Elaya ulaşmaya çalışıyordu onlar heryerden Elaya ulaşmaya çalışırken Buğlem sesizce kapıdan çıkıp gitmişti bile

Defne Ela'dan

Dışarı çıktığımızda Caner ve Kağan bir çardakta oturmuş birbirleriyle uğraşıyordu yanlarına geçtim ve

"Allah aşkına ne yapıyorsunuz burada!" Dedim ve Caner

"Aaa Ela bizde seni aramaya çıktık bulamayınca o bizi bulur diyip beklemeye başladık"dedi bende

"Siz sıkıntılımısınız yaa ödüm koptu!" dedim Kağanda

"Benimde! Bir an beni bu Eşşekbalıkıyla tek bırakacaksınız sandım"diyince hepimiz güldük ve Yiğit1

"Eşşekbalıkı.....güzelmiş"dedi gülerek bende

"Off hadi gelin içeri gidelim burada ne yapıyorsanız"dedim Canerde

"Ya o salak -1000000 IQ 'lu insanlarla aynı ortamda kalamadık"dedi bende

"Çok haklısınız ama Efe içeride hadi gelin"dedim Yiğitte

"Ela bunların gerçeği nasıl öğrendiğini buldum"dedi bende

"Ney kim nasıl"dedim oda

"Hani bu Yılmazlar ailesi Buğlem meselesi falan"dedi bende

"Nasıl öğrenmişler"dedim oda

"Kapılarına siyah bir kutu bırakılmış üzerinde mavi boncuk varmış içerisinde ses kaydı video kaydı birsürü fotoğraf falan işte birde.... Birde bir tane not ama o not o notta ne yazıyor bilmiyorum ama onuda bulucam"dedi kim neden böy birşey yapsın anlamıyorum hem bu Buğlem kime çalışıyor onuda bilmiyorum ama bulucam şuan saklanıyor olabilir ama bulucam onunda üzerine çökeceğim....çok yakında

Altı gün sonra

Yiğit ve kuzenleri zar zor evine göndermiştik Yiğit kalmak istemişti ama benim halimi gördükçe oda üzülüyordu üzülmesindi Canerle Kağanda burdaydı Nur ve Muratta burdaydı ilk günden beri ama onlarla değil kavga edip nefret kusmak yüzlerine bile bakmıyordum oturduğum yerden arkaya yaslanıp kafamı yukarı kaldırdım ve Arasa döndüm

"Onu görebiliyormuyduk"dedim oda

"Sen doktorlarla konuş hazırlan seni alırlar içeri"dedi bu altı gün içerisinde 3 4 kere göreve gidip gelmişti ve oda yorgundu ayağa kalkıp yavaşca doktorun odasına adımladım

***

"Sencede yetmedimi Efe altı gün.... Koskoca altı gün altı gündür yatıyorsun bak bu sana son uyarım 7.gün içerisinde kalkmazsan giderim!"dedim yapmacık bir sinirle ve tekrar yüzüne döndüm

"Bence kalk çünkü seninle konuşulacak konularımız var ayrıca o çocuğu aldım şimdi bir koşede acıdan geberiyordur neyse boşver onu öldüreceğim tamam belki öldürmem ama kendisi ölecek ve buna ben sebep olacağım"dedim ondan yine cevap gelmezken elini tuttum ve

"Ablan burda çocuk kalk hadi yeter gerçekten yeter bu arada senin yüzünden senden berbat gözüküyorum saçlarım dağılmış yüzüm gözüm yer değsitirmiş gibi artık kalk beni daha fazla şu hastaneye hapis etme"dedim zaman dolmuştu ayağa kalkyım ve

"Efe şaka yaptım değil 7 gün 7yıl bile uyanmasan ben seni beklerim ablam" diyerek odadan çıktım üzerimide değiştirdikten sonra lavaboya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sonra saçımı topladım en azından şimdi insana benzedim

Ordan çıkıp eski yerime dönerken herkesin ayaklanıp birşey dediğini duyunca hızlandım ve hızlıca oraya gittim doktorlar içerideydi Canere baktım

"Ne oluyor"dedim oda

"Galiba uyanıyor!"dedi ve gelen doktorlarlarla beraber bizde içeriye girdik Efe ağır ağır açtı gözlerini ve daha ağzını açmadan yutkununca ona bir bardak su doldurdum ve kafasına dikkat ederek ona içirdim bana minnetce bakarken doktor

"Kendini fazla zorlama Efecim uzun süredir uyuduğun için konuşma yeme içme gibi birçok sıkıntın olabilir ama geçicidir bu ve ne olursa olsun yemek yemeyi unutma en azından kendini zorla zaten abin doktor sana yardımcı olur" dedi bende

"Ya ne doktor"dedim ve Barış

"Efendim?"dedi bende

"Yok bişey sen kendi işine bak!"dedim ve doktora döndüm

"Merak etmeyin doktor bey abisi doktor olabilir ama emin olun abisinden iyi bir sağlıkçı ablası var biz ne yapmamız gerektiğini biliyoruz teşekürler"dedim doktorda

"Çok iyi o zaman gecmiş olsun"dedi bende

"Şey doktor bey acaba ne zaman taburcu olabilir şu hasta vel- çocuk"dedim oda

"Son kontroller tamamlansın çıkabilirsiniz"dedi bende

"Sağ olun doktor bey"dedim ve doktor odadan çıkarken bende Efenin başının önündeki sandalyeye oturdum ve oturur oturmaz telefonum çaldı

"Bu kim be!"diyerek telefona baktım gizli numaraydı telefona cevap verdim

"Evet"diyerek dirskt konuya girdim ve o kişi

"Yine suratıma kapatmayacaksan atacağım konuma gel prenses sana bir sürprizim var"dedi bende

"Ya sen kimsin amca hadi işine!"dedim ve oda kahkaha atarak

"Amca mı? En fazla 3 yaş var aramızda" diyerek gülmeye başladı bende

"Tamam dayı! Delimidir nedir ya!"dedim tam kapatacakken bir ses geldi

"Heleki o telefon kapansın sen görürsün deliyi!"dedi bende

"Ha diyelim hadi diyelim kapandı ne olur!"dedim oda

"Sen benim kim olduğumu merak etmiyor musun?"dedi bende

"Dur bir bakım yok etmiyormuşum hadi yallah hadi hadi"diyerek telefonu kapatınca herkesin bana baktığını gördüm ve

"Hayırdır!"diye sertçe uyarınca Aras

"Sakin şampiyon bişey yok,kimdi o!"dedi bende

"Sakin şamp- aaaa şampiyonnn"dedim oda

"Ne ney ne oluyor"dedi bende

"Maç maç boks maçı şeysi vardı bu akşam"dedim hızlıca oda

"Neysi ayrıca hala onun kim olduğunu söylemedin"dedi bende

"Yav ben nerden bileyim ben!"dedim ve Yiğiti aradım Yiğit daha bişey demeden

"La sen niye bana hatırlatmıyorsun!" diyerek odadan çıktım

Efe Yılmaz

Ablam burdaydı benim yanımdaydı affetmişmiydi beni bilmiyordum ama affetmese neden burda olsun ki hem o beni anlıyordu ben onu dinlemezken o beni duymadan anlıyordu

Ve biz hepimiz aptallık etmiştik ona karşı çıkmış o gerizekalı kıza inanmıştık sahi herkesten önce ben nasıl inandım o kızdan en çok nefret eden benken nasıl bir anda kollarına atladım hiç güvenli olmadığını bildiğim halde

Ama bundan sonra ne olursa olsun ablamın yanında olacaktım gerçek ablamın

2 Gün sonra

"Ya Efe sen beni delirtmek mi istiyorsun ha ne demek yemiyorum!"dedim sinirlendirmişti beni ve Efe kafasını iki yana sallayıp kağıda

ya abla işte canımı vereyim ama yemek yemek istemiyorum midem bulanıyor :(

Yazmıştı kapıda bir hareketlilik hissedince oraya döndüm kapı birazcık açıktı ve gölgeler vardı 3 tane

"Demek seni affetmem ne istesem yaparsın öylemi" dedim oda kapıya bakıp yaptığım şeyi anladı ,kağıda

Evett

Yazdı kapıdan 'abi bu Efe salak ya derse kendini buradan aşağı at'diye bir ses gelince Efeye döndüm

"Kendini şurdan at!"dedim ve bir anda kapı açılıp Eren içeri girdi Efe ayakta ben yataktaydım Eren

"Ne yani kendini atarsa onu affedecek misin"dedi bende

"Neden olmasın"dediğim anda gözleri cam ve balkon kapısı arasında gidip geldi

"Ben kendimi atarsam beni affeder misin?"dedi bende2

"Saçmalama yani saçmalamayın ben sizin kadar duygusuz değilim bir insanın ölüşüne göz yumamam"dedim oda

"Valla eğer affedeceksen atla-"derken onu böldüm

"Eğer ki seni affetmemi istiyorsan gözüme görünme zaten şu çocuk iyileşsin gidicem sizin evinizden!"dedim oda

"Tamam tamam ben giderim biz gideriz ama sen gitme artık lütfen gitme Ela"dedi bende

"Kovarken öyle demiyordunuz!"dedim oda

"Haklısın neyse ben bu çocuk iyileşene kaar en iyisi yurt dışına gideyim"diyerek odadan çıktı ve gitti Efe'de

Abla yemin ederim abimlerde çok pişman

"Bana bak velet git yemeğini ye işim var birkaç dakikaya döneceğim eğer yememişsen hemen şuan giderim ve birdaha gelmem"dediğim anda kaşığı eline aldı bende

"Aferin"diyerek odadan çıktım ve telefonumu açtım

Bakalım kimmiş bu kişi

***

Evettt bir bölümün daha sonuna geldikk sizce nasıldı

Vee hemen size bir haber vereyim diğer bölüm bombaa gibi olacak yani en azından ben öyle planlıyorummmm bu bölüm biraz kısa oldu5

farkındayım ama diğer bölüm daha uzun ve heycanlı olması içindii

Ve ve ve malesef ki bu aralar final verme gibi bir durum kafamda var bir gece ansızın zaman atlamasıyla bir Final bölümü okuyabilirsiniz şimdiden bilginize 13

Evet sizi daha fazla tutmayayım2

Oy ve yorum bırakmayı unutmayınnn 🫶🏻

Görüşürüzzzzzz 💖5

Bölüm : 02.05.2025 00:55 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...