5. Bölüm

13 DENEK

Yağmur Öz
yagmur.oz

Marcel'le beraber odaya geldiğimizde aklımda hala Maria vardı. Nasıl üzerinde deney yapacaktım? Nasıl o kadar acı çektiğini bile bile ona acı çektirecektim?

Marcel sanki ne düşündüğümü bilir gibi karşıma geçti. "Onu düşünmeyi bırak. İşinle duygularını karıştırma.Onun hayatı zaten hayat değilmiş. Ölmesi belki de tek çıkış yoludur." dedi düz bir ses tonuyla. Kaşlarımı çattım. "Nasıl bu kadar duygusuz olabilirsin? O kadının hem kızını öldürmüşler hem de yıllarca işkence çektirmişler. Nasıl hiç üzülmezsin?" "Profesyonel olmak bunu gerektirir alev kafa. Şimdi o kadına üzülmeyi bırak ve dinlen. Sabah karşımda göz altları morarmışbir zombi görmek istemiyorum. Ayrıca ikimiz de aynı deneyi yapacağız. Bana deney için belge vermediler. Deneyin konusu ne?" Alev kafa mı? Kafasına ne düştü bu adamın? Şaşkınlık içinde ona bakarken yalancı bir öksürükle konuşmam gerektiğini hatırlattı Marcel. "Hayvan ve insan DNA'sını birleştirip yeni bir insan türü yaratmamızı istemişler. Hangi hayvan olduğunu biz belirleyeceğiz. Bu yarattığımız tür eğitilebilir olmalı." Marcel düşünüyor gibi kafasını yavaşça aşağı yukarı salladı. "Anladım." dedi. "Şimdi odana git yarın diğer deneklerle tanışmamız gerekiyor. Mental olarak kendini hazırlasan iyi olur çünkü hepsi zevk için hapse girmedi." kafamı olumlu anlamda sallamamla Marcel'in kendi odasına yönelmesi bir oldu.

Odama girip aynanın karşısına geçip kendimi süzdüm. Alev kafa mı? Marcel'in kızıl saçlarıma taktığı lakap hoşuma gitmişti. Makyaj temizleme suyunu alıp yeşil gözlerimin altına sürdüğüm kapatıcıyı sildim ve üzerimdeki elbiseler yerine pijamalarımı giyip yatağa girdim.

 

Alarm sesiyle uyandığımda saat sabah beş buçuktu. Hemen yataktan kalkıp klasik siyah eşofman ve siyah tişörtümü giydim. Saçlarımı başladım ve salona gittim. Salonda kahvaltı yapan Marcel'i gördüğümde gülümsedim. "Günaydın Marcel. Ne yiyorsun?" Marcel bana göz ucuyla bakıp cevap vermeden yemeye devam etti. "Eski haline dönmene sevindim. Dünkü davranışların bana garip gelmişti zaten." dedim ve restorandan kahvaltı söylemek için restorana bağlanan telefonu elime aldım. "Günaydın Almina hanım. Ne istersiniz?" dedi sıcak bir ses tonuyla restorandaki çalışan. "Günaydın. Ben klasik Türk kahvaltısı alabilir miyim?" "Tabii ki on dakika içinde odanızda olacak. Afiyet olsun." "Teşekkürler." dedim ve telefonu kapadım. On dakika geçmeden kapı çaldığında güler yüzlü çalışan bana kahvaltımı uzatıp Marcel'in bulaşıklarını aldı ve gitti.

Ben kahvaltımı yaparken kapıdan çıkak üzere olan Marcel göz ucuyla bana baktı. "Hızlı gel labaratuvarda seni bekliyor olacağım." dedi ve cevap vermemi beklemeden hızla çıkıp kapıyı kapattı. Cevabı dinlesen ölürsün zaten. Gıcık adam!

Kahvaltımı yapıp çalışanlardan birine bulaşıkları verdikten sonra labaratuvar önlüğümü giydim ve labaratuvara gittim. Kapının önüne geldiğimde Marcel'in biriyle konuştuğunu duydum. Anlamak için kapıyı dinlerken bu dili bilmediğimi fark ettim. Karşısında her kim varsa sesini çok az duyuyordum ve kız mı erkek mi olduğunu seçemiyordum. Daha fazla dayanamayıp kapıyı açtığımda Marcel'in gözleri beni bulduğu gibi ellerini arkasına sakladı. Bu hareketi yüzünden ondan şüphelenirken gülümsedim ve hiçbirşey belli etmemeye karar verdim. "Merhaba Marcel. Bugün hangi denekle tanışacağız." Marcel önce yüzümü birkaç saniye izleyip konuşmaya başladı. "Bugün yirmi beşinci deneği getirmişler. İstersen onunla başla ben de benimkilerle tanışacağım." Marcel'in dediklerine karşılık olumlu anlamda kafamı salladım ve beraber deneklerin olduğu odaya girdik. Girer girmez Gözlerim Maria'yı buldu. Yerde oturmuş öylece parmağıyla bir şeyler çiziyor kendi kendine konuşuyordu. "Gözlerini ondan al" dedi Marcel. "Ona acıdığını düşünecek." omuz silktim. "Elimde değil. Üzülüyorum." Marcel bana salaksın der gibi bir bakış atıp kendi deneklerine yöneldi ve en baştaki cam odadan başlayarak tanışmaya başladı. Ben de Maria'yı es geçip diğer cam odadanın önünde asılı olan tanıtım yazısını okudum.

-Yoshio Kai-

YAŞ: 58

CİNSİYET: Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE: Japonya

MESLEK: Eski asker

SUÇ: Ailesini öldürmeye çalışmış. Kızını yaralamış. Kanıtlanamasa da ülkesine ihanet ettiği idda ediliyormuş.

Camın arkasındaki yaşlı adama baktığımda adamın da bana baktığını fark ettim. Adamın yüzünde kırışıklıklar oluşmuş, çekik gözleri daha da küçük görünüyordu. Ailesini öldürmeye calişması ona karşı empati yapmamı engelliyordu.

Onunla konuşmadan bir diğer deneğin tanıtım yazısını okumaya başladım.

-Abdullah Eric-

YAŞ:35

CİNSİYET: Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE: Afganistan

MESLEK: İnşaat işçisi

SUÇ: Uyuşturucu bağımlısı. Karısını öldürmüş. İki kız iki erkek olmak üzere dört çocuğu varmış. Kız olanları uyuşturucu almak için satarken diğer ikisini dilendiriyor işgence ediyormuş.

Camın arkasında yerde uyuyan adama iğrenerek baktım. Acı çektirmekten en zevk aldığım insan olacaktı. Bir diğer denekin tanıtım yazısını okumaya başladım.

-Pierre Maake-

YAŞ:28

CİNSİYET: Cift cinsiyet

YAŞADIĞI ÜLKE: Güney Afrika

MESLEK: Yok

SUÇ: Yüz kişiyi dolandırmış. Beş erkek iki kadın olmak üzere toplam yedi kişiyi öldürmüş. Beş erkekten dördünün bazı uzuvları ağzında olmak üzere bulunmuş.

Dehşet içinde camın diğer tarafındaki insana baktım. Neden yaptığını merak ederek mikrofonu aktifleştirdim."Merhaba Pierre. Ben Almina. Neden böyle bir suç işlediğini merak ettim." Pirre cama yaklaşmadan oturduğu yerden bir süre beni izledi. Daha sonra konuşmaya başladı. "Pişman değilim." dedi sakin bir şekilde. "O insanlar ölmeyi hak etti. Onlar yüzünden vücudumda birçok yara izi var çocukluğumu mahvettiler. Sırf cinsiyeti belli değil diye küçücük bir çocuğun hayatını mahvettiler. Ben o çocuğun intikamını aldım." Söyledikleri karşısında hiç birşey demeden yüzünü inceledim. Yüzünde daha çok kadınsı hatları vardı. Üzerindeki giysinin vücudunda örtmediği kısımlarda ise yara izleri görünüyordu. "Bana acıma." dedi aynı sakinlikte. "Bana acınmasını sevmem." "Sana acımıyorum." dedim aynı şekilde. "Buradaki kimseye acımam." dediğimde yüzünde samimi bir gülümseme oluştu. Mikrofonu kapattığımda ona son bir defa bakıp diğer bir deneğin tanıtım yazısını okumaya başladım.

-Martin Yuvan-

YAŞ:15

CİNSİYET: Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE: Amerika

MESLEK: Öğrenci

SUÇ: Evinde bulunan silahı okula götürüp okuldaki arkadaşlarını ve öğretmenlerini katletmiş.

Yerde oturup beni izleyen çocuğa göz gezdirdiğimde yeşil gözleri ve kızıl saçlarıyla aynı bana benzediğini düşündüm. Sorumsuz ailesinin kurbanıydı sadece. Konuşmadan diğer deneklerin tanıtım yazılarını hızla okumaya başladım.

-Marcio Luis Ulises-

YAŞ:26

CİNSİYET: Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE:Meksika

MESLEK:Yok

SUÇ: Bir suç örgütü lideri. Sekiz yaşından beri birçok suç kaydı işlenmiş. Uyuşturucu satmak, kaçakçılık,gasp. En son suçu ise Meksika'nın küçük bir eyaletinin insanlarını öldürmüş. Yaklaşık üç yüz kişinin ölümüne sebep olmuş.

-İgor Kulesh-

YAŞ:28

CİNSİYET: Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE: Belarus

MESLEK: Kasap

SUÇ: Sattığı etlerin içinde insan uzuvları bulunmuş. On kişiyi öldürdüğünü itiraf etmiş

-John Harold-

YAŞ:30

CİNSİYET:Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE: İngiltere

MESLEK: Doktor

SUÇ: Ölen hastalara cinsel istismarda bulunmuş. Parayla hasta öldürmüş.

-Paul Cooke-

YAŞ:45

CİNSİYET:Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE:Avusturalya

MESLEK: Tatlı ustası

SUÇ:Yaptığı bazı tatlıların içine zehir koyup müşterilerinin ölümüne sebep olmuş. İfadesinde bunu zevk için yaptığını müşterilerinden sıkıldığını işini biraz eğlenceli hale getirmek istediğini söylemiş.

-Esneda Ruben Cera-

YAŞ:28

CİNSİYET:Kadın

YAŞADIĞI ÜLKE:Kolombia

MESLEK: Bebek bakıcısı

SUÇ:Bakıcılığını yaptığı bebekleri kaçırıp ailelerini öldürmüş. Yaklaşık yirmi bebek kaçırmış ve bebeklere zarar vermemiş.

Camın arkasında ayakta beni izleyen kadına baktım. Koyu kahve saçları dağılmış.Kollarının görünen kısımlarında tırnak izleri vardı. Kızarmış gözleriyle bana bakarken korkmuş görünüyordu. Korkmalıydı da. Bebekleri ailelerinden ayıran birine acımayı düşünmüyordum. Neden yaptığını merak ettiğim için mikrofonun düğmesine bastım. "Merhaba Esneda kim olduğumu tahmin ediyorsundur. Adım Almina. Neden böyle bir suç işlediğini merak ediyorum." dediğimde hızla cama yaklaşıp ağlayarak bağırmaya başladı. "Bebeğimi getirin! Bebeğim ölmedi biliyorum. Başka birine verdiler onu bulacağım ben onu yardım et!"Cama vurup tırnaklarını geçirmeye çalıştığında mikrofonu kapattım ve izledim. Belliki psikiojisi bozuktu ve galiba bebeğini kaybetmişti.Yorgun düşüp yere oturduğunda hala ağlıyordu. Sakinleştiriciye ihtiyaç olmadığını düşünerek diğer deneğe geçtim.

-Aristidis Vokrinos-

YAŞ:22

CİNSİYET: Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE: Kuaför

MESLEK: Yunanistan

SUÇ: Dört kadını parçalayarak öldürmüş.

-Mariam Daslis-

YAŞ:60

CİNSİYET:Kadın

YAŞADIĞI ÜLKE:Gana

MESLEK: Ev hanımı

SUÇ: Şeytan için ain yaptığını bu ainlerde birçok hayvan ve biri kadın biri erkek olmak üzere iki insan kullanıldığı öğrenilmiş.

Tam on iki denek sonunda sonunda on üçüncü yani yirmi beşinci deneğin olduğu cam odanın önündeydim. Camın arkasındaki adamı süzdüğümde dağılmış siyah saçları,giydiği kıyafetten belli olan Marcel'inkiyle eşit olduğunu düşündüğüm kasları,dik duruşuyla tam karşımda durmuş beni izliyordu.

-Victor Morel-

YAŞ:29

CİNSİYET: Erkek

YAŞADIĞI ÜLKE: Fransa

MESLEK: Kiralık katil

SUÇ:Para karşılığında insanları öldürmüş. Hiç kimse onu bulamazken kendisi teslim olmuş. Teslim olma nedeni bilinmiyor. İfadesinde iki yüzden fazla insan öldürdüğünü söylemiş.

Adama tekrar döndüğümde hala beni süzdüğünü görüp kaşlarımı çattım. O ise sırıtıp eliyle mikrofonu gösterdi ve eliyle basmamı işaret etti. Sırf merakımdan mikrofona bastım. "Dinliyorum." dedim düz bir sesle. Güldü. "Siz bilim insanları ne kadar zekisiniz?" aynı şekilde güldüm. "Sen ne kadar zeki olmamızı istersin?" Cama yaklaştı. "Cesursun." dedi hala beni süzerken. "Cesur insanları severim. Umarım beni öldürürsün güzelim." dediğinde yüzümü buruşturup mikrofonu kapattım ve son bir defa ona bakıp Marcel'e bakmak için odada göz gezdirdim ama kendisi çoktan gitmişti. Ben de son bir defa tüm deneklerin üzerinde göz gezdirip odadan çıktım ve kapıyı kapattım.

Kapıya arkamı döner dönmez Marcel'in çoktan deneyine başlamış olduğunu gördüm ve ona yaklaştım. Önünde duran büyük yılanı gördüğümde biraz iğrensem de fark ettirmeden sessizce onu izledim. "Nasıl geçti?" dedi yılana bir ilaç enjekte ederken. İç çektim. "İyi gibiydi. Senin nasıldı?" "Vicdan yapmamı gerektirecek hiç kimse yok." dediğinde o duygunun onda gerçekten olduğuna emin değildim. "Şu yirmi beşinci denek..."dedi yılanı cam bir fanusa koyarken. "Nasıl biri? Suçu neymiş?" Yüzümü buruşturdum. "Diğer denekler içinde en insan gibi olanı açıkçası ama çapkın sanırım." "Çapkın mı?" "Evet. Kendinden çok emin. Ayrıca çok fazla insan öldürmüş. Kimse onu bulamazken kendi teslim olmuş sonra da buraya..." "Ne demek istiyorsun?" "Bilmiyorum sadece madem teslim olacaktı neden buraya gelmeyi seçti? Ayrıca ondan önce gelcek olanın kendini öldürmesi garip. Belki de bir şey için teslim oldu." Tezgaha çarpan ilaç şişesiyle irkilip gözlerimi Marcel'e çevirdim. "Çok sorguluyorsun. Burdaki herkesin amacı yaşamak. Onun amacı da farklı değildir emin ol. "Nasıl bu kadar emin olabilirsin? Onlar suçlu. Ayrıca o içlerinde en suçlu olanı. Bunca yıl yakalanmamış ve bir şekilde kendisi teslim olmuş bu sadece bana mı garip geliyor?" "Polisler sorgulamadığına göre evet bir tek sana garip geliyor. Bu kadar sorgulamak senin zararına. Şimdi git ve kullanacağın hayvanı seç. Çünkü karşımda gerçek bir rakip görmek istiyorum." dediğinde ciddi misin? der gibi ona baktım ancak o benim bakışlarımı görmezden gelerek yılana döndü. Bende sinirlenip kimyasalların olduğu dolaba ilerledim.

🧪🫀BÖLÜM SONUU...🧪🫀

Yorum ve oyları unutmayalım🫀🤗

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 03.04.2025 14:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...