
Keyifli okumalar oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ki okuduğunuzu bileyim :)
-----------------------------------
LİDYA'DAN
Hayat bazen gerçekten o kadar haksızlık yapıyor ki neden bunlar benim başıma geldi diyorsunuz, ama kaderimizde ne yazıldıysa onu yaşarız değil mi? Şuan bende neden bunlar benim başıma geliyor dediğim yerdeyim.
Neredeyse on gündür tutulduğum bu köpek kulübesinden hallice yerde biraz daha kalırsam sağlığım için hiç iyi şeylerin olmayacağını biliyorum.
Yeteri kadar yemek yok, kaynar su dışında içmem için herhangi birşey verilmiyor, ayaklarımdaki zincirler bileklerimi kanatıyor. Çok canım yanıyor ama birşey yapamıyorum.
Bana verdikleri tahta bir yatakta yatıyorum, her zamanki gibi.
"Kalk yemek getirdik." Diyen kadının sesini duyunca ayağa kalktım, ama bugün diğer günlerden çok daha kötüydüm başım inanılmaz dönüyor ve gözlerim kararıyordu. Duvardan tutunarak masanın olduğu yere kadar yürümeyi hedefliyordum ama bu olmadı yarı yolda gözlerimin kapandığını ve yere yığıldığımı anımsıyorum birde yemek getiren kadının kanaması var diye bağırmasını...
♥♥♥
CANSU'DAN
Tam herşey yolunda gidiyor derken, hayatımız bir anda öyle bir raddeye geldi ki, ne olduğunu biz bile anlamadık tek bir günde bütün hayatımız toz pembeden, simsiyaha büründü.
Lidya'nın ağabeyimi terk ettiğini düşünmüyorum, ama sorguluyorum neden ben veya başka biri değilken onu seçtiler, ne istediler?
On gün,koskoca on gün geçti ağabeyim ve kayra delirmiş gibi Lidya'yı arıyor ama hiçbir yerde hiçbir iz bulamıyorlar.
Ben ise kendimi suçluyorum ne ağabeyimin ne Kayra'nın yüzüne bakamıyorum,o gün onu yanlız göndermeyebilirdim ama yapmadım. Eğer ona benim yüzümden birşey olursa gerçekten kız kardeşim gibi gördüğüm kıza zarar gelirse nasıl yaşarım bilmiyorum. Ben düşüncelere dalmışken odamın kapısı açıldı, kafamı çevirince bunun Kayra olduğunu anladım.
"Efendim birşey mi oldu?" Diye sordum. "Hayır, bişey olmadı seni merak ettim" Diyerek cevap verdi oda. "Kayra yapma bunu bana, yüzünüze bakamıyorum,bağırıp çağırın, bana iyi davranmayın hak etmiyorum"derken gözlerimden yaşların akmaya başladığını bile fark etmemiştim, Kayra yine beni dikkate almayarak gelip yatağın kenarına oturdu ve ellerimi ellerinin içine alıp konuştu. "Cansu bak Lidya benim canımın içi, kardeşim, bitanem, kıymetlim, sende öylesin Lidya nasılsa sende öylesin benim için, burda senin suçun yok birisi bizimle oyun oynuyor ve amacı bizi uzaklaştırmak, ağabeyin şuanda gerçekten iyi değil mantıklı düşünemiyor, delirmiş gibi seninle ilgilenemiyor ama seni suçlamıyor da şimdi kendini suçlamayı bırak ve bize yardım et, en azından destek olki Lidya'yı en kısa sürede bulalım kardeşim tamam mı? "
Sözünü bitirdiğinde kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım, gerçekten beni suçluyor gibi değildi gerçekten oda çok yorgun görünüyordu daha fazla uzatmadan ona kafamı salladım, daha sonra elimi yüzümü yıkayıp ağabeyimin olduğu çalışma odasına geçtik.
Bizim odaya girmemizle ağabeyim ayaklandı, Kayra ona "nereye gidiyorsun" diye sorduğunda.
"O gün olayın olduğu kafenin sahibi benim önceki kafes dövüşleri yaptığım yerden bir tanıdık çıktı lavaboda güvenlik kamerası var mı Varsa da görmek istediğimi söyleyeceğim görüntüleri vereceğini sanmıyorum ama deneyeceğim" Dedi.
"Abi neden vermesin ki madem tanıdık işiniz daha kolay olur" Diyerek lafa atladım bende.
"Öyle değil Cansu, tanıdık ama düşman o yüzden vermez" Diye cevapladı sorumu.
Daha fazla beklemeden Kayra ile çıktılar evden.
-------- ----------------------
Aradan dört saate yakın biz zaman geçmesine rağmen hala haber yoktu.
Arıyordum ama ikisinin telefonu da direk meşgule düşüyordu. Korkmaya başlamıştım saatin geç olmasını umursamadan Elif'i aradım, 2.çalışta açılan telefondan onun uykulu sesi duyuldu. "Alo"
"Alo Elif kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum ama ben korkuyorum" Dedim ağlamaklı bir sesle.
"Cansu iyi misin? Ne oldu? Lidya'dan haber mi var?"
"Hayır abimeler bir yere gitti ama ulaşamıyorum."
"Tamam sen sakin ol hazırlanıp geliyorum ben"dedi ve telefonu kapattı.
Onun hemen ardından telefonum tekrar çaldı bu sefer arayan Kayra'ydı.
"Alo o telefonu süs niyetine mi taşıyorsunuz siz insan bir açar haber verir öldüm burda." Diye çıkıştım telefonu açar açmaz.
"Bir sus be kızım, şimdi senden bir şey isteyeceğim korkma" Dedi sakin bir sesle.
"Ne oldu? "Diye sordum.
"Miran'a bir kaç parça kıyafet ayarlayıp attığım hastane konumuna gel" Dedi.
"Ne demek hastaneye gel, ne oldu abime Kayra" Diye sordum endişeyle.
"Sırtından kurşun sıyırdı bişey yok dediğimi yap hadi." Diyip telefonu kapattı, hemen ardından telefonuma mesaj gelmesiyle konumu attığını anladım.
-----------------------------
Bir buçuk saatlik yolun ardından Kayra'nın attığı konumdaki hastaneye gelmiştim, özel bir hastaneydi.
Hızlı adımlarla içeri girdim ve danışmaya ağabeyimin adını söyledim.
Normal müşhade odasına değil de en üst katta olan bir odaya götürdü beni. Kapıyı açıp girdiğimde karşımda sırt üstü yatan ve omuzu sarılı olan ağabeyimi gördüm.
"Ne oluyor burda biri anlatabilir mi? "
"Vuruldum işte neyi anlatayım" Dedi abim.
"Nasıl Oldu? "
"Kavga ettik arkamı dönünce vurmuş işte pezevenk, görüntüleri de vermedi."
"Peki neden normal müşhade odasında değilsin? "
"Çünkü bu katta illegal hastalar oluyor biricik kardeşim, polis vs gelmesin diye"
Biz konuşurken koridordan bir çığlık sesi geldi, üçümüz de birbirimize bakarken ağabeyim konuştu.
"Sanırım gerçekten deliriyorum, heryerde sesini duyuyorum"
"O burada olabilir mi? " Diye sordum umutla, fakat Kayra aynı hızla o umudu söndürdü.
"Sanmıyorum bu imkansız gibi bişey" Dedi.
Ama ben merakıma yenik düşüp koridora çıkmak için kapıyı açtım.
"Cansu bak tehlikeli olabilir dikkat et" Dedi ağabeyim. Ona kafa sallayıp çıktım.
Sesin geldiği yere doğru gittiğimde beni bir odaya çıkardı. Tam kapıyı alacaktım ki kolumdan biri tuttu ve kendine çevirdi.
"Kimsin ne yapıyorsun burda?" Diye sordu.
"Sanırım eşiniz sesini duydum da merak ettim belki yardıma ihtiyacınız vardır diye sormaya gelmiştim." Dedim masumiyetle. Adam inanmış olacak ki hemen kolumu bıraktı ve konuştu.
"Evet karım kendisi zor bir zamandan geçiyor teşekkür ederiz iyi günler" Dedi ve kapıyı açtı o aralıktan görebildiğim rengarenk converslerdi üstlerinde ise bazı semboller vardı. Adam daha fazla bakmama izin vermeyerek kapıyı yüzüme kapattı.
Mecburen odaya geri dönmek zorunda kaldım.
"Ne oldu? Kimmiş?" Diye sordu ikisi de aynı anda.
"Bilmiyorum odaya girecekken bir adam engel oldu tek görebildiğim kadının rengarenk ayakkabılarıydı" Dedim.
Önce önemsemediler sonra ağabeyim birden bana dönüp konuştu.
"Bir dakika bu renkli ayakkabıları tam olarak gördün mü nasıldı?" Diye sordu.
"Böyle conversdi rengarenkti, üstünde değişik desenler vardı." Diyerek anlattım.
"Desenler nasıldı" diye sordu bu sefer.
"Sol ayakkabıda sadece bir tane kelebek ve zümrüdüanka kuşu olduğunu hatırlıyorum, diğerini göremedim" Dedim.
"Sanırım o gerçekten Lidya, o aayakkabıları özel yapım olarak almıştık birlikte."
"Bulduk mu yani?" Diye sordu Kayra.
Onlar konuşurken ağabeyim bana döndü ve "Cansu çabuk git nereden öğreniyorsan öğren buradan çıkmadan nede geldiğini öğren" Dedi.
Hızla odadan çıkıp danışmanın yanına gittim.
"Merhaba 1876 numaralı odada yatan hasta buraya neden geldi bilgi alabilir miyim acaba? " Diye sordum.
"Efendim kusura bakmayın ama hasta hakları sebebi ile size bu bilgiyi veremem" Dedi.
"Bakın bu hayat memat meselesi ne olur ne isterseniz veririm lütfen" Diye yalvardım.
Adam daha fazla dayanamamış olacak ki bir miktar paraya anlaştık.
"1876 numaradaki hasta buraya kanamayla gelmiş ve düşük yapmış." Dedi.
O an Başımdan aşağı kaynar su döküldü. Düşük demişti, ben bunu ağabeyime nasıl söyleyecektim.
Çaresizlikle odaya girdim ikisinin de bakışları hemen bana döndü.
Aynı anda sordular.
"Öğrendin mi? " Diye, kafa sallamakla yetindim.
"Abicim söyler misin neden gelmiş ağzından lafı kerpetenle mi alalım? "
Dedi ağabeyim.
Kafamı ona çevirip "abi geldiğinde kanaması varmış sanırım düşük yapmış." Diye tek seferde söyledim.
O an ağabeyimin ve Kayra'nın gözlerinde kocaman bir hayal kırıklığı geçti.
Kayra bir umut ağabeyime dönüp "Miran sizin bebeğiniz mi vardı?" Diye sordu. Ama ağabeyimden gelen cevap ile hepimiz o kocaman hayal kırıklığının içinde kaybolduk.
"Biz Lidya'yla hiç birlikte olmadık.. "
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |