Evvet arkadaşlar yeni bir bölüm ile karşınızdayım, umarım beğenirsiniz efenim.. ☺️ Bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.. Daha fazla beklemeden bölüme geçelim isterseniz..
" N-nasıl olamaz hayır! Sana yeni kavuşmuşken olmaz! Yapamam duyuyormusun? Sensiz yaşayamam.. Öncelikle sakin ol birtanem, bak ben tam arkandayım güzelim. Tek yapman gereken şu ilerideki koca ağaca çarpacaksın ve araç duracak. Sıkı tutun güzelim. Ben burdayım. "
Cihan 'ın söylediklerini yapmıştım. Ve en sonunda bir ağaca çarptığımda araba tamamiyle durmuştu.. Durmuştu fakat benimde artık direnecek gücüm kalmamıştı. Gözlerim karanlığa teslim olmak istiyorken bir ses duymuştum. Bu onun sesiydi bana birşeyler söylüyordu fakat bir türlü algılayamıyordum, yavaş yavaş bilincimi kaybediyordum.. Söylediklerinin arasından sadece şu cümleleri algılayabilmiştim..
"Hayır! Hayır kapama gözlerini kapama sakın bak ben buradayım, yanındayım.. Dayan ne olur dayan güzelim, bırakma beni sensiz bu fani dünyada.. Sensiz olmaz.. Yapamam duyuyor musun beni? Hem dayanamamki ben yokluğuna.." daha fazlasını dinleyememiştim çünkü gözlerim karanlığa teslim olmuştu..
Sevdiğim kadın ölüyordu kollarımda vede ben hiçbirşey yapamıyordum.. O güzel gözlerini kapatmıştı.. Canım yanıyordu.. Hemde hiç yanmadığı kadar çok yanıyordu.. Hemen onu kucaklayıp kendi arabama bindirdim ve ardından bende hemen sürücü koltuğuna geçerek hızlıca hastahaneye doğru yola koyuldum. Hastahaneye gelince hemen arabayı durdurdum ve hemen herşeyim olan kadını hızlıca kucağıma aldım. Ve bağırmaya başladım..
SEVDİĞİM KADIN KOLLARIMDA ÖLÜYOR! DOKTOR YOKMU DOKTOOR! " diye bağırarak acile girdiğimde ise hemen bir sedye getirmişlerdi birisi Naremi kucağımdan alıp sedyeye koyarken
"Yavaş koyun canı acır.." demiştim sadece.. Sedye ilerlerken ben sadece Nare 'min elini tutuyordum. Kim bilir belki hissederdi burada olduğumu, yanlız olmadığını , ellerinden sımsıkı tutacak ve hiç bir zaman onu bırakmayacak birinin olduğunu belki hissederdi.. Bu kalp sadece ona aitti.. Yanlızca ona, birtek ona.. O benim nefes alma sebebimdi, yaşama sevincimdi. Eğer onuda kaybedersem, yaşama sevincimi
de kaybederdim.. Üstelik sadece yaşama sevincimi de değil, kalbimi, ruhumu, aklımı kısacası herşeyimi kaybederdim.. Onun canı bir yansa benim bin yanardı..
Zaman geçmek bilmiyordu.. Bu koskoca dört duvar arasında birtürlü zaman geçmiyordu.. Ve bu geçmeyen zamanın her bir dakikası, her bir saniyesi hatta her bir salisesi bana âdeta bir zulüm gibi geliyor, kahrediyordu.. Onu içeriye aldıklarından beri neredeyse bir yarım saat geçmişti. Ve hala kimse hiçbirşey söylememişti. Cebimden telefonumu çıkardım ve hemen Nare 'min ailesini arayıp yaşananları kısa bir özet geçtim. Bizimkilerde yanlarında oldukları için bu durumdan haberdar olmuşlardı ve onlarda hemen buraya geleceklerini söyleyip telefonu kapatmışlardı.
Kendimi onca insanın arasında yapayanlız kalmış hissediyordum.. Kalbim acıyordu. Hemde çok.. Daha ne kadar sürecekti bu acı? Dayanamıyordum ben artık.. Ben
ki Mardin 'in en güçlü ağası Cihan Ağaydım ama şuan ise tamamiyle güçsüzdüm.. Gücüm sanki çekilmiş gibiydi..
İçimdeki bu yangın sönmek, dinmek bilmiyordu birtürlü.. İçimdeki bu yangını söndürecek sadece tek bir kişi vardı ama oda yoktu yanımda..
Yaklaşık bir on beş dakika sonra koridordan koşuşturmaca içinde ve telaşlı halleriyle yanıma geldiklerinde ilk olarak Nare 'min annesi Leyla hanım hemen bana kızının durumu hakkında sorular sormaya başlamıştı bende "Bilmiyorum daha kimse hiçbirşey söylemedi. " dedim. Birkaç dakika sonra çıkan doktorla hepimiz yanına gitmiştik.
"Durumu nasıl doktor? Cevap ver! İyi olacak de, sizi bırakmayacak de ama birşey de! "
"Abi yeter lütfen bir kendine gel artık biraz sakin olda doktor konuşsun." diyen kardeşim Kerem ile kendime gelmem gerektiğini fark etmiştim. Doktor konuşmaya başlayınca bakışlarımı ona çevirip dinlemeye başladım.
"Kaza geçiren bireyde herhangi bir kırık oluşmasa bile kamçı yaralanması sonucu boyundaki yumuşak dokuda zedelenme oluşabilir ama merak etmeyin iyi bir fizik tedaviyle kişi eski haline geri dönebilir. Ve tabi verdiğim ilaçlarıda aksatmadan kullanması gerekiyor hastamızın."
"Peki ya kızımızı görebilirmiyiz doktor bey?" Ahmet Ağa 'nın sorusuyla doktor hemen cevap vermişti.
"Elbette fakat çok yormayalım lütfen hastamızı, şimdi normal odaya alacağız kendisini. Şuan verdiğimiz ilaçlar sebebiyle uyuyor ama merak etmeyin birazdan kendine gelecektir. Tekrardan geçmiş olsun." deyip doktor yanımızdan ayrıldı.
Bizde hemen Nare 'min kaldığı odaya geldiğimizde uyuyor olduğunu gördük. Bir meleği andıran o güzel yüzüyle nasılda güzel uyuyordu ama.. Onu görür görmez kalbimin ritmi yine her zamanki gibi değişmişti. Hadi ama bu kadar güzellik fazlaydı, başa belaydı.. Onun o güzel gözlerini aralamaya başladığını görünce hemen büyük bir sevinçle yanına adımladım ve başucuna geldiğimde ise sıkıca tuttum elini.. Hiç bırakmak istemezcesine tuttum hemde..
Gözlerim adeta açılmamak için direniyordu. Ansızın elimin üzerinde başka bir el hissetmiştim. Sahi kimdi bu ellerin sahibi? Gözlerimi zorluklada olsa aralamaya başladığımda ise ilk gördüğüm yüz onun yüzü olmuştu..
Cihan Azadoğlu 'nun.. Bana öyle bir bakıyordu ki bu bakışlarından bile ne kadar endişelendiği ortadaydı.
Annem ve babam da hemen hızlıca yanıma gelerek saçımın kokusunu içlerine çekip derin bir nefes almışlardı. Baba 'mın gözlerinin ilk kez dolu olduğunu görüyordum. Normalde asla duygularını bize yansıtmazdı. Ancak şimdi ise dokunsam ağlayacak gibiydi.. Keza annem ve abileriminde babamdan bir farkları yoktu. Koray hariç..
Onun bakışları ise üzülmüş gibi . Tam aksine sevinmiş gibiydi. Gözlerinin içi parlıyordu. Ve bunu çok net bir şekilde görüyordum. NE KADAR ACIYDI AMA..! Siz gelin abimdir, kanımdır, canımdır deyin.
Ve oda sizin hayatınızı karartsın. Hemde gözünü bile kırpmadan..
Bakışlarımı Koray 'dan çekmeden konuşmaya başladım..
"ANNE ALIN ŞUNU GÖZÜMÜN ÖNÜNDEN! ONU GÖRMEK, SESİNİ İŞİTMEK BİLE İSTEMİYORUM! "
"Yapma böyle annem. Abim o senin."
"Abi, öylemi ha?! Abi..NE ABİ AMA! KARDEŞİNİN HAYATINI GÖZÜNÜ BİLE KIRPMADAN ATEŞE ATAN BİR ABİ, SÖZDE ABİ! BENİM İÇİN BU ADAM ARTIK BENİM ABİM FELAN DEĞİL. KİM BİLİYORMUSUN ASIL ABİ?! MESELA BATUHAN ABİ, GÖKAN BİR ABİ.. ABİ DEDİĞİN ZOR ZAMANLARINDA HER DAİM YANINDA KAPI GİBİ DURUR, KARDEŞİNİ TÜM HERŞEYDEN KORUR, ONA ZARAR GELMESİN DİYE GÖZÜNDEN BİLE SAKINIR, ONU GÖZ GÖRE GÖRE ATEŞE ATMAZ! DAHA SAYAYIM MI?!
AMA BU KİŞİ ABİ DEĞİL! BU KİŞİ KARAKTERSİZİN ÖNDE GİDENİ! "
Bağırarak konuşuyordum ve bir türlü sakin kalamıyordum. Nasıl kalabilirdimki? O sırada annemin Cihan 'a "Oğlum sen hemen bir hemşire çağırasın bir sakinleştirici neyim yapsın. Bu böyle olmayacak. Bir yerine birşey yapacak şimdi kız.." dediğini duymuştum. Anlamıyordum ..
Ben neden bir karaktersiz yüzünden kendime zarar vereyimki? Zaten yeterince zararı almamış mıydım? Daha fazlasına mecalim kalmamıştı..
Bir hemşire gelip iğneyle serumuma birşeyler aktarırken bense sadece bağırıp çağırmakla yetiniyordum..
"BIRAKIN BENİ! HAYIR SAKİNLEŞMEK FALAN İSTEMİYORUM! DUYDUNUZ MU? İSTEMİYORUM! " demiştim.. Kollarımın her iki yanındanda sımsıkı tutuyordu birisi..
Ama ben o kadar kendimden geçmek üzereydim ki kim olduğunu bile bilmiyordum. En son gözlerim yavaşça kapanırken bir koku almıştım ve bu koku çok tanıdıktı..
Bu koku yanlızca bir kişiye aitti..
Bir anlık bakışlarımı ona çevirince sağ gözünden bir yaş damlasının aktığını görmüştüm. Neden ağlıyordu? Yapmasın, Ağlamasındı..
Gözlerim tam kapanmadan önce serum olamayan elimi kullanarak sağ yanağından akan yaşı sildim ve gözlerim karanlığa teslim olmadan önce "Ağlama sakın.. Bu gözlerden bir daha yaş akmasın.." dedim son olarak.. Sonrası zaten karanlıktı..
~ Siz Nare 'nin tepkisini nasıl buldunuz?
~ Ve sizce Nare bu tepkiyi vermekte haklı mıydı?
~ Cihan hakkında ne düşünüyorsunuz?
~Gelecek bölümlerde görmek istediğiniz bir sahne varmı? Varsa buraya alabilirim.. 🤭
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.. Ne diyoruz ? Sağlıcakla kalın, hoşçakalın..🌺🦋4
Okur Yorumları | Yorum Ekle |