12. Bölüm

11. Bölüm

Yağmur ağkaya
yagmurmuyummmm

merhabaaa, nebersiniz?

bende iyiyim teşekkürler

Okunmalar çok düştü biraz destek lütfen.

yine sevdiklerimden bırkatım sizlere. Dinlersiniz belki.

Yorumları ve oyları unutmayınn. Birde kütüphanenize eklerseniz çok iyi olur.

bölüme geçelimmm.

 

 

UĞURDAN:

 

At ile akedemi yolunda ilerlerken bakışlarım Duru'ya döndü benden biraz önde ifadesiz bir yüz ile önüne bakıyordu.

Deniz atıyla yanıma geldi "sabah akşam kızı mı izliceksin Uğur? Ne bu haller?"

Başımı yavaşça iki yana salladım yüzümde yarım bir gülümseme vardı. "Çok güzel değil mi?"

Deniz kafasıyla onayladı "Orası tartışmasız şuana kadar gördüğüm en güzel hatun ama sana göre değil"

Çatık kaşlarla ona döndüm "ne demek istiyorsun" Omuz silkti "biraz kere çok ufak ki senin takıldığın bütün hatunlar uzun. Burası çok önemli değil ama en şaşırdığım yer sen samimi kızlardan hoşlanırsın ama bu kız düzgün mimik bile yapmıyor. "

Haklıydı ama kimin umrundaydı ki kızı derste gördüğüm andan beri gözümü ondan alamiyordum.

 

Hele ki o dövüşte beni yenmesi. Eğer aramızda olan bu büyü olmasa bile ona bacayı yakacagima o andan sonra emin olurdum.

"Bir şeyi kaçırıyorsun Deniz o diğer kızlar değil Duru. Ayrıca her insanın farklı bir kişiliği vardır ve oda böyle olmayı seçmiş. Ben onu böyle seviyorum."

Kaşları havalandı "sevdiğini inkar etmiyorsun yani?" Geniş bir sırıtış dudaklarıma yerleşti "görünen köy kılavuz istemez Deniz"

Arda atıyla Duru'nun yanına gitti biraz hizlanip onları zor da olsa duyabilcek bir konuma geldim. Duru yerinde başkası olsa daha yakına giderdim ancak kendisi cin gibiydi.

Arda'nın yüzüne küçük gülümseme kondu "Olimpos'u beğendiniz mi?" Duru ağzının içinde birşeyler geveledi.

 

İlk başta ifadesini sabit tuttu. "Güzel..." Sonra hızla gülümseyip Ardanın yüzüne baktı "... Yan çok iyi, bayıldım demek istedim" sonlara doğru düşmüştü.

 

Fark ettiğim şeyle kaşlarım catildi ama kesin bir karara varmak için dinlemeye devam ettim.

Arda ona gülmesine bile sevinmiş gibi duruyordu "sevindim, bana biraz kendinden bahseder misin? Yani... eski hayatından falan"

Duru geçen gün kendini anlatırken söylediklerini aynısını anlattı.

Arda heyecanla yerinde dikleşti "çizim yapmayı bende çok severim."

Duru öyle mii der gibi başını salladı "Aslında ben genelde kafam dolu olduğunda çizerim. Yani profesyonel birşey değil. Ya sen"

 

Duru hakkında yeni birşey öğrenmenin verdiği heyecan sardı etrafımı kafası dolu olduğu çizerek kendini rahatlatıyordu

Kafası niye doluydu ki?

Ya dan gördüğüm kadarıyla Arda müziğe gülümsedi "profesyonel ne demek bilmiyorum ama ben boş zamanlarımda sürekli çizerken bulurum kendimi"

Duru başka birşeyler diyecekken Arda yine konuştu "seni uzun zamandır tanımıyorum ama nedense neredeyse herkes soğuk biri olduğunu söylüyor. Ama bence öyle değilsin. Hatta aksine Cenk ile Deniz daha soğuk. Annemlerin herşeyi anlattığında onlardan daha olgun ve sıcak kanlı bir davranış gösterdin. Kahvaltıda önüne zeytin koyduğumda sırf beni kırmamak için sesini çıkartmayın ben sana bakmazken geri yerine koydun. Ve yediğini sancağını düşündün. Bence bu senin kendini koruduğun bir masken. Aslında böyle biri olmak istemiyorsun değil mi? Peki ne olduda bu maskeyi takmaya karar kıldın?"

Arda zeki biriydi benim düşündüklerimi aynısını oda düşünüyordu. Kesinlik ile emindim ki Duru o maskenin altında aslında çok hassas, kırılgan ve acılarla dolu bir yüzünü sakliyordu.

Duru duygularını asla dışarı yansitmayarak gülümsemesini sildi "fazla merak her zaman iyi değildir"

Bu sözü seviyordu.

Gelen sesler ile yanıma döndüm Cenk yanıma geliyordu. Yakalaması için yavaşladım.

Yanıma geldi ve ondan beklediğimin tam aksine gülümsedi "Naber asi"

 

Sohbet ede ede bir yolu geride bırakmak için ilerlemeye devam ettik.

 

 

... 

 

Akademiye gelmiştik ve şuan ormanda dolaşıyordum. Ve aklımda tek bir kişi vardı Duru.

Sürekli aklımın bir köşesindeydi düşünüyordum bir insan nasıl tamamıyla mükemmel olabilir.

Ufak tefek boyu ile beni düşüncelere boğmayi başarmıştı. Hayır ay gibi teni, güneş gibi saçları ,kusursuz güzelliği, kendinden emin duruşu, hafife alınmaması gereken zekası,nadir olan içten gulumsemeleri ile beni düşüncelere boğmayi başarmıştı.

Ah o gülümsemesi tek bir gülüşü geçmişte onsuz geçirdiğim her bir yıla ayrı ayrı yas tutmama sebepti.

Kahkaha atarken hiç görmemiştim kıkırdarken de ama o anı dört

gözle bekliyordum.

Düşüncelere dalmış ilerlerken göğs hizada koluma çarpan bir omuzla bakışlarım oraya döndü.

Duru ifadesiz bir suratla bana bakıyordu "pardon" Diyip yanımdan ayrılacakken kolunu tuttum.

Kol kası olduğunu eklediğim an anladım.

"O akşamdan beri konuşamadık" bunun farkında olduğunu göstermek amacıyla başını salladı.

"Farkındayım, ve bundan dolayısıyla bir sıkıntım yok."

Kaslarım hızla çatıldı "ne demek istiyorsun?"

Derin bir nefes verdi "Açıkçası içimde sana karşı gerçekten tamamen benim irademe dayanıklı duygular var sanıyordum. Ama bu tamamen bir büyü yüzünden. Ben bir büyü sayesinde aşık olmak istemiyorum Uğur. "

Bakıslarim anlayışla yumuşadı "o akşam beni tamamen dinlemedin ..."

Nerden başlayacağını düşündüm "...şöyle ki bu büyü evet ikimizde yapıldı ama biz tamamen doğal yollarla eşleştik. Büyü sadece olayları hızlandırdı. Gelecekte olanları bize daha önceden haber verdi. Ve biz Yani ben birbirine aşık olacağımızı öğrendim. Kendin demiştin ben sana söylemeden önce içimdeki tuhaf hisler diye "

Onun rahatlamasını beklerken. Bu sefer o kaşlarını çattı "eksik bilgi en sevmediğim şeydir"

Omuz silktim "gitmemi söylemiştin bende daha sonrada söyleyebilirim diye düşünüp seni yalnız bıraktım öncesinde zaten önemli bir olay yasamistin"

Çatık kaşları normale döndü . Kollarımı arasına girmesi için açtım. Tedirginlik ile bir süre beni suzdu sonrasında ise noldugu anlamadan arkasını dönüp yürümeye başladı. Nolmustu ki şimdi.

Omuzlarım düşerken arkasından bakmaktan başka birşey yapamadım. Oda beni seviyordu bu açıktı ama birseyler vardı.

...

DURU'DAN.

 

ormandan ayrıldığım gibi odama çıktım. Kapıyı kilitleyip kendimi sırt üstü yatağa attım.

Mantığım bu yaptığım şey yüzünden çok memnun iken kalbim ona böyle bir konuda güvenmediğim için pişmandı.

Ben Hiç bir zaman kalbimin sesini dinlememiştim her zaman mantık yönünde ilerledim. Böyle şeyler yüzünden içten ufak üzüntüler yaşamıştım vardı ama hiç kalbimin sesini dinlemediğim için pişman olmamıştım. Çünkü her zaman mantığın doğru olduğunu ve benimde doğru kararlar verdiğimi aksi taktirde canımın daha çok yanacağını bilirdim.

Ama şuanda ilk defa mantığımı dinlediğim için neredeyse pişmanlık duyuyordum. Arkamı dönüp hiç birşey demeden onu orada öylece bırakıp gitmiştim. Çünkü bu konuda kimseye güvenemiyorum.

Herhangi bir olayda kendimi savunabilecegimi net bir şekilde biliyordum ama böyle bir konu hakkında kendimi savunmak zorunda kalmak bile beni bitirildi hemde 2. Kez.

Keşke şu kader büyüsünde gelecekte mutlu olma şansımı da görebilseydim.

Uğur'un da dediğine göre zaten sadece birbirimizi seveceğimiz aşık olacağınızı önceden biliyordu.

Ama her masal mutlu sonla bitecek diye birşey ve her aşık kavuşacak diye bir kanun da yoktu.

Masalımın sonunu henüz bilmiyordum ama başı çok kötü gibi duruyordu.

...

Akşam uyuya kalmış sabah ise akedeminin bir hizmetkarı beni uyandırmaya gelmişti.

Şuanda ise sıcak suyla bütün kaşlarımı gevşetici bir duş alıyordum.

Gül kokulu duş halini alıp lif yardımıyla bütün vücudumu köpürtmesi geri duruladım.

Kendime köşede katlanmış dizlerimin biraz üstünde biten havluyu sarıp odama girdim.

Dolabıma ilerleyip bugünün şanslı kıyafetini aramaya başladım.

Ve gözüme eğer Derin'in dolabında olsaydı hiç düşünmeden giyeceği bir elbise çarptı çıkarıp hemen giydim .

Hafif göğüs dekolteli kol kısmı bol gelen etek kısmında altın sarisi detayları olan beyaz bir elbise üzerinede rahat edemeyeceğimiz bilmeme rağmen en rahatsız korselerden birini giymiştim.

Saçlarımı önce taradım sonra büyü desteğiyle kurutup tekrar taradım. Buraya getirdiğim makyaj eşyalarını kullanmadan odadan çıktım.

Benimle aynı süre içinde aynı katta olduğumuz Cenk abim Deniz abim ve Arda odasından çıkmıştı.

Atakan büyük ihtimam öle hâla uyuyordu.

Ardaya takıldı gözlerim çok iyi bir gözlemciydi onun söylediklerinin benzerini bir önceki akşam Uğur'dan duymuştum.

Buraya geldiğimden beri kendimi saklamak konusunda sıkıntı çekiyordum.

Onları beklemeden merdivenlere ilerledim illâki geleceklerdi sonuçta.

Ben merdivenlerden inerken bir alt katta ruhsuzların ayaklandigini belli eden sesler vardı.

Merdivenler bittiğinde Demir'i gördüm oda giriş kata iniyordu ders için yan yana geldiğimizde omzunu omzuma vurdu "sen çok kötü bir kadınsın"

Neye vurgu yaptığını anlamıştım ama anlamamazliktan geldim "neyden bahsediyorsun ?"

Tripli bir şekilde Başını diğer tarafa çevirdi "arkadaşimi ormanın ortasında yapayalnız biraktin"

Bu sefer ben başka bir yöne bakio ifadesiz kalmaya çalışarak "hiç birinizin bir bok bildiği yok" diyio onu arkamda bırakıp bir diğer katı da indim o da zaten Deniz'in yanına gitmişti.

Şaka yaptığını biliyordum ama bu konuda şaka kaldıracak bile gücüm yok.

Asilerin katında diğer merdivene ilerlerken karşıda Uğur'u gördüm. Hızlanarak Derinlerin katına indim. Arkamdan geliyordu.

Ordan girişe inip hemen ders sınıflarını gözden geçirdim bugün karma ders vardı ve buda böyle bir şanstı.

Sınıf çok dolu değildi direkt en arkaya yerleştim.

Benden 5 dakika sonra Atakan, Arda, Cenk ve Deniz abim sınıfa girdi. İyi anlaşmislardi yakında daha da samimi olacaklarını hissediyordum.

Yanıma oturan Atakan ve onun yanın adizilen abi grubuna baktım. Sürü gibiydiler hatta gibisi fazlaydı. Bunlara birde Derin'nin tayfası ve Uğurlarıda vardı.

 

Atakan'a döndüm "Senin çoktan mezun olduğunu düşünüyordum "

Ağır ağır kasasını salladı "tekrar yapmak amaçlı canım"senindede barız olan ima ile kardeşleriyle sürekli yan yama olmak istedigi için olduğu rahatlıkla anladım.

Bu sefer kapı açıldı ve Uğur,Demir,Deniz ,Baran, Kerem Ve Derin

Aras gelmemişti.

Diğer yanıma Derin oturmak için harektlenirken ondan önce Uğur onun yanına Deniz ve Demir geçti Derin de Demir'in diğer yanına geçerken Kerem Ve Baran en kenerdaydı.

Uğur dersi Umursamayarak hızla bana döndü "kaçmak mı istiyorsun?"

Tek kaşımı kaldırdım "kovalamak istiyor musun?"

Yüzünde derin bir gülümseme oluştu "kaçarsan kovalarız artık başka seçenek mi var?"

Ümitsizlik ile benden hiç beklenmeyen birsey yapıp gözlerimi kaçırdım ve hocaya döndüm . Ancak hiç birşey anlayamiyordum sesi çok derinden geliyor birşeyler mirildaniyordu.

Omzumdan beni tekrar kendine çevirdi "Yüzüme bak benim minik. Gözlerini kaçırma benden" bu sefer gözlerimi yumdum ve bir süre öyle bekledim. Abimlerin gözleri üzerimizdeki biliyordum ama şuan önemseyeceğim en son şey onlardı.

Gözlerimi çtiğimda hala bana anlamlı anlamlı bakan Uğur ile göz göze geldim. "Anlamıyorsun değil mi?"

Anlamlı gözleri anlamsız bir hal aldı "neyi anlamıyorum bi derdini anlatsan keşke."

Elini tuttum ve hiç kimseyi umursamadan hızla arkamda sürüklemeye başladım. Bütün bakışlar bize dönmüstü. Dersine saygı duymadığımız düşünen hoca ise iyice çıldırmışti

Sınıftan çıktığımızda tamamen yalnız kalmak için en yakın olan Uğur'un odasına ilerledim. Odanın önünde durarak kapıyı açmasını bekledim.

Beraber odaya girdiğimizde direkt bana döndü."Dinliyorum?"

"Seni seviyorum"

Sert bakışları bir an değişti "o zaman sorun ne hatun?"

"Tamamıyla anlatamam sebebini..." sabırla beni dinliyordu "...sadece ben 18 yaşımdan beri zaten insan değilim insanı duygular taşıdığımız bile seninle fark ettim ama sevgi güveni getirmiyor Uğur. Güvenemiyorum yapamıyorum ben buna alisiltilmisim . Kimseye güvenme, kimseye inanma, kendini açma, asla saf olma,her zaman tetikte ol ben robota dönüşmüş haldeyim Uğur anla beni lütfen"

 

Anlayış geri gözlerini buldu gülümsedi "Duru, Durum ben seni seviyorum sen beni daha yeni birbirimizi gördük tanıştık ben hemen sana gel bana güven demiyorum ki zamanla onunda olmasını çok isterim. "

Sevgiyle başlayan herşeyin sonu güvenle biter miydi? Daha önce abimlere de güvenmiştim ama sevgi işe yaramamisti.

Ama o çok farklı geliyordu.

İlk defa kalbimi dinleyerek mantığının üzerinde çok durmayıp parmak ucuma çıkıp boynuna sıkıca sarıldım. O ise ellerini belime sarmıştı.

Ayaklarım yerden kesilince daha geniş gülümsedim kafam hala boynunun arasındayken fısıldadım "hanımda ilk defa Uğur..."duraksadim "hayatımda ilk defa senin için kalbimin sesini dinledim beni pişman etme Uğur"

 

Bölüm : 22.02.2025 21:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...