15. Bölüm
Yağmur ağkaya / TEK ŞANSIM (TEXTİNG) / Bölüm 15

Bölüm 15

Yağmur ağkaya
yagmurmuyummmm

 

merhabalar efendim keyifler nasil bakalım?

 

Sizlere Yeni bölüm ile geldim

 

boş değilim yaniii

 

BOLUM 15

 


Uykumun en güzel ve rahat yerindeyken telefonuma gelen ard arda bildirim sesleri ile uyandım açıp baktığımda gece onu düşünmekten uyuyamadigim beyi gördüm.

 

Evet bur gecede bazi seyleri kafamda ve kalbimde oturtmustum.

 

cümleten hayırlı olsun kalbim ilk aşkini yasiyorsun

 

Bendiniz İnci Doğa Sanri ilk kez aşık olmuştum.

 

daha fazla manyak duvata bakarak siritmayıp telefon ekranındaki mesajlara bakarak manyak gibi sirittim

 

poyraz: günaydınlarrrr

 

Poyraz: ilk defa birine günaydın mesajı atıyorum

 

Poyraz: birden nerden esti onuda bilmiyorum

 

Poyraz: arkadaş arkadaşa günaydın mesajı ayar sonuçta değil mi?

 

Poyraz: niye bakmıyorsun

 

Poyraz:Ben yine kendimi şizofren gibi i hissetmeye başladım

 

Poyraz: umarım uyuya kalmamissindir

 

Poyraz: derse geç kalırsan fizikçi seni yer

 

Poyraz: mecaz yapmadığımı sende biliyorsun

 

Poyraz: yani tamam biraz .ecaz yaptım sonuçta yam nam değildir her halde

 

Poyraz: uyan artık

 

Poyraz: oha bir dakika ben salak miyim?

 

Poyraz: niye aramıyorum şuan

 

Poyraz: Peki şuan bu u yazarak niye zaman oldurudm?

 

Poyraz: gercekten normal değilim.

 

Siz: arama annemler uyuyor uyanmasınlar şimdi

 

Siz: bu arada sanada günaydın

 

Poyraz: baban işe gitmeyecek mi?

 

Siz: babam bugün geç gitcek ondan hafta sonu kaçta kalkarsa o saatte kalkar. Annemde o dan yarım saat önce abim kendi evinde

 

Poyraz: abin sizle kalmıyor muydu?

 

Siz: no canım o akıllı beni burda birakip gideli yaklaşık 4,5 sene oldu

 

Poyraz: yakında sende abinin yanına geçersin o zaman

 

Siz: büyük ihtimalle

 

Siz: neyse beni oyalama hazırlanmam gerek

...

 

Evden öyle yada böyle çıkmayı başarmış okula doğru gidiyordum . Guderkende aklımın nerde olduğu açıkça belliydi.

 

Tabii ki selvi boylumdaydi kendisi bugün bana günaydın mesajı attı gerçekten inanılmaz bir durum gibi geliyor

 

içten içe bunu biraz abarta bilirim bence buna hakkım var.

 

Aklımdan hiç çıkmıyordu açık kumral saçları iki yanaginda gülünce ortaya çıkan gamzeleri.

 

ah, o gamzeleri tam icine su doldurup içmelik

 

pekala biraz degil baya abartmaya baslamistim ama sonucta ic sesimi kimse bilemezdi bu yüzden problem yoktu

 

Mutlu mutlu okula girecek iken yanımda birini hissettim.

Gamze

 

Tamam sakin olacaktım. Bağirmayacaktım. Bir olay daha çıkarsa bu sefer annem ile babam gelirdi.

 

"Selam inci"

 

Samimiyeteizce gülümsedim "selam" benim aksine o çok neşeliydi "seninle konuşabilir miyiz?"

 

Yanaklarımı içini havayla doldurup geri serbest bırkatım "Gamze gerçketen senin Hamza muhabbetini hiç kaldıramam bak çok mutluyum ve mutluluğumu bozmak istemiyorum lütfen "

 

Yüzündeki ifade değişti mahcup bakıyordu artık bana "ben o yüzden gelmemistim yani ondan geldim ama kötü bir amacım yok"

 

Ikimide bahçenin ortasında durmuş birbirimizi dinliyorduk. Parmaklarıyla oynamaya başladı "ben Hamza'yi komple sildim yani artık hayatımda ina yer yok e ben onu silnnce benimle onun için arkadaş olan arkadaşlarımda beni sildi..."

 

İşin rengi ortaya çıkmaya başlamıştı. Mutlu olmuştum onun için en azından kendi değerini anlamıştı

 

"... ben diyorum ki arkadaş olalım mı? Ben seninle öyle girişi yüzünden kötü olmak istemiyorum ve gerçek kişiliğim ile beni seveceğini düşünüyorum hatta biliyor musun ondan uzak durup senle yakınlaşmak için bende senin si itina kaydımı aldim"

 

Herkesin sınıfını isteğe bağlı böyle değiştirmelerine şaşırmıştım ama dillendirmeye gerek duymadım

 

Gülümsedim bu sefer içtendi. "Peki o zaman madem diyorsunki artık eskisi gibi değilim neden olmasın?"

 

Arkadaşlık konusunda Gamze'ye güvenmeyi seçmiştim çünkü gözlerinde gercketen değişmek isteyen o kızı görmüştüm.

 

Beraber sınıfa doğru ilerledik her adımımızda birine selam veriyordu çevresi çok genişti.

 

ben olsam hepsinin isimini bile unuturdum

 

Derin bir soluk verdim kimseye selam vermedigi bir sirada "çevren baya geniş" bıkınca basini salladi "hic biri ile muahabbetim yok merhaba merhaba yalnizca"

 

Önemsemedim sonuçta ben çevresi ile değil onunla arkadaş olmuştum ben çevremde fazla insan sevmiyorum diye herkeste sevmemek zorunda değildi

 

Sınıfa girdik Poyraz ile Eren cam kenarı en arka sıraya geçmiş otrumuslardi

 

yeni sinifta en güzel şey serbest oturma planı olabilirdi

 

Bizde Famze ile onların onune gectik tabii ki kenari ben kapmistim. Ikiside catık kaşlarla Ve saskin gozlerle bakiyordu.

 

Gamze ellerini eteğine surttu gerilmiş olmalıydı "selam " Evet sesi gercektende gergin geliyordu

 

İlk yorumu Poyraz yaptı "Senin ne işin var burada "

 

Gamze cevao vermeyip bakışlarını bana çevirdi benim açıklamamız istiyordu . Böyle şeylere karışmayı pek sevmezdim ama konuya el attım "Gamze bugün bana değişeceğini hayatından Hamza'yı ve onunla birlikte birilerini daha kalıcı bir şekilde çıkardığını bizim ile arkadaş olmak istediğini söyledi aynı zamanda artık oda bizim sınifta"

 

Eren alayla güldü "4 yıllık takintini bir anda nasıl sildiğini anlatır mısın?" Gamze gözlerini kaçırdı bu konuları konuşmak istemiyordu. "İnsanı ortamı çok etkiliyor" ben dinleme taraftarı iken Poyraz'da bana katılmıştı ama Erne pek öyle değildi "nasıl yani?"

 

Gülümseyerek üçümüze baktı "Hamza bana ilk teklifte bulundugunda ben reddetmiştim ancak çevrem inatla kabul etmem gerektiğini bana söyleyip durdu ben ısrarla redderken benim ilişkilerimi benden çok arkadaşlarım yönetiyordu en sonunda çetelerine dayanamayıp kabul ettim ondan sonra bana ne yaptılar bilmiyorum ama kendilerine benzettiler ."

 

Bana sanki bana gıpta ediyormuş gibi baktı "inan çok isterdim benim yanimdada böyle arkadaşlarım olsun ama malesef benimkiler beni ayakta uyuttu ve son bir kaç gündür sen beni uyarmasaydin ben kendime gelemeyecektim"

 

Hepimizin bakışları anlayışla yumuşamistı pekala bu olaylar yaşanmamış gibi en baştan en güzel şekilde başlayabilirdik.

 

Ders henüz başlamamisti ve siniftw kimse yoktu telefonu çıkardım "numaranı veriri misin?"

 

"05*********"

 

"Kaydettim bizim gruba ekledim"

 

Arkasını dönüp kapıyı kontrol etti ve oda telefonu çıkardı bir kaç şey yaptı "bende sizi kaydettim"

 

Poyraz varlığını unuttuğum dilini kullandı "zil çalcak şimdi çantaniza koyun şunu " abartılı bir şaşkınlıkla ona döndüm " oha senin dilin var mıydı orada ya . Arada hatırlat kral valal unutuyoruz"

 

Seslice gülüp saçlarımı karıştırdı "çok konuşma yürüyen tarçın . Ben sana sabahları ilk derslerde sürekli etrafa bok atarak baktığın için yargılıyor muyum?" Şiddetle ona döndüm "uykum var çünkü uykum ayrıca ben bu saçları sabah o kadar fön çektim geç kalma riskin olmasına rağmen biraz özenli davran ayı"

 

Gözleri eğlendigini her halinden belli ederken bana başını salladı "peki Doğa bir dahakine daha özenle karıştırırım saçını "

 

Sıranın üzerinden uzanıp yetisebikdigim kadar elimden geldiğince sert bir tokat attım kafasına "yada bir ilk yapıp hiç karıştırma gerizekalı"

 

"Hakarete uğruyorum ama mobing var"

 

Eren bize alışmış gibi başını sıraya gömerken Gamze ise başını gömen Eren'in başının etini yiyordu.

 

Zil çaldığında herkes dolaşmaya başladı Eren aniden hızlıca başını kaldırınca korktum "yahu ben napayım senin kuaförde gıcık kaotiğin kızı yada ben napayim senin saçını istedigin gibi kesmedilerse"

 

Gamze yine sirıtti "uyuyorum dedin ama herşeyi dinlemissin" Biz gülerken Eren hiç gülüyordu afyonu henüz patlamamış

 

Hoca gelince önüme dönüp sevmediğim dersler listemde başı çekenlerden fizik hocasıyla karşı karşıya kaldım. Aslında bayadir fizikte kalkıyorum anlamya basliyordum konuları . Diğerleri içinde geçerliydi

 

Ama gerçekten çok uykum vardı hoca yoklama alırken uyumamak için zor duruyordum

...

 

Tenefüs çaldığında öğlen arasına girmiştik Gamze ile Eren koşarak kantine sıraya koşarken Poyraz ile ben önceki teneffüs yediğimiz için yerinizden sakince kalktık

 

Tam sınıftan çıkacakken biyoloji hocasının sesini duydum "çocuklar bir bakar mısınız? İnci, Poyraz" ikimizde ayni anda hocaya doğru döndük

 

Yanına gittik biyoloji dersini eskiden severim ama hocasını sevmezdim artık ikisinide seviyordum çok tatlı ve güler yüzlü bir hocayı

 

Her zamanki gülümsemesi ile "bu kitapların kütüphaneye götürülüp düzenlenmesi lazım yapabilir misiniz?" Dedi.

 

Kitaplara baktığımda cidden çok fazla olduğunu gördüm reddetmek istiyordum ama Poyraz benden önce davrandı "tabii hocam"

 

Cansu hoca bize kolay gelsin Diyip sınıftan çıkmıştı Poyraz kitapların çoğunu alıp bana daha az bırakmıştı

 

Somurts somutta ilerlerken "niye kabul ettin ki?" Dedim o benim aksime dik dik gayet rahat ve hızlıca yürüyordu benim ise daha az yük tasimama rağmen kollarim ağrıyordu

 

Gülerek bana baktı "az biraz iş yap diye" ağlamaklı bir ses çıkardım "tüm hepsini nasıl yapicaz ya" kütüphanenin katına iniyorduk

 

Önüne bakıyordu "sende haklısın boyun kadar yük" bok atan bakışlarımı yüzüne çıkardım "komik misin sen?" Seslice güldü "ben çok eğleniyorum"

 

Kütüphaneye girer girmez elimdekileri kenara bıraktım. Poyraz'da yanına koydu . Oyalanmayip kitapları yerleştirmeye başladığında ben duvarın kenarına yaslnamis yüksek masanın üzerine oturup bacaklarımı sallamaya başladım

 

biraz oturup oyle başlasam problem olmazdı bence

 

Kitapları raflara alfabetik sıraya göre yerleştirirken kalkık kaşlarla bana baktı "sen orada oturacak mısın?"

 

"Evet"

 

"Kim çalışacak?"

"Sen"

 

Elindekileri yerine koyup benim yanıma ilerledi hala bana yukarıdan bakıyordu başımı kaldırıp yüzüne baktım. "Noldu"

 

Önüme gelen Saçımı kulağımın arkasına attı "çok güzelsin" Gözlerim irice açıldı bu ikinci söyleyisiydi ama bu sefer bilerek ve düşünerek kendinden emin bir halde söylüyordu.

 

Yanaklarım yanmaya başladığında gözlerimi kaçırdım "Yüzüme bak lütfen gözlerini benden kaçırma " tekrar ona baktım "gözlerinin yeşili adını haykırıyor iki yuvarlağa bütün doğayı sığdırmış gibi"

 

"Poyraz neler diyorsun?"

 

Öyle güzel gulumsediki içim eridi "ne mi diyorum ? Şunu anlatmaya çalışıyorum Doğa seni seviyorum sana aşığım öyle bir seviyorum ki Doğa bazen diyorum ki ulan bi kız olduda sana tesadüfen yazmasaydi sen ne yapacaktın? Ama senin sayende yeni bir şey öğrendim ben bazen arayarak bulamdiklarimiz değil tesadüfen karşımıza çıkanlar insanı mutlu ediyor"

Gözlerim doldu

"doğa sevgilim olur musun? En değerlim olur musun?"

kollarımı sıkıca boynuna doladim oda belime doladı oturduğum yerden beni ayir8ken ayaklarimyere değmiyor sallanıyordu

Yüzüme baktı "cevap vermedin sevgilim mısın?"

Kıkırdadım "sevgilinim"

Başımı tekrar boynuna gömdüm "sen benim tek şansımsın"

15. BOLUM SONU

 

 

Bölüm : 29.04.2025 17:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...