Geri dönmüştük. Ben adliyede o askeriyedeydi.
Uzun zamandır biriken dosyalarıma bakıyordum.
Fazla olduğu için dosyaları bir kenara bırakıp kahvemi alıp pencerenin çıkıntılı yerine oturdum. Gördüğüm manzarayı pek hoş karşılamasamda sakin kalmaya çalıştım.
Ateş ve yanında bir genç kadın...
Kaşlarımın çatılması inadımı tetiklesede asla oraya gitmeyecektim.
Fakat fazla yakınlardı.ve gülüyorlardı.
Boğazımdaki yumruyu yutmaya çalışsamda genzime dolan o hissi yutamazdım.
"Hayırdır savcı hanım bir durgunsunuz sanki" dedi.
"Yok bir şey iyiyim ben niye geldin sen" dedim.
"Sevda hanımla ateşe bakmıyorsun yani" demesiyle hemen ona döndüm.
"Bunu benim söylemem hoş olmaz sedef ona sor" dediğinde bir bokluk olduğunu anlamıştım.
Ayağa kalkıp yanına ilerledim.
"Ekin söyle " dedim tek kaşımı havalandırarak.
"Kim lan o söylesene" dedim sesimi yükselterek.
"Ateşin eski nişanlısı ayrıca kuzeni"dediğinde donakaldım.
"Ama ateş sevmiyor onu -" dedi.
"Sevmiyorsa neden gülerek konuşuyor onunla neden ya neden zaten kırgındım ona sıçtı ağzımıza" diyebildim dolan gözlerimle.
"Ağlama sakın sedef he-" demesine zaman bırakmadan
"Ekin bana bu sefer ne bahane bulacak yok eski yok sevmiyorum ne bulacak merak ediyorum" deyip çantamı alıp çıktım.
Evime geldiğimde direkt üzerimi değiştirip spora gittim.
Siyah ince bir tayt uzun tişört ve deri ceket...
Spor salonuna geldiğimde saçlarımı ince bir lastikle toplayıp kulaklığımı taktım.
Koşu bandına doğru ilerleyip koşmaya başladım.
Saat 21.00 dı ve ben saat 16.00 dan beri buradaydım. Artık çok yorulduğum için evime gittim.
Kapımın önünde bekliyordu.....
Eve girmek için adım attığımda tam önümde durdu.
"Ateş sedef falan deme bana defol yolumdan"
Bir anda ayaklarımın yerden kesilmesiyle onun evinde buldum kendimi.
"Neler olduğunu anlatacak mısın?"
"Sen daha iyi bilirsin neydi nişanlının adı sevde miydi sevda mıydı neydi?"
"Ama ne eski nişanlımla güle oynaya konuşuyorduk sedef ne var bunda falan mı diyeceksin ne diyeceksin söyle cevap ver" dediğimde gözlerinden ateş fışkırıyordu.
"Sedef öyle bir şey yok sadece konuşuyorduk bir şey anlattı ona güldüm zaten zorla nişanlanmıştık ne o beni ne ben onu seviyordum arkadaş kaldık" dedi.
"Peki " deyip kalkmaya yeltendiğimde kendine çekmesiyle kucağına düştüm.
Koca cüssesinin arasında fare gibi kalsamda umursamadı.
"İnsan hayatını bırakabilir mi?"
"Kokunu özledim sedef dudaklarını her bir zerreni özledim" kulağıma fısıldıyordu.
"Nefes alamıyorum sensiz güzelim lütfen gitme yapma insan nefesi olmadan yaşayamıyorsa bende sensiz yaşayamam yapma"...
Ateş ve barut gibiydik fakat kollarında bir o kadarda huzurlu bir şekilde uykuya dalmıştık..
Uyandığımda yanımda ateş vardı.
Saçları dağılmış yarı çıplak ve bana ahtapot gibi sarılmış bir ateş vardı.
Kafası göğsümün tam ortasında olduğu için nefes alamıyordum.
HAfif uyanık gözlerle yerini sorguladı ve olduğu yerden gayet memnun bir biçimde kalktı.
"Çok şükür" dedim derin bir nefes alarak.
"Çok rahattı aslında yumuşacıktı yastık gibi" dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı.
"Arsız herif kendine gel" dedim.
"Tekrarlayalım bunu çok rahattı" dediğinde aldığım yastığı yüzüne fırlattım
"Kuduruk herif" dedim ve ayağa kalktım.
"Evime gideceğim ben" dememle ayağa kalktı.
"Kocammısın sen benim her dakika yanındayım Allah Allah" dedim.
"Ne her dakika yanındayımı mı"
"Kocam diyen ağzını yerim senin Allah söyletiyor"
Dolabı açtığımda bomboştu. "Ateş dolabın bomboş hadi alışverişe gidelim" dediğimde ensemde hissettiğim nefesle bir adım geri gidip önümü döndüm.
"Gidelim güzelim" diye kulağıma fısıldadığında huylanıp geri çekildim.
"Hazırlanıp geliyorum bekle" dediğimde odaya doğru ilerledim. Arkamdan gelmesiyle anlamaz gözlerle ona baktım.
"Ateş kudurdun mu bir rahat dur" dediğimde dolabından tişört alıp gitti.
Bende onun dolabından bir sweat aldım ve giyindim.
Bir tık büyük olsada güzel bir zevki vardı.
Saçlarımı dağınık topuz yapıp dışarı çıktık.
Alışveriş merkezine geldiğimizde küçük bir market arabası aldık.
O sürerken bende reyonlardan yiyecek alıyordum.
Kocaman bir ayıcık görmemle duraksayıp hemen ayıcığa koştum ve sarıldım.
"Ateş" dedim e harfini uzatarak ve dudak bükerek.
"Aynı sana benziyor ateş alalım bunu" dediğimde kahkaha atıp konuşmaya başladı.1
"Alalım bakalım" dediğinde sevinçle alkışlayarak ayıcığı kaptığım gibi market arabasına oturttum.
Alışveriş yapıp eve dönüyorduk ki ben yine duraksadım
Çünkü minicik ve bir o kadarda tatlı bir kedoş gördüm.
"Yok markete tabi eve götüreceğiz şapşal"
"Ateş beni delirtme gidecek bu eve" dememle petshopta durup ihtiyaçlarını alıp yola koyulduk.
Adını düşünmekle meşguldüm ki eve geldik.
Ateş tüm poşetleri alırken bense kedoş ve ayıcığımı aldım.
Eve girdiğimizde hemen ayımı bırakıp kedoşumla oynadım eşyalarını yerleştirip bı güzel duş aldırdım.
•••••••••••• devam edecek••••••••••••
Okur Yorumları | Yorum Ekle |