13. Bölüm

🔹Bilge🔸

05***: oooo yeni sevgili yapmışsın.

05***: ama şunu bil ki sen benimsin ve bu böyle kalacak.

05***: ben her an her yerdeyim. Seni bulmak benim için hiç zor değil.

05***: kendine dikkat et ne zaman neredesin çok iyi biliyorum.

Görüldü

Nereden çıkmıştı bu. Tam onu unuttum derken yine karşıma çıkmıştı şaka gibi. Yazdıkları korkutuyordu bir yandan. Mert'e söylemem gerekiyordu bunu saklayamazdım. Çünkü nerede ne zaman karşıma çıkacağı belli değildi Kerem'in. Ve Mert'in de yanlış anlamasını asla istemezdim.

Karadeniz Teknik Üniversite'nde ilk yılımdı. Beni nerede gördü ne zaman takıntılı oldu bilmiyorum ama ikinci yılımda öğrenmiştim ben bunu. Öğrendikten sonra da hemen Ankara'ya abimin yanına gitmiştim zaten. Ben bunları düşünmeye dalmışken gelen bildirim sesiyle Mert'in mesaj ettiğini fark etmiştim.

🤍: Günaydınnn güzelim (08.48)

Siz: Günaydınn birtanem.

🤍: Bugün ne yapmak istermiş benim canımın içi?

Siz: Mert

Siz: Bugün sana anlatmam gereken birşey var bana gelsen hem kahvaltı falan bende yaparız daha sonrasına bakarız.

🤍: Bilge'm iyi misin? Ne oldu?

Siz: Sen bana gel anlatacağım şuan anlatabileceğim birşey değil canım.

Siz: hadi dikkatli dikkatli gel .

🤍: 10 dakikaya oradayım. Her ne olduysa kafana takma. Hallederiz.

🤍 kişisinin mesajına 🤍 ifadesini bıraktınız.

Mert gelene kadar daha fazla düşünüp kötü olmamak için mutfağa gidip şarkı açıp kahvaltı hazırlamaya başlamıştım.

Kahvaltılıkları hazırlayıp omlet yapmak için yumurtaları çırptıktan sonra Mert mesaj atalı kaç dakika olmuş diye bakacakken zil çalınca kapıya doğru gitmiştim. Kapının dürbününden bakıp Mert'i gördüğümde hemen kapıyı açıp Mert'e sımsıkı sarılmıştım. Mert benimle sarılırken kendiyle birlikte beni hafif içeri doğru ilerletip kapıyı kapatmıştı.

Mert'in gelmesiyle sinir ve biraz korkmamdan dolayı hazırda bekleyen gözyaşlarım Mert'in sweetini ıslanmaya başlamıştı.

Mert'se saçlarımı hem okşayıp hemde küçük küçük öperek beni sakinleştirmeye çalışıyordu. " Bilge'm sakin ol. Bak ben buradayım. Seninleyim. " diyordu bir yandan da.

Ben biraz kendime geldikten sonra Mert anlatmam için çok ısrar etse de kahvaltıdan sonra anlatmak istediğimi söyleyip kahvaltı yapmak için mutfağa doğru gitmiştik.

Kahvaltımız bittikten sonra Mert," Ellerine sağlık güzelim" diyip bulaşıkları toplamama yardım etmişti.

Daha sonra ise birer kahve yapıp oturma odasına geçmiştik.

Mert yanıma oturup ellerimi tutup "Bilge'm artık anlatacak mısın güzelim. Bak korkmaya başladım artık " demişti . Bende hemen ardından konuşmaya başladım.

" Mert o gün yemekte demiştim ya sana üniversiteyi iki yıl trabzon da iki yıl Ankara'da okudum diye. Sende demiştin neden trabzondan Ankara'ya gittin diye bende geçiştirmiştim biraz seni. Benim Ankara'ya gitme sebebim Kerem diye bir psikopat yüzündendi. Bu Kerem iki yıl boyınca bana takıntılıymış. Tabi ben bunun farkına ikinci yıl vardım. Son yılımda akşama doğru eve giderken bir yerde önüme çıkmıştı zor kurtulmuştum. Çokta hatırlamıyorum gerçi tam olarak ne olduğunu. Dava açmıştık ama güvenlik kameraları ne hikmetse o saatte çalışmıyormuş. Bu olaydan sonra da abimin yanına taşınmıştım. Sadece vize ve finallerde abimle birlikte gidip geliyordum trabzona. Sonraki yılda Ankara'daydım zaten. Ankara'da da birkaç kez rahatsız etmişti şikayette bulunup uzaklaştırma kararı almıştık ama bu psikopat uzaklaştırma kararını dinleyecek biri değil. Bu seferde numaramı bulup mesaj atmış. Mert bu sefer başka bu sefer korkuyorum. Kendimi geçtim sana birşey yapacak diye korkuyorum daha çok." Ben bunları anlatırken bir yandan yavaş yavaş gözyaşlarımı dökerken bir yandan da telefonumu elime alıp mesajları Mert'e göstermiştim. Mert'se içinden bir şeyler diyordu. Telefonumu yana bırakıp sımsıkı bir şekilde sarılmıştı bana.

" Bilge'm merak etme bu şeref yoksunu sana birşey yapamaz bak ben yanındayım. Her zaman da yanında olacağım. Korkma. Hemen telefon numaranı da değiştirelim" diyip yavaş yavaş sırtımı okşuyordu.

Biz bir süre böyle durduktan sonra "Meeert film izleyelim mi? "demiştim. " Mert'te olur güzelim sen film seç bende şu fincanları mutfağa götüreyim soğumuşlardır " demişti. O fincanları mutfağa götürürken bende film seçmeye başlamıştım bile. Rastgele bir film seçtikten sonra Mert'e yanıma gelmişti ve film izlemeye başlamıştık.