8. Bölüm

Bugün göreve gidecektik . Bunun haberini alır almaz uyandım ve hazırlanarak hemen evden çıktım . İşe gidiş saati olduğu için şu an yollar kalabalık olacağından yakışıklı beyfendiyi çıkarabiliriz diye düşünerekten evimin bağajına indim ve yakışıklı beyfendiyi çıkardım . Biraz tozluydu ama olsun.

Bu yakışıklı bende 3 yıldır olan Honda CBR S1000RR dı . Rengi tam bir Türk bayrağı gibi kırmızı ve beyazdı . Bu yüzden motoruma aşıktım.

Motoruma atladığım gibi hemen evden çıktım çünkü acelem vardı . 2. Işıklarda kırmızıya yakalandığım için beklerken yanıma Mercedes AMG GT model bir araba yanaştı . Kaskımın vizörü açıktı . Camını açıp bana bakan adamı görünce şok oldum. Lan bu bizim manyak doktor Yavuz değil mi. Galiba beni tanıyamamış olacak ki beni ve motoru süzmeye başladı en son gözlerimde durdu bakışları. Gözlerimden tanıma ihtimali var mı diye soracam yoktur bence .

"Aaaaa tanıdım şimdi seni . " dedi . Kendime içimden küfürler ederken bu küfürleri dışarı yansıtmadım. Onun yerine tanımamazlıktan geldim. " Efendim beyfendi anlayamadım " dedim.

" Ya beni nasıl tanıyamazsın ben Yavuz" dedi . Biliyorum Allah'ın belası bilmemezliğe geliyorum . "Beyfendi biriyle karıştırdınız galiba" dedim .

Yeşil ışık yanınca son hız yanından ayrıldım . O adamı görmek istemiyordum.

Karargaha yetişince odama geçtim ve üzerimi değiştirdim ardından toplantı odasına çıktım .

Bütün tim oradaydı bir tek ben eksiktim ben de kendi yerimi aldım. Albay gelince hepimiz hazırola geçtik . "Oturun "dedi . Hepimiz oturunca albay toplantıya başladı .

"İstihbaratçılardan aldığımız habere göre sınır karakollarımızdan birine baskın düzenlenecekmiş ne zaman olduğunu bilmiyoruz ancak bu 3 gün içinde olacağını biliyoruz. Sınr karakolumuzda sizlere yer ayarlandı orda sizi bekliyolar " dedi albay .

Albay ayağa kalkınca bizlerde ayağa kalktık "Allah yar ve yardımcınız olsun evlatlarım " dedi albay ve odadan çıktı . Albayın çıkışı ile bizler de teçhizat odasına gittik ve hazırlanmaya başladık .

"Eee beyler helallikler alındı mı analarımızdan" dedim . " Valla komutanım anama göreve çıkacam diyince yine ağlamaya başladı ksç yıl oldu hala alışamadı "dedi Yunus ceplerine kurşun doldururken .

Herkes hazırlanıp çıktığında geriye sadece ben kalmıştım çünkü saçlarımı toplamaya çalışıyordum . Kıvırcık saçlı asker olunca işimiz zor oluyo tabi .

Ben de teçhizat odasında işimi bitirdim ve helikoptere doğru yürümeye başladım . Timin hiçbiri binmememişti rütbe sırasına göre beni bekliyorlardı . " Allah yar ve yardımcımız olsun"dediğimde hepsi aynı anda 'AMİN' dedi . "Helikoptere bin "diye gür sesimle bir emir verdim .

Hepimiz helikopterdetdik ve şh an sınır karakoluna doğru gidiyorduk . Yan tarafta Yunus Emre ve Arel boş boş konuşurken Burak bazı espirilerine gülüyordu . Yanımda Kubat vardı önce yüzüne baktım. İfadesi çok düzdü aynı bir duvar gibi. Sonra önüme döndüm başımı Kubatın omzuna yasladım ve gözlerimi kapattım . Zaten daha 2 saat var yetişmemize .