1.Bölüm

Okumaya başladığınız tarih;

Annemin tekrar ismimi bağırmasıyla gözlerimi Yavaşça açtım. Sabahın köründe mutfaktan bağırıyordu. Yüzümü buruşturup yatakta doğruldum ayaklarımı sarkıtıp telefonu elime aldım. Saatin 07.45 olduğunu görünce hızlıca yataktan çıkıp banyoya koşmaya çalıştım.

Çünkü sadece çalışmıştım ki boş zeminde kayarak yere çakıldım. Halılar yoktu çünkü yıkamaya vermiştik. Yüz üstü düşmüştüm ve bundan düzlerimde payını almıştı. Dizlerimin tutup yavaşça ayağa kalktım.

"Güne bu kadar da kötü başlayamazdım."

Sızlanıp banyoya ilerledim, ayılmak için yüzüme su çarptım bu saatte de uyanamıyordum ki. Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Odaya gidip siyah kot pantolonum ile okul kıyafetini giydim. Çantamı kapının yanına koyup koştur koştur mutfağa gidip masaya oturdum.

"Ayza yine mi düştün kızım anlın kızarmış?"

Gözlerimi kocaman açıp masadan kalktım. Telefonun camından anlıma bakıp sabır çektim Anlım fena kızarmıştı.

"Off neyse ya, ben okula gidiyorum anne." diyerek masada duran annemin yaptığı sandviçi kaptım. Yanağından öpüp siyah şişme montumu giydim. Çantamı koluma takıp ayakkabılarımı da giyip telefonumu cebime koydum.

Ekmeği bir yandan ısırıp bir yandan da okula koşmaya çalışıyordum.

Evet gelelim benim kim olduğuma; Bendeniz; Ayza.

11. Sınıfa gidiyorum. Aslen okulda bana herkes uzaylı diyor. En yakın sadece 2 arkadaşım var. İsimleri mert ve ayça her ikisi de kafa dengimdi.

Okula gelmiştim ve ekmeğim de bitmişti. Sınıfa çıkıp daha dersin başlamadığını görünce Mert'in yanına oturdum. Mert beni görünce olanları hızlı bir şekilde anlatmaya başladı.

"Ayza, kızım neler oldu var ya. Hani senin tilt olduğun kız vardı ya ayça onu tuvalette senin hakkında abuk sabuk konuşurken duymuş kızın saçını tutuğu gibi kafasını duvara geçirmiş. Kızın kafası fena kanıyor şu an ikisi de müdürün yanında." dedi.

"Çatlak müdire gelir şimdi, ama ayça aşkım iyi yapmış oh olsun devamını ben getiririm çıkışta." müdürün sesini duymamla yavaşça döndüm.

"Ayza! Kızım sizin bu bitmek bilmez kavgalarınız ne zaman bitecek? Abin bitti sen başladın. Bu kavgalar bitmediği sürece uzaklaştırma alacaksınız bu size son uyarım!" sinsice gülümseyip arkada duran ayça ve yanındaki kızlara baktım.

"Tabii hocam biter yakında, siz merak etmeyin ben hallederim." dedim.

Müdür arkasını dönüp gitmesiyle, ayağa kalkmam bir oldu. Ayçanın yanıma gelmesiyle kaşlarını 'hayır' anlamında kaldırdı.

"Otur şimdi onları sonra hallederiz." dedi. Kızlar müdirenin gitmesiyle koşarak sınıflarına gitmişti. Ayça yarısı siyah yarısı beyaz saçlarını düzelterek arkamıza oturdu. Merte alayla dürterek,

"Lan mert onlardan biri de sana aşıkmış. Haberin olsun vermem seni onlara. Sen benimsin oğlum!" dedi üçümüzde koca bir kahkaha patlattık. Mert kafasını sallayıp onayladı.

Hocanın gelmesiyle ders başlamıştı...

45 dakika sonra,

Kantine inip bir masaya oturmuştuk. Mert bir şeyler almak için sıraya girmişti.

"Bugün çıkışta kuaföre gideceğim sende gel saçlarımın ucunu koyu yeşil yaptıracağım." gözlerini büyüterek,

"Olur! Çok da güzel olur bence sana," sonra alayla "Yeşil uzaylı olacaksın!" anırarak gülüyordu.

Mert ayçaya anlamaz bakışlarla bakarak bana döndü, "Bu salak niye anırıyor?" dedi. Gülerek ayçanın kafasına vurdum.

"Saçlarımla dalga geçecek ya ona hazırlık yapıyor şimdi." dedim. Ayça yavaşça öksürerek durdu,

"Uzaylımız, saçlarını yeşile boyatacakmış. Yeşil uzaylı olacak ya ona gülüyorum ama baya iyi olur he dimi mert?" dedi. Mert bana bakarak kafasını salladı,

"Tabi güzel olur kızım. O bizim uzaylımız," ona alayla bakarak "Senin gibi beyaz kafalı olmayacak." Mertin laf sokmasıyla, ayçaya kapak yaparak Mert'e sokuldum. Ayça yüzünü buruşturup umursamayarak "Kes be! Kıskanmayın saçlarımı!" dedi saçlarını savurarak. Kolundan tutup kendime çektim sıkıca sarılıp yanağından öptüm.

"Şaka yapıyoruz ya. Senin saçlarının da gideri var!" dedim gülerek. Mert de kafasını salladı.

Zil çalınca sınıfa çıktık. Bizden 2-3 dakika sonra da ders başlamıştı.

***

Son dersin bitmesine 5 dakika vardı ve matematik hocası bir soru daha diyerek yine yazdırıyordu. "Ya hocam, beş dakika var ne yeni sorusu yorulduk ama ya!" dedim isyan ederek. Sınıftan da onaylamalar gelince hoca onaylamıştı.

Montumu takıp kapıda beni bekleyen ayça ve mertin yanına koştum. Çantamı mertten alıp taktım. "Eyvallah ahbap." dedim alayla koluna yavaşça vurarak. Bir koluna ben girmiş diğer koluna ayça girmişti.

Yolun sonunda mert diğer caddeye biz diğer caddeye ayrıldık. Kuaföre girip istediğim saçı söyledim. Fazla kimse olmadığı için işimiz bir buçuk saat sürmüştü.

Kuaförden çıkıp ilerlemeye başladık, saçlarım gerçekten inanılmaz olmuş ayrı bir hava katmıştı.

Eve geldiğimde yeni saçlarımı gören annem bir anlık şok yaşamış, sonrasında ise o da çok beğenmişti. Akşam olduğunda yemek yiyip odama çekilmiştim.

Telefonumla sosyal medyada gezerken 3 tane art arda bildirim geldi, tıklayıp baktım.

*3 yeni bildirim*

Bilinmeyen: Hey yeşil uzaylı!

Bilinmeyen: Yeşil saçların cidden hiç yakışmamış!

Bilinmeyen: Zaten çirkindi, şimdi yeşil saçlarınla, çirkin yeşil uzaylı olmuşsun.

Bu da kimdi şimdi?

Selammm💖 yeni bir yarı texting yazmaya başladım umarım hikâyenin gidişini beğenir ve eğlenirsiniz.

Ilk bölüm nasıldı sizce?

Yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayın! Diğer bölümde görüşmek üzere! 😘