5. Bölüm

5. Bölüm

Yaren Çeliktenyıldız
yarenc

Benim için yeni bir başlangıç olan güne uyanmıştım. Heyecandan birazcık erken kalkmış olsamda bunu dert etmemiştim. Erken uyandıktan sonra kendime gelmek ve birazcık olsun heyecanımı hafifletmek için kahve yapıp telefonumda gezinmiştim. Saate baktığımda az kaldığını fark ettim. Kahve bardağımı bulaşık makinesine koyup kıyafetlerimi değiştirmek için odama gittim.

Üzerime rahat edebileceğim bir şeyler giyip çantamı elime aldım. Çantama önce önemli şeyleri ardından kişisel eşyalarımı koydum. Komodinin üzerinden arabamın anahtarını alıp kapıya ilerledim. Son kez eşyalarımı kontrol ettim ve kapının yanında duran oda kartımı alıp dışarıya çıktım. Teknoloji gerçekten güzel bir şeydi. Bir yere kadar. Kapıyı kapatmam ile kendisi otomatik olarak kilitlenmişti. Fazla oyalanmadan otoparka doğru yol aldım. Arabamın yanına geldiğimde telefonuma gelen bildirim sesiyle durmuşum. Telefonumu elime aldığımda saatimin geldiğini fark ettim bildirime bakamadan hızlıca arabama bindim ve yola çıktım. Kısa bir sürede hastaneye gelmiştim. Arabamı otoparka park edip hızlıca asansörle hastaneye çıkmıştım.

Tamam ilk iş günümde geç kalmam pek hoş görünmezdi. Hastaneyi önceden gezdiğim için personel odasını bulmam zor olmamıştı. Personel odasına girdiğimde dolapların üstündeki isimlere bakarak ilerliyordum. Kendi ismimi görmeyi beklemiyordum açıkçası. Daha dün gelmiştim ama dolabım hazırdı. Dolabı açtığımda içerisinde gördüğüm doktor önlüğünü elime aldığımda resmen ikinci bir şok yaşamıştım. Bu kadar ince düşünmeleri beni oldukça şaşırtmıştı. Beyaz orta uzunlukta önlüğün sol üst tarafındaki cep kısmında adım yazıyordu. Bu hastane gerçekten mükemmel diye içimden geçirmeden edemedim. Önlüğümü hızlıca giyip Tolga Bey’in odasına doğru ilerledim. Hastane bugün kalabalık gibiydi.

Umarım bu hastanede sadece güzel anılarım olur...

Tolga Bey’in odasının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı çalmıştım. İçerinden tahmin edilebilen sesi duyduğumda içeriye girmiştim. İçeriye girmiştim ama bana bakan kişiler ile ne diyeceğimi şaşırmıştım.

“Günaydın, Mirel Hanım.”

“Günaydın, Tolga Bey.”

“Geceniz nasıl geçti? Lojmanımızı beğenmişsinizdir umarım." diyerek samimi bir şekilde gülümsemişti. Hafif bir tebessüm ile sorusunu yanıtladım. "Güzeldi. Evimde gibi hissettirdi."

"Sizin adınıza sevindim. Bir sıkıntınız olursa her zaman yardımcı olurum."

"Teşekkür ederim Tolga Bey. Düşünmeniz yeterli." dedim yüzümdeki tebessümü kesmeden. Konuşmamızı bölen kapının üç kez çalmasıydı. Tolga Bey'in sesiyle kapı açılmış ve içeriye altı kişi girmişti. Altı kişiden birisinin yüzü tanıdıktı. Dün bu odada gördüğüm kadındı. Geri kalanında gözlerimi gezdirdiğimde hepsi bana değişik değişik bakıyordu. Kendilerini benim gözümden görmüyor bunlar değil mi? Tolga Bey'in konuşmasıyla tekrar ona döndüm.

"Günaydın Bilge Hanım."

"Günaydın Tolga Bey. Dediğiniz gibi ekibimi topladım." diyerek cilveli bakışlar atmaya başlamıştı. Sanırım kusmadan görmezden gelmem gerekecek. Tolga Bey mest olmuş gibi bir yüz ifadesiyle konuşmaya devam etti.

"Teşekkürler. Evet arkadaşlar aramıza yeni bir üye katıldı. Umarım birlikte güzel şeyler başarırsınız. Gördüğünüz arkadaşımız Mirel kendisi Antalya'dan hastanemize geldi. Güzelce tanışın. Bir sıkıntı çıkmasın." dedi. Hepsi onaylar biçimde başını sallayıp Tolga Bey'in kovmasıyla hepimiz odadan çıkmıştık. Kovmadı tabii ki kovmuş kadar oldu diyelim biz ona. Yürüyen cilvenin konuşmasıyla hepimiz ona bakmıştık.

"Merhaba Mirel. Ben Bilge. Bu ekibin başında bulunan doktorum. Sizden sorumluyum." dedi ve bana baktı. Bu kadına alışmam zaman alacak ama olsun. Bu sefer herkes tüm odağını bana vermiş cevabımı bekliyordu.

"Memnun oldum efendim." diyerek kısa ve öz cevabımla sıyrılmıştım. Diğer beş kişiden birisinin önüme gelmesiyle pardon atlamasıyla ona doğru baktım. Benden birazcık kısa şirin bir yüzü olan tatlı bir kızdı.

"Merhaba Mirel. Asena ben. Seninle arkadaş olmayı çok isterim. Hoş geldin aramıza." diyerek gülen gözleriyle bana bakıyordu. Konuşması ve hareketleri oldukça samimi geldiği için ben de gülümseyerek karşılık verdim.

"Memnun oldum. Ben de arkadaş olmak isterim seninle." evet bunu ben demiştim. Yabancı bir şehirde arkadaşımın olması fena olmazdı sanırım. Asena verdiğim cevaptan tatmin olmuş olacak ki küçük bir çocuk gibi gülüyordu. Onun bu halleri tatlı geldiği için gülerek karşılık verdim. Diğer kalan dört kişiyle de tanışmıştım. Birisi kız diğer üç kişi erkekti. Umay, Korhan, Alpay ve Kayra...

İyi insanlara benziyorlardı. Tabii tanımadan bilemem. Zaman her şeyi ortaya çıkarır...

Diğerleriyle de tanışmış ve hastalarla ilgilenmeye başlamıştık. Yürüyen cilve iş bölümü yapmış ve gruplar halinde hastalarla ilgileniyorduk. Benim grubumda Asena ve Alpay vardı. Şimdi ise kalp kapakçığında kaçak olan bir hastayla ilgileniyorduk. Yaşı yeni 18 olmuş bir kızdı. Birazcık gergin duruyordu. Kötü bir şeyi var sanıyor olmalıydı. Asena ve Alpay hastayla ilgili belgeyi okurken ben ise hastayla konuşmaya başladım.

"Merhaba. Mirel ben. Seninle ilgilenecek doktorlardan birisiyim." kızın gerginliğini almak için gülümseyerek konuşmuştum. Biraz daha gerginliği azalmış olacak ki derin bir nefes vererek konuşmaya başladı.

"Merhaba. Durumum kötü mü? Neyim var?" dedi tedirgin bir şekilde.

"Gergin olmanı anlıyorum ama korkmanı gerektirecek bir durum yok. Şimdi bana şikayetlerinden bahsedebilir misin?" hafifçe başını sallayıp konuşmaya başladı.

"Son zamanlarda çok öksürmeye başladım. Önceden de olurdu ama bu kadar sık olmuyordu. Bir de devamlı göğsümde ağrı oluyor." kıza hafifçe tebessüm ederek teşekkür ettim. Ardından belgeyi okumayı bırakıp çoktan bizi dinleyen Asena ile Alpay'a döndüm. "Kalp ultrasonu çekip tekrardan konuşalım." dedim ve hastaya baş selamı verip odadan ayrıldım.

Bu hastane önceki hastanem gibi değildi. Kalabalık bir şehirde olduğumuzdan devamlı hasta geliyordu. Hatta bu hastaneye daha çabuk alışmak için gece acilde nöbete kalacaktım. İlk günden belki çok yorulacaktım ama olsun. Bu benim görevim. Her zaman iyi ki bu mesleği seçmişim diyor ve kendimle gurur duyuyordum. Her mesleğin olduğu gibi bu mesleğin de zorlukları vardı. Kendime her zaman motivasyon verir severek işime gelirdim.

Yaklaşık yarım saat sonra Alpay yanıma gelmiş ve ultrasonu göstermişti. Ultrasona bakıp beraber hastanın odasına geçtik. Kapının önüne geldiğimizde kapıyı hafifçe tıklatmış ve içeriye girmiştik.

"Tekrardan merhaba. Nasılsın gerginliğin geçti mi biraz?" dedim.

"Pek sayılmaz. Sonuçları düşünmek beni strese soktu sanırım."

"Dediğim gibi korkacağın bir durum yok. Bildiğin gibi kalp kapakçığında ufak bir kaçak var. Büyük sorunlara yol açacak cinsten değil merak etme. Şimdilik sana bir ilaç yazacağız. Eğer şikayetlerin artarsa tekrardan gel." diyerek tebessüm ettim. Ciddi bir şeyi olmadığını öğrendiğindeki yüz ifadesi bile yeterdi doktor olmaya. Bu mesleği gerçekten çok seviyorum...

 

Kaç saat geçti bilmiyordum. Bugün kaç tane hastayla ilgilendiğimi sayamamıştım bile. Bu hastane bana iyi gelecekti. Ben de insanlara iyi gelecektim...

Saat çoktan gece yarısını göstermişti. Gelen bildirimle acile koşmuştum. Telefonlarımızda olan uygulama sayesinde acil durumlarda bildirim alıyorduk. Teknoloji gerçekten harika bir şey.

Koşarak acilin kapısından girdiğim sırada daha fazla ilerleyemeden bir bedene çarpmıştım. Geriye savrulmuştum. Başımı kaldırarak çarptığım bedene baktım. Simsiyah giyinmiş, kafasında vizörü açık bir kaskla bana bakan uzun boylu birisiydi. Odağımı bana yorgun bakan gözlerine çevirdim. Ama bir sorun vardı... Bu gözler...

Bana hiç yabancı gelmiyordu...

***

Uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba. Yeni bir bölümle karşınızdayım. Destekleriniz benim için çok önemli.

İyi okumalar<3

-Yaren Ç.

 

Bölüm : 10.08.2025 04:59 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Yaren Çeliktenyıldız / Kehribar'a Tutulmak / 5. Bölüm
Yaren Çeliktenyıldız
Kehribar'a Tutulmak

34 Okunma

12 Oy

0 Takip
5
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...