18. Bölüm

Bölüm 13

Yasemin
yasminkrc

BAŞLAMADAN YILDIZA DOKUNALIMMM.


İyi hissetmiyordum, ilk defa bu denli kötü hissediyordum. Dışarı çıkmak istemiyordum, kaldığım odaya kimse girsin istemiyordum. Sadece oturduğum şu köşede, bu karanlıkta ölmek istiyordum. Yorgundum, ruhen yorgundum. Kenarda köşede kalan son güç kırıntılarını Yavuzla yaptığım konuşmada kaybetmiştim, aynı inandığım, yaslandığım yalanları, umutları kaybettiğim gibi. Eğitimime devam edebilecek durumda değildim en azından ben öyle hissediyordum. Hayallerim, hedeflerim umrumda olamıyordu, Furkanın zorla getirdiği psikolog Zamanla her şey iyileşicek diyordu, güya düzelmem için yapılan terapilerde en çok kurduğu cümlelerdendi. İyileşmiyordu, zaman geçtikçe daha da ağırlaşıyordu.

Hormonlarım, kalbim, beynim, vücudum, her zerrem Yavuzu istiyordu, onu görmek acı veriyordu, o acı hala netti ama yine de Yavuzu istiyordum. Onu suçlamak ondan nefret etmek istiyordum, olmuyordu, içten içe biliyordum herhangi bir suçu yoktu, ne Aslanın ölümünde ne benim ruhumun beni terk edişinden.

“ Sidelya.” Odanın kapısının açılmasıyla içerideki zifiri karanlığı gün ışığı bıçak gibi yarmıştı. Aynı Furkanın sesinin içerideki sessizliği yardığı gibi.

“Sidelya, hadi güzelim.” Güzelim, Yavuz da ona güzelim derdi. Furkanın sesi daha yakından geliyordu, kafamı hafifçe kaldırarak önüme diz çökmüş arkadaşıma baktım.
“Biliyorum, yemin ederim ki biliyorum ama bunu yapmak zorundayız, kendine gelmen gerekiyor.” Nazikçe kolumu kavrayan eliyle ayaklandım. Yatağın üzerinden hırkamı alıp giydirirken kapıda Demirin yüzünü seçtim. Çaresizce bakıyordu, sanki senin işin bitti burdan döndüremez toparlayamazsın der gibi, sahi kimdi Demir? Niye burdaydı? Bilmiyordum, ya da hatırlamıyordum, belki de hatırlamak istemiyordum.

Denize bakan bir malikaneye yerleşmiştik, eskiden uğruna her şeyini feda edebiliceğim yerdeydim ama hiç birşey ifade etmiyordu bu artık. Yine ordaydı, birinin uçsuz bucaksız denize düşmesini engelleyen taş tırabzanların önüne konumlandırılmış karşılıklı iki koltuktan sağdakinde oturuyordu, saçları yapılıydı, yine makyajını özenle yapmıştı.

” Sidelya seni görmek ne güzel.” Sıkılmıştım, samimi olmaya çalışan tavırlarından, baygın bakışlarından, beni güya anlamaya çalışıyormuş gibi yapmasından, her zerresinden tiksiniyordum.

“Bugün kendi moraline 10 üzerinden kaç puan vermek istersin?” Karşısındaki koltuğa yerleşmemle başlamıştı sorgusu, haftalardır aynı şeyi yapıyordu, haftalardır ağzımdan tek kelime alamıyordu, vazgeçmiyordu belki aldığı paradan belki mesleğe başlarken ki ettiği yeminden belki de kendine verdiği sözlerden.

” yine cevap vermek istemiyorsun, peki görüşemediğimiz süreç içerisinde sana verdiğim ilaçları içtin mi?” Dalgalara büyük bir ahenkle kayalıklara çarpan denizi izlemeye devam ettim sorusuna karşılık.

“ peki bunu da atlayalım, şu an ne hissettiğini öğrenebilir miyim?” Yüzüne bakmadan denizi izlemeye devam ediyordum, her görüşmede aynı şeylerdi, soru soruyor cevap alamıyor seans bitiyor.

Benden cevap alamamak canını sıkmış olucak ki yerinde doğrulup kalemini cam sehpaya bıraktığını duydum. “ bu böyle olmaz Sidelya, tepki vermek durumundasın, vermemeye devam ettiğin sürecin sonu senin için iyi olmaz, şok tedavisine başlamak durumunda kalırım, seni bunca anlayan insanın arasında bu denli bencillik çok ayıp.” Duyduklarımla kafamı hızlıca yoğun makyajlı yüzüne çevirdim, bencillik?

” Ben mi bencilim, BEN Mİ BENCİLİM? NEYİ ANLIYORSUNUZ LAN SİZ , HA NEYİ, SEN GÜNLERCE İŞKENCE GÖRDÜN MÜ? SEN BİR KANSIZ TARAFINDAN SEVGİLİNİN YEDİĞİ BİR BOK YÜZÜNDEN SİKİLDİN Mİ? GÜNLERCE SANA DESTEK OLAN, YAŞAMINI SAĞLAYAN KÜÇÜCÜK BİR ÇOCUK GÖZÜNÜN ÖNÜNDE SENİN YÜZÜNDEN VURULDU MU? “ ayaklanarak iğrenç yüzüne haykırdığım sözleri şaşkınlıkla izliyordu.

” SEN BANA ŞOK TEDAVİ VERMEYİ GEÇ DOKUNAMAZSIN BİLE, SADECE OTURDUĞUM YERDE SESSİZ SEDASIZ ÖLMEK İSTİYORUM, ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM YA, BEN SADECE GEBERMEK İSTİYORUM.” Son sözlerimin üzerine kolumdan sertçe sürüklenmeye başlamamla beni sürükleyen kişiye bakamadan düşmemek için koluna yapışmıştım, benim boyum için bile hafif yüksekte olan tırabzanlara çıkarılmamla sürükleyenin kim olduğunu görmüştüm.

” Ölmek mi istiyorsun? Atla, hadi atla, bu akıntının seni yutması 2 dakika bile sürmez.” Demirin yeşil gözlerine bakarken dediklerini kafamda tartmaya çalışıyordum.

” Atlasana.” Yeniden konuşmasıyla gözlerimi oldukça aşağımızda kalan denize çevirmiştim. Yüksekti, çok hızlıydı.

” Atlayamazsın, zehir gibi kızsın, yüksekliği bu yükseklikten düşünce ne denli hasar alıcağını, soluğunun kaç dakikada kesiliceğini çok iyi hesaplıyorsundur kafanda, sen ölmek istemiyorsun Sidelya, gururlu bir kadınsın, oldukça gururlu hemde, gururun incindi, yaşadıklarını kaldıramamanı kabul edemiyorsun, izin ver seni toparlıyım, izin ver sana yepyeni bir hayat kuruyum.” Karşımdaki mavi gözler oldukça ciddiydi, kendinden emindi, korkusu yoktu, inanıyordu en önemlisi benim içimde olanları anlıyor o sorunları nasıl çözüceğini oldukça iyi biliyor gibiydi.

Gözlerim istemsizce dolarken beni tutan eline kaydı elim, ilk defa artık hafif hafif çıkmaya başlamış tırnaklarımı birinin görmesinden utanmayarak koydum elimi. Kafamı sallarken gözümden yaşlar sel etkisiyle akıyordu. Kolumdaki eli sırtıma kayarken hafifçe tırabzanlardan indirip sarıldı.

“Yeni hayatına hoşgeldin Sidelya, yeni bir sen’e hoşgeldin.”

THE END

SİDOŞUN GEÇİŞ BÖLÜMÜ BÖYLEYDİ, DEMİR BEY BAKALIM KIZIMIZI TOPARLAYABİLİCEK Mİ?

BİR KONUDA FİKRİNİZİ ALMAK İSTİYORUM, KİTABIN BURAYA KADARKİ BÖLÜMLERİNİ BU KISA ARADA 13. BÖLÜME KADAR DÜZENLİYİM Mİ YOKSA FİNAL YAPTIĞIMIZDA BÜTÜN KİTABI FULDEN Mİ DÜZENLİYİM, NE DERSİNİZ?

BÖLÜMLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİZİ ALIYIM AKÇACILAR,

OYLARIMIZI VERELİM LÜTFENNNNN.

SİZİ ÇOK SEVİYORUM YENİ SEZONLA GÖRÜŞMEK ÜZERE 🤍🤍🥰🥰

Bölüm : 07.02.2025 21:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...