
Elindeki 3 valiz, sırtındaki çantayla önündeki dik yokuşu çıkmaya çalışırken söyleniyordu Sidelya , şu dünyada en nefret ettiği 3 şeyi bir günde yaşıyordu.
Uykusuzluk , sıcakta yürümek , açlık.
Bunların üstüne bi de havalimanındaki adam laktozsuz demesine rağmen laktozlu kahve vermişti, karnı pek iyi durumda değildi. Çalan telefonuyla beraber sağ elindeki valizi dizine yaslayıp cebinden telefonunu çıkardı,
”Sidelya hanımla mı görüşüyorum?”
” Buyrun benim,”
”Hakkari devlet hastanesinden başhemşire Sevtap ben , acilen hastaneye gelmeniz gerekiyor başhekimimiz özellikle çağırdı sidelya hanım.”
” Yarın işe başlıyorum başhekiminiz bunu biliyor .”
” Doktora ihtiyacımız oldu o sebeple hemen gelmeniz gerekiyor .”
“ Peki yarım saate ordayım” Telefonunu cebine yeniden atmasıyla yarıladığı yokuşa sıkıntıyla bakması bir oldu Sidelyanın, yok bi daha inemezdi .
Valizinden çıkardığı iki askıyı yandaki merdiven tırabzanına takıp valizlerini de ucuna ekledi, sağlamlığından emin oldu aşağıya itti . Valizlerin saniyeler içinde aşağıya sağlam indiğinden emin olunca kendi de tırabzana oturup aşağı doğru ittirdi kendini. Kendisi de sağlam şekilde yokuşun başına inince saçlarını geri atıp kendisini şaşkınlıkla izleyen çocuklara döndü.
” Bazen de pratik olmak lazım ama siz denemeyin . “ çocuklar başlarını sallayıncaya kadar Sidelya askıları çöpe atmış taksi çevirmek için yola ilerlemeye başlamıştı.
*******
“ Lan izin versene baksınlar yarana .” Uygarın bıkmış sözleriyle Yavuz bi kez daha en ters bakışlarından birini atmıştı.
” La havle la havle sanki götünü aç diyoruz alt tarafı yarana baktırıcaksın.”
” Gitsene lan başımdan yara benim yaram .” Uygar Yavuzun sözlerine karşılık kafasını yukarıya kaldırıp sessiz sabırlarına geçiş yaptı.
Acilin kapısından gelen gürültüyle acildeki kalabalığın çoğu o tarafa döndü , uzun boylu bir kadın yıkılmış valizlerin üzerine sırt çantası atıp çantasında bir şey aramaya başladı , Yavuz kızın rahatça valizlerini orda bırakmasını çatık kaşlarla izliyordu, orası pisti, valizler eve giricekti, pis yere deyen şey temiz yere giricekti . Çatık kaşlarla beynindeki temizlik fırtınasına devam ederken kızın dediklerini ancak kendine oldukça yaklaşmış olduğunda fark edebildi .
” Yaranız kötü görünmüyor ama biraz daha beklerseniz iltihap kapar devamındaki saatlerde yüksek ateşten geberip giderseniz ha ben ateşler içinde titreyerek gebermek istiyorum diyorsanız tabi siz bilirsiniz. “Kızın söyledikleriyle küçümseyici bir bakış attı Yavuz .
” Siz doktor olduğunuza emin misiniz ? Sanki hastalarla konuşma dersini kaçırmış gibisiniz.”
“ Tam puanlarla geçtim . Hastanın gerçeklerle yüzleşmesi daha doğru sorununuz varsa gidip şikayet edin ama bi kez daha söylüyorum yaranız iltihap kapmak üzere tedaviyi zorlaştırmamanızı tavsiye ederim. “ Kız son sözleri üzerine arkasını dönüp acilin diğer köşesindeki doktorlara ilerledi. Yavuz kararsız bakışlarla acilde göz gezdirdi , fazla kalabalık fazla pisti burda tedavi mümkün değildi. Gözleri az önceki doktora kaydı, acilin en gözde doktorlarından olan Suatla konuşuyordu ciddi bir halde. Yavuz yaralı olan kolunu tutarak sedyeden kalkıp kızın yanına adımladı.
” Doktor Hanım, bir bakabilir misiniz?” Sidelya kendine hitaben söylenen sözlerle arkasını döndüğünde sert bir göğüsle karşı karşıya gelmişti hafif başını kaldırıp kendisine bakan kahve gözlere karşılık başını salladı.
” Burası çok kalabalık, çok pis steril bir ortamda tedavi olmayı kabul ediyorum tabi siz tedavi edicekseniz.” Yavuzun sözlerine karşılık Sidelya başını hafif çevirerek acilde göz gezdirdi , pis mi ?
“ Gayet temiz , her dakika steril ediliyor her taraf. Artı olarak tedavi olmazsanız olmayın bide şart koşuyorsunuz, ne demek siz tedavi ediceksiniz?”
” Doktor hanım, şu an şu acilde en temiz olarak gördüğüm kişi sizsiniz rica ediyorum.” Sidelya karşısındaki iri bedene göz devirerek peşimden gel anlamında elini sallayıp yeşil alana yürümeye başladı.
Hızlıca duvar kenarına bulduğu sedyeyi ayağıyla ittirip kapının yanındaki alandan söktüğü perdeleri sedyenin etrafına astı. Eserine keyifle baktı ilk olarak daha sonra arkasını dönüp askeri kolundan çekiştirdi.
“ Gözden uzakta , steril , sizi ben tedavi ediyorum, başka istediğiniz var mı ?” Yavuz kızın pratikliğine hayran kalmış bir edayla hafifçe hayır anlamında baş sallayabildi sadece.
“ Ellerimi steril ettim, önlük bana ait , eldivenleri yeni paketten aldım, malzemeler de steril, artık başlayabilirim umarım.” Yavuz yine kafasını salladı . Kız işini yaparken ufaktan onu izliyordu
uzundu, normal kadınlara göre uzundu , rahat 170 vardı, koyu kahve saçları vardı önlerindeki kısa kesilmiş olanlar yüzüne dökülüyordu , hastanenin bol ışığının altında ufaktan yeşile dönmüş ela gözleri vardı, sertti ama sertliğinin altında insana zevk veren bir bakışı vardı.
“ Hastanede yenisiniz sanırım.”
”Maalesef.”
“ Maalesef?”
” Dağın başında can güvenliğimin olmadığı bir yerdeyim ne bekliyorsunuz gülücükler saçmamı mı ?”
“ Adınız?”
”Bilmenize gerek yok.”
”İstersem öğrenebilirim.”
”Kendinizi yormak istiyorsanız öğrenin.”
“Yorulmam.” Kız cevap vermemişti ustalıkla yarayı kapattığında sandalyeyi geri iteleyip dosyayı eline aldı.
” Hasta kaydı için adınız ve tc numaranız lazım.”
” Yavuz Karaca, 125….”
” bir hafta boyunca her gün pansuman yapılsın ilerleyen haftalarda iki günde bire indirgenebilir , askeriyenin sağlık hizmetine de kontrol olun , gözetimi elden bırakmak iyi değil. Geçmiş olsun.”
” Sağolun.” Ceketini alıp perdelerden geçicekken arkasını döndü Yavuz.
” Güvenliğiniz sağlanır bazen bir ceza olarak gelen şey bize ödül olabilir sıkmayın canınızı doktor hanım.” Sidelya şaşkınlıkla dönmüştü ki Yavuzun geniş omuzlarıyla karşılaştı yine de aklından geçenlerin dudaklarının arasından çıkmasına izin verdi.
“Benim güvenliğim de ceza ödül sistemim de size kalmadı Yavuz bey, beni bırakın da dağlarda gözünüzü açık tutmaya bakın.” Yavuz arkasından gelen hafif yüksek sesle vardığı kapıdan geri döndü, kız ela gözlerine set çekmiş oldukça sert bir ifadeyle kendine bakıyordu. İyi ne bok yerse yesindi kendisine pek fark etmezdi, kısaca bir kabullenmiş ifadeyi andıran baş eğmeyle onu anlamasını istedi. Kızın ifadesinin değişmeden önündeki kâğıtlara dönmesiyle kendisi de çıkışa ilerledi.
İkinci bölüm sonumuzz.
Oy ve yorumları unutmayalım lütfen.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |