29. Bölüm

Bölüm 20

Yasemin
yasminkrc

Güneş yavaştan ufukta görünüp yerdeki otların üzerindeki su damlalarını aydınlatırken eli yüzüne kapalı şekilde önünde bulunan leşe bakamayarak oturuyordu Yavuz, sevdiği gideli 3 ay olmuştu, koca 3 ay, sevdiğinin insanın içini eriten ela gözlerine bakmadan geçen, soğuk ellerini tutmadan geçen koca 3 ay. Aramıştı, vazgeçmeyerek İtalyada ne yaptığını nasıl olduğunu öğrenmeye çalışmıştı en son Furkan ve Uygar kızdan mesaj getirerek vazgeçmesini söylemişti, geçemiyordu. Kendini dağlara vurmuştu, işini yapmaya çalışıyordu, sıktığı her mermide sevdiğinin bitap hali gözlerinin önüne geliyordu, yerde kanlar içinde yatan her leşte ölen o masum küçücük çocuğu görüyordu, vicdan azabıyla yanıp tutuşuyordu.

“ Yavuz” Uygarın sesini arkasında duymasıyla istifini bozmadan elini yüzünde tutmaya devam etmişti.

” Yavuz helikopter gelmek üzere.” Yüzünde duran elini hafifçe indiriren karşısındaki arkadaşının suratına baktı.

” İyi misin?”
“ değilim.”

” Toparlanman lazım Yavuz. Kendine gelmen lazım artık.”

” Kolaydı zaten, içimde susmayan vicdanımla çok kolaydı.”

” Başka çaren var mı? “
”ben masabaşı iş istiycem Uygar.”

” Saçmalama lan.”

” Bu şekilde olmaz, dağlarda vicdan yoktur. Yerime seni atarlar bende operasyonlar masabaşından planlarım.”

” Yavuz bu iş senin hayatın.”

” Hayatımdı, artık değil.”

**********

“Ne o bu defa da buraya mı saklandın?” Arkasından gelen sesle irkilip elindeki makası bırakmadan döndü Sidelya.

“ ben saklanmam.” Karşısındaki kadının sözleriyle gülüşü daha da artmıştı Yavuzun,o yüzden mi günlerdir göremiyordu onu.

” Öyle mi? O yüzden mi yanımıza gelmiyorsun”

” işlerim vardı, ben yoğun bir kadınım.”

” Ona ne şüphe.” Adamın arkadan gelen klasik lafıyla derin bir nefes verip elinin altındaki şakayıkların son yabani kısmını kesip attı Sidelya, ellerinden kirli eldivenleri çıkarırken bahçeden çıkmak için yönelirken adamın uzattığı ele baktı.

” Seni yemem Sidelya, alt tarafı yukarı çıkman için yardım edicem.”

” Gerek yok hallederim.” Kızın laflarının üzerine uzun eteğini hafifçe toplayarak kaldırıma çıkmasıyla Yavuz yüzündeki gülüşle geri çekilmişti.

” Terliklerin hoşmuş.”
“ çok beğendiysen sana da alıyım.” Kadının alaycı sözlerini gülümseyerek devam ettirmişti adam.

” 45 numarasının stokta olduğunu sanmıyorum ama takipte olalım.” Adamın şakasıyla kadının yüzünde istemsizce gülümseme olmuştu.

” yaşlandıkça şakacı bir adam mı oldun?”

“Yaşlandıkça sevdiğim kadının gülüşüne hasret bir adam oldum.” Yavuzun sözleriyle yüzündeki gülümsemeyle donmuştu Sidelya. Gözlerini elindeki sepetten Yavuzun güneşin altında bile oldukça koyu olan gözlerine çevirirken kafasındaki sesleri azaltmaya çalışıyordu.

” Gezdin mi İtalyayı güzelce?” Sidelya napıcağını bilemezken aklına gelen soruyu atmıştı ortaya.

” Pek değil, ev sahibemin gezdirmesini bekledim.”

” Furkan da ev sahibi onlarla gezseydin.”

” Benim ev sahibim sensin ama.” Kadının sessiz kalmasıyla yürümeye devam ederken azcık daha konuşsun diye içinden yalvarıyordu Yavuz.

” Çiftliği gördün mü?”

“ evet, güzel olmuş, hayvanları küçücük yere tıkmaktansa oldukça geniş bir yer bahşetmişsin.”

” Çiftlik aklımda yoktu,kontesi yani gördüğün sürekli asil duran beyaz atı ormanda yaralı bulunca tedavi etmiştik ondan sonra da gitmedi, sonra ona bir eş getirdik sonra çiftleştiler derken onlara kısıtlı da olsa geniş bir özgürlük vermeye çalıştım.”
“Düşüncelisin.” Eve giden yola girerken ikisi de sessizdi, Yavuz hafifçe sevdiği kadının yan profiline bakıyordu, özlüyordu, kendisine bakarak gülümsemesini, dudaklarının arasından adını duymayı , saçlarını sevmeyi, öpmeyi çok özlüyordu.

“ ben çiçeklerimi vazoya koyuyum sende dinlen istersen bizimkiler gelmez daha.” Kadının sözleriyle hafifçe kafasını eğdi Yavuz.

” nasıl istersen.” Sidelyanın mutfağa giden kısma yönelmesiyle çaresizce yukarıya çıkmak için merdivenlere yönelmişti Yavuz, bu kadar konuştuğu bile şükür sebebiydi.

Hava yavaştan kararırken vazodaki şakayıklara bakarak düşünüyordu Sidelya, suçlu olan o değildi, kendi de değildi, Aslanın ölmesini ne o ne kendisi istememişti, sevmişlerdi, birbirlerini çok sevmişlerdi, o zaman neden kaçıyordu?, neden eskisi gibi yaklaşamıyor, cesur olamıyordu Yavuza karşı.

derin bir nefes verirken aklına gelen düşünceyle fazla muhakeme etmeden hızla merdivenlerden çıkmaya başlamıştı, Yavuzun kaldığı odaya gelince derince aldığı nefeslerini düzenlemeye çalışarak kapıyı çalmıştı.

” Sidelya? Bişey mi oldu?” Yavuz şaşkınca karşısındaki kadına bakarken Sidelya dudaklarını ıslatıp anında konuşmuştu.

” Dışarı çıkalım mı? İkimiz?” Yavuzun gözlerindeki endişe büyük bir şaşkınlığa dönüşürken kızın vazgeçmesinden korkarak hızlıca kafasını sallamıştı.

” Tamam ben yarım saate aşağıda olurum o zaman.” Kadının son sözlerinin üzerine yukarı çıkan merdivenlere yönelmesiyle gülümseyerek kapıyı kapatmıştı Yavuz.

 

yarım saate her ikisi de aşağıda olup yola çıkarken araba kullanan Sidelyayı izlemek Yavuza göre oldukça eğlenceliydi

” beni nereye götürüyorsunuz doktor hanım?” Sidelya duyduğu hitapla gülümserken gözlerini yoldan çekmeden önüne gelen perçemini geri atıp cevapladı yavuzu.

“ öyle süslü mekanlara götürmüycem merak etme, bugün Panzerotto Fritto yedirmek istiyorum sana.”

” evde yapabiliceğimiz bişeye para vermeyiz umarım.” Yavuzun sözleri bu defa Sidelyaya kahka attırırken Yavuz da kızın güzel yüzünü huzurla izliyordu.

“Bunu diceğini bildiğim için sana makarna yedirmiyorum Yavuz.”
“Saçma çünkü, evde yaptığımız şey hem daha sağlıklı hem daha uygun olucak.”

” Asla değişmiyorsun.” Yavuz sevdiğinin sözleriyle sırıtırken arabanın durmasıyla sidelyanın park ediceği yere göz gezdirdi.

“Biraz yürüyelim istiyorum.”

” bana uyar doktor hanım.” İkisi de arabadan inerken Yavuz Sidelyanın yönlendirmesini bekledi. Kızın saçlarını rahatlamak amacıyla geri atıp kendisine gel anlamında işaret edince adımlarını arttırıp kıza yetişmişti.

” Topukluların yok bugün.” Kızın dışarı çıkarken özellikle topuklu giymesi yavuzun gözünden kaçmamış şu an da giymemesi gözüne batmıştı.

” rahat olmak istedim.” Sidelya yavuza dönüp cevap verirken aradaki boy farkının biraz daha belirginleşmesi yüzündeki gülüşünü arttırmıştı. Sokak kenarındaki salaş yere yönelirken Yavuz çoktan kaşlarını çatmıştı. Sidelya içeri girer girmez italyanca bişeyler derken Yavuz etrafın temizliğinden emin olmaya çalışıyordu.

” Gel hadi.” Kenarda gözlerden uzak masaya Yavuzu da çekerken Yavuzla masanın arasına hafif bir mesafe koyup çantasından kolanya ve peçete çıkardı Sidelya. Masayı ve Yavuzun oturacağı yeri temizlerken Yavuz sevdiği kadını şaşkınlıkla izliyordu.

” ne öyle bakıyorsun? Bilmiyorum sanki bilmediğin yerlerde rahatça oturamadığını, al işte temizledim otur güzelce.” Sidelyanın hafif çıkışmasıyla Yavuz gülümseyerek oturmuş sevdiği kadının güzelliğini doya doya seyretmeye başlamıştı.

“ yanına amaretto söyledim, içersin demi?”
“Alkollü mü?”

” Hı hım.” Kısa konuşmalarının üzerine yemekleri kısa sürede gelirken hızlıca yemiş az alkollü içeceklerini içiyorlardı.

“ nereye gitmek istersin?”
“ patron sensin, sen nereye dersen oraya.”

“ iyi hadi treviye gidelim o halde. “ kadın kısa sürede ayaklanırken Yavuz da mecburi ayaklanmıştı. Kısa sürede çeşmeye gelirken saatin geç olmasından dolayı tek tük insan bulunmasıyla ikisi de memnun olmuştu.

” Normalde bu kadar sakin olmaz.”
“ e iyi ya işte bizde ritüeli daha sağlam yerine getiririz.” Yavuzun sözleriyle kendini çeşmeye dönük, yavuzu da çeşmeye sırtını dönmüş halde bulması bir olmuştu Sidelyanın.

Yavuz cebinden çıkardığı 3 madeni parayı sırayla suya atarken sevdiğinin gözleri içine bakıyordu. “ birinci bu güzel şehre yeniden gelmem için, ikinci aşkımın aşkının yeniden canlanması için üçüncü de karşımdaki bu güzel kadınla evlenmek için.” Sidelya hafifçe gülümserken Yavuzu hafifçe kenara itip oturmuştu.

“ dövme yaptırmışsın” yavuzun sorusuyla eli sağ omzuna gitmişti Sidelyanın.
“ Onu unutmak istemedim.” Kadının sözleriyle Yavuz temkinlice sevdiğinin saçlarını kenara çekip dövmeye daha dikkatli bakmıştı. Ufak bir aslan dövmesiydi, daha yavru bir aslan.

” bu olmasa da onu unutmazdın.”
“ ama bu benim içimi unutmama konusunda daha rahatlatıyor.” Yavuz çok inatlaşmadan başını sallarken kızın boş sokaklara çevrili yüzünü izlemeye çalışıyordu.

” Özür dilerim” Sidelya duyduğu iki kelimeyle dikleşip Yavuza dönerken Yavuz çoktan başını eğmiş yüzünü ellerinin arasına almıştı.

” Ne için?”

” Seni koruyamadığım için, benden gitmene izin verdiğim için, bensiz kaldığın senelerde yaşadıkların için, yaşadıklarında yanında olamadığım için, bu kadar güçlü bir kadın olurken gururla arkanda durmadığım için özür dilerim Sidelya.” Adamın çaresizce sözlerine karşılık gözleri dolarken elini istemsizce omzuna koymuştu sidelya.

” senin suçun yoktu.”
“ vardı benim yüzümden bu haldeyiz.”

” suçun yok, Aslanı tanımıyordun ama yas tuttun, benim için ilişkimiz için çabaladın, yaşananlardan sonra bir suçlu varsa o benim Yavuz, giden senden kopan bizden vazgeçen bendim.” Sidelya telaşla konuşurken adamın elini beline sarıp biraz daha kendine çekmesiyle durmuştu.

” Özür dilerim seni bıraktığım için. Bizden erkenden vazgeçtiğim için, çabalamadığım için özür dilerim Yavuz.”

” Özür dileme, haklıydın biraz toparlanma ihtiyacın vardı, seni bu duruma soktuğum için ben özür dilerim Sidelya.” Sidelya sevdiği adamın son sözleriyle gözlerinden istemsizce akan yaşlarla gülümserken alnını adamın geniş alnına yaslamıştı.

” beni bırakma, benim gibi bir dengesiz gitmek istese bile beni bırakma bi daha Yavuz.”

” Söz”

” seni seviyorum”

” seni seviyorum.”

 


 

 

DIRIRIMMM

AŞKOLARIM BENİ ÖZLEDİNİZ Mİİİ?

biliyorum bir süredir yoktum çok çok özür diliyorum sizden bunun için biraz yoğundum.

çiftimiz barıştı özürler dilendi ne düşünmektesiniz?

sizleri çok seviyorumm akçacılar🤍

aşağıya sidoşun elbisesni ve şaka konusu olan terliğini bırakıyorum.


 

 

 

Bölüm : 03.06.2025 13:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...