
Oyları başlamadan alıyım canolar, hadi sağ ayakla…
Tezgahın üzerinde duran doğranmış salatalıklara ve yoğurta çaresiz bir bakış attı Sidelya, hayır yemek yapmayı bu denli unutamazdı.
Evleneli 5 ay olmuştu, yardımcılarının çocuğunun hastalanmasıyla erken çıkmış olmasıyla ana yemeği yapmıştı ama Yavuzun işten bi tık geç gelmesiyle ve yorgun olmasıyla Sidelya da kocasına sen yorgunsun ben cacığı hallederim şekilde raconlardan sonra mutfağa girmişti.
Salatalığı doğramış, yoğurtla karıştırmıştı ama koyması gereken su ve tuz miktarını hatırlamıyordu, annesini arasa Yavuz içerden duyup gelirdi, şu an yemek yapamama rezilliğini kaldıramazdı. Elindeki suyu gıdım gıdım koyarken gözüne yeterli gelirken daralarak cacığı kaselere boşaltıp masaya koymuştu.
” Yavuz yemek hazırrr.” İçeri bağırırken saçlarını kocası gelmeden toplamıştı, görürse mutfakta saç mı toplanır diye vır vır ederdi.
” Güzelim?” Masaya oturmasıyla gözlerinin karşısındaki karısıyla önündeki salatalıklı yoğurt arasında gidip gelmesine engel olamamıştı Yavuz.
” Canım?”
” Bu ne?”
“Cacık.” Yavuz kaşığını önündeki yoğurtlu salatalığa daldırırken şüpheyle bakmıştı.
” Aşkım yoğurtun içi…”
” yavuz susar mısın? Olmadı işte yani yapamadım , unutmuşum.” Yavuz karısının çıkışmasıyla gülerek ayaklanmış önce karısını öpmüş sonra yoğurtlu salatalığı cacığa döndürmüştü .
“Sen niye beni çağırmıyorsun anlamıyorum ki.”
” Yorgundun aşkım, hallederim diye şey etmiştim.”
“ geçti yorgunluğum hadi sen güzelce ye ben toplarım burayı.” Karısının keyifsizliği ve bitkinliğini görünce kendi yorgunluğunu unutarak teklif etmişti.
yemeklerini kısa sürede bitirirken Sidelya salondaki koltuğa uzanmış günlerdir üzerinde olan bitkinliğin sebebini düşünüyordu.
“Karımm.” Yavuzun içli sesiyle gülümseyerek yana kayıp kocasına da yer açmıştı.
” Canım?”
” İyi misin sen, bu ara gözüme hiç iyi görünmüyorsun.” Kocasının göğsüne yatmış haldeyken kendisini de iyi hissetmiyordu.
” Bitkinim biraz, herhalde hasta olucam.”
” Doktora gidelim mi?”
” Ben bütün gün doktorların içindeyim, çok kötü hissedersem görünürüm.” Yavuz hoşnutsuzlukla karısının saçlarını okşarken sesini çıkarmıyordu.
” Aşkım, sabah Cemreyle Parla gelicekler kahvaltıya.”
” Gelsinler güzelim de sabah Nermin abla gelicek demi? Sen hazırlama kahvaltıyı yorgunsun.”
”İstersen gelme dedim ama gelirim dedi.”
” Nasıl olmuş çocuğu?”
”iyiymiş, mesajlaştık.” İzledikleri diziyi bitirene kadar koltukta sarılarak oturmuşlar, gecenin ilerleyen saatlerinde yatak odalarına çekilmişlerdi.
Evleneli 5 ay olmuştu, İstanbulda güzel müstakil bir evleri vardı, Sidelya İstanbulda açtığı kliniği kısa sürede İtalyadaki seviyeye yaklaştırmıştı, Yavuz da masa başından yeniden sahalara dönmüştü karısının zoruyla.
Sabah rutin olarak Yavuz işe giderken Sidelya da uyandığından itibaren başlamış olan baş dönmesinin eşliğinde üzerine rahat bir elbise giymişti.
“Sen iyi misin?” Kahvaltı masasında Parlanın sorusuyla Sidelya gözünü diktiği reçelden alabilmişti.
” niye çok mu kötü görünüyorum?”
” Berbat görünüyorsun.” Cemrenin sözleriyle her ikisi de kalkıp Sidelyanın önüne gelmişlerdi.
” Yavuzla bişey olmadı değil mi?”
” Yok be dünyanın en ılımlı kocası şu an.”
” Ne bu halin o zaman”
” bilmiyorum günlerdir bitkinim bugün de başım dönüyor, anlayamadım bende.” Sidelyanın sözleriyle Cemre kafasında yanan ışıkla sırıtmış Sidelyanın telefonu eline alıp döngüsüne girmişti.
” Napıyorsun?” Sidelya şaşkınlıkla arkadaşının keyifli suratına bakarken Cemrenin bir anda çığlık atmasıyla sıçramıştı.
”Sidelya sen hamilesin.” Sidelya şokla yerinden fırlarken Parla da Cemreden bulaşan bir heyecanla Sidelyaya bakıyordu.
” Ne hamilesi ?”
” Bitkinlik, baş dönmesi, adetin de gecikmiş.” Telefonunu arkadaşının elinden alırken bir hafta gecikmiş adetine kısa bir bakış atmıştı.
”kusmam, mide bulantım yok, koku hassasiyetim de yok.” Cemre arkadaşının savunmasına karşılık masanın ortasında duran kıymalı menemeni Sidelyanın burnuna yaklaştırmıştı, Sidelya aniden hissettiği bulantıyla geri adım atarken Parla da arkadaşının hamile olduğuna ikna olmuştu.
” Sen hamilesin.” Sidelya inatla başını iki yana sallarken Cemre bunun olucağını tahmin edebiliyordu.
” İlaçları bıraktın mı?” Sidelya kafasını evet anlamında sallarken bir soru daha yöneltti cemre “ korundunuz mu?” Sidelya bu defa da hayır anlamında sallarken cemre artık sidelyanın hamileliğinden kesinlikle emindi.
” Ben test almaya gidiyorum.” Parla çantasını alıp çıkarken Sidelya gerginlikle kalktığı sandalyeye oturmuştu.
Kısa sürede Parla elinde 2 tane hamilelik testiyle gelirken hepsi Sidelyanın her iki testi de yapmasıyla tuvalete doluşmuş sonucu bekliyordu.
“Olmayabilirim, hissetmiyorum.”
“Sidelya ilk anda hissetmeyebilirsin zaten, bütün belirtile…” Parlanın cümlesini yarıda kesen yine cemrenin çığlığı olmuştu, sidelyanın da başı teste dönerken her iki teste de görünen çift çizgiyle kirli sepetinin üzerine oturmuştu.
” Olmaz.” Arkadaşının sözleriyle Cemreyle Parla ona dönerken ikisi de eğlencelerini kesmişti
” istemiyorsan neden korunmayı bıraktın?” Cemrenin sorusuyla gözlerini beyaz parkelere dikmişti sidelya, istemişti, umudu yoktu ama içten içe anne olmak, Yavuzla bir parçaları olsun istemişti, ama bu denli hızlı beklemiyordu.
” Çünkü istedin, sen bu koca evde etrafınızda koşuşturan bir parçanız olsun istiyorsun.” Cemrenin sözleriyle Sidelya dolan gözlerini saklamayan gerek duymadan arkadaşının göğsüne yaslamıştı başını.
” ben çok korkuyorum.” Ağlamaya başlarken Cemre anlayışla sarılmıştı arkadaşına.
” Asele hamile kaldığımda ne halde olduğumu hatırlıyorsun demi ? İlk seni aramıştım, salya sümük ağlıyordum, korkucaksın normal, çünkü içinde kocandan ve senden bir parça taşımak zor, onu korumak zor biliyorum ama bu dünyanın en mükemmel duygusu Sidelya, gün geçtikçe içinde büyürken senin ona kavuşma arzun arttıkça öyle güzel duygular yaşıyorsun ki.” Sidelya Cemrenin sözleriyle ağlamasını kontrol altına alırken kafasındaki bir başka düşünceyi ortaya atmıştı.
” Ya Yavuz şu an buna hazır değilse.”
” Yavuz dünden baba olmaya razı bence Sidelya, çocuklarla ilgilenişini görmüyor musun hadi onu geçtim her allah size de bir çocuk nasip etsin dendiğinde nasıl bir amin dediğini duymuyor musun? O seninle bir çocuğu olsun diye kendini parçalıyor.” Parlanın sözleriyle kafasını sallarken ayaklanmıştı Sidelya yüzünü yıkamak için, doğruydu kocası baba olmak için dünyaya gelmiş gibiydi.
” Hadi hastaneye gidelim, tabi Yavuzla gitmek istemiyorsan.” Cemrenin sorusuyla Sidelya dolabından kot ceket alıp çıkışa yönelmişti.
” Eğer bebek orda değilse yavuzu boşuna umutlandırmış olurum, önce sizle gidelim.”
Hastanede belki değilimdir düşüncelerini tamamen kaybederken eline verilen kan tahlilleri sonucu ve ultrason fotoğrafıyla ikna olmuştu Sidelya, hamileydi, 5 haftadır içindeki ufaklık onunlaydı.
” Bitanem.” Yavuzun aşağıdan kendisine doğru yaklaşan sesiyle elindeki ultrason fotoğrafını çekmecesine koymuştu Sidelya.
” Niye gelmiyorsun aşağıya?” Kocasının sorusuyla yataktaki pozisyonunu bozmadan oturmaya devam etmişti.
” yorgunum biraz erken yatıyım dedim.”
“E tamam bana niye söylemiyorsun, sen yoksan ben napıyım aşağıda.” Cümlesinin ardından karısının yanına uzanıp sarılmasıyla Sidelya da pikenin altına girmişti.
“Bana söylemek istediğin bişey var mı?” Yavuz karısının sorusu üzerine sidelyanım gerilen bedeniyle eş zamanlı doğrulmasıyla gizlediği bişey olduğunu kesinleştirmişti.
” Gerginsin, kaçıyorsun, yüzüme doğru düzgün bakmıyorsun, bişey gizliyorsun belli, noldu battın mı?” Cümlesinin son kısmını eğlerek sorarken karısının dolan gözleriyle o da doğrulmış endişeyle eşinin hareketlerini inceliyordu.
Sidelya çekmeceden aldığı fotoğrafı kocasına verirken Yavuzun tepkilerini izliyordu.
” Sidelya” kocasının sorgu dolu sesine yaşlı gözleri eşliğinde başını sallamasıyla Yavuzun da dolan gözleriyle Sidelyanın ağlaması artmıştı. Yavuz atılıp karısını sarmalarken saçlarına peş peşe öpücükler konduruyordu.
” kaç aylık, ne zaman öğrendin? Niye bana şimdi söyledin?”
“5 haftalık ve bende bu sabah öğrendim.” Yavuz karısına yeniden sarılırken bir elini de karnına koymuştu.
” 5 haftadır burdasın ve biz seni fark etmedik mi?” Yavuzun karnına doğru konuşmasıyla gülümsemiş elini kocasının koyu saçlarına daldırmıştı Sidelya.
” Teyzeleri olmasa daha da fark etmezdik.” Yavuz keyifle kahka atarken karısını bir kez daha öpmüştü.
DIRIRIRIMMMM
EEE SİZDE TEYZE HALA DAYI AMCA OLUYORSUNUZ.
JUNİOR KARACA YOLDA.
SON İKİ BÖLÜM AKÇACILAR, ARTIK GELEN BÖLÜMLERDE ZAMAN ATLAMALARI OLUCAK.
NASILDI BÖLÜM? SİZ NASILISNIZ?
OYLARI VE YORUMLARI UNUTMAYALIM, SİZLERİ ÇOK SEVİYORUMM.🤍🤍
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |