
MART 2005
“Ben büyüyünce çooook yakışıklı biriyle evlenicem bir sürü de çocuğum olucak.”
”salaksın çünkü.”
“Sidelya arkadaşına öyle deme.”annesinin uyarısıyla önüne gelen saçlarını geri atıp dudaklarını büzdü sidelya
”niye salak oluyorum sen evlenmiycek misin sanki?” Cemrenin sorusuyla hakarete uğramış gibi ela gözlerini kocaman açıp başını hararetle iki yana salladı
“Hayırrrrr”
”Napıcaksın o zaman “ kısa bir düşünmeden sonra heyecanla cevap verdi sidelya
“Doktor olucammmm.”
“Ya aşık olursan “
“Aşk senin gibi gerizekalılar için , o bir kandırmaca ve ben o kandırmacaya gelmem akıllım.”
“Sidelya! nerden öğrendin sen o kötü lafları.”
”Dayımdannnnn” küçücük başıyla ortalığı karıştırmanın zevkiyle kıkır kıkır gülmüş , gelecekte kandırmaca dediği aşk yüzünden başına geliceklerden habersiz oyununa devam etmişti.
GÜNÜMÜZ
“Haydi , liseli kızlar gibi koşmayın askersiniz siz, HIZLAN HIZLAN.” Yanında bağıran uygara ters bir bakış attı Yavuz, benzetmelerine hayrandı, gözlerini yeniden askerlere çevirdi , tahmini 6 dakikadır izlediği askerin daha da yavaşlayıp sıranın sonuna geldiğini görünce oturduğu yerden kalkıp o tarafa adımladı.
fark edilmediğini düşünen asker ensesinde birinin olduğunu anladığı an kendini kaldırıma savrulmuş buldu, kafasını tutan elle istemsiz şekilde komutanının ateş saçan gözleriyle karşılaştı.
”Böyle mi koruyacaksın lan sen vatanını, böyle mi savaşıcaksın düşmanla, böyle gidersen göreve seni alır böyle top gibi savururlar, sırayla da arkadaşlarına geçerler, bunu ister misin asker?” Karşısındakinin hızla kafasını sallamasıyla bir kez daha kaldırıma savurdu Yavuz.
“Kalk adam gibi koş beni yorma o zaman.” Askerin yerden hızlıca kalkarak saliseler içinde hızlanmasını memnuniyetle izledi, eziyet adamı kendine getirirdi. Kolundaki saate bakarak Uygara ben gidiyorum anlamında işaret çaktı. Furkana uğrayıp eve geçmesi lazımdı. Hızla sağlık kısmına adımlayıp kapıyı ittirdi, müdahale odasında da sadece Furkanın olduğunu varsayarak konuşmaya başlarken kapıyı ayağı ile itti.
“Furkan kalk lan gide…” yavuz daha cümlesini bitirmeden gördüğü çehreyle kapının ağzına mıhlanmıştı.
”Doktor hanım?” Sidelyanın duyduğu sesle göz devirmesi bir olmuştu, şaka mıydı bu?
”Buyrun Yavuz bey “
“Ne işiniz var burda sizin?”
”Hesap mı vericem size”
”Yok estağfurullah da ben mera…” Yavuz cümlesini bitiricekken Sidelyanın havaya kalkan eli onu susturmuştu.
”Hocam ben yemek yiyip gelirim sizin çıkış saatinize kadar.” Furkanın baş sallamasıyla kız çantasını almış çıkışa ilerlemişti, hala kapıda dikilmekte olan Yavuzun yanından geçmek istedi fakat adamın cüssesinden dolayı geçemedi, sinirle dikilmekte olan adama döndü.
”Çekilicek misiniz biraz daha bekliyim mi ?” Yavuz kızın sinirli sesiyle kenara geçip kızın geçmesini sağladı. Mal gibi arkasından bakarken Furkanın kahkasıyla gözlerini kızın her adımıyla hareket eden uzun saçlarından çekebildi.
”Oğlum sen abayı fena yakmışsın da bu kız sana yüz vermez.”
“Niye vermesin lan ?”
“Fazla domaninat, burnu havada, biraz da kendini beğenmiş. “ Yavuz Furkanın ağzından çıkan sözlerle kaşlarını daha derin çattı
“Düzgün konuş lan , ne işi var burda?” Biliyordu, sözler biraz doğruydu ama içi öyle değildi bunu da biliyordu, kızın çevresine metrelerce duvarlar ördüğü kalbi vardı.
”asistanım.”
”2 sene burda yani “
“kız felaket zeki 1 seneye girer TUSa .”
” Nereye gitti?”
”Kendisine sorsaydın ya?”
“ sana da eğlence çıktı lan görmüyorsun sanki kızın sertliğini.”
”nöbeti var bu gece belki sende kalmak istersin nöbete.” Yavuz dudaklarında can bulan tebessümle hızlıca sağlık kısmından çıkmıştı , Furkan hem şaşkınlık hem hoşnutlukla izliyordu arkadaşını, ilkti , onu ilk defa böyle görüyordu .
*******
”çok ekstrem bişey olursa ararsın , telefonum açık , stres olma , vaka gelmezse de rahatına bak .” Furkanın telefonunu alırken söylediği sözlere kafa salladı Sidelya.
“Görüşürüz o halde. “
”İyi geceler.” Furkanın çıkmasıyla kendini koltuğuna attı Sidelya, her yudumdan tiksinerek 5 çay içmişti uykusu gelmesin , gergin olmasın diye . Bilgisayarını kucağına alarak netflixe girmişti ki çalan telefonuyla ofladı.
sis💋 arıyor…
“söyle “
”ne kadar kibarsın öyle abla”
”film keyfimi bozdun ,hızlı söyle”
”ablacım , istediğim kazak ve pantalonun stoğu yenilenmiş de acaba diy…
”3500 yeter mi?”
”yeter kraliçem yetmez mi cansın sen”
”yılışma yılışma hadi görüşürüz.”
yüzündeki gülüşle telefonu kapatıp banka hesabına girdi. 3500 yerine 5000 atıp kardeşinin aşk mesajlarını görmezden gelip telefonu masaya attı.
”çok yabancı olmadığım bir konuşma. “ kapıdan gelen , günlerdir duyduğu sesle gülüşü soldu Sidelyanın , yine oydu , bıkkınlıkla karşısındaki heybetli bedene baktı.
” İki kardeşim var.”
“peki bunu bana neden anlatıyorsunuz.”
”sohbet edelim diye .”
”gereği yok , hasta değilseniz ki görüyorum ki çok iyisiniz , lütfen beni yalnız bırakın Yavuz bey.”
”Çok hastayım.”
”Neyiniz var?” Sidelyanın alayla sorduğu soruyla afallayarak elini kalbine attı Yavuz.
”Kalbiniz mi?”
” Hı hı bir hızlı atıyor bir ağrı oluşuyor.”
“ Yaa” sidelyanın kaşlarını kaldırarak konuşması Yavuzun hızla başını sallamasına neden olmuştu.
“Peki bakıyım bir kalp atışınıza.” Kızın steteskopunu alıp kendine gelmesiyle Yavuz sedyeye ilerledi.
” Kıpırdamayın, nefes alıp verip yeterli.” Kız çektiği tabureye oturup ,steteskobunu göğsüne yaslayınca Yavuz da kalbinin ritmini değiştiren güzelliğini izlemeye başlamıştı.
Alt dudağının sağ tarafında ufak bir iz vardı gözleri bir süre orda oyalandı, yavaş yavaş üst kısımlara çıktı, gözlerinin üstünde gözlerini ortaya çıkaran hafif toprak rengi toza baktı, yavaş yavaş saçlarına çıktı kahve gözleri bu defa, koyu kahve saçlarına yer yer ak saçlar düşmüştü, sol tarafın arka kısımlarında daha yoğundu.
” 91 . Bence normal Yavuz bey bir anormalite göremiyorum.”
” Öyle mi ?”
”yine de kötü hissediyorsanız bir uzmana görünün isterseniz.” Kızın kendinden uzaklaşıp masaya gitmesiyle sedyede öylece kaldı Yavuz.
”başka bişey yoksa izninizle dinlenmek istiyorum.”
“Yok ben yalnız bırakıyım sizi.” Sözlerinin karşılığını kısa bir baş sallamasıyla aldı. Sidelya göz devirerek bilgisayarını almıştı kucağına .
********
Dışarıdan gelen seslerle beynim berraklaşmaya başlamıştı, gözlerimi aralamadan bir kaç defa kıpırdanıp yeniden uyumaya çalışsam da olmamıştı. Yerimde doğrulup gözlerimi ovuşturdum. Sakin bir geceydi, Yavuzdan sonra bir kaç asker gelmişti sadece, bol uyumalıydı. Üzerimdeki battaniyeyi yana atıp yerdeki ayakkabılarımı giydim, kısa bir etrafı toplamadan sonra camları açıp dışarı çıktım. Yavuz kenarda bekliyordu elinde poşetle,kısa bir andan sonra beni fark edince yanıma yürüdü.
”Günaydın doktor hanım.
”Günaydın Yavuz bey , niye bekliyorsunuz.”
”Nöbetten çıktım da bende simit poğaça filan almıştım eğer açsanız sizde yemek isterseniz diye burdayım.” Bütün gece dolanıp durmuştu sağlık kısmının çevresinde, yanıma gelmek için bahane arayıp durmuştu
” Açım, filtre kahve demledim sabah, severseniz bende size ondan ikram ediyim o halde.” Açtım ve çabasını göz ardı edemezdim
“ İçerim isterseniz onu da içerim de çay yok mu ?”
” Sallama çay var .”
“ Şöyle yapalım , siz alın poşeti içeri geçin ben çay alıp geliyim.”
”Tamam , bana almayın ben kahve içicem.” Baş sallayıp uzaklaşmasıyla elimdeki poşetle içeri girip ufak bir sofra kurdum. Baya sallama içmemek için daha fazla yürümüştü, ben olsam içmem yine de gitmezdim.
”Umarım sevdikleriniz şeyler de vardır.”
” Sevmediğim şey yok emin olun Yavuz bey, çok fazla almışsınız sadece kalır bunların hepsi.”
”Yeriz ya yemez miyiz?” Masada 8 simit her poğaça çeşitinden 2şer olmak üzere 5 çeşit poğaça vardı. Kaşlarımı kaldırınca ufak bir tebessüm etti
” Bizimkilere veririm yerler kalırsa merak etmeyin.”
” 2 kardeş zor olmuyor mu?”
“ 4 kardeşiz biz, bi abim var bide ikizler var “
” hepiniz erkek misiniz?”
”Yok en küçücüğüm daha doğrusu ikizlerden dakika farkıyla küçük olan Yaseminimiz var , onun dışı tabi annem dışı kız yok.”
”Bizde durum tam tersi gerçi siz biliyorsunuzdur araştırmışsınız beni adıma bakarken bilgilere de bakmışsınızdır”
”Olsun ben sizden de duymak istiyorum.”
” iki kardeşiz evde annemle üç kızız”
”Babanız için zor oluyordur.”
”hepimiziz evdeyken zordu, sonra ben gittim üniversite için Zümra yani kız kardeşim de biraz daha büyünce içine kapandı sonra yks filan derken babamla muhakeme eden tek annem kaldı.”
“Kardeşinizle aranız çalkantılı biraz sanki.”
”şakalaşırız , tartıştırız ama günün sonunda yine birbirimize herşeyi anlatırız, daha çok arkadaş gibiyiz.”
”ben pek kavga etmem kardeşlerimle, ben genelde bağıran taraf olurum onlar dinlerler sonra sinirim geçince ufak hediyelerle gönül alma oluyor.”
“Abinizle?”
“Yani onla da pek etmiyoruz, beraber yaşarken ediyorduk ama daha sonra o evlendi bizimde aramızda 7 yaş var, öyle olunca ister istemez daha az görüşmeye başladık , çocukları oldu derken kavga etmeye zaman kalmadı.”
“Yiğenleriniz kaç yaşında?”
”Sevde 8 yaşında Uğur 2 yaşında”
” Ne güzel”
”Öyle.”
”Neden askerlik?” Sorduğum soruyla çayından yudum alıp yüzündeki gülümsemeyi büyütmüştü Yavuz.
” Bu neden doktorluk gibi bir soru oldu doktor hanım. Yani başka meslek yapamam gibiydi, hep askeriye istedim başka bişey düşünmedim, istediğimi de elde etmede fena değilimdir. Siz neden doktorluğu seçtiniz? Pek insanlarla uğraşmayı sevdiğinizi sanmıyorum.”
” Hiç sevmiyorum, insanlarla muhattap olmayı, bana sürekli nazlanmalarını çekemiyorum ama mesleğimi çok seviyorum, küçüklüğümden beri doktor olmak istedim, değişmedi, başka bişey de uygun değildi zaten, aynı şekilde istedim ve aldım. Bende istediklerimi alma konusunda pek fena sayılmam.”
“ ona ne şüphe doktor hanım.” Yavuzun sözleriyle gülüşüm büyümüştü, fena değildi, tipi düzgündü feci düzgündü hemde ama şu anlık bir ilişkiye ihtiyacım yoktu.
”Yavuz bey ben o günkü kahve için teşekkür ederim, öğretmişsiniz bide.”
” beye gerek yok, Yavuz demeniz yeterli, teşekküre de gerek yok sadece merak ediyorum neden laktozsuz içiyorsunuz?”
” aynı şekilde sizde hanımı atabilirsiniz o halde, intoleransım var, rahatsızlanıyorum.”
”anladım.”
” Neden mezuniyette olay çıkardın? Birincilikle bitirmişsin, ödül almışsın, neden o günü kendine de başka ailelere de zehir ettin?” Karşımdaki adamın sorusuyla yüzümdeki gülüş silinmiş, kaşlarım çatılmıştı, fazla mı yüz vermiştim?
” Herkes hak ettiğini yaşar Yavuz bey, bana bir haksızlık yapıldı, bende o haksızlığın intikamını aldım. O gün zehir olduysa herkesin kendi yaptığı hatalar yüzündendir, ben sadece o hataları tamamiyle masum olan insanlara açıklayarak hayat kurtardım.”
“Ama sonuç olarak o günü sırf kendi intikamın için arkandaki dönem arkadaşlarını düşünmeden zehir ettin, o törende sadece sen ve sana haksızlık yaptığını düşünen hocaların yoktu, o törende bütün dönemindekiler ve onların aileleri vardı. “ karşımdaki adamın dediklerini çatık kaşlarla izlemeye devam ediyordum, açık açık eleştiriyordu, çekinmeden. Benim içimde kabaran öfkenin aksine büyük bir sükunetle hemde.
”Komutanım, göreve giden time destek kuvvet lazımmış bizi çağırıyorlar.” Dudaklarımın arasından eleştirisine karşı savunma yapmak için kelimeler çıkıcakken içeri giren askerle durmak durumunda kaldım, Yavuzun hızlıca ayaklanmasıyla bende kalktım
” çok güzel bir kahvaltıydı teşekkür ederim Sidelya, izninle”
” Tabi ki izin sizin.”
”gelene kadar lütfen şu sizi kafadan at, bu yarım mevzuyu ve kahvaltımızı da umarım ki telafi ederiz.”
”Bakarız.”
THE ENDDD
4 BÖLÜM OLDU
BU BÖLÜMDE SON KISIM SİDELYANIN AĞZINDAN OLDU, HANIMLAR BEYLER ATILDI ÇİFTİMİZ KONUŞMAYA BAŞLADI BAKALIM BAKALIM NELER OLUCAKK.
YORUMLARINIZI OLDUKÇA MERAK EDEREK BEKLİYORUM.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |