8. Bölüm

Bölüm 7

Yasemin
yasminkrc

Oyları alıyım aşkolar.

Elindeki glossu bırakıp aynada son kez kendine baktı Sidelya. Ellerini elbisesinde gezdirdi, havanın sıcaklığına uygun biraz derin dekolteli mavili beyazlı elbise giymiş, sıcaktan darlanmaması için saçlarını ensesinde dağınık topuz yapmış, makyajını rimel ve gloss üzerine kurmuştu, yeteri kadar sıcaktı bir de bunların daraltmasına gerek yoktu. Yatağının önüne koyduğu beyaz topuklularını ayağına geçirip çantasını aldığında hazırdı. Derin bir nefes alıp odasından çıktı.

 

” Lan sen bu kadar güzel miydin?” Cenkin sözleriyle göz devirdi, bir gidememişti ne uzun izindi bu.

 

” Hep makyajla yoksa ne güzelliği, senin ışıltın varken ben kimim ki?”

 

”Tabi lan ben varken sana noluyor da sen nereye?”

 

”Yemeğe de sen ne zaman gidiyorsun ne bitmez izinmiş be bu” cenk’in gülüşünün hafifçe solmasıyla Sidelya bir sorunun olduğunu sezdi , arkadaşının yanına adımlayıp çaprazdaki koltuğa oturdu.

 

”Noldu?”
“Yemeğe git gelince konuşuruz, şimdi dizi izliyorum.” Televizyonu işaret ederek söylediği sözlerle Sidelya da televizyona döndü. Cafcaflı Dubai mi, onsuz mu, cidden mi?

 

“ Hadi gitsene, yüzbaşını bekletme.” sidelya gülerek ayaklandı, çok fenaydı gözünden hiç bir şey kaçmıyordu.

 

Apartmanın kapısından çıkmasıyla siyah Audi q3’le burun burun gelmesi bir olmuştu, güzel arabalara zaafı vardı. Kendi arabası da harikaydı ona yetiyordu ama bu aşk bahçesiydi.

 

”İyi akşamlar.” Yavuzun sesiyle ona döndü Sidelya, beyaz bir gömlekle siyah kumaş pantolon giymişti.
“İyi akşamlar, araban güzelmiş.”

 

“Bence şu an senin güzelliğin arabanınkinden baya fazla.” Ne diyeceğini bilemez halde dururken Yavuzun kapıyı açmasıyla eteğine dikkat ederek rahat koltuğa kendini bıraktı.

 

”Nereye gidiyoruz? Yani bildiğim üzre Hakkaride bu kadar şık olarak gidebileceğimiz restorant yok.” Yavuz gözlerini yoldan çekmeden kısaca güldü.

 

”umarım açık havada yemek yemeyi seviyorsundur.”
“Severim.” Sözlerinin ardından çalan telefonuyla elini çantasına attı Sidelya.

 

cemre görüntülü arıyor ​​​​​​

 

Açmazsa sürekli arıycağını bildiğinden dolayı kusura bakma anlamında Yavuza dönmüştü ki anlayışlı bakışlarıyla karşılaştı.

 

Canım pek müsait değilim sonra konuşsak olur mu?”

 

”‘ayakkabılarım geldi onu göstericektim”

 

“Tamam göster arkadaşım bakıyım.”
“Çok güzel çok beğendim çok yakışmış.”

 

”altına adını yazıcam, bolca da tepinicem ki yüzbaşıyla evlen.” Sidelya öksürmeye başlayınca Cemre pot kırdığını anladı.

 

Ben kapatıyım en iyisi. “ Arkadaşına kötü bakışlar atarken Cemre daha fazla bu kötü bakışlara maruz kalmamak için telefonu yüzüne kapatmıştı, ufak bir utançla Yavuza döndüğünde onun yüzünde fazlasıyla hoşnut bir gülümseme vardı.

 

”Evleniyor sanırım.”
”Hı hı.”

 

”Seninde evlenmeni fazlasıyla istiyor sanırım.”

 

”Hı hı”

 

”Ne tesadüf benim de rütbem yüzbaşı”

 

”Çok var mı daha?” Sidelyanın konuyu değiştirmesiyle gülerek hızını azaltı.

 

”Geldik sayılır, Burdan sonrasında yürüycez.” Sidelya kafasını sallayarak inmişti ki toprak zeminle bakıştı ilk başta, topuklu ayakkabılarına çevirdi daha sonraki bakışlarını.

 

”Yardımcı olabilirim.” Yavuzun elini uzatmasını kafasıyla reddetip arabaya tutunarak ayağındaki topukluları çıkarıp eline aldı.

 

”çimde bişey olmaz, 2 dakika toprakta çıplak ayak yürüsem ölmem herhalde.”

 

”ya ayağın acırsa. “ Yavuzun ciddi ciddi sorduğunu soruya şaşkınlıkla baktı Sidelya.

 

”Yavuz bişey olmaz, iki dakika yürüycem.”

 

"olmaz öyle, izninle." Yavuzun bir anda Sidelyayı kucağına almasıyla, sıkıca geniş omuzları kavradı Sidelya.

 

"böyle izinsiz dokunmak istemezdim ama seni de bu halde yürütemem." Sidelya Yavuzun bu inceliğine şaşırmış halde kafa sallamakla yetindi. Geçen dakikaların ardından sarı çiçeklerin ortasına kurulmuş muazzam bir masa karşıladı onları.

 

" Yavuz bura ne?"

 

“Hakkariyi pek sevmiyorsun, nereye gidersek gidelim huzursuz olucaktın, baş başa, huzursuz olmadan rahat ederiz diye düşündüm.” Sözleriyle eş zamanlı Sidelyayı yere indirmiş yemeklerin durduğu ufak masaya gitmişti.

 

Sidelyanın ağzından:

 

“Umarım karnıyarık seviyorsundur. Soğansız yaptım ama yine de yanında başka şeylerde var, kuru dolma onu da yemezsen yeşil fasulye yaptım, İzmirde zeytinyağlılar soğuk yenir diye biliyorum, soğuk soğuk seversin diye buzdolabındaydı.” Aralıksız konuşan Yavuzu şaşkınlıkla izliyordum. Askeriyede tek kelimeyi zor eden adam susmuyordu. Yemekleri Yapmış mıydı? Bunca çeşiti.

 

”Bunları sen mi yaptın Yavuz?” Hayret dolu sorumu yemekleri servis ederken sanki 2 kere 2yi sormuşum gibi rahatça cevapladı.

 

”Evet. “
”Sen bunca yemeği yapmayı nerden öğrendin.” Karşıma oturunca cevap verdi.

 

“İnsan yalnız yaşayınca bir süre sonra sevdiği yemekleri öğrenmeye başlıyor. Sen bilmiyor musun?”

 

”Belli başlı şeyleri biliyorum, pilav, makarna gibi, kahvaltı için bazı şeyler ama oturup hiç dolma doldurmadım.”
“Mardinliyim ben, annemleri çok izledim küçükken dolma doldururken.”
“Aşiret misiniz? Ağa oğlu filan çıkarsan çok gülerim.”

 

” ağa oğlu değilim ama ağa yiğeniyim.”
“Ama askersin.”

 

”Ağa oğlu ya da ağa olmamamın bir sebebi de bu.”

 

“Diğer sebepler ne?”

 

”Tercih etmiyorum, babam da etmemiş.”

 

”Peki bu töre, konak olayları hala var mı?”

 

”Bizim aşirette töre yok ama bazı aşiretlerde kan davaları hala yoğun olarak devam ediyor. Konaklar var.”

 

”Ailen de orda mı?”

 

”Ben ve kardeşlerim Ankara doğumluyuz, hatta ben Mardinde hiç yaşamadım, tatillerde gittiğim kadarıyla bilirim ama Yekta ve Yasemin lise 2 de oraya döndüler ailemiz döndüğü için şu an Yasemin annemlerle kalıyor, işleri ortak, abim Ankarada, yekta her yerde.”

 

”Kardeşlerin ne iş yapıyor?”
”Abim mühendis, Yekta da gemi mühendisi, Yasemin peyzaj mimarı. Annem iç mimar babam da inşaat mühendisi onların aldığı işleri Yasemin ve ekibi tamamlıyor gibi oluyor. Senin ailen?”

 

”annem ve babam emekli, pazarlama işindeydiler, kız kardeşim diyetisyenlik okuyor. “

 

“Sidelya, seni araştırdıklarında gözüme bişey çarptı, geçmişte ağır bir motor kazası geçirmişsin.” Yavuzun sorduğu soruyla gözümün önünden geçmiş film şeridi gibi geçerken bana ilgiyle bakan gözlerine cevap vermem gerektiğini hissettim

 

” 4. Sınıftayken almıştım motorumu açıkçası motor ilgim lisede başlamıştı üniversitede de ilgim kabarınca almıştım. Yani kaza anını pek hatırlamıyorum uyanıncaki tedavi süreci daha net , kafam güzeldi, o dönem ki görüştüğüm kişiyle de biraz tartışmıştık daha doğrusu sonuç olarak ayrılmıştık, ertesi gün de teorik sınavım vardı kafa toparlıycam derken iyice kafamı dağıtmıştım. Her neyse çok da önemli değil dinlemeye değer bir durum değil.” Gözlerimi yakınımızdan akan suya çevirirken beynimde bir Efenin bir Berkenin sesleri yankılanıyordu

 

~SEN KİMSİN NE KADAR DEĞERİN VAR DA SENİ DİNLİYCEM~

 

~ABARTMA SİDELYA HER ŞEYİ ANLATMA~

 

~ İSTEYİP İSTEMEMEN ÖNEMLİ DEĞİL BEN İSTİYORUM~

 

~BİRAZ KESSENE ŞU SESİNİ~

 


önemli, senin dudakların arasından çıkan her harf çok önemli Sidelya.” Gözlerimi yeniden Yavuza çevirken beynimdeki sesler azalıyordu. Elimdeki acıyla hafifçe bakışlarımı elime indirdim, bıçağı gereğinden fazla sıkıyordum.

 


“Ben lafı evirip çevirmeyi sevmem, seni izlediğim zamanlarda da gördüm ki sende öylesin Sidelya, senin gözlerine de kalbine de bu denli kalın duvarı ördürücek kadar ne kadar zorlu anlar yaşattılar bilmiyorum ama unutturmaya hazırım. Hepsinin izini silmeye hazırım.” farkındaydım, haftalardır kıçımda dolanıyordu, içimde bişeylerin değiştiğini hissediyordum, durduramıyordum , değiştiremiyordum ama uzak durmayı başarabiliyordum ta ki şu zamana kadar.

 

” Benim öyle kayda değer bir ilişkim olmadı, bir kaç görüştüğüm kız oldu, 2 ya da 3 kere kendimi zorlayarak konuştuğum ama senin yanında oldukça rahatım, konuşmak istiyorum, seni de dinlemek istiyorum, her şeyini bilmek istiyorum, ne seversin ne yersin ne tür film izlersin, en sıkıcı konu olsa bile anlatmanı istiyorum , her an yanımda ol istiyorum Sidelya.”

 


“Buna hazır değilim.”

 

” Görebiliyorum, asla zorlamam, ne zaman hazır olursan o zaman yeni bir sayfa açarız, o zaman senin için açık açık çabalarım, sen ne zaman izin verirsen o zaman, o vakte kadar sen kovsan da sövsen de kafamda bişeyler kırsan da ben hep 1 adım arkanda olucam.”

“Ya asla hazır olmazsam ya da hiç senin için hazır olmazsam.”

 

” ömrümün sonuna kadar beklemeye hazırım Sidelya, benim için doğru kişi sensin, ha başkası için hazır olmak istersen de eyvallah be güzelim, ben senle ilk tanıştığımda bir cümle ettim hala arkasındayım o cümlenin, senden gelen her şeye razıyım.”

 

*******

 

Yazardan devam

 

Yavuzun arabası Sidelyanın evine dönen yol için daha yeni yola çıkmışken sevdiğinin sesiyle hızını azaltıp sağa yanaşmıştı.

 

” Yavuz sağda durabilir misin?” Kız hızla kendini dışarı atarken Yavuz da eş değer hızla arabadan inmişti.

 

” sorun mu var? İyi misin?” Kızın eğilmiş topuklularını çıkarırken endişeyle izliyordu onu Yavuz. Sidelya karşısındaki adamın sorularına yanıt vermeden topuklularını eline alıp kenardaki çimlik alana girdi. Kendisini çimlerin üzerine eteğine dikkat ederek oturdu yavaşça, çimin rahatsızlığını bacaklarında hissedip gözlerini yumdu. Yanındaki kıpırdanmayla kafasını sola çevirip kendisine ilgiyle bakan kahve gözleri karşılamak için açtı gözlerini.

 

” duygularımı birine anlatmaktan hoşlanmıyorum, hele geçmişte yaşadıklarımı anlatmaktan hiç hoşlanmıyorum.”

 

“Zorunda değilsin.”

 

” İlgine hazır olmak istiyorum Yavuz, bu dürece geçmişimi gizleyerek başlamak istemiyorum.“

” Berkeyle üniversite birde tanıştık, etkilendim, sevgili olduk, 3 sene boyunca süren bir ilişkimiz oldu. Bir gün koruyup kolladığım, evime aldığım kızla bastım onları.” Ağzından zorlukla çıkan cümlelerle gözlerini gökyüzünden çekmedi Sidelya.

” Ne tepki verdin?”

” Kızı babasının evine götürdüm, Berkeyi de eşek sudan gelinceye kadar dövdüm, şiddeti sevmem ama hak edince de kullanmaktan pek kaçınmam. “

“ oturup ağlıycak biri değilsin.”

” Efeyle ondan yaklaşık 6 7 ay sonra tanıştık, pilottu, neden etkilendim, neden sevgili oldum bilmiyorum pek de anlam veremiyorum şu an açıkçası, şiddetli kavgalardan, benim üstümde baskı kurma çabalarından, pis ezikleme çabalarının sonucu bide benim rızam dışı bana dokunmaya kalkınca kafasına bardağı yedi.”

“ yavuz ben olmadığım biri gibi görünemem, olmayan şeyi söyleyemem. Ben buyum, benim geçmişim bu, kimse için kendimi, huylarımı değiştiremem.”

” Değiştirmeni isteyen yok, seni az çok tanıyorum artık Sidelya. Ben seni böyle seviyorum ve böyle de kal.” Karşısındaki adamın ince ruhuna karşılık kollarını geniş bedenine dolamıştı Sidelya.

”Hazırım Yavuz, çabanı açık açık görmeye de, geçmişimi unutturmana da hazırım.” Adamın kulağına fısıldadığı sözlerle geniş eli saçlarında hissetmesi ve aynı tonda kulağına fısıldanan sözleri duyması bir olmuştu.

“ And olsun doktor hanım, hepsini unutucaksın.”

 

THE END

EVEEEEEEET , ÇİFTİMİZİN DEVRİ BAŞLIYORRRR, SİDOŞUN GEÇMİŞİNİ BİRAZ DAHA ÖĞRENİCEZ.

AŞAĞIYA SİDOŞUN GİYDİĞİ ELBİSEYİ VE YAVUZU BIRAKIYORUM.

OYLARINIZI VE GÜZEL YORUMLARINIZI HEYECANLA BEKLİYORUM 🤍

 

Sidoşun elbise👇🏼


 

 

Yavuzcuğumuz👇🏼

Bölüm : 22.01.2025 19:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...