13.bölüm;Geçmişten bir an

Kalbim göğüs kafesimden çıkacakmışcasına çarpıyordu,hepimiz birbirimize çatık kaşlarla baktığımızda Kayra bakışmayı keserek içeri doğru yöneldi biz de peşinden giderken ne yapacağını merak etmiyor değildik çantasından çıkardığı silahı gördüğümde gözümü belerterek ona baktım:

"Kayra n'yapıyorsun sen!Bu ne?!"

sesimi oldukça kısık çıkarmaya özen gösteriyordum fakat şuanki şok oluşum buna izin vermiyordu.Kayra sert ve kararlı adımlarla kapıya doğru ilerlerken kısık sesle konuştu:

"Eğer o p*çse yeminim olsun onu öldürmeden uyumayacağım."

"Kayra saçmalama ne öldürmesi,kim!"

hızlı nefes alışverişlerimin sesi odanın içini doldururken arkama dönüp Alp ile İkra'ya baktım.Alp'in elinde ise bir çakı gördüğümde hızla çakıyı elinden alıp ona doğrulttuğum,"Ya siz ne vahşisiniz be birisi silah getirir biri çakı getirir.Kamp yapmaya mı geldik kavgaya mı belli değil! Gebertirim hepinizi adam olun!"

Kayra kapı deliğinden baktıktan sonra tekrar bize döndü,"Fasulye sırığı gelmiş."İkra eli belinde bir şekilde koridorun içinde dolaştığı zaman kapı bu sefer daha sert çaldı,İkra aniden yerinde durup bize baktığında konuştu,

"Buldum!Alp yazma,şal falan var mı buralarda?"

"Bilmiyorum eğer annem çeyizlerini buraya da getirmiş ise olabilir."

Alp ile İkra yatak odasına doğru yöneldiğinde bir hışımla silahı çantasına yerleştiren Kayra'ya döndüm.

"Kayra sen ne yaptığını sanıyorsun ya!?"

silahını çantaya yerleştirdikten sonra ayaklanıp ellerini cebine soktu ve her zaman ki sakin ses tonuyla konuştu,

"Ne yapmışım Eda?"

"Ne yapmış olabilirsin daha fazla.Silah getirmişsin Kayra,silah ayrıca telefonları falan aldılar bu silahı nasıl yakalamadılar!"

Kapı tekrar sertçe çalındığı zaman kapının ardından sesler geldi,

"Hayır açacaklar!Gece gece milleti rahatsız etmek neymiş konuşacağım!"

kapının ardındaki sesi dinledikten sonra Kayra'ya baktım.Kayra'da bana döndüğünde dudağını araladı,"Hepsi o ikisi yüzünden biliyorsun değil mi?"omzumu silktiğimde odadan Alp ile İkra çıktı fakat İkra İkra değildi, gülmemek için yanaklarımın içini ısırmaya başladığımda ne yazık ki bu gülmem gerçeğini değiştirmiyordu,Kayra gülüşümle beraber kaşları çatık bir şekilde baktığım tarafa baktığında dudağının hafif yukarı kıvrıldığını gördüm,bu kadar komik olan şey ise karşımızda duran İkra'nın yaşlı bir nine kılığına girmesiydi peki bu kıyafetleri nereden bulmuştu?

İkra her şeyi zaman/mekan fark etmez bulur.

​​​​​​Evet bu arada yaşlı bir nineden farkı yoktu.

Ayrıca İkra'nın ses değiştirme yeteneği ilk defa bir işe yarayacaktı

Beli bükülmüş,hafif tozlu olan yazmayı gelişigüzel bağlamış,bir çerçevesi kırık gözlüğü takmış, yüz hatlarını kontür ile değiştirmiş,kaşına ve açıkta olan saçına pudra sürmüş ve bu da saçlarının ve kaşlarının beyaz olmasını sağlamıştı,kaç dakikada nasıl yaptılar hala anlamış değilim ama olsundu bu işten bir şekil sıyrılmamız gerekti.İkra kapıya doğru yöneldiğinde bizde yatak odasına doğru ilerledik ve kapıda bekledik sesler gelmeye başlamıştı,

"A-a-a evladım ne bu gecenin köründe etraftasınız."

"Teyzeciğim sizin evden bir sesler geliyor!Ondan geldik."

​​​​İkra galiba sağır taklidi yapacak.

​​​​"Yavrum,duyamadım?"

"TEYZE DİYORUM Kİ SİZİN EVDEN SES GELİYOR SES!"

​​​​​"HE HE BENİM KULAK DUYMUYOR,GİTMİŞ."

"ALLAH ŞİFA VERSİN TEYZECİĞİM DE SİZİN EVDEN SES GELİYOR!"

"YOK OGLUM NE SES-"

İkra'nın lafını bölen mutfaktan yükselen hoparlör sesi oldu gözlerimi yuvalarından çıkarırcasına açıp Alp'e baktım,"Alp kapat kapat!"

" The Bluetooth device is connected succesfully."

"TEYZE BUNUN SESİ İŞTE."

"YOK BEN DUYAMIYORUM EVLADIM,BENİM KULAK GİTMİŞ OLMUYOR."

"DUR TEYZE İÇERİ GİREYİM GÖSTEREYİM SANA."

"HEE BU SES Mİ BENİM TORUN YAPIYOR ÖYLE ŞEYLER BEN KULAĞINI ÇEKERİM ONUN,SİBEL KIZIM UYU ARTIK KOMŞULAR RAHATSIZ OLMUŞ!!!"

"UYUDUN MU SİBEL!?"

S*ktir sıra bendeydi ve şuan çocuk taklidi yapmam gerekti,Hele bir İkra gelsin saçını yolmazsam ben ne olayım,

​​​​​​​​​​​Yemin ederim rezil olacaktım,Alp ve Kayra buradayken bunu yapamazdım,

"TORUNUN OLDUĞUNA EMİN MİSİN TEYZE?"

"EVET YAVRUM EMİNİM KIZ SİBEL!"

Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım,

"ÜF TAMAM ANNEANNE UYUYORUM."

"Oha."yanımda Alp'in sesini duyduğumda elimin tersiyle ağzına vurdum,"Genetiğinizde mi var ses değiştirme?"Kayra'nın sesiyle beraber ona ölümcül bakışlarımı yönelttim,"Ne dedik sanki sende her şeye sinirleniyorsun!"Alp dudağını tuttuğunda ona dönüp işaret parmağımı sallarken Alp yerinden sıçradı,"Siz konuşmayın hepsi sizin yüzünüzden!"nihayetinde kapı kapandığında sert adımlarla İkra'ya doğru ilerledim,İkra kapıyı kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra yumduğu gözlerini açıp beni gördüğünde küçük bir çığlık attı,"İKRA GEL BURAYA!"

Salonda İkra ile kovalamaca oynarken duvara yaşlanmış ikilinin kahkaha sesleri kulaklarımıza ulaşıyordu.

~~~~~~~~~~~~~~♡~~~~~~~~~~~~~~

"​​​​Ay yeter ya!"İkra yavaş adımlarla koltuğa ilerledikten sonra kendini koltuğa attı, ardından bende kendimi koltuğa attıktan sonra İkra'nın omzuna yaslandım.Epey yorulmuştuk bugün çok az uyumuştum bu yüzden derhal uyumam gerekti fakat uykum gelmiyordu.

S*ktir uykum gelmiyordu!

İkra'yı uyandırmamaya özen göstererek yanından ayrıldım ve çantamızın olduğu odaya gittim okul çantamın içinde uyku ilacından bulunması lazımdı.Adımlarımın duyulur olmamasına dikkat ediyordum çünkü burada Alp uyuyordu.Çantamın içini açıp karıştırdığımda bir şey görememiştim fakat tan tersine çantama koyduğumu hatırlıyordum,"Of nerede bu!"kısık sesle konuşurken arkamdan gelen adım sesleriyle duraksadım sıktığı parfümden Kayra'nın geldiği barizdi, ayağa kalkıp ona döndüğümde eli havadaydı avucunun içerisinde bir şey saklıyor olmalıydı,avucunu yarı açtığında ilacın olduğu paketi tutan parmakları paketin düşmesini engelliyordu,

"Bunu mu arıyordun?"

avucumu açıp ona baktım,

"Kayra onu bana ver!"

"Geçerli bir sebep(?)"

"Kayra ilacı ver dedim!"

dilini damağına vurarak çıkardığı sesle beraber başını olumsuz anlamda salladı,

"Kayra lütfen."

Titrek sesimle beraber başımı hafif omzuma düşürdüm.

"Kayra..."

Kayra çöp kutusunun yanına adımladığında hızla peşinden gittim,elinden asla alamazdım.Çöp kutusunun yanına ulaştığında gözümün içine bakarak elinde duran plastik paketi elinin içinde sıkarak parçaladı parçalara ayrılan tek şey plastik paket değildi hapların hepsi ezilmişti.Kayra elini çöp kutusunun üzerinde birbirine çarparak temizledikten sonra elleri cebinde bir şekilde odadan çıktı adımların onu takip ettiğinde salona ulaştım

Koltuğa oturduktan sonra baş parmağıyla yarasını kaşıdı,"Uyu şimdi."önüne dikildiğimde kaşlarımı çattım,"Kayra sen benle dalga mı geçiyorsun?"

"Dalga geçmiyorum madem uykun geliyor uyu o zaman."

eli masaya uzandığında masada duran sürahiden bir bardak su doldurup içti.

Yok dalga geçiyordu benle

"Kayra o ilaçlar olmadan uyuyamadığımı biliyorsun!"

"O ilaçların seni felç edebileceğini de biliyorsundur umarım."

kaşlarım belli belirsiz çatıldı ne demekti şimdi bu?"Ne?"

"Felç edebileceğini diyorum hatta felç tek değil aynı zamanda unutkanlık yapıyor alzheimer yarattığını söylememiştim değil mi?"

duyduklarımla beraber kan beynime sıçramıştı.Ben bu zamana kadar zehir mi kullanıyordum.

Beni doğuran kadın küçüklükten beri "zıkkım ye" derdi ve ben galiba zıkkımı yemiştim hem de kökünü yemiştim

"Saçmalama Kayra!"

"Hastanede olduğun gün... Sonuçları inceledim doktor annenlerle konuşmuş kanında dolaşan ilacı çıkartırken bir de o zıkkımı tespit etmişler."

duyduklarımla beraber göğsüm hızla inip kalkmaya başlamıştı bile uyuyan koltukta İkra'ya baktım,niye bana sormama rağmen hiç bir şey söylememişti?Ya yengem?Babamda mı hastanede değildi?O lanet olası yerde beni önemseyen tek kişi Kayra mıydı sadece?

"Eda bana o günü anlat."

oturduğu yerden ellerimi tutmuş bana bakıyordu yutkunduktan sonra Kayra'nın yanına oturdum,kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattım ve dirseklerimi dizimin üstüne yerleştirip ellerimin içini ovuşturmaya başladım."Kuzenini vurduğun video..."sessiz odayı dolduran yutkunma sesiydi."Karay ismi Karay'dı.Videoyu bana o gönderdi, bilmiyorum sinirlendim.Hayatımı mahfeden bir kurşundu çünkü."başımı Kayra'dan tarafa döndüğümde derin bir düşünceye dalmış gibiydi.

O benim aksime korkmazdı düşüncelerle savaşmaktan,ben doğru dürüst sorgulayıp düşünmezdim bile.Bu yüzden ne zaman düşüncelerin etrafımı kuşattığını hissetsem uykuya sarılırdım,tek çare buydu benim için.

"İkra ile konuşuyorduk çay demleyecektim.İkra mutfağa gitti bir süre sonra geldi ardından o kadı elinde çay bardaklarıyla yanımıza geldi.Şaşırmamış değildim elbette,ondan beklenecek hareketler değildi."

"O yaptı."bakışlarımı tekrar Kayra'ya çevirdiğimde hala düz bir şekilde önüne bakıyordu."Eda sanki sen bugün az uyudun ha?"

aniden konuyu değiştirmesiyle kaşlarımı çattım,"Niye konuyu değiştirdin birden?"

"Yok ya!Ne konu değiştirmesi saat gece yarısını geçmiş bile.Verimli bir uyku alamadık."

omzumu silktim"Peki."ayaklanıp Alp'in olduğu odaya yöneldiğinde duraksadı.

"Bir dakika o eşek nerede uyuyor?"

"Büyük olan yatakta."

Kayra dilini damağına vurduktan sonra sabır çekerek elleri cebinde bir şekilde odaya ilerledi.

"OĞLUM KALK LAN BABANIN EVİ Mİ?!"

Kayra'nın sesi yankılandığı da sesimi duyacağı seviyede bağırdım,"Kayra sessiz ol yine gelecekler bak!"

"Ya ne bağırıyorsun Allah Allah!He bu arada babamın evi."

Kayra Alp'i odadan çıkardığında bende İkra'yı uyandırıp odaya götürdüm,Kayra bir çift yastık getirdiğinde İkra'yı da yatağa yerleştirdim.Başımı yastığa koyduğum da kendimi ilk defa daha huzurlu bir uykunun kollarına bırakıyormuş gibu hissettim.Daha sağlıklı ve daha rahat.Gözlerimi yumduktan bir süre sonra Kayra'nın sesini duydum.

"Nice gecelerin iyi olsun."

"Beraber..."

uykuyla karışık bir şekilde mırıldandım,sesimi kendim bile duyamayacak kadar kısık çıkarmıştım..

​SENE 2012 Gaziantep/Şahinbey

"Vay,burası çok güzel bir yer baba!"

Cemal avucunun içindeki minik elleri daha sıkı tuttu,"Peki burası kimin biliyor musun?"Eda başını sağa sola salladığında babası cevapladı:

"Burası bir arkadaşımın konağı içinde senin arkadaşların da var."

"Nasıl?"dedi Eda gözünü büyüterek."Arkadaşım mı olacak burada,Yaşasın!Okuldakileri hiç sevmiyordum baba."

Cemal kızının elini tutup konağın içine adımladığında kendisini Rıfat ve Rıfat'ın oğlu Şahin karşıladı,tokalaştıktan sonra Şahin Eda'nın karşısında diz çöküp onunla aynı hizaya geldi.Eda'nın yanaklarını tutup çektiğinde gülümsedi,"Sen ne tatlıymışsın cimcime,bak orada bir sürü çocuk var oynamak ister misin onlarlan?"Eda gözlerini karşısındaki tanımadığı adamın işaret ettiği yere çevirdiğinde bahçede oturup oynayan çocuk topluluğu gördü,parktaki çocuklar kadar çocuk var burada!diye geçirdi Eda içinden,elini babasının elinden çekip çocuk topluluğuna ilerledi.

Eda'yı fark eden ilk kişi beyaz tenli, siyah saçlı,lacivert gözlü bir erkek çocuğu olmuştu.Eda geldiğinden beri bir kez olsun bakışlarını ayırmamıştı ondan."Merhaba,ben de sizinle oynayabilir miyim?"

tüm çocuklar birden bakışlarını Eda'ya çevirdiler,"Adın ne?İlk önce tanışalım."bunu söyleyen kahverengi saçlı,hafif koyu bir ten rengine sahip olan kahverengi gözlü bir çocuktu,"Adım Eda senin adın ne?","Benim de adım Emre.",erkek çocuklar sırayla isimlerini söylediklerinde geriye bir kız çocuğu ve Eda'yı deminden beri izleyen erkek çocuğu kalmıştı."Senin adın ne?"Eda kahverengi saçlı koyu kumral olan kıza cevap beklercesine baktı,"Adım Hale."kızı sevmemişti çok somurtkandı.Kollarını göğsünde birleştirmiş Eda'ya dik dik bakan ağacın altında oturan çocuğa gelmişti sıra,ağaca doğru ilerleyip yanına oturdu."Senin adın ne?"Kayra göz ucuyla yanındaki kıza baktıktan sonra tekrar önüne döndü,"Kayra.","Aaa benim Kayra diye bir arkadaşım vardı ama kız."Kayra kaşlarını çatıp hızla ayağa kalktı"Benimle dalga mı geçiyorsun küçük, erkeğim ben!"Eda da kaşlarını çatıp kollarını önünde birleştirdi,"Ben küçük değilim!"

"Sen öyle san... KÜÇÜK!"

Eda hızla ayaklanıp çığlık atarak Kayra'yı kovalamaya başladı Eda her ne kadar sinirliyse Kayra'da bir o kadar zevk alıyordu."KÜÇÜK! KÜÇÜK!BEBE!"

Eda bir çığlık daha attığında Kayra kulaklarını kapattı,"Ya kulağımı kanattın sussana!"

Arkadan Hale koşarak gelip Eda'nın tokasını bir hışımla saçından çekti,"KARIŞMA KAYRA'YA!"Eda Hale'nin sözlerine şiddetli bir çığlık attı ve Hale'nin saçına yapıştı."HALE O MİSAFİR DUR!"Kayra araya girip Eda'yı Hale'nin üstünden çekti,"N'yapıyorsunuz siz!Yeter artık bıktım hepinizden bugün doğum günüm birde!"

Kayra söylene söylene orada uzaklaştığında Eda Hale'nin elinden tokasını çekip Kayra'nın peşinden yürüdü tabii ki arkasındaki Hale'ye dil çıkartmayı unutmadan.

Kayra çeşmenin yanına oturduğunda Eda'da Kayra'nın yanına oturdu."Yine ne istiyorsun küçük!","Bir şey istemiyorum kaç yaşındasın sen?","Bugün 7 yaşıma gireceğim."dedi Kayra isteksiz bir şekilde,"Ben 5 yaşındayım,aslında doğum günüm geçti ama kutlamadık yine.Babam 6 yaşıma girdiğimi söylüyor."

"Niye kutlamadınız?"dedi meraklı bir ses ile Kayra,"Annem izin vermiyor kutlamamıza doğum günümde hepsi ağlıyorlar."Eda'nın yüzü düştüğünde Kayra meraklandı vücudunu tamamen Eda'ya döndü."Niye ki?Neden ağlıyorlar? Doğum günü güzel bir şey ama..."

Eda dudaklarını büzerek konuştu,"Bilmiyorum.Annem o gün çok sinirli oluyor bana."

Kayra sinirlenmiş gibi kaşlarını çattı"O nasıl bir anne!"Ardından Kayra yerinden hızla kalkıp çeşmenin etrafında dolaştı Eda meraklı bakışlarla ne yapacağını izliyorken çok geçmeden Kayra elinde birkaç tane papatya ile Eda'nın yanına geldi."Al.Bu doğum günü hediyen."Eda büyük bir tebessümle çiçekleri aldıktan sonra burnuna yaklaştırıp kokladı,"Çok güzel kokuyorlar..."

"Sen de güzel kokuyorsun."

Eda Kayra'ya sarıldıktan sonra hemen geri çekildi.Kayra'nın yanakları kızarmıştı ilk defa bir kızla bu kadar samimi olmuştu.

"Babam hep anneme papatya alır,bir kıza ne alınacağını bilmiyorum."Kayra Eda'ya baktığında aklına bir şey gelmiş gibi tekrar konuşmaya başladı.

"Büyüyünce evlenelim mi,o cadı annenden kurtulmuş olursun?"

Eda gözlerini büyüterek ona baktı,"Soyadın ne?"Eda'nın sorduğu soruya Kayra bir anlam veremedi,"Gökden?"Eda hızla ayağa kalktı,"Evlenmem.Seninle konuşmam yasak!"Kayra kaşlarını çatıp ayağa kalktı."Ne yasağı?",Eda konuşmadan hızla Kayra'nın yanından ayrıldı.

Gözden uzaklaştığında Kayra Eda'nın oturduğu yere baktı, çiçekli bir tokaydı bu.Fark etmeden elinden düşürmüş olmalıydı,Kayra tokayı alıp cebine yerleştirdi ve gün boyu toka kaybolmasın diye elleri cebinde gezdi...

Ve evet toka halen Kayra'nın cebinde ve o düşmesin diye elleri cebinde dolaşıyor...

Ayy Allah'ım bölümü sildim diye ödüm köprü taslağa almışım

​​​​​​NASIL BOLUMDUUUUU

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​

​​​

​​​​​

​​​​​​

​​​​​

​​​​

​​​​

​​​​​