29. Bölüm

29. Bölüm

Yağmur
yaxarbyr

NUR'UN ANLATIMI İLE

 

Ben ve ayaz benim odama geçmiş bir kalem kağıt almıştık şuan aklıma gelmeyen yerler ile biraz paniklemiştim. Üstüne bide ayaz yanımda olunca işler biraz daha karışmıştı.

Sinirle kalemi bırakıp ayağı kalktığımda :

- ayazz!

Sitem etmiştim resmen, ağlamak istiyordum eğer gittiğimiz yerler aklıma gelmezse İnciyi kaybedecektik sinirden gözlerim dolmaya başladığında hava almak için pencereye yanaştım.

Sakin sakin nefesler anlamaya çalışırken sokağın başında dikkatimi çeken siyah araba ile plakasına odaklandım. Bu oydu bu o arabaydı. Avazım çıktığı kadar bağırmışım panikle merdivenlerden koşmuştum.

- Abiii Abiii! Bu o arabaaaa kapıda bizi gözetliyor bizi gözetliyor!

Kapıyı açıp dışarı fırladım herkes benim peşimden koştu karan korumalar işaret verdi yalıdan çıktığımda araba hızla çalışmaya başladı.

Ayaz silahını çıkarıp arabaya bir kaç el ateş açtı, panikle durup eğildiğimde ve çığlık attığımda ayaz ateşleme devam arti ama hiçbiri tekele denk gelmemişti ve araba uzaklaşmıştı.

Abim neredeydi?

Etrafıma baktım bir arabaya binmişti arkasından korumalarda binmeye başlamıştı ve bağırdı.

- Ayaz burası sende koçummm!

 

Ayaz hızla yanıma geldi ve belimden tutarak kaldırdı beni ve herkese emir verdi.

- İçeri geçin lan! Mahsun! Korumaları arttır!

Herkes içeri geçmişti salona, bilgisayarın başına geçtiğimde aynı plaka olduğunu fark etmiştim.

- bu o plakanın aynısı ayaz.

Ayaz yanıma gelerek plakaya baktı ardından hızla

- Neden orda panik yaptın nur?

Bi an pişman olmuştum.

Kafamı eğdim ve öylece düşündüm.

Eğer ben öyle panik yapmasaydım bunlar olacak mıydı.

Bi an omuzunda hissettiğim el ile irkildim kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda, bu halamdı.

- kendini üzme nur eğer sen öyle ani tepki vermeseydin ve aşşağı koşmasaydın belki çoktan o araba oradan uzaklaşmıştı.

Ayaza baktığımda düşünüyordu.

- Bu işte bir terslik var.

Herkes ayaza odaklanmıştı.

Halam konuştu.

- ne gibi bir terslik ayaz oğlum?

Ayaz biraz düşündü ve konuştu.

- Neden aynı araba? Neden burdaydı? Eğer birini kaçırdıysan bir araba ile o arabayı saklaman gerekiyor göz önünde bulundurman hata olur çünkü-

Ayazın lafını ben kesmiştim, daha doğrusu ben halam ve ceylan, daha doğrusu hepimiz aynı anda aynı cümleyi kurmuştuk.

- yakalanmasını kolaylaştırır bu ise bir tuzaktır.

Herkes birbirine baktı ayaz hızla telefonuna asıldı, karan abimi ne kadar arsada açmamıştı.

Korumaları aramaya başladı.

- Baran! Karan nerde?

- Karan efendim karan beyi kaybettik araba ile arkasında giderken o kadar hızlı sürdü ki şuan her yerde onu arıyoruz, ama bir sonuç yok şuan bizde karan beye ulaşmaya çalışıyoruz ama inanın bir gram arkada bir iz bile bırakmamış.

Ayaz baya sinirlenmişti çenesi kasılmıştı. Yüzü kıpkırmızı kesilmişti.

-Lan seni it! Ne diye varsınız orda haaa! Neden işinizi doğru yapamıyorsunuz nee demen onu bulamıyoruz....

Küfür edicekti ama kendini tuttu ve sinirden duvara geçirdiği yumruğu ile panikle ayağı kalktım.

- Ayaz yapma!

Ayaz telefonu kapattı ve hızla evden çıktı. Halama baktım her şeyi verdiğim tepkiden anlamıştı kaşları çatılmıltı ama şuan o sorunun zamanı olmadığını herkes çok iyi biliyordu.

- Git ve yarasını sar nur.

Halamın dediği ile ona gülümsemiştim ardından hızla arkasından gitmiştim

.

KARAN'IN ANLATIMI İLE

Her şeyin bir tuzak olduğunun farkındaydım, sadece kafamda kurduğum plana eğer sadık kalabilirsem her şey benim için çok güzel olacak ve incimi onların elinden alacaktım.

BU plan hakkında kimsenin haberi olmayacaktı korumalar hariç, eğer hızla olamazsam inciye dokunabilir ve daha da ileriye gidebilirdi ismi belirsiz itin

Arabanın arkasından gitmiştim ve kendimi onların eline vermiştim, korumaların gizli bir şekilde bizi takip ediyorlardı, şuan yapmam gereken incinin yanına gidebilmekti.

Şuan arabanın içinde iki koruma ile duruyordum gerçekten çok saçma bu adamları deviremeyeceğimi mi düşünüyordu bunlar benim için çoçuk oyuncağıydı. Korumalardan biri başıma geçirdiği torba ile boynuma bir darbe indirmişti.

Bilmiyorlardı ki o darbelere benim bedene işlemez hızlı bir şekilde başımı düşürdüm, oyunumu anlamamaları gerekiyordu, baygın bir şekilde dururken sadece olacakları bekliyordum.

 

Orman alanına girdiğimizi gösteren yollar yüzünden sallanan araba ile bir hareketlilik hissetim, bir kaç silah sesi ile adamlarımın geldiğini anlamıştım, hala baygın bir şekilde duruyordum ve sedece doğru bir zamanı bekliyordum.

Artan silah sesleri ile yanımdaki iki koruma tam harekete geçecekler esnada ellerimdeki ipi çözerek ve başımdakini hiç çıkarmadan önümü görebiliyordum hızla kafalarını birbirine sert bir şekilde vurduğum an içimi rahatlatan kırılma sesleri ile bir tarafın kapısını açtım ve kafamdakini atarak hızla adamlsrdaki silahları alarak arabadan indim.

Yanıma gelen yaman ile arabaya ilerlemeye başladık işte oyun şimdi başlıyordu, hızla arabaya korumaların ile yerleşerek.

- şimdi beni çok iyi dinleyin, kafamı şu çuval ile kapatarak ellerimi bağlayın, o itin korumaları olarak içeri koyacaksınız bizi eğer bir yanlış yaparsanız kelleni gider. Şimdi yola koyulun herkesin kulağında özel yapılı kulaklık bulunacaktır aktif etmek için herkes aynı anda bassın ve ordan ne olduğunu herkes birbirine bildirevektir şimdi çok zaman kaybetmeden gitmeliyiz.

Yola koyuldupumuz esnada yamanın varmaya yakın bir sürede başıma geçirdikleri çuval ve bileğimi başladıkları ip ile bayılma takıldı yapmıştım.

- kapıyı açın adamı yakaladık patrona getirdik istediği gibi.

Yamanın konuşması ile pür dikkat onları dinlemeye başlamıştım.

- kapıları aç içeriyi kontrol etmemiz gerekiyor!

Adamın sert tonu ile gülümsedim, çünkü az sonra burada kimse hayatta olmayacaktı.

Kapıların açılma sesi ile herkes işini yapmaya başlamıştı adamlardan biri elini torbaya attığını hissettiğim an gözlerimi yumdum ve başımdakini çıkararak beni arkaya itti ve çenemi elleri arasına alarak sağ ve sola çevirdi.

Hareketsiz bir şekilde öylece beklerken adamın eli kulağıma gideceği esnada Korumalardan biri elini tuttu ve:

- Eğer ona dokunursan ecelin olurum, çünkü o öyle istedi eğer ona dokunursan buradaki herkesin ölüm sebebi olursun bunu unutma.

Adam elini hızla çekti ve arabaya izi verdi içeri girdiklerinde gözlerimi açtım ve bir koruma arabadan çıkarak kapıya yöneldi.

Ardından beni çıkardılar ve ayaklarımın yere sürünmesine izin verdim su yüzüme yediğim an gözlerimi yavaş yavaş araladım ve etrafa baktım.

Kesinlikle ölü bedenlere lüks bir mezar olacaktı.

Kendimi toparlayarak içeri girdiğimde zorluk çıkarmamıştım. Kafamı kaldırdığımda karşımda gördüğüm o adam ile sinirle ona baktım korumaların kolundan kurtılarsk yakasına yapıltıoım gibi yumruğu yüzüne indirdiğimde arkaya doğru sendelemişti.

- tütün lannnn nn bu iti!

Bu kağandı kendini bir bok sanan mafya itlerindendi, bir çok şekilde tanınırdı gerçek ismini kimse bilmezdi benden başka tabikide.

Korumalar beni tuttuğunda ellerimi sildim.

 

Adam dibime girdi ve ;

- Ah seni canım eşimle tanıştırmam ne dersin karan kızıktuğ?

Korumalar beni bir odaya sürüklemeye başladığında o kadar çok sinirlenmiştim ki küfürler saydırıyordum korumalarımla içeri girdiğimde oda kap karanlıktı.

- ışıkk!

Kağan'ın bağırması ile ışıklar yanmıştı. Ve donup kalmıştım bu, bu olamazdı değil mi? Mümkün değildi, bu bu o olamazdı....

Sizce karanın gördüğü kişi kimdi?

 

 

 

 

 

Bölüm : 16.03.2025 16:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...