37. Bölüm

Uyandığımda gece 3 suları gibi bişeydi karan yanımdaydı, çok susamıştım yavaş bir şekilde yataktan kalkmaya çalıştığımda Karan benim hareketlenmem ile hızla kafasını kaldırdı.

- güzelim ne oldu?

Hızla yanına yaklaştım ve kolunun altına geçtin oda kendini yan uzatarak kollarının arasına aldı ve başımdan öptü üstünde bulunan batanyeyi üstüme örttü.

- Kokusunu içime çektiğim esnada bulduğum huzurla uyuya kalmıştım.

____

Sabah uyandığımda karan yanımda yoktu nereye gittiğini merak ettiğim için yataktan kalkmıştım, evde can'ın bana koştuğunu görmemiştim ama ceylan

- Afacan gel buraya bu sefer bu oyunu bozmana izin veremem!

Diyerek kucağına canı aldığı gibi mutfağa koştu.

Ne oluyordu burda hiçbir fikrim yoktu ama aniden karşıma hala'nın elinde ince zarif bir elbiseyi bana tutması ile irkildim.

- Hala ne oluyor?

Bi an afallasada :

- Canım akşama kara'ın önemli bir misafirinin evlenme teklifi olcak ona yardım ediyoruz bizi çok severler yardım istediler.

Elbiseye kafa sallayarak yanımdan uzaklaştı

- Hala-

Beni dinlemeden gitmişti lafım yarıda kalmıştı.

Karan neredeydi?

Hızla yukarı çıktım ama telefonumu bulamadım.

#####

Kimse bana bişey anlatıyordu halamın birinin evlenme teklifi falan demesi hariç o kişi çok mu önemliydi onlar için şuan. Kızlar hazır bir şekilde beni bir sandalyeye oturtmuş süslüyorlardı.

Adam çok zengin olduğu için normal elbiseler ile gitmek ayıp olurmuş, niye sanki normal elbise giyince fakir mi oluyok alla alla...

Yüzüm gözüm fazla makyaj yapılmasına izin verilmedi elbiseyide giydikten sonra yola koyulduk madem bu önemli bir davettti neden sabahtan beri karan yoktı onu hiç anlamıyorum soracağım her esnada bunların da konuşacakları tutuyordu bu işte bir iş var ama hadi hayırlısı.

Yemyeşil bir alana gelmiştik baya kalabalıktı maşallah her yer süslenmişti ağaçlar bile o kadar güzeldi ki arabadan hızla inerek etrafa bakınmaya başladım.

Mor, Pembe, kırmızı her renkten bir tülle kapanmıştı ağaçlar, dallarından sarkan tüller mukteşem bir görüntü vermişti.

Herkesin bulunduğu bölgeye ilerlerken ortada boş bir yerin bulunduğu oranında aynı şekilde dekore edildiği belliydi.

Sadece incelemek amacıyla girdiğim kısımda Bi an alkışlama tuttu beni başka biri ile mi karıştırdılar.

Arkamdan birinin belime sarılması ile hızla döndüm bu karandıııı

Hızla ona sarıldığımda

- Ya karan sen nerdesin aklım sende ka-

Gülüyordu beni dinlemiyordu bile Bi an benden ayrıldı konuşmaya devam ederken kaşlarım çarpıldı ki Bi anda diz çöktü cümlem yarıda kaldı ve bir yüzüğü cebinden çıkardı kalbim hızla atıyordu.

- İyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta bu güzel kadınla bir ömür yaşamak isterim, benimle evlenir misin be güzelim?

O an o kadar şaşırmıştım ki gözlerim dolmuştu bağırdığımı farkında olmayarak evet diye bağırdığım esnada alkışların arasında karanın beni kollarının arasına alarak etrafımızda çevirmesi ile gözümden bir yaş aktı.

Durdu ve kollarının arasından indirdi, hadi ama güzelim ağlama dedi. Yüzüğü çıkardı ve parmağıma taktı işte o an dünyalar benim olmuştu...