
Ben geldim, hoş geldim, İyi ki geldim...
Üstümde beyaz bir elbise vardı ama 10 yaşındaki küçük kız yerine şimdiki ben vardım. Karanlık ve sığ ağaçların olduğu ormana tek bir ışık bile vurmazken korkmuyordum.
Dikkatli adımlarla yürümeye başladığımda ormanın bir alanına ışık vurmaya başladı ışığa doğru koşarken bir kaç kez tökezledim yüzümde ve kollarımda çizikler oluşsada umursamadan koştum.
Ben koştukça ışıkta kaçıyordu sanki bir süre sonra yorularak ağaca yaslandım ve derin derin nefesler aldım. "Bu iş böyle olmayacak"derken çaresizdim ışığa asla ulaşamayacağıma inanmış bir şekilde ayağı kalktığımda ışık bir kaç adım ötemdeydi.
Sakin adımlarla ışığa giderken bu sefer kaçmadı ışık vuran alanda tek bir alan yoktu yuvarlak dümdüz alan sanki bir Talim alanı kadar büyüktü etrafımda dönerek gülerken aya baktım.
Parlak ve mutlu sanki üzgün insanlar ağlamak için ayı beklemiyormuş gibi mutlu.
Arkamdaki çalılardan gelen ses, kalbimin atış hızını arttırdı. Bir an durakladım ve fark etmeden nefesimi tutarak sesin kaynağını belirlemeye çalıştım. Gözlerim karanlıkta arayışa geçti, her çıtırtı, her hışırtı daha da azalıyordu. Bir an bir hayal kırıklığına uğrayacak gibi oldum ama sonra sesler daha belirginleşti, bu sefer çok daha yakındı. Hemen döndüm, korku içinde ama korkuyu bastıran bir merak duygusuda vardı. Çalılıklar arasından bir gölge belirdi, ilk başta yalnızca siluetini görebildim. Sonra, yavaşça, siyah tüyleri ışığa vurdu ve tam önümde bir kurt belirdi. Mavi gözleri, çok derğn ve bir o kadar büyükeyiciydi kurt sanki beni avı bellemiş gibi bir an bile gözünü benden ayırmazken bende aynısını yaptım. Mavi gözleri öyle parlıyordu ki bir an ay yerine mavi gözleri etrafa ışık saçıyor sandım. Kalbim olabilecekmiş gibi daha da hızlanmaya başladı. Gözlerimi kurtttan çekemezken kalbimse ne yapacağını bilemez bir şekilde çırpınmaya devam etti. Saçlarımın kırmızıya döndüğünü fark ettim.
Siyah kurt bana yaklaşırken hiç bir şey yapamadım, olduğum yere kenetlenerek onu izledim. 3-4 karım büyüklüğünde ki kurt gözümü hiç korkutmadı aksine bana her yaklaştığında dahada mutlu oldum.
En sonunda dibime gelmişti yere çöktüğünde kafasını bana sürttü. İçimde oluşan bir dürtüyle kafasını okşamaya başladığımda bir an duraksasada kafasını yere koyduğunda sevmem için izin verdiğini anlayarak daha çok sevdim.
Bir süre sonra bir kurt uluması duyuldu kurt hemen ayağı kalkarak geldiği yere doğru koşmaya başladı bir anlık gözümü kırptığımda kurt yerine bir adam vardı ama bulanık tek anlayabildiğim siyah saçlarının olduğuydu çalılara girmeden önce bana döndüğünde bulanık gözükmeyen bir yeri vardı gözleri... Mas mavi gözleri az önceki kurt gibiydi.
İkimiz de gözlerimizi birbirimizden ayırmazken adam bir anda kurta dönüştü ben öyle bir çığlık attım ki kargalar uçuşmaya başladı.
Kurtun güldüğünü hissettiğimde delirmiş olabilceğimi düşünerek gözlerimi kırpıp açtım ama kurt hala aynı yerinde bana bakıyordu. Kurt koşarak gittiğinde ayın önğnü bulutlar kapattı ve karanlık tekrar etrafı esir aldı ve saçlarım kendi rengine geri döndü
Bir anda önüme kedi çıktı siyah kürkü ve mavi gözlerinü görünce teyzenin kedisi olduğunu anladım kedi bana sırnaşırken ayağımı ısırdı.
Kafamı yere eğdiğimde beyaz elbisemin uçları kan kırmızı olmuş yavaş yavaş bütün elbisemi kaplıyordu.kedi ayağımı bıraktığında koşarak kaçtı. Ayağımın acısından adım atamadım ve yere çöktüm sonra başka bir kurt geldi ama bu kurt'un önceki kurtla gram alakası yoktu beyaz kürkü ve kırmızı gözleri vardı
Çok tatlı bir şekilde etrafa bakarken daha beni görmemişti. Beni gördüğü anda horlamaya başladı ve bana doğru var gücüyle koşmaya başladı.
Kurt bana doğru gelirken yerler kan gölü olmaya başladı korkarak ayağı kalkmaya çalıştığımda bir şey beni tutuyormuşcasına bir gram bile oynayamadım. Kan gölü artık burnumun hizasına geldiğin kurtla aramda 3 saniyelik bir fark vardı ve kaderime teslim olarak gözlerimi kapattım.
Kan gölü artık boyumu geçmiş beni içine hapsetmişti ne bir ses ne bir kurt hiç biri yoktu...
Çığlığı basarak kalktığımda ecel terleri döküyordum. Etrafına baktığımda kulübede olduğumu gördüm. Hızla ayaklandığımda gözüm kararsada hemen düzelerek odadan çıktım.
Bomboş bir oda görmek beklediklerim listesinde sonuncu bile değildi fakat aldırış etmeyerek koltuğa oturdum.
Masada bir not vardı 'sakın dışarı çıkma' zaten dışarıya çıkmayacaktım fakat bu notu görünce tam tersini yapmayı düşündüm.
Dışarı çık deselerdi çıkardım ve çıkma dediklerinde çıkardım benim doğamda bu var yani ben ne yapabilirim. Mutfaktan minik bir bıçak alarak dışarı çıktığımda gece yarısı olduğunu fark ettim. Ay tam tepede parlıyordu. Aklıma rüyam geldi belkide kabus demek daha doğru olur
Rüyanın etkisinden bu kadar kolay çıkmam benide şaşırttı. Bir kurt uluması duyduğumda elimdeki minik bıçağı direkt sesin geldiği yöne uzattım. Bir kez daha kurt uluması duyduğumda vazgeçerek içeri girdim. "Ben canımı kasaptan almadım canım" diyerek kendimi avuturken bir yandanda evde ne yapacağımı düşünmeye başladım
Aaron'dan
"Neden beni anlamak istemiyorsun"diye sitem ederken Ramona hiç umursamayarak"kızın rüyasına girmen bile yanlıştı en başta. Kendini göstermeyecektin"
Ters bir şekilde ona bakarken "Kulübeye gelmesine neden izin verdin o zaman?! Çünkü onun mühürlüm olduğunu ikimizde biliyoruz bir paria olması bu durumu değiştirmez hem Alfanın iznide var"
Ramona koltukta dikleşerek"Bak Ar-"
"Aaron! Alış artık şuna Ramona!"
Ramona derin bir nefes vererek "pekala Aaron öncelikle kızı kulübeye getirmen izin verdim çünkü o bir paria ve nasıl biri olduğunu öğrenmem gerekiyor-"
Sözünü keserek bir elimi saçlarıma daldırdım "Tanrılar aşkına! Bu onu zehirlemeye çalışmanın bir bahanesi olamaz"
Ramona düz bir yüz ifadesiyle "Zehirlemedim sadece test ettim... O zehiri içseydi zaten sana layık olmadığını anlardık"
Hiddetle ayağı kalktığımda elimdeki bardakı masaya fırlattım fakat kırılması ki şuanda bunu umursayacak durumda değilim "Ramona... Sen benim büyüğümsün, tecrübelisin, yeteneklisin, akıllısın fakat aşk duygusundan yoksunsun David seni neden terk etti sanı-"
Bu sefer ayağı kalkan Ramona oldu "Sana bu konuyu açmamanı söylemiştim!" Bende alaycı bir şekilde gülerek "Neden? Kocanı bir orospuya kaptırdığın için mi?!"
Ramona yüzüme okkalı bir tokat geçirdiğinde kemiklerimin yer değiştirdiğini hissettim elim vurduğu yanağıma giderken Ramona sinirli bir sesle konuştu "Haddini aşma Arlon kızı daha çok küçükken kendine bağlayıp kaçan ben değilim sonuçta veya öz annesini ö-"
Ağzını kapatarak "Yeter Ramona! O zaman ki benle şimdiki beni karşılaştırma ve şuanda Arlon yok Aaron var yani Rita bir şeyleri öğrenmeye başlayana kadar"
Ramona ellimi ağzını hala tuttuğum elimi sıkmaya başladığında minik bir bağırışla elimi çektim "Acıdı"
Ramona bir şeye çok odaklanmış yere bakarken birden konuştu "uyandı..." Biraz daha bekledikten sonra kaşlarını çatarak "Tanrım! Bu nasıl rüya böyle Aaron göstereceğim rüyayı"
Omuz silkerek "hey! Ne yapabilirim çıplak bedenimi ona mı göstereyim bulanıklaştırdım işte sonrası bende yok ne oldu" Ramona tedirginlikle baktıktan sonra gözlerimin içine baktı Ramonada çok az rastladığım bir şeyi gördüm saf korku
Ramona derin bir nefes alarak konuştu "O burada Aaron William burada"
Kaşlarımı çattım "Ne? O ne alaka be" Ramona yutkunduktan sonra "En başından beri Rita'nın peşindeydi zaten seni takip ederek senden sonra Rita'nın rüyasına girmiş"
Bir an şoka uğradığımda ağzımdan sadece tek bir kelime çıktı "Süttür" Ramona bana ters ters baktığında açıklama yaptım "Siktir işte ya Rita'dan duya duya ağzım alıştı"
Ramona ciddi bakışlar atarken "Bunun için zaman yok hadi"
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 11.58k Okunma |
870 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |