31. Bölüm

25. Eski Rita Yok

Kurabia Bıraktım...
yazar.kurabia_

Bölüm geç geldiği için özür dilerim

 

 

 

 

Ramora, bacak bacak üstüne atmadan hemen önce masadaki suyu alıp bir yudum içti. Gözlerini doğrudan bana dikerek konuştu, sesi soğuk ama bir o kadar da kararlıydı. "Rita, ister inan ister inanma ama senin Aron diye tanıdığın herif, senin gücünü kullanmaya çalışıyor. Kendi çıkarları için."

Sözleri ağır söylemlerdi ama bunu Williamstam çok kez duyduğum için artık şaşıracak bir şey kalmmaıştı. Oturduğum koltuğa biraz daha yayıldım, kaslaeımın gevşediğini hissederek "Açıkçası, Aron'un gerçek ismini öğrenmek isterim," dedim, sesimdeki dalgayı gizlemedim. Dikleşerek Ramora’ya gözlerimi kısarak baktım. "Karşınızda eski korkak Rita yok." Dediğinde biraz önceki umursamaz tavrımdan hiç bir şey kalmamıştı

Kollarımı iki yana açarak omuz silktim, sanki söyleyeceklerimden korkmadığımı göstermek ister gibi. "Bunu bilerek devam edin."

Bir zamanlar sürgünde yaşamıştım. Her adımımı dikkatle atar, her kelimemi tartar ve hata yapmamak için kendimi küçültürdüm. Ama o Rita artık yoktu. Eğer benim kırılgan olduğumu düşünüyorlarsa, o zaman onları yanılmaya zorlarım. Eğer benim sessiz ve uysal olmamı bekliyorlarsa, sesimi yükseltir ve savaşırım. Eğer onların kontrolünde kalmamı isterlerse, ipleri koparır, kendi yolumu çizerim. Onlar ne derse tersini yapmaya hazırım.

Gözlerimi Ramora’nın üzerine sabitledim. " Williams beni ilk gördüğünde yüksek ihtimalle zayıf ve savunmasız birisi olduğumu hatta korkak, utangaç, çekingen biri olduğumu düşünmüştür ve öyleydimde ama bu saatten sonra buna göre plan yapamazsınız çünkü Artık o korkak Rita yok. Onun yerine şuan gördüğünüz Rita var.

İçimde bir şeyler yanıyordu. O korkaklıkla dolu günler artık geride kalmıştı. Eğer geçmişimdeki o Rita'yı arıyorlarsa, onu bulamayacaklardı. Karşılarında duran kişi sadece güçlüydü, cesurdu. Eski Rita'nın hiç gitmeyeceği ve kalbimde duracağı bir konu vardı. Annem...

Williams "Öncelikle Aron'un gerçek adını söyleyemeyiz ayr-" sözünü keserek lafa atladım "Nedenmiş o?" Dedim ukala bir tavırla. Williams sert bakışlarını bana çevirdiğinde bende ona baktım "Aron'un adını söylersek planlar değişir bu yüzden sen Aron olarak bilmeye devam et"

 

Ramora'nın yüzüne bakarak mimiklerinden olayları anlayacağımı düşünmüştüm ama ant içmiş gibi gram mimik oynatmamıştı. "Ramora sen Aron'a ne zamandır SÖZDE çalışıyorsun"

Ramora'nın sinir olacağını düşünsemde dudağının sol tarafı yukarı doğru kıvrılarak bana baktı "Aslında saymadım daha doğrusu dikkat etmedim diyelim" o kadar rahattıki sanki ihanet eden kendisi değilmiş gibi davranıyordu

"İhanet bu kadar kolay mı?" Diyebildim. Ben Layrae tarafından ihanete uğradığımda bu kadar kolay değildi. Kalbime bir sürü hançer saplanmış gibiydi. Tabii Maxi güle eğlene Layrae'nin beni terk etmesini izledi aynı Ramora'nın şuan yaptığı gibi. İçimden bir ses bir şeyler olacağını ve Ramora'ya dikkat etmemi tembihlediğinde iç sesime güvendim. Ne olursa olsun Ramora'nın gölgesi olacak beni fark etmeden onu izleyecektim.

Williams "pekala bu konuyu boşverelim" diyerek havadaki gerilimi azaltmaya çalıştı "Rita Aron'u ne kadar tanıyorsun bilmiyorum ama o adamı çökertmeliyiz ve bu yüzden sana ihtiyacımız var" ellerimi önümde birleştirerek öne doğru eğildim ve gözlerimi kısarak "Pekala neden olduğunu sormayacağım Çünkü anlatmayacağınız çok bariz" dedim ve derin bir nefes alarak yere baktım ve devam ettim "ama!" Diyerek Williams'ın gözlerinin içine baktım "Sana nasıl güveneceğim?" Dediğimde Williams'ın gözlerinden bunu beklemediği anlaşıyordu. Ramora durumu kurtarmak için "Rita" dediğinde ona döndüm "sence başka şansın var mı?"

Ramora'nın yüzünde kazanmışlığın verdiği zafer vardı. Kafamı öne eğerek düşündüm aklıma gelen şeyle sırıttım Ramora'ya bakarak "Ramora" diyerek bana bakmasını sağladım "Sence başka şansınız olsa beni buraya getirirmiydiniz?" Az önceki söylediklerine ithafen kurduğum bu cümle onu etkilemişe benziyordu ve bende gaza gelerek devam ettim.

"Diyelim ki" elimle iki yaparak Ramora'ya gösterdim. "İki şansınız vardı. Eminim benim olmadığım yolu seçerdiniz veya"diyerek elimle üçü gösterdiğimde yapmacık bir üzüntüyle "üç ihtimaliniz olsaydı gene benim olmadığım senaryodan yürüdünüz"

Dudaklarımı büzerek gözümdeki olmayan göz yaşını sildim ve Ramora'nın gözlerinin içine bakarak ciddileştim "ya da kaç planınız olursa olsun hepsinin içinde ben varım" tekrardan biraz önceki yapma üzüntülü halime geri döndüm "beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum" dedim.

Odada derin bir sessizlik oluştuğunda sözlerim havada asılmış gibiydi ikiside konuşmayınca kollarımı birbirine bağladım "size en başta demiştim... Karşınızda eski korkak Rita yok!" Williams'a baktım "Ayırca şunu unutmayın ki her an çekip gidebilirim"

Ramora kahkaha attı "cidden geri dönebileceğini düşünüyor musun? 5 dakika içinde ya ölürsün yada kaybolursun" yaptığı konuşma iliklerime kadar saf bir öfke yaydığında belli etmeyerek işaret parmağımla iki kez kafama vurdum "Bir paria olduğumu unutuyorsun. Benimde kendimce güçlerim var"dediğimde ikiside buradan kaçabileceğime inanmıştı ama ben sadece göz korkutmuştum.

Açıkcası bu meyhaneden çıksak hangi yöne gideceğimi bile bilmem ama onlar bilmediği için tuzağıma düşmüşlerdi.

İkisi bir an birbirlerine baktığında sadece gözleriyle bile konuşabildiklerini fark ettim. Yapmacık bir öksürükle dikkatlerini dağıttıpımda ikiside bana döndü bende "Gıcık kaptım" diyerek geçiştirdim ki bu odadaki herkes söylediği bir şeyin yalan olduğunu biliyordu.

Williams "pekala bu konuşma çok uzadı. Rita biz sana yardım ediyoruz ister inan ister inanma ama bize güvenmelisin. O siktiğimin herifinin sana içten bir şekilde yardım ettiğini gördün mü? Hayır çünkü o herif kimseye sebepsiz veya karşılıksız yardım etmez. Sence Ramora niye onun yanında? Çünkü sikik herifin ne yapacağı belli olmuyor her an işimize burnunu sokup planlarımı bozabiliyor. Her an seni öldürebilir ya da kötü amellerine dahil edebilir Rita... Lütfen bize en azından bana inanmalısın"

Konuşmasından etkilendim dersem yalan olur ama gözlerindeki bakışlar dürüst olduğunu gösteriyordu ama hala emin değilim... Aron mu yoksa Williams mı? Gerçi adını bile bilmediğim bir herife neden bel bağlıyorum ki? Ama içimdeki ses Aron'u seçiyordu...

Derin bir nefes aldım "Pekala size güveneceğim hadi Aron'u bitirelim. Ölmek için çok gencim" dedim. İkisininde gözlerinden bana inanmasıklarını anlamıştım. "Hey niye tip tip bakıyorsunuz?" Dedim. Williams ilk önce Ramora'ya sonra bana baktı "Ramora seni ikna etmenin zor olacağından bahsetmişti" dediğinde sesindeki tedirginlik gayet barizdi.

Ramora'ya baktığımda bir şeyler karıştırıp karıştırmadığımı anlamaya çalıştığını gördüm. Bende şirin bir sırıtmayla cevap verdim "Açıkcası işime gelen bir iş olursa seve seve kabul ederim"

Ramora hala beni süzerken "pekala o zaman yarın sana planı anlatırız" dediğinde Williams'ın uzattığı eli sıktım.

Cidden bu kadar inanacağıma kanmışlar mıydı? Ramora'nın cidden Williams'a çalıştığını hala idrak edememiş olsamda bu benim sorunum değil diyerek bu konuyu es geçtim. Aslın ki senin tadında olmak gibi bir isteğim yoktu sadece bir tarafta gözükerek ikisinde foyasını ortaya çıkarmaktır.

Gerek Ramora'nın bir işler çevirdiğini. Gerek Williams'ın gözükmeyen yüzünü. Gerek Aron'un beni öldürmek için tutulmuş bir suikastçı olduğunu... Beni öldürmek için tutulmuş bir suikastçının partide neden bana yardım ettiğini anlayamasamda birilieri çok büyük bir oyun çeviriyordu ve ben bu satranç tahtasında piyon olmak yerine şahtım. Kaybedip kaynetmeyeceğimi ise rengim değil benim tarafındaki piyonlar belirleyecekti... En azından onlar öyle düşünürken ben satranç tahtasını yerle bir etmezsem

 

 

 

 

 

 

 

Umarım beğenirsiniz oy ve yorum atmayı unutmayın Hadi ben kaçar görüşürüz

Bölüm : 16.03.2025 20:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...