2. Bölüm

{2}

Yazar_meloooo
yazar_meloooo

 

 

 

Bu kitapta geçen kurumlar ve kişiler tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir!

 

 

 

 

Keyifli okumalar...

 

~~

10 sene sonra...

 

Masada oturmuş kağıtlara bakıyordum beynim durmuş gibiydi bu nasıl iş, problem bir türlü çözülmüyordu

 

"Komiserim" duyduğum sesle başımı kaldırdım devam et dercesine başımı salladım "Aylin başkomserim sizi çağırıyor" kafamı olumlu anlamda salladım.

 

Önümdeki Cesur'un soruşturmasını kenara bıraktım olay kaza olarak kapatılmıştı ama ben kaza olmadığına emindim kanında alkol bulunmuş ama o alkol kullanmaz ki bu işte bir şey vardı ve ben onu bulmaya yemin etmiştim

 

Cesur'a o mezarın başında yemin etmiştim onu öldürenleri bulacaktım bu öğretmen olarak zor olacağı için öğretmenliği boşverip polis oldum

 

Düşünürken Aylin başkomserin kapısına gelmiştim kapıya vurdum ve bekledim "gel" komutuyla içeri girdim "Beni emretmişsiniz " dedim kafasıyla onayladı ve gözleriyle masasının önündeki koltuğu gösterdi ikiletmeden oturdum

 

"Hayal lafı uzatmayacağım sen ve ekibini yeni bir görev bekliyor bu görev diğerlerinine göre biraz uzun sürecek " diye söze başladı kaslarım çatladı "nasıl bir görev başkomserim ?" diye sordum hemen anlatmaya başladı

 

"Kendini mafya sanan birileri var onları temizleyeceksiniz uyuşturucu,silah,para ve aklına daha ne kadar şey geliyorsa onun kaçakçılığını yapıyorlar malları dışarıdan alıp burada satıyorlar işleri el altından yaptıkları için kanıtımız yok" dedi ve masanın üstündeki mavi dosyayı bana itti "burda hersey yazıyor bize onların kökünü çürütecek bilgiler getirin Hayal size güveniyoruz " dedi ve sözlerini bitirdi kafamı olumlu anlamda salladım

 

"Emredersiniz başkomserim" tam kapıdan çıkacakken "Hayal" dedi Aylin başkomserim, ona baktığımda "bu görevde yalnız olmayacaksınız sizden 1 hafta ya da daha erken bir ekip daha orda olacak bunun bilincinde ol" dedi olumlu anlamda kafamı salladım

 

Odadan çıktığımda ilk karşıma çıkan kişiyi durdurdum "ilyas, alsancak ekibine haber ver odamda bekliyorum " başını sallayıp "hemen komserim" yanımdan koşar adım uzaklaştı bende hemen odama geçtim

 

🔥

 

15 dakika sonra herkes yanımda olduğunda herkes odamdaydı gözüm İpek ve selimin üstüne takıldı yanlarında gözüm emre'yi aradı ama yoktu yüzüm düştü

 

Onlar ben polis oluyorum diye kendi hayallerinden vazgeçip yanımda oldular bana hep destek çıktılar onlarda unutamasada onlar için cesurun davası kapanmıştı ama ben hâlâ devam ediyorum bunu bilmeselerde olur

 

Kapı sert bir şekilde açılınca bakışlarım oraya döndü ağzında bir poğaçayla Emre "geç kaldığım için affedin komserim " dedi kafamla geç yerine işareti yaptım

 

Hepsine tek tek baktım ekip şimdi tamdı "evet tahmininiz üzere yeni görev " demiştim ki devam edemedim kapı tıklatılıp içeriye biri girdi .

 

Uzun boylu,kumral,kehribar gözlü biriydi yakışıklı bir tipti tam benim aşık olduğum bir tip.

 

"Üzgünüm sözünüzü kestim " dedi boydan aşağı süzdügümde kendini tanıttı "ben komiser kahraman öztürk bu görevde birlikte olacağız " dedi ve hepimize baktı herkes onayladığında o da yerini aldı ve anlatmaya devam ettim.

 

🔥

 

Görev için hazırlanmış yola çıkmıştık arabada çıt çıkmıyordu aslında şen şakrak bir yolculuk yapardık ama susmamizin nedeni yeni gelen komiseridi, durup dururken neden Aylin başkomiser bu görev için birini daha gönderdi ki ne gerek vardı?

 

Emre kulağıma eğilip "bro bunun bizim aramızda ne işi var Allah aşkına?" diye sordu bilmem dercesine dudak büzdüm o sırada zaten kalacağımız eve varmış bulunduk kahraman komiser "burda tek olmayacağız " elini kaldırdı ve tırnak işareti yaptı " kendini mafya sanan kişilerle kalacağız açık vermemeye çalışın oraya gittiğimizde tek tek kendimizi onların gözüne sokup yakalatacagız ve içeri sızacagız Aylin baskomserimin istediği çete karşıda kalıyor evler karşılıklı olduğu için daha iyi olacak " dedi herkes onu dinlemiş onaylanmıştı ben ve Emre dışında.

 

Emre yine kulağıma eğilip "bro bu senin yerine geçmeye falan çalışıyor olmasın" dedi ,kaşlarımı çatıp ona döndüm benden demesi der gibi bakış atıp ayaklandı "hadi eğlence başlasın!" demesiyle arabadan inerken ayağı kayması bir oldu son anda toparlanıp birsey olmamış gibi havalı havalı yürümeye başladı herkes ona gülerek arabadan indi.

 

Karşımda beyaz bir malikane vardı etrafında takım elbiseli adamlar donatılmıştı. Aklıma bir fikir gelmişti buraya öyle girebilirdim.

 

Arkama dönüp "siz girmenin yolunu arayın ben buldum yürü Emre " dedim Emre ben ne alaka dercesine baktı kafamla gel hareketi yaptım peşime takıldı.

 

Yere eğilip taş toplamaya başladım Emre başımda dikilmiş ne yaptığıma bakıyordu "ne bakıyorsun avanak gel topla şu taşları " dedim ne olduğunu anlamasada dediğimi yapıp taş toplamaya başladı

 

İstediğim kadar taş topladıktan sonra ayaklandım ve etrafıma baktım diğerleride kaybolmuştu ortalıktan yönümü eve yani korumalara çevirdim

 

"Hazır mısın Emre?" diye sorduğumda "belli değil" yanıtı aldım sorarcasina bir bakış attığımda "hazırım" dedi hızla

 

"Şimdi taşları hızla önüne gelene at ağzına gelenide sırala zaten bize dik dik bakıyorlar alırlar içeri " dedim kafasını salladı ve elindeki en büyük taşı savurdu gözlerim taşı takip ederken taş korumalara değil demir kapıdan çıkan bir adamın kafasına çarptı

 

"Aha şimdi tam içerideyiz ve eklemek istiyorum sıçtık hayal sıçtık"

 

Emre'nin dedikleri son nokta olurken elimdeki taşları adamlara savurmaya başladım "sizi caniler sizi hayvanları öldürmeye utanmıyor musunuz ?" dedim aklıma ilk gelen hayvan hakları olmuştu

 

"Ne diyorsun bacım kaybol şuradan yoksa çok kötü olacak " dedi kafasına taş attığımız adamın yanındaki adam

 

"Ya ananı sikeyim üstümde kan oldu!" dedi ismini bilmediğim şahıs elini başına tuttu çekip eline baktı elinden kanlar damla damla yere düşüyordu

 

"Ne oluyor Çağatay ne bu gürültü ne böğrüyorsun sabah sabah " diye homurdanarak bir kadın çıktı dışarıya dikkati ilk Çağtay'ın eline ordan yere sonra da bize döndü elini beline atıp silahını çıkardı

 

Emre ile ben direkt elimizi yukarıya kaldırdık isminin Çağatay olduğunu öğrendiğim adam silaha kanlı elini koyarak aşağı indirdi " indir canikom hayranlarımdır " dedi ve bizi süzdü ve eliyle emreyi göstererek "yalnız bunla yattığımı hatırlamıyorum bunu vurabilirsin " dedi

 

Gülmemek için yanaklarımın içini ısırıyordum Emre "hoşt lan ordan " dedi bir adım geriye çekilerek "kızı duymadın mı hayvan hakları için burdayız!" dedi eliyle beni ileri iterek

 

"Ha o zaman benlik bir durum yokmuş " dedi Çağatay ve arkasına dönerek eve girdi

 

Kızla göz kontağını kesmeden karnına taş attım taş ulaşmadan yere düştü "bakın ne zirvaliyorsunuz bilmiyorum ama siktirin gidin şuradan " dedi ve arkasını döndü

 

Emreyle ikimizin bakışları birbirimize döndü fırsat bu fırsatı dudaklarımı oynatarak üçe kadar sayacağım dedim onayladı ileri odaklandım ve birden "üç!" diye bağırdım

 

İkimizde son sürat koşarken Emre "Allah Allah!!" diye bağırarak koşuyordu ben kıza Emre bana çarptı ve üçümüz de evin içindeki bahçeye düştük

 

Kafamı kaldırdığımda bizi izleyen kişileri gördüm aralarından biri "alta kalanın canı çıksın!" dedi bağırarak "ayy alta Özge varmis " diye de ekledi sonra

 

"LAN ALP ASLAN SUS AL ŞUNLARI ÜSTÜMDEN " diye altımdaki kız kükrercesine bağırdı

 

Bir süre sonra üstümdeki yük gidince rahatladım ve kalkmaya çalıştım birinin kollarını karnımda hissettim kalkmama yardım etmişti kim olduğuna baktığımda öz önce kafasını yardıgımız adamdı

 

 

 

🧡

 

Beş kişi önümüzde otururken azar yiyen çocuklar gibi önlerinde durmuş kafamızı yere egmistik

 

"İlk önce size sıra gelmeden " diyerek yanlarında ki arkadaşlarına döndü iclerinden en yapılı olan adam saçı beş numara, gözleri kehribardı üstünde siyah gömlek ve pantolon vardı

 

"Siz niye gerçek isminizle konuşuyorsunuz lan " dedi arkadaşlarına bakarak gerçek isimlerini yüzleri gibi hemen aklımın bir köşesine yazdım

 

"En azından senin ismini vermedik Y-" gerisi gelmedi isminin Özge olduğunu öğrendiğim kadın kafasına bir tane geçirdi "söyle de seni burda şişeye oturttursun turunçgil" dedi

 

Turunçgil dediği adam "yani avcı " dedi boş konuşuyordu 'y' harfiyle olan bütün erkek isimlerini düşünmeye başladım yekta olabilir miydi ya da yağız?

 

Lakabının avcı olduğunu öğrendiğim adam yüzünü sıvazladı sabır dilercesine Çağtay konuşmaya başladı "abi bizim pek bir önemimiz yok sen gizlen yeter " dedi şimdi daha çok merak etmiştim bu avcıyı

 

Ya avcı olacaktı ya da ava giderken avlanacaktı onu ilerde anlayacaktık

 

.

 

..

Bölüm sonu

 

"Y" kimsin senn??!

 

Nasıldı? umarım akıcı anlaşılır bir bölüm olmuştur

 

Seviliyorsunuz görüşmek üzere...🫡

 

 

Bölüm : 15.09.2024 15:21 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Yazar_meloooo / Geçmişin izi / {2}
Yazar_meloooo
Geçmişin izi

17 Okunma

4 Oy

0 Takip
4
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...