
9 8 7 6 5 4 3 2 1 0
🕐🕓🕔🕕🕖🕗🕘🕙🕛
tik tak tik tak tik tak
Ertesi gün herkes normal bir güne uyanır gibi uyandı. Yataktan kalkıldı. Eller yüzler yıkandı. Pijamalar çıkartılıp okul kıyafetleri giyildi. Kahvaltıya inilip oradan da herkes okula kendi sınıfına doğru yola koyuldu. Okul yurda yakın olduğu için genelde herkes yürüyerek okula giderdi. Laden okul yolunu da en az okulu kadar seviyordu. Dar sokaklardan geçiyor, kedileri ve köpekleri seviyor, geçtiği dükkânların vitrinlerine bakıp, sağında solunda gördüğü değişik ağaçlara da isimler koyuyordu. Bazen de Çalıkuşu, Ayça ve Nila'ya katılıp onlarla okula gidiyordu. Laden arkadaşlarını seviyordu, onların da kendisini sevdiğine inanıyordu. Ama hepsi çok eskiden beri arkadaşlardı, eskiden kalma bir hukukları vardı. Laden bazen ne yaparsa yapsın onlara yetişmeyeceğinden ve yine yalnız kalmaktan korkuyordu. Onlar onun tek arkadaşlarıydı. Burada yaşadığından beri ilk kez hayatı sevmeye başlamıştı. Bir gün diğerlerinin de ondan soğumasından ve yine yalnız kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden onların yanında hiçbir zaman kendisi gibi davranmıyordu hep diken üstündeydi. Özellikle dün akşam Melis'le olan kavgalarından sonra ona farklı bir gözle bakmalarından korkuyordu. Dün akşam fazla mı tepki vermişti yoksa haklı mıydı bilmiyordu ama tek bildiği bir daha dün akşamki şeye dönüşmek istemediğiydi. O asla zalim babasına ve abilerine benzemeyecekti.
Laden okula gelip en arkadaki sırasına oturdu. Henüz Çalıkuşu, Ayça ve Nila gelmemişti. Biraz bekledikten sonra sonunda onlarda geldi. Her zamanki gibi güler yüzleri ile Laden'e “günaydın” deyip sıralarına oturdular. Laden hala aralarının iyi olduğunu görünce sevinmişti. O gün altı derste hemencecik geçip gitti. Ayça, Nila ve Çalıkuşu son dersten sonra yurda dönmek için eşyalarını toplamaya başladılar ama Laden etüte kalmak istediğini söyledi bu yüzden yurda onlar ile gitmedi. Onlar sınıftan çıkıp giderken arkalarından baktı, sonra iki derse daha girdi. O iki derste hemencecik geçip gitti. O gün gerçekten olağan akışında su gibi akıp gidiyordu. Laden son derse de girdikten sonra eşyalarını topladı, okuldan çıkıp yurda doğru yürümeye başladı. Gelirken yaptığı gibi ağaçların yanından ve dar sokaklardan geçti. Dükkanların vitrinlerine baktı ve her zaman yoldan geçerken göz ucuyla kendisine bakmayı ihmal etmediği sokağın köşesindeki yuvarlak trafik aynasının yanına geldi. Her zamanki gibi onun da yanından geçip gitti ama bu sefer bir tuhaflık vardı. Aynada kendisini görememişti. Ya da ona mı öyle gelmişti? İlk önce aldırmadı yürümeye devam etti. "Herhalde çok hızlı geçtiğim için bana o öyle geldi" diye düşündü ama her zamanki gibi normal bir şekilde aynanın önünden geçtiğini biliyordu. Her gün okula giderken ve gelirken o çok sevdiği aynada kendine bakardı hızlı da geçse yavaşta geçse her zamanki gibi kendini görmesi lazımdı. Aynalar bunun içindi ne de olsa. Sonunda aklındaki soru işaretine daha fazla dayanamadı ve trafik aynasının önüne tekrar gitti. İyice yaklaştı, sonra uzaklaştı. Sağa gitti, sola gitti ama aynada bir türlü kendisini göremiyordu. Bu çok tuhaftı ve bir türlü anlam veremiyordu. Ayna kendisi hariç sokaktaki her şeyi gösteriyordu. Sonra Laden her gün sevdiği sokak kedilerinden birini bulup geldi. Emin olmak için sokak kedisini kucağına alıp tekrar aynaya baktı. Ama gördüğü şey karşısında dehşete düştü. Çünkü kucağında ki sokak kedisi aynada gözüküyordu ama havada asılı bir şekilde. Kendisi ise hala aynada yoktu. Kedi sanki havada uçuyor gibiydi. Onu tutan eller veya bir vücut yoktu. Laden hemen kediyi yere bırakıp hızlıca yurda doğru yürümeye başladı. Korkmuştu, titriyordu. Bir yandan da gördüklerinin gerçek olmadığına sadece bir sanrı olduğuna kendini inandırmaya çalışıyordu. "Ben bugünlerde çok stresliyim bu da beynimin aşırı stres yüzünden bana oynadığı bir oyun" böyle diyerek kendini avutmaya çalıştı.
Yurda gelince hemen odasına çıktı. Tabi ki yine kızlar gelmemişti yine akşama kadar tek başınaydı. Normal de yalnızlığı severdi ama bugün hiç yalnız kalmak istemiyordu. Üstünü değiştirip bir süre dışarıya baktı sonra biraz müzik dinledi. Tamamen sakinleştiğinden emin olduktan sonra tüm cesaretini topladı ve odasındaki lavaboya doğru kalkıp yürümeye başladı. Yavaş yavaş ve emin adımlarla ilerdi. Sakin sakin derin nefes alarak yavaşça aynanın karşısına geçti. Korkudan kıstığı gözleri aynada kendisini görünce geri normale döndü. Laden çok rahatlamıştı. Korkulacak bir şey yoktu işte aynada kendisini görebiliyordu. En iyisinin bugün yaşadığı şeyi unutup hiç olmamış gibi davranmak olduğuna karar verdi. Zaten anlatsada kimse ona inanmazdı, en iyisi unutmaktı. Sonra odadan çıkıp biraz kafa dağıtabilmek umuduyla Günel ablanın yanına gitti.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
