42. Bölüm

Aşıklar

Asi
yazarasi

Laden ve Çalıkuşu eve kadar hiç durmadan koştular. Eve gelir gelmez ikisi de utançtan ve koşmaktan kıpkırmızı olan suratları ile nefes nefese kendilerini salondaki koltuğun üzerine attı. Laden koltukta yüzüstü yatıp avazı çıktığı kadar bağırdı. Yüzünü ve ağzını koltuğa dayadığı için sesi çok duyulmamıştı. Sonra dağınık saçlarının arasından başını çevirip etrafa baktı. Evde kimse yoktu kendisi gibi koltukta yüzüstü yatan Çalıkuşu'na baktı.

"Rezil olduk, ayrıca sen niye bana demedin yanımda Taru var diye ağzıma ellerimle tıka basa kurabiyeleri tepmeye çalışırken gördü beni." "AAAHHHH" diye bağırdı bacaklarını ve kollarını koltuğa vurmaya devam ederken. Sonra kafasını koltuğun köşesine vurarak "rezil oldum" diye tekrar etmeye başladı.

Çalıkuşu kıpkırmızı olan suratını, gözlerini kısarak ve dudaklarını ağzının içine çekerek kaldırdı. Laden'e doğru bakıp "ağzı tıka basa dolu olan sadece sen değildin. Kebbom da beni o halimle gördü. Sonra sen koşmaya başlayınca bende panikleyip koşmaya başladım. Sadece bununla kalsa yeter ondan kaçayım derken kurabiyeler boğazımda kaldı ve Kebbom beni yakalayıp kurtarmaya çalışırken birde üzerine kusup kaçtım." Dedi.

Laden, Çalıkuşu'nun bu lafı üzerine kahkaha atarak gülmeye başladı. Onun güldüğünü görünce Çalıkuşu'da gülmeye başladı.

"Harbi biz niye kaçtık ya" dedi Çalıkuşu gülmekten akan gözyaşlarını silerken.

"Ne bileyim panikledim bir an, ayrıca geçen evine kadar takip etmiştik ya onları, onunla ilgili bir şey söylerlerse diye de korktum. Aslında Taru çok iyi birine benziyor bence en başta niyeti sadece kibarca uyarmak falandı ama ben yanlış bir şey yapıp rezil olmak istemedim. O yüzden hemen kaçtım. Fakat şu Hun denen uyuz tarafından yakalanınca daha çok rezil oldum"

Sonra Çalıkuşu tekrar gülmeye başlayarak "Peki ya Hun'un memelerini sıkman"

Laden'de gülerek "kaçmamızın tek yolu buydu"

O esnada evin kapısı açıldı. İçeri Bangam ve diğer kızlar girdi. Bangam yüksek sesle gülerek salona doğru yürürken dağınık saçları ile koltukta oturan Laden'e bakıp "sen sağ grup komutanın kolunu mı ısırdın" bunu söylerken gülmeye devam ediyordu ve çok keyif aldığı belliydi. Laden kafasını tekrar yastığa gömüp bir çığlık daha attı.

Çalıkuşu şaşkın bir şekilde "sağ grup neyi" dedi.

Bangam salondaki tekli koltuklardan birine yayılıp "Sağ grup komutanı yani bu gezendeki en büyük rütbeli komutanlardan biri olan Yakuza'nın sağ kolları ve bugün Laden sağ grup komutanı Taru'nun güpegündüz herkesin içinde kolunu ısırmış" hunharca gülmeye devam ederken başı koltuğa gömülü Laden'e tekrar bakıp "böyle milleti ısırma gibi huylarınız olduğunu bilseydim kimseyi ısırmayın diye sizi bir an olsun yalnız bırakmazdım"

Laden başını koltuktan kaldırıp Bangam'a sert bir bakış attı. "Madem öyle sağda sol da aşko fişko yapacağına yanımızda olsaydın aşk kuşu" dedi. Laden'in bu sözleri üzerine Bangam gülmeyi kesti. Sonra Laden gülmeye başladı. "Ne oldu aşk kuşu sustun" dedi.

"Beni yanınızda istemeyen sizdiniz. Ayrıca en azından ben sevdiğim kişi ile birlikteyim. Senin gibi sağdakini soldakini ısırmıyordum"

Laden koltukta doğrulup "o zaman dikkat et de seni de ısırmayayım bak dişlerim kaşınmaya başladı bile"

Ayça ikisinin ağız dalaşı daha çok uzamasın diye araya girdi. "Bangam sanırım sen artık gitsen iyi olacak yarın sabah görüşürüz."

Bangam "tamam hayatım" deyip kalkıp kapıya yöneldi.

O sıra da Laden, Bangam'ın arkasından seslenerek "Hayatısı yarın erken gel belki gene birilerini ısıracağım tutabilir" dedi.

Bangam ise arkasını dönmeden "doğru senin sağın solun belli olmuyor" dedi.

Laden "hadi be ordan" diye karşılık verdi.

Sonra Bangam kapının yanındaki kurabiye paketini göstererek "bu arada şehir merkezindeki bir kadın. Bunları size vermemi söyledi" dedi ve kapıyı çekip çıktı.

Laden "ahh şu kurabiyeler" diye mırıldanıp önüne döndüğünde dört çift meraklı gözü kendine bakarken buldu.

Ayça "keşke yine eskisi gibi birbirinizi anlamasaydınız o zaman daha iyiydi"

Laden "o başlattı"

Sonra Buse araya girip "onu boşverin şimdi konumuz o değil"

Esram "gerçekten komutanın elini ısırmadın değil mi?" diye sordu merakla.

Laden "komutan olduğunu bilmiyordum"

Çalıkuşu heyecanla ufak bir çığlık atıp "oha sen bana Taru'nun elini ısırdığını söylemedin"

Esram, Çalıkuşu ve Laden'e bakıp "Taru mu? Siz onunla tanışıyorsunuz yani."

Buse "kızım tüm şehir sizi konuşuyor resmen ortalığı birbirine katmışsınız" .

Ayça, Bangam gibi dalga geçerek "gerçekten Bangam'ın sizi koruması lazımmış. Hatta birilerini sizden koruması lazımmış" dedi.

Laden ona bakıp "Bangam'ın bizi korumasına ihtiyacımız yok. Ayrıca aşkınızı yaşayabilin diye sürekli sizi yalnız bırakan bizdik. Bize bir teşekkür borçlu olman lazım. Fakat siz ikiniz son günlerde çok kırıcı olmaya başladınız" dedi. Laden'in bu sözleri üzerine Ayça alındı ve suratını asıp sustu.

Esram ise gergin havayı dağıtmaya çalışarak güldü ve Laden'e bakıp "dikkat çekmeyin kuralına ne oldu" dedi.

Laden daha fazla dayanamayıp "tamam itiraf ediyorum ben Taru'dan hoşlanıyorum. Hem de onu ilk gördüğüm andan beri ve bugün yanlışlıkla her şeyi elime yüzüme bulaştırmış olabilirim"

Çalıkuşu "bende Kebbom'dan hoşlanıyorum"

Bunun üzerine Esram'da gaza gelip "Ben de Yakuza'ya âşık oldum ve birkaç gündür Buse'yi sürekli onu görmeye gidebilmek için zorluyorum" dedi.

Bu itiraf üzerine Laden ve Çalıkuşu "OHA!" diye bağırarak tepki verdi.

Esram onlara bakıp "ne var?" dedi.

Laden "bir şey yok âşık olmak hepimizin en doğal hakkı. Fakat Yakuza" deyip kelimenin devamını getirebilmek için düşünürken.

Esram "benim için fazla büyük bir lokma sanırım" dedi.

Çalıkuşu bir iç çekip "ne fark eder ki bizde sevdiğimiz oğlanlarla daha bir kez bile konuşamadık"

Buse kafasını kaşıyıp kızlara baktı. Surat ifadesinden üzgün olduğu anlaşılıyordu. "Esram Yakuza'ya, Laden Taru'ya, Çalıkuşu Kebbom'a, Ayça Bangam'a aşık sanırım tek sap kalan benim"

Laden, Buse'ye bakıp "kendini yalnız hissetmenin ne demek olduğunu maalesef biliyorum. Ben sizi bulana kadar yıllarca bu hisle yaşayıp büyüdüm. Fakat Buse sen yalnız değilsin biz varız. Ayrıca Ayça hariç şu an hepimiz hala sapız. Çünkü âşık olduğumuz kişiler büyük ihtimalle bizden hoşlanmıyor o yüzden üzülme" dedi.

Buse ayağa kalkıp hepsini birden yanına çekerek sarıldı. Gözünden bir damla yaş akarken "Eğer ben de birine aşık olamadan hepiniz aşık olup giderseniz, hepinizi tek tek bulur ve yerim" dedi. Onun bu lafı üzerine birbirlerine sarılan beş kız gülmeye başladı. O sıra da Ayça, Laden'le göz göze geldi ve "özür dilerim" dedi. Laden de "bende" diyerek karşılık verdi.

Ve artık birbirlerinden başka kimsesi olmayan bu beş kız birbirlerine sarılmaya devam etti. Birbirlerini sarılırken sanki kaybettikleri arkadaşları Günel, Nila, Meral ve Melis'in de sıcaklıklarını aralarında hissettiler. Pencerenin önüne koydukları eşyalarının oradan bakıp sanki arada sırada onları ziyarete geliyor gibiydiler.

Bölüm : 20.10.2024 20:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...