46. Bölüm

Eve Dönüş

Asi
yazarasi

Kızlar bir sabah kuvvetli bir şekilde vurulan kapı sesi ile uyandılar. Ayça heyecanla Bangam'ın geldiğini düşünerek yatağından kalktı ve merdivenlerden koşarak inip kapıyı açtı. Fakat gelen Bangam değildi. Suyal arkasında bir düzine asker ile tam karşısında duruyordu.

Suyal yüzünde koca bir gülümseme ile "Sayın Maya hala kalkmadılar sanırım. Size çok güzel bir haber getirdim acaba diğer arkadaşlarınızla birlikte onu da çağırabilir misiniz?" dedi.

Ayça şaşkın bir şekilde bakıp "tamam ama arkanızdaki askerler neden geldi? Yanlış bir şey mi yaptık?" dedi geçenlerde Buse ve Laden'in yaptığı şeyi düşünerek. Suyal, Ayça'nın endişelendiğini ve korktuğunu görünce onu sakinleştirmeye çalışarak "Hayır Hayır hiçbir yanlış yok. Sadece nihayet bugün sizi evinize gönderebileceğimizi söylemek için geldim" dedi.

O sırada üst kattan sesleri duyup gelen Laden, Ayça'nın arkasında belirip "Biz daha gidip gitmemek konusunda kesin bir karar vermedik" dedi.

Suyal "Anlıyorum fakat bu ilk ve son şansınız olabilir. Prenses Helen bugün sabah ani bir kararla öğleden önce kalkacak uzay gemisi ile sizi evlerinize göndermek için emir verdi"

Laden "bir sonraki uzay gemisi ne zaman kalkacak?"

Suyal "Uzaya sefere giden askerler en az otuz, kırk yıl boyunca gelmezler fakat bu süre Helusa da u (uzundur diyecekken)" araya tekrar Ayça girdi. "Peki ya Bangam o da isterse bizimle gelebilir mi?" diye sordu.

"Neden böyle bir talepte bulundunuz anlamadım. Fakat bu mümkün değil. Emir sadece Maya ve dört arkadaşının dünyaya götürülmesi üzerine."

"Ya gitmek istemezsek" dedi Laden.

"Elbette sayın Maya böyle bir karar verme yetkiniz var. Ama izin verin lafımı bitireyim uzay seferleri çok uzun süren, yorucu ve meşakkatli bir iştir. Bu uzay seferi Perus halkı ve sizi kurtardıkları için yarı da kalan seferi tamamlamak için erkene alınan bir sefer. Bu yüzden bir sonraki uzay gemisinin kalkması onlarca yıl sonra olabilir." dedi.

Laden birkaç dakika konuşmak için izin istedi. Kapıyı kapattı ve arkasında ağlamaklı bir ifade ile duran kızlara baktı.

Çalıkuşu "ben ailemi çok özledim"

Buse "ben de" dedi.

Ayça "ya Bangam ona ne olacak? Dünyaya gidersek bir daha asla geri dönemeyiz. Onu bir daha asla göremem" dedi gözyaşları içinde.

Esram "ayrıca büyük ihtimalle gemide bizim hafızamızı sileceklerdir ve bizi dünyaya nasıl bırakacakları da meçhul"

Laden, Esram ve Çalıkuşu'na bakarak "Ya sevdiğimiz adamlar onlara ne olacak?"

Esram "Ailemiz ve onlar arasında seçim yapmalıyız. Geçen gün ki çabanız için size gerçekten minnettarım. Fakat Yakuza asla bana aşık olmayacak. Ailemin hasretinin daha üstün geldiğini de inkâr edemem"

Çalıkuşu "Kebbom'dan gerçekten çok hoşlanıyorum. Ama maalesef bu bana aşık olduğu anlamına gelmez. Ailemi daha çok seviyorum ben de ailemi seçmek zorundayım. Annemi bir daha görememe fikrine dayanamam."

Buse "Ben de ailemi seçiyorum. Sizin adınıza gerçekten üzgünüm kızlar. Fakat beni burada tutan hiçbir şey yok. Evet, Helusa büyüleyici bir güzellikte lakin ailemin yerini hiçbir şey dolduramaz."

Ayça, Laden'e bakıp "peki sen ne yapacaksın aileni mi seçiyorsun yoksa burada kalmayı mı?"

"Ben, beeen" duraksadı yutkundu ve devam etti "Taru'dan gerçekten çok hoşlandım. Hayatımda hiçbir zaman hiç kimseye böyle duygular beslemedim. Bir daha besleyemeyeceğimden de eminim. Aileme gelecek olursak benim bir ailem yok. Sadece beni evlatlıktan silmiş arayıp sormayan beni merak bile etmeyen bir annem var. Bir de Günel ablam vardı dünyada. Fakat artık Günel ablamda yok"

Ayça "yani burada mı kalacaksın?"

"Ya sen" diye sordu Laden.

"Bangam'a aşığım ama sanırım bende ailemi seçmek zorundayım. Çalıkuşu'nun dediği gibi annemi bir daha görememe düşüncesine bile katlanamıyorum."

"Siz giderseniz benim burda kimim kimsem kalmaz. Helusa'lılar ve Peruslular çok iyi lakin burada tek başıma kalamam. Annemi son bir kez daha görebilmek istiyorum. Belki aradan geçen iki yılın ardından geri döndüğümü görünce beni affeder"

Tam o esnada arkalarından Suyal kapıya vurdu. Laden kapıyı açtı. "Sayın Maya pek vaktimiz kalmadı. Gemi birkaç saat içinde kalkacak hemen sizi götürmeliyiz.

Çalıkuşu "peki ya eşyalarımız"

"Buna gerek yok gemide size her şey temin edilecektir. Daha fazla bekleyemeyiz hemen gitmek zorundayız."

Laden arkasını dönüp koşarak içeri gitti. Günel, Meral, Melis ve Nila'dan kalan birkaç eşyayı evde bulunan gri bez bir çantaya koydu. Kapıya gidip "sadece bunları alsak, bunlar ölen arkadaşlarımızdan bile kalan son şeyler"

"Tamam peki hazırsanız gidelim artık" dedi Suyal.

Ayça daha deminden beri hiç dinmeyen gözyaşları ile "son bir ricam var Bangam'ı buradan ayrılmadan önce son kez görmeliyim"

Suyal "beni affedin lakin gerçekten hiç zamanımız kalmadı. Emir bize de son dakika verildiği için daha önce haber veremedik üzgünüm."

Buse, Ayça'nım sırtına dokunup "üzülme belki böylesi daha iyidir. Onu son kez görmek ayrılmanızı daha da zorlaştıracaktır."

Ayça ise sadece çaresizce ağlamaya devam etmekle yetindi. Sonra ise hepsi son kez yaşadıkları güzel eve bakıp askerlerle birlikte yola koyuldular. Sabah saat daha o kadar erkendi ki sokaklarda birkaç kişi hariç kimse yoktu. Her şey o kadar aniydi ki Laden tuhaf bir şeyler olduğunu hissetse de bir şey demeye fırsatı olmamıştı.

Laden ve arkadaşları askerler eşliğinde büyük uzay gemisine geldi. Uzay gemisinin merdivenlerinden çıktılar. Ve askerler kızları geminin kuytu bir köşesine ayrı odalara götürdü. Laden geminin camlarından dışarı baktı. O da son kez olsun Taru'yu görebilmeyi herşeyden çok istiyordu. O yüzden Ayça'yı çok iyi anlayabiliyordu. Bu çaresizlik ve acı tarif edilemez bir duyguydu. Gözünden bir damla yaş akarken bulunduğu odadan içeri Helen girdi ve tüm askerlere dışarı çıkmasını emretti. Laden ilk gördüğü andan itibaren hiç haz etmediği bu genç kıza baktı.

Helen'de onu görünce asık suratına hemen sahte bir gülümseme yerleştirip "sizi tekrar görmek ne güzel sayın Maya" dedi.

Laden "son kez görmek demek isteyecektin herhalde. Bırak numara yapmayı burada kimse yok"

Helen zorla gülümsemeye devam edip "önceden aramızda birkaç tatsız olay yaşanmış olabilir. Özür dilerim hepsi tamamen benim hatamdı. Fakat bugün evinize gideceğiniz ve ailelerinize kavuşacağınız için hepiniz adına çok mutluyum"

Laden bu kıza hiç güvenmiyordu. "Teşekkürler lakin buraya kadar bizi görmek için zahmet etmişsiniz. Daha fazla yorumlayın. Gidebilirsiniz artık"

Helen bu sefer sinsi bir gülüş atıp "hayır bu benim için zahmet değil, bir onurdur. Ve size rahat yolculuk çekebilmeniz için birkaç ağrı kesici yapmalıyım. Bütün askerler uzaya ilk defa çıkmadan önce oluşabilecek komplikasyonlara karşı bu ağrı kesicilerden alır"

Laden hiç düşünmeden "siz zahmet etmeyin bize başkaları da ağrı kesici yapabilir"

Helen hiç ısrar etmeden "peki" deyip dışarıdaki askerlerden birini çağırdı. Ona dolaptaki ağrı kesici serumları çıkartıp Maya'ya ve kızlara takmasını söyledi. Asker hiç sorgulamadan kabul edip serumlardan birini aldı ve Laden'in koluna takmak için yanına gitti. Asker, Laden'in koluna serumu takarken Laden, Helen'in suratında oluşan şeytani bakışları ve gülüşü fark etti. Hemen kalkıp kızları uyarmak istese de düşünüp harekete geçmekte geç kalmıştı. Koluna takılan serumun etkisi ile anında gözleri karardı ve yattığı yatağın üzerinde uykuya daldı.

Bölüm : 26.10.2024 13:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...