4. Bölüm

İkinci Bölüm: Kesin Sevgilisi Vardır

Yazarblossom
yazarblossom

Merhaba 😌 Umarım beğenirsiniz iyi okumalar ☺️

 

Dilem düşünceli bir şekilde eve doğru ilerlerken telefonun çaldığını duyar telefonu çantasından çıkarıp ekrana bakar "ARDİŞ ⁉️" arıyor yazısını görünce hemen neşeli olmaya çalışarak;

-Efendim Abi

-Ne yapıyorsun çirkin

-Dersaneden çıktım eve gideceğim sen ne yapıyorsun abi ?

-İyi Berrin ile oturuyoruz sende gelsene yanımıza

Dilem ablasının adını duyunca sevindi tam geliyorum diyecekti ki bu halle gidersem kesin bir şey olduğunu anlarlar

-Alo, Dilem kızım duyuyor musun ?

-A-Abi hoca bin soruluk ödev verdi onu halletmem gerekiyor ablamı öpersin benim yerime

-Tamam görüşürüz

-Görüşürüz, dedikten sonra tekrar düşüncelerine dalar Mahir Bey'in dediklerini düşünür.

-İzgi, nelerden hoşlanırsın ?

-Yani nelerden kastın ne Rima ?

-Mesela ben en çok dergi okumaktan hoşlanıyorum hatta bayılıyorum diyebilirim, bu tarzda bir şey

-Imm benimde, söyleyeceğim ama dalga geçmek yok tamam mı ? Rima "tamam" şeklinde kafasını sallar, İzgi'nin gözleri parlayarak,

-Ben makyaj malzemelerine bayılıyorum yani onların arasında kendimi kaybediyorum ya çok güzel değiller mi ?

-Güzel tabi ki ama sanırım ben bu konuda senden bolca yardım alacağım çünkü ben pek ilgili değilim. Aslında ilgiliyim ama her şeyi en ince ayrıntısına kadar değil yani.

İzgi neşeli neşeli gülümseyerek;

-Tabi ki yardımcı olurum seve seve

Aras etüte gitmek istemediğini Kaan'a tam söyleyecekken telefonuna gelen mesajla dikkati dağılır, mesaja bildirim çubuğundan bakar kayıtlı olmayan bir numaradan

"Seni çok özledim" mesajını okur. Aras acaba bu hangi eski sevgilim diye düşünürken Kaan;

-Abicim bu civciv boylu kızla ne yapacağım ya, Reha gülerek

-Yalnız üçüde güzel kızlar şimdi, deyip sırıtır. Aras sabahki olayı hatırlayıp Kaan'a bakarak;

-Göbekli ve Şişko Maymun, dedikten sonra üçü birden kahkaha atar.

-Kaan kardeşim bu akşam etüte katılmayacağım, Kaan anlamsız bir bakışla Aras'a bakar;

-Neden katılmıyorsun ? Yoksa..

Aras kaşlarını çatıp;

-Saçmalama o köprünün altından çok sular geçti, Reha olaya fransız kaldığı için anlamadan konuşan ikiliye bakar.

-Emin misin, ondan dolayı buralara gelmedin aylarca,

Aras oflayıp;

-Kardeşim ben artık bir kız için bir daha değil buraları terk etmek günahımın yarısını bile vermem. Ayrıca daha sonra kendisini nasıl ağlattığımı ve rezil ettiğimi hatırlatmayayım bence ?

Kaan Aras'ı sakinleştirmek istercesine;

-Tamam kardeşim bir şey demiyorum ben sadece ondan kaynaklı olduğunu düşündüm.

-Yok ondan değil. Benim aşkla meşkle işim olmaz kardeşim paso takılıyorum, Reha ne olduğunu anlayıp araya girerek;

-Bu konuda sana katılıyorum aşk devri değil abicim bu devir, takılmana bak dedikten sonra göz kırpar. Kaan;

-Ben zaten anlamıyorum bu konuları bir kızı da başıma bela edecek değilim. Aras kol saatine bakıp;

-O zaman hadi beyler kalkalım sizin etüt başlamak üzere, toparlanıp kalkarlar.

Aras, Reha ve Kaan bu yıl başlarına neler geleceğinden bir haber böyle konuşurlarken İzgi ve Rima meslekler hakkında konuşarak etüte gelirler ama etütün hangi sınıfta olacağını bilmedikleri için koridordaki bir öğrenciye sorarlar, İzgi ilerleyip

-Akşam etütrü hangi sınıfta acaba biliyor musun ? İzgi Rehayı görünce biraz afallar, kafasını gömdüğü telefondan kaldırıp soran kişiye bakınca oda biraz şaşırarak,

-Karşıdaki sınıfta olacak, İzgi "tamam" şeklinde kafasını sallayıp Rima'nın yanına ilerlerken içinden "öküz müsün kızım neden teşekkür etmedin ?!" diye düşünürken Reha ise "ben bu kızı tavlarım" diye düşünür. Rima;

-İzgi, yanakların neden kızardı ? İzgi gözlerini kocaman açarak;

-Nee, yanaklarım mı ? Yok, ne kızarması canım hava biraz sıcak, şey etüt bizim sınıfta olacakmış

-Havanın sıcaklığından yani, deyip sinsice güler İzgiye İzgi Rima'nın kolunu tutup çekiştirerek sınıfa sürükler.

-O çocuktan etkilendin değil mi ?

İzgi tiz ve hafif yüksek bir ses ile;

-Nee !! Hayır, hiç etkilenmedim.

-Hı hı evet etkilenmedin inanıyorum sana, dedikten sonra güler. Onlar kendi aralarında konuşurken Kaan kafasını koyduğu masadan kaldırıp konuşanlar kim diye bakınca "ee artık ebesinin yani yine mi bu kız, tekrar bulaşıp sinir edeyim eğlenelim biraz" diye düşünür ve sinsice güler.

-Biraz sessiz olur musun civciv kız ?

Rima sesini ve ona civciv diye seslenen kişiyi tahmin ettiği için arkasını dönmeden

-Olmuyorum şişko maymun

Rima ve Kaan birbirlerine sataşırken koridorda duran Reha'nın aklına aniden "ulan bu kız Kaan'ın tartıştığı kızın arkadaşı kesin birbirlerini yiyorlar sınıfta Allah kahretsin" deyip bir hışımla sınıfa girer tamda tahmin ettiği gibi Rima'nın Kaan'a doğru gittiğini görür içinden "sıçtın Kaan"

-Sen çok kaşınıyorsun ama

-Kaşısana civciv, deyip göz kırpan Kaan karnına vuran kıza bakar, İzgi'de şaşkın bir şekilde Rimaya bakar;

-Rima ne yapıyorsun sen ? Rima kızararak;

-Şey, acıdı mı ? Bir şey olmadı değil mi?

Kaan "demek kızımızın ismi Rima" diye düşünüp, Rima'nın endişelendiğini görünce;

-Demek benim için endişeleniyorsun civciv, Rima kızarıp sakince masasına ilerleyip masanın üstündeki suyu alıp Kaan'ın yüzüne suyu atarak;

-Evet endişelendim pis şişko, deyip masasına oturur. Kaan;

-Görürsün sen kızım bu yanına kalmayacak, dedikten sonra sınıftan çıkar sınıftaki herkes şaşkın bir şekilde Rimaya bakar. Rima hiçbir şey yaşanmamış gibi bugün verilen soru bankasını çıkarıp soruları çözmeye başlar.

Aras eve gelir üstünü değiştirip biraz dinlenmek için koltuğa uzanır, sosyal medyada takıldıktan sonra uyukuya dalar,

-Aras, nolursun gitme ! Hayallerimiz var bizim birlikte kurduğumuz ve hâlâ gerçekleştirmediğimiz hayallerimiz.. hıçkırarak ağlayan kadın çaresiz bir şekilde Aras'ın gözlerinin içine bakar, ne olur gitme diye bakan o gözlere bakarak;

-Ben seni üzüyorum prenses.. Ve ilerledikçe daha çok üzeceğim seni, dedikten sonra alnından öpüp uzaklaşır kadından o gittikçe ağlayaşını daha çok duyuyor sanki bir adım gerisindeymiş gibi..

Aras kendine geldiğinde havanın iyice karardığını ve çalan kapının sesini duyarak kapıyı açmaya gider.

-Offf abi neredesin sen ya ağaç oldum burada !

-Açtım işte Itır uzatma

-Huysuzsun yine abi, yanağından öpüp içeri geçerken,

-Ya kızım sulu sulu öpme diyorum sana, Itır gülerek odasına gider. Aras gördüğü rüyanın ne kadar tuhaf olduğunu ve rüyasında gördüğü kadının o bakışının etkisinden çıkmaya çalışmak için "duşa gireyim bari" diyerek ilerler,

-Itır ben duştayım

-Tamam abiii.

Dilem düşüncelerinde boğulmamak için eski günlüklerini okur, 5. sınıftan beri tuttuğu günlüklerin hiçbirini atmayıp saklamış, canı sıkkınken, kafasını dağıtmak istediğinde kutuyu alıp okur. Her satırı ezberlediği için "OOOFFFF !!" diye bağırıp düşüncelerini dağıtmaya çalışıyor ama işe yaramıyor. Mahir Bey'in "ameliyat olman gerekiyor kızım" sözü kulağında çınlıyor, kendi iç sesi ile "ama daha önce 30-40 yaşına kadar sıkıntı yaşamayacaksın demişti Mahir Bey, neden şuan böyle dedi ki ? Ben ameliyat olmak istemiyorum ! Bana ölecekmişim gibi bakmalarını, sürekli bir şey olacakmış gibi davranılmasını istemiyorum!" diye kendi iç sesi ile savaşırken dış kapının gürültülü bir şekilde kapanması Dilem'i korkutmuştu aşağıdan Abisinin bağırdığını duyuyordu ama ne için olduğunu anlayamıyordu sessizce ilerlerken Berrin'in de eve geldiğini anlayıp konuşmaları daha net duymak için yavaşça merdivenlerde bekleyerek;

-Sen nasıl o adamla görüşürsün Berrin NASIL!

-Nerede nasıl yaşadığını merak ettim !

Arda burnundan soluyarak;

-Anneme ettiği hakaretleri onu dövmesi, son gece sana attığı tokadı, Dilem'in her gece baba diye ağlayarak uyuduğu geceleri ne çabuk unuttun sen ? Annem ona muhtaç kalmayalım aç uyumayalım diye gece gündüz çalıştığını ne çabuk UNUTURSUN ?!

-Onunla görüşmem bunları unuttuğum anlamına..

Dilem daha fazla göz yaşlarını ve kendisini tutamayıp;

-Ne anlamına geliyor peki ? Arda ve Berrin arkasını dönerek,

-Ne ANLAMINA GELİYOR BERRİN HANIM ?! Anneme bunu yapamazsın anladın mı ? Bu kadar aşağılık bir insan olamazsın !

Berrin sinirlenerek Dilem'e doğru ilerler Arda'da hemen arkasından gelerek

-Haddini aşma, ablan olduğumu unutma !

-Anneme yapılanları unutup o adamla görüşen birine birde saygı mı göstereceğim ! Sen her zaman böyleydin!! HER ZAMAN NANKÖR ve Annem ne yaparsa yapsın asla memnun olmazdın SEN-DEN NEF-RET ED-İYOR-UM !! deyip çantasını alıp dışarı çıkarken Arda;

-Dilem gitme bir yer.. kapının kapanma sesini duyan Arda Berrin'e dönerek;

-Dilem haklı, Nankörsün ! Berrin daha fazla dayanamayıp evden çıkıp gider. Arda kendine gelmek için lavaboya çıkıp yüzünü yıkar, sonra telefonu çıkarıp Annesini arar;

-Nergis Hanım, nasılsınız efendim ?

-Oğlum, iyim canım neredesin ? Cafeye gelsene

-Tamam Nergis Sultan yarım saate oradayım.

Arda evden çıktı arabaya bindikten sonra Dilem'i arayıp aramamak konusunda kararsız kaldı ve mesaj attı,

"Küçük prensesim, seni seviyorum unutma bunu tamam mı ?" Dilem bankta bacaklarını toplayıp oturmuş insanları izliyorken telefonu titreyerek abisinden gelen mesajı bildirim çubuğundan okur " Küçük prensesim, seni seviyorum unutma bunu tamam mı?" bu mesajı okuduktan sonra göz yaşlarını tekrar salıverir. Aras rüyanın etkisinden kurtulamayıp annesi geldikten sonra dışarı atar kendisini. Parkta yürürken bugün Kaan'ın sataştığı kızın yanındaki arkadaşının olduğunu görür "AA ağlıyor bu, yanına gitsem mi acaba ? Ulan kesin yanlış anlar ona yavşadığımı falan düşünür. Kesin sevgilisinden ayrılmıştır ondan ağlıyordur aman banane" diye düşünüp yolunu değiştirir..

 

😌😌 Umarım beğenmişsinizdir 🌹

 

Bölüm : 24.07.2025 12:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...