
Dersin bitmesine dakikalar kalmıştı.Pelin ve Murat bando provasındaydı,yani sınıftakilerle yalnızdım.Ders coğrafyaydı ve her zamankinden daha sıkıcıydı.Hocanın sözleri kulağıma ninni gibi gelmeye başlamıştı.Gözlerimi ovuşturarak kendime gelmeye çalıştım.Düşüp bayılacaktım resmen!
Birkaç dakika sonra,kalemin arka tarafını düz bir ritimle kağıda vururken Sarp tekrar aklıma geldi.
Dün gece geç saatlere kadar konuşmuş olmamıza rağmen bugün yüzüme bakmamıştı.
Öyle ki okulun popi kızı Sena yanından ayrılmıyordu bile.
Kafamdaki düşüncelerle boğuşurken kalemi elime aldım ve farkında olmadan bir şeyler karalamaya başladım.
Tüm okul o ikisinin arasında bir şeyler olduğunu sanıyordu.Ama öyle bir şey yoktu.
Olamazdı da.
Kafamı salladım ve düşüncelerden kurtulmak istercesine sandalyemde doğruldum.
Ancak önümdeki deftere bilinçsizce yazdığım yazıyı görünce duraksadım.
S🤍L
Sarp ve Lal.
Bir kere düşnmeden silgiyi elime aldım ancak silecekken duraksadım.
Bir gün bunu onun yazması düşüncesi yüzümü gülümsetmişti.
Zil çaldığında hızla yazıyı sildim ve sınıftan çıktım.
Kumsal'ı bulmaya gidecektim ancak öncesinde kafamı çevirip onun sınıfına bakarken buldum kendimi.
Tüm sınıf akın edercesine teneffüslerini yapmak için dışarı çıkıyordu.
Ancak gözüm kalabalığın arasından Sarp'a ilişti.Ve tabii yanındaki Sena'ya.
İkisini birlikte görünce istemsizce gözlerimi devirdim.
Umursama..umursama..umursama..
Ama elimde değildi!
O kızın Sarp'ın yakınında olması bile kanı beynime sıçratıyordu.
Kafamı çevirdim ve koridora girdim.Kafasını kaldırıp bana bakmamıştı bile!
Sinirle koridorda volta atarken Kumsal'ı aradığımı unutmuştum bile.Ancak o beni bulmuştu.
Bal gözleri karşımda durunca duraksadım.
"Ben de seni arıyordum.."diye mırıldandım bunun koca bir yalan olduğunun farkındayken.
--
Kumsal aldığı çikolatayı elime verdiğinde kapıya en yakın,Sarp'ın oturduğu masaya en uzak masaya oturduk.
Girdiğimizde Sarp'ın yanında oturan Sena'yı görmüştüm ancak görmezden gelmeyi tercih ediyordum.
"Bu Sarp ne ayak?"dedi Kumsal yüksek bir sesle.
Kafamı ona taktığımı biliyordu ancak gözlerimi kocaman açtım.
Takma ismi takmayı unutmuştu!
Okul sınırları içinde Sarp'ın adı Sarp değildi.
O da yaptığı hatayı fark edince cümleyi düzeltti.
"Pardon..şu ananas ne ayak?"
Güldüm ve omuz silktim."Bilmem,aramızda bir şey yok sonuç olarak."
Kaşlarını kaldırdı.
Dün akşam konuştuğumuz her şeyi sabah ilk iş ona atmıştım.Her şeyi harfiyen biliyordu.
"Yok?"
"Yok."
Gözleri parıldadı."Dün öyle demiyordu ama,yok sen mutlu oluyorsan yap,yok aklımdan çıkmıyorsun..."
Çikolatayı suçlu bir tavırla yemeye devam ederken güldüm.
Ancak kapıdan gelen üçlüyü görünce odağım onlara kaydı.
Eliz,Pelin ve Berra.
Pelin beni görür görmez kaş göz yaparak acilen konuşmamız gerektiğini ima etti.
Başımla onayladım.Onlar bir şeyler almak için görüş mesafemden çıktıklarında Kumsal'a geri döndüm.
"Hoşlanıyor musun bundan sen?"dedi konuyu tekrar açmamtan rahatsız olmayarak.
"Hayır." dedim sakince.
"Aşıksın o zaman."
"Değilim!"dedim ve bitmiş çikolata paketini hızla masaya koydum.
Aşık değildim.
Olsaydım vay halimize.
"Öf kapat çeneni." dedim ve ayağa kalktım."Zil çalacak gidiyorum ben zaten onların sınıfında derse gireceğim."
"Ne?"dedi Kumsal şaşkınlıkla"O neden?"
"Antrenman için erken çıkıyoruz ya,geç mi kalayım derslerimden?"dedim dalga geçercesine ve kantinden çıktım.
Kumsalın bakışlarını üzerimde hissediyordum çünkü her şeyi anlamıştı.
Oraya dersleri fazla umursadığım için falan gitmiyordum.
Oraya Sarp için gidiyordum.
Defterimi ve kalemimi alarak çoktan kapısı kapanan sınıfın kapısını tıkladım.
İçeriden gelmemi söyleyen bir ses gelince içeri girdim ve hocaya durumu açıkladım.
Gülümsedi ve başıyla onaylayıp tahtanın başına geri döndü.
Kafamı sınıfa çevirdiğimde boş tek bir sıra olduğunu fark ettim.
Sarp'ın yanı.
Oraya baktığımı görünce bakışları derinleşti.
Başka çarem olmadığı için yanına oturdum,bakışlarını bana çevirdi.
"Selam."dedi.Başımla selam verdim.Fazlasını söylemekten kaçındım.
Mazallah yanından ayrılmayan Sena kıskanmasın.
Başımı tahtaya çevirdim ve derse odaklanmaya çalıştım.
Ancak parfümünün kokusu burnuma geldikçe bu daha da zorlaşıyordu.
Yüzüne bakmadığımı fark etmiş olmalı ki önümdeki kağıda yavaşça"Sorun ne?"yazdı.
Ona bakmadım ancak yazının ğzerini karalayıp yanına"Sorun yok." yazdım.
Bir şey demedi.
Ama bakışlarını üzerimden ayırmadı.
Gözü yüzümde ve saçlarımda dolandı.
Ancak tepki vermemek için direndim.
Ders tüm sıkıcılığıyla devam etti.Sarp beni izledi,bense derse odaklanmaya çalıştım.
Zil çaldığında defterimi ve kalem kutumu hızlıca topladım.
Sarp bana bakarak:"Öğlen gelmedin?"dedi sorarcasına.
"Gelse miydim?"dedim.Gelmemi istediğini biliyordum.Ama gitmemiştim çünkü o Sena'yla olan yakınlığı sinirimi bozuyordu.
"Gelseydin keşke."dedi Sena yanımıza yaklaşırken.Ona cevap vermeden gözlerimi Sena'ya çevirdim.
Öğlen en yakın arkadaşı Arya'ya ile büyük bir kavga ettikleri için yalnız takılmayı seçiyordu.Kısmen.
Arya'yı bırakmış ancak Sarp'ı bırakamamıştı.
Pelin hızla sınıfa girdi ve beni kolumdan tutup dışarı çıkardı.
"Kanka!"diye konuştu nefes nefese.
"Ne oluyor Pelin,ne bu acele?"
"Duydun mu?"dedi nefesini toplamaya çalışırken
"Neyi?"gözlerini endişeyle üzerimde gezdirdi.
"Sen Sarp'tan hoşlanıyor musun?"dedi sakince.
Karşımdakinin Pelin olduğunu ve ben yalan söylersem anlayacağını biliyordum.Ancak bu beni yalan söylemekten alıkoymadı."Hayır."dedim
"İyi o zaman."dedi gözlerindeki endişeyle.
"Niye iyi?"diye sordum anlamaya çalışarak.
"İyi,çünkğ Sena ve Sarp sevgiliymiş."dedi.
Olduğum yerde dondum.Pelinin gözü arkamda bir yerlere sabitli kaldı ancak kafamı çevirip bakamadım.
Sevgili kelimesi yankılanıyordu beynimde.
Sevgililer miydi?Olamazdı.
Pelin arkamdaki yere daha büyük bir ciddiyetle bakmaya başladığında kafamı o yöne çevirdim.Ve gördüm.
Sarp.
Birkaç adım gerimdeydi.
Arkamı döndüğümde göz göze geldik ve gözündeki ifadeyi gördüm.
Konuşmamızı duymamıştı ama birkaç adımla tam karşımda durdu.
Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Sena arkasından yanına geldi;"Kantine gitmiyor muyuz?"
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |