17. Bölüm

BÖLÜM 7 - KISIM 2

Ceren Oktay
yazarcerenoktay

Odadan çıktığım anda, sanki başka bir dünyaya adım atmış gibi hissettim. Arkada bıraktığım odanın duvarları mat siyah, boğucu ve kömür gibi karanlıkken, önüme açılan koridor bembeyazdı; steril bir laboratuvar ya da yıldız gemisinin içi gibi. Duvarlar ışık saçan panellerle kaplıydı, her köşede ince mavi hatlar akıyordu ve zemindeki metalik plaka adımlarımda yankılanıyordu. Işıklar gözü kamaştıracak kadar parlak değildi ama tekdüze bir aydınlıkla her şeyi net gösteriyordu; bu soğuk düzen bana huzurdan çok huzursuzluk veriyordu.

Marcus’un adımlarını takip ederken, kendimi bir uzay üssünde, steril bir kışlada yürüyormuş gibi hissediyordum. Arkada bıraktığım siyah duvarların karanlığı hâlâ üzerimdeyken, bu beyaz koridorların parlaklığı içimde derin bir yabancılık duygusu uyandırıyordu. Ben buraya ait değildim. Annemi öldüren, babamı ve kardeşimi katleden düşmanın yanında olmamalıydım. Yine de sabretmeliydim. İntikamımı elbet ondan ve imparatorluktan alacaktım. Sabır… Sadece sabır.

Birlikte yemek alanına girdiğimizde içimdeki nefret katlanarak büyüdü. O ve burada, imparatorluğa hizmet eden herkes ölümü hak ediyordu. Sesimi kullanıp hepsini bir anda etkisiz hâle getirsem ne olurdu? Sonuçta ailemi kaybetmiştim; kaybedecek başka bir şeyim kalmamıştı.

“Ben buraya ait değilim,” diye fısıldadım. Marcus duymuş olmalı ki hemen,
“Evet,” dedi. “Buraya ait değilsin. Ama artık imparatorluğun malısın; bu yüzden sana çok iyi bakmamız gerekiyor.”

Dişlerimi sıka sıka, “Seni adi pislik…” dedim. “Gör bak, intikamımı nasıl alacağım.”

“İntikam çok güçlü bir duygudur, Elissa. Dikkat et. Sakın seni ele geçirmesine izin verme,” dedi Marcus.

“Diyene bak,” diye düşündüm. “Kendisi imparatorluğa hizmet ederken en küçük bir sorun görmüyor ama bana dikkat etmem gerektiğini söylüyor. Asıl dikkat etmesi gereken onlar; ama bunun farkında değiller. Ben hepsinden daha güçlüyüm. Sadece sesimi tam anlamıyla kontrol etmeyi bilmiyorum. Bu da beni onların karşısında fazlasıyla zayıf hâle getiriyor.”

Sanki düşüncelerimi okumuş gibi kıkırdadı. Bu durum sinirlerimi iyice bozdu.

“Hey Marcus!” dedi içlerinden biri, elindeki metal kaşıkta bulunan yemeği dökmemek için çabalarken. “Neden onu buraya getirdin?”

“Bizzat imparatorun emri. Ona iyi bakmamız ve güçlendirmemiz gerektiğini söyledi,” diye yanıtladı Marcus.

“İmparator ucubelere ne zamandır bu kadar iyi davranır oldu?” diyerek tiksinti içinde sordu bir başkası.

“Bana bir daha ‘ucube’ dersen…” diye tehditkâr bir şekilde atıldığımda, beklemediğim bir tokat suratıma patladı. Ne olduğunu anlamadan bedenim yana savruldu. Marcus uzandı, beni tuttu. Bir anda kolları arasında kendimi bulmak, acımla birleşince içimde tuhaf bir his yarattı.

“Sözlerine dikkat etsen iyi olur. Sakın bir daha tehdit etmeyi aklından bile geçirme,” dedi soğuk bir sesle.

Bedenlerimiz birbirine temas ederken kalbim, öfkeden mi yoksa bu yakınlığın yarattığı etkiden mi bilinmez, hızla çarpmaya başladı. Kolları arasından kurtulmak için debelendim; ancak o, bedenimi vücuduna daha da bastırdı. Nefesim kesiliyordu.

“İtaat etmeyi öğreneceksin,” dedi, sesi buz gibiydi.

“Öğrenmeyeceğim!” diye haykırdım, dişlerimi sıkarak. “Ne sana ne de imparatorluğa itaat etmeyeceğim!”

Dişlerimi sıkmaktan canım çok acımaya başlamıştı ama acımı onlara belli edemezdim. Annemin, babamın ve kardeşimin vefatı canımı daha çok yakmıştı. Onların ölümlerinin intikamını alacaktım ama nasıl? Belki de bir süre sessiz kalıp bir plan yapmalı, çevremi dikkatlice gözlemleyip buradan kaçmanın bir yolunu bulmalıydım.

“Ben yemek yemeyeceğim!” diye haykırdım, sesim titriyordu.

“Yemek zorundasın. Başka şansın yok,” dedi Marcus, gözleri karanlık bir sabırla parlıyordu.

“Neden beni zorluyorsunuz?” diye bağırdım. “Neden yemek zorundaymışım? Ailem sizin tarafınızdan öldürülmüşken, neden sizin dediklerinizi yapacakmışım?”

O an yemek salonundaki herkes bana bakıyordu. Nefretim, açlığımı bastıracak kadar büyüktü.

“İnan bana Elissa, İmparator’un karşısına çıkmak istemezsin. Bir kere oraya adım attın mı kimse seni koruyamaz.”

Bölüm : 02.10.2024 04:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...